Burak Çalık'la birlikte kadro dışı kaldıktan sonra yaklaşık bir ay takımdan ayrı antrenmanlara çıkan Portekizli futbolcunun, İngilizce, Portekizce ve Türkçe yazdığı mektuplarda Özdeş'ten yeni bir şans isterken binlerce kez özür dilediği görüldü.
Balıkesirli bir futbolseverin 66 Gençlik Taraftar Grubu'nun Facebook hesabından paylaştığı mektupta 2-0 öne geçtikleri Çaykur Rizespor maçının 2-2 bitmesinin moral bozukluğu ile soyunma odasında gereksiz yere sesini yükselttiğini dile getiren Santos, “Orada konuşması gereken en son kişi bendim” diyerek pişmanlığını dile getirdi. Kadroya giremediği zaman Özdeş için ağza alınmayacaklar laflar ettiğini de itiraf eden Portekizli oyuncunun, mektubunda bu davrnanışı için de af dilediği ortaya çıktı.
“Kadro dışı bırakıldığımı öğrendiğimde Muhammet hocaya sarılıp ağladım” diyen Santos, mektubun devamında özetle şu ifadelere yer verdi:
“Son zamanlarda ailevi sorunlarım oldu. Bu sorunlar ve üst üste aldığımız sonuçlar hepimiz gibi beni de yıprattı. Hatamı kabul ediyorum. Sizden beni affetmenizi ve bir şans vermenizi diliyorum. Eğer beni tekrar takıma kabul ederseniz eskisinden iki kat fazla çalışacağıma söz veriyorum. Sizin yardımınızla daha çok şey öğrenmek, futbolumu geliştirmek istiyorum.”
İŞTE O MEKTUP
“Kemal Hocam,Çaykur Rizespor maçının berabere bitmesinden sonra soyunma odasında takım arkadaşlarımın yanına gidip maçla ilgili konuştum. İyi savunamadığımızı ve sonuç olarak da 2 lüzumsuz gol yediğimizi söyledim. Çok üzülmüş ve kızmıştım. 2-0 kazanabileceğimiz bir maçtan beraberlikle ayrıldık. Dolayısıyla duygularıma hakim olamadım. O gün orada sesimi yükselterek ve herkesin moralinin bozuk olduğu bir anda gereksiz konuşarak hocamızı ve takımı olumsuz etkilediysem öncelikle sizden sonra takım arkadaşlarımdan özür dilerim. Düşme hattından kurtulmamız için çok hayati bir maçtı ve o yüzden böyle bir hakimiyetsizlik yaşadım. Keşke sussaydım ve yerime otursaydım. Orada konuşması gereken en son kişi bendim, bunun farkındayım. Ama yemin ederim ki o gün sizin şahsınıza ve seçimlerinize saygısızlık edecek bir şey söylemedim. Kadroya giremediğim zamanlarda size kızdım, yeri geldi ağza alınmayacak laflar ettim. Bunun için sizden binlerce kez özür diliyorum. O sözleri siz değil, bir başka hoca olsa belki ona da söylerdim. Sizden rica ediyorum, bu tepkilerimi kişisel algılamayın. Yaptığınız işe ve seçimlerinize saygım sonsuz. Son zamanlarda ailevi sorunlarım oldu. Bu sorunlar ve üst üste aldığımız sonuçlar, takımın kötüye gitmesi hepimiz gibi beni de yıprattı. Bu da işime yansıdı. Ne olursa olsun bunu performansıma, tepkilerime yansıtmamalıydım. Bu hatamı kabul ediyorum. Dün akşam artık tesislere giremeyeceğimi öğrendiğimde ve antrenmana yalnız çıktığımda Muhammet hocaya sarılıp ağladım. Bunu kabullenmek benim için çok zor oldu. Sizden beni affetmenizi ve bana bir şans vermenizi diliyorum. Bu şansa çok ihtiyacım var. Sizi kırdıysam, takıma zarar verdiysem önce sizden, sonra arkadaşlarımdan özür dilerim. Eğer beni tekrar takıma kabul ederseniz eskisinden iki kat fazla çalışacağıma, savun dediğinizde savunacağıma, atağa çık derseniz atağa çıkacağıma söz veriyorum. Sizin yardımınızla daha çok şey öğrenmek, futbolumu geliştirmek istiyorum. Bursaspor maçında başarılar diliyorum.”