Dursun Özbek ve yönetimini ağır bir şekilde eleştiren Sabah Gazatesi yazarı Hıncal Uluç, Dursun Özbek ve yönetiminin gelecek sezon devam etmesi halinde kulübü kötü günlerin beklediğini bu nedenle tek kurtuluş yolunun 1600 üyenin imza vererek olağanüstü seçime gidilmesi gerektiğini belirtti.
Hıncal Uluç'tan Galatasaray yorumu
''İki eski başkanın tespitleriyle başlamak istediğim bugünkü yazımın başına otururken, Ali Ağabey'in öldüğünü öğrendim.. Ali Tanrıyar!. 103 yaşındaydı.. 1986-90 arasında iki dönem başkanlık yapmıştı. Ünlü Neuchatel Xamax maçı ve Galatasaray'ın Şampiyon Kulüpler Kupası'nda ilk kez yarı final oynaması onun zamanındaydı.
Açık söylemek gerekirse, Başkanlığa seçilmesinde, zamanın başbakanı Turgut Özal'ın akrabası olması baş rol oynamıştı ama çok iyi yönetim kuruluyla işleri gayet iyi götürmüştü. Görevleri doğru paylaştırmış, görev verdiklerinin işlerine müdahale etmemiş, sadece arkalarında durmuştu. İyi adamdı. Çok da sevimliydi. Çok sevilirdi. Nurlar içinde yatsın.. Gelelim bugüne ve iki eski başkanın tespitlerine..
''GALATASARAY DURSUN ÖZBEK DEVAM EDERSE KÜME DÜŞER!''
Faruk Süren, "Galatasaray seneye küme düşer" dedi, hafta başında.. Ayni fikirdeyim.. Dursun Özbek gibi işi zerre bilmez, tepeden inme bir başkan ve daha da beter kardeşinin elinde Özbekspor'a dönerek maddi manevi çöken kulüp için ufukta bir ışık yok. Başkanın kendisi bile, Divan Kurulu'nda "Yalvarıyorum, çözüm önerisi olan bana getirsin" dedi.
Özbekler ne futboldan anlıyor, ne de öteki sporlardan.. Kulüp yönetiminden haberleri yok. Futbol takımının hali meydanda.. Para yok, borç kulübü batıracak düzeylerde.. Seneye bakmak ve "Küme düşer" demek için aslında kâhin falan olmak gerekmiyor.. Galatasaray'a mucize lazım. Onu da bunlar beceremez. O zaman "Küme düşer" lafı boş tehdit değil, bir durum tespiti. Yaşayan en saygın Başkan Selahattin Beyazıt Riva ve Florya'nın satışına itiraz ettiğim zaman beni aramıştı. Beyazıt, Riva'yı alan başkandı. "Hıncal kulüp batıyor.
Dışardan çok önemli bir girdi olmazsa, iflas ediyoruz. Riva ve Florya'yı satmak tek çare" demişti.
Özbek Kardeşler, Riva ve Florya'yı üç otuz paraya sattılar. 500 milyon liralık garanti çeki aldılar. Onu da 360 milyona kırdırdılar. Bu rezilliği yaparken de "Bizi batıran banka borçlarının faizleri.. Bu 360 milyon lira ile borç ana parasını ödeyip, faizden kurtulacağız" dediler.. Yalan söylediler.
Son Divan'da açıklandı, gördük. O 360 milyon ödemeye rağmen, banka borcu eksilmemiş, artmış.. Bunu başaran (!) Özbek kardeşler.. Ve artık satacak başka Riva, Florya da yok..
''TEK KURTULUŞ İMZA KAMPANYASI''
Fatih Altaylı çıktı, rezil etti onları.. Ama başta Taner Aşkın geri kalan tüm muhalifler sus pus.. Dursun'un bugüne dek tek başarısı, muhalifleri susturmak.. Nasıl yapıyorsa, harika beceriyor. Peki kurtuluş.. Kurtuluş önce Özbek Kardeşlerin gitmesi.. Bir an önce kulübün yönetiminden kovulmaları.. Onlardan kurtulmadan, çözüm mümkün değil.. Peki nasıl gidecekler?. Tek yol var.. "Galatasaray Yeniden" hareketinin başarıya ulaşması.. Şimdiye kadar harekete imza veren Galatasaraylıların sayısı bine ulaştı..
Bunları devirecek kongreyi toplamak için 1600 imza gerek.. 8 bin üyeden 600'ünün daha imzası. Kulübüne sahip 600 kişi aranıyor!. Gerçek, yürekten Galatasaraylılar internete girsinler. "Galatasaray Yeniden" hareketini, anlamını ve amacını okusunlar ve de imzalarını koysunlar. Bu hareket başarıya ulaşmazsa.. Faruk Süren: "Galatasaray seneye küme düşer!." Selahattin Beyazıt: "Galatasaray batar!."
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR