İsviçre ise hem avrupa hem de dünya futbolundaki turnuvalarda belli aralıklarla boy gösteren ancak kayda değer bir başarısı bulunmadığı gibi, kendine has bir oyun yapısı yahut geçmişten bu yana gelen bir futbol ekolüne sahip bir ülke değil.
Avrupa sahnesinde arka sıralarda yer alan bu 2 ekibin mücadelesinde inatçılıklarıyla bilinen Arnavutlar'ın elindeki tek koz inatla savunacakları kaleleri olsa gerek. 4-5-1 ile sahaya dizilmesi beklenen Arnavutluk'un kadrosunda yıldız statüsünde ve hatta patlama yapması beklenen bir oyuncu olmadığını ifade etmemiz gerekiyor.
Kardeş Kardeşe Karşı!
Arnavutluk kadrosunda tam 7 oyuncu daha önce İsviçre'nin genç milli takım kategorilerinde forma giymesine rağmen bu turnuvada Arnavutluk A Milli Takım forması ile sahada yer alacaklar. Bunlardan en enteresan olanı ise Taulant Xhaka'nın Arnavutluk, öz kardeşi Granit Xhaka'nın ise İsviçre forması altında birbiriyle karşılaşacak olmaları. Her 2 kardeş de Basel doğumlu olmasına rağmen aileleri Kosova ile yollarını ayıran Arnavutluk kökenlidir.
Hazır Granit Xhaka'dan bahsetmişken, 23 yaşındaki orta saha oyuncusunun önümüzdeki sezon Arsenal'da forma giyeceğini belirtelim. 24 yaşındaki hücum oyuncusu Xherdan Shaqiri'nin de Premier Lig temsilcisi Stoke City'de forma giydiğini hesaba katarsak, bu 2 isim İsviçre'nin en önemli kozları olduğunu ifade edebiliriz.
4-4-3 dizilişi ile sahaya yayılması beklenen İsviçre'de, son aylarda yıldızı parlayan Kamerun doğumlu 19 yaşındaki süratli, teknik ve güçlü hücum oyuncusu da Breel Embolo'nun da patlama yapması bekleniyor.
Arnavutlar'ın 11 kişi topun arkasına geçerek, inatla katı bir savunma yapması beklenen maçta İsviçre'nin özellikle santrafor pozisyonu çok etkili olmadığı için kiliti açması zor gözükse de, bir şekilde gole kavuşup, turnuvaya 3 puanla başlamasını yakın ihtimal olarak görüyoruz.