comScore

Fenerbahçe Fenerbahçe

Ercan Güven yıllar sonra FutbolArena'ya konuştu

19 Temmuz 2016, Salı 15:00
Ercan Güven yıllar sonra FutbolArena'ya konuştu

“Beni önce Mehmet Baransu, ardından İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü aradı. Mehmet Baransu'ya o belgelerin sana nasıl geldiğini ben biliyorum. Bavulu hatırlıyorum” dedim.

FutbolArena Röportaj - Ters Köşe, spor basının en uzun soluklu en entellektüel köşelerinin başında gelir. Televizyonda, radyoda görmezsiniz. Ama hayatın hep içindedir Ters Köşe'nin sahibi Ercan Güven. Bugün Milliyet'te spor basınına yönelik “ En berbat durumda olan da bizleriz!.. Evet biz spor medyası mensupları… Hepimiz yüksek yüksek egolara sahip olduğumuz gibi çoğunluğumuzun ilkesi, prensibi hatta futbol dışında hemen hiçbir bilgisi olmadığı için “bedavaya” gidiyoruz sanki” diye yazsa da Ercan Güven'i tanıyanlar onu, bu grubun içine koymaz. Entellektüel, gazeteci ve saygın bir isimdir. 

Köşesinde futbol yazar, Ermeni Soykırımı iddialarını da ele alır, cemaati eleştirir, hükümete laf eder… 

Ercan Güven'le 2007'den beri gelen tanışıklığım sürecinden beri hep o Ercan Güven'di. O gün nasılsa bugün de öyle. Örneğin arşivlere girildiği bu görüşümü haklı çıkaracak nedenleri görebilirsiniz. Örneğin Hakan Şükür'ün futbolculuğu yıllarında cemaatçiliğini, futbola taşıyışına ateşli şekilde karşı çıkan ender spor yazarlarından biriydi. Bugün de “Konuş Hakan Şükür!..” başlıklı yazısında bunları bir kez daha gördük.

O YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!

BASKI VE EMNİYET'TEN UYARMALAR…

Ercan Güven, bugün “Konuş Hakan Şükür!..” başlıklı yazısında Şükür'ün cemaatçiliğini ve savunulucuğunu ele alırken, cemaati işledi. Konuyu 3 Temmuz sürecinde getirdi. O döneme dair tespitlerini aktardıktan sonra baskılardan ve emniyetten gelen uyarıları cümle içinde yazdı. Detay vermedi.

O BÖLÜMÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!

ÖNCE MEHMET BARANSU SONRA ORGANİZE SUÇLAR MÜDÜRÜ ARADI 

Bugünkü yazısı üzerine ulaştığımız Ercan Güven'e kendisine şike sürecindeki yazıları nedeniyle gelen baskıları ve uyarıları sorduk. O da FutbolArena'ya anlattı.

Olay nasıl oldu?

3 Temmuz operasyonundan birkaç gün sonra (8 Temmuz 2011)  şike operasyonu nedeniyle Fenerbahçeli taraftarlar organize olup Bağdat Caddesi'nde protesto yürüyüşü kararı almışlardı. Ben de süreci elen bir yazarken adres yanlış dedim. Kendin söyle kendin dinle olur dedim. O yazıda Fenerbahçe'yi, Aziz Yıldırım'ı perişan etmeye çalışanlar Bağdat Caddesi'nde değil ki! Vatan Caddesi. Protesto'yu 'orada yapın' dedim.

Baskı ve arama kimden geldi?

O yazı üzerine dönemin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, gazeteyi arayıp beni şikayet ediyor. Baskı yapıyor. 

Ne istiyor?

Emniyet'i hedef gösterdiğimi iddia ederek galiba özür dilelememi istiyor. 

Dilediniz mi? 

Sence? (Gülüyor) 

Sizi kim aradı, ne oldu sonra?

Mehmet Baransu aradı. Televizyonda konuşuyormuş gibi, polis edasıyla aradı.

Ne dedi? 

‘Emniyeti hedef gösteriyorsun' dedi. Ben de sen polis misin diye sordum. Eveleyip geveledi. Sonra bana şike davasının haklılığını anlatmaya çalıştı.

Ne anlattı?

İşte o tapeleri söyledi. ‘Hepsi doğru, şike var' dedi. 3 Temmuz'dan hemen birkaç gün sonra bunları söyledi. Nerden biliyorsun dedim. ‘O belgeler ben de var. Herkeste var. Okuyorum, araştırıyorum' dedi.  Bunun üzerine ben de sana, o belgelerin nasıl geldiğini biliyorum. Bavulu hatırlıyorum dedim. Ardından konuşma bitti.

Emniyetten de aradılar diyorsunuz…

Evet aradılar. Hem de Mehmet Baransu'dan hemen sonra. Onun söylediği laflarla aradılar. Sanırım Mehmet Baransu, o sırada İstanbul Emniyeti Müdürlüğü Organize Suçlar Şube'den arayan kişinin yanındaydı. Kulağımızı çekmeye kalkıştılar.

Ne değişti? 

Gazete baskı gördü, emniyetten arandık, hayatım zorlaştı ama yazmaya devam ettik.

ERCAN GÜVEN 8 TEMMUZ 2011'DE NE YAZMIŞTI? 

“Bağdat Caddesi'nde ne işiniz var!”

Facebook ve twitter organizasyonu ile Bağdat Caddesi'nde 500 bin Fenerbahçeli taraftarı yürütmeye çalışıyorlar ya...

Eylem, “hak” ve “demokratik”, ama “adres” yanlış.

Bağdat Caddesi'nde Fenerbahçe mitingi, “Türk'ün, Türk'e propagandası” gibi bir şey. Kendin söyle, kendin dinle.

Fenerbahçe'yi, Aziz Yıldırım'ı perişan etmeye çalışanlar ve Fenerbahçe taraftarında “haksızlığa uğramış” hissi yaratanlar orada değil ki. 

Vatan Caddesi'nde!

* * *

Nasıl bir “klik” varsa Emniyet'in içinde, bayılıyorlar Medya ile kol kola çalışmaya.

Her operasyonu adeta “sulandırmaya” ve toplumun bazı kesimlerini tahrik etmeye uğraşıyorlar.

Şimdi sırada Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe var!

Aziz Yıldırım'ın tutuklama görüntüleri çoğaltılıp basına dağıtılıyor, şike şüpheli maçlar “şikeli sınavlardaki gibi” tek tek dikte ettiriliyor...

Yetmiyor, Başkan'ın “eşkal tespit fotoğrafı” el altından servis ediliyor.

* * *

“Acı fotoğraf” dünkü Haber Türk Gazetesi'nde tam sayfa...

O fotoğrafı kullanmak etik midir değil midir diye tartışmak boşunadır bilesiniz. Hangi gazeteci eline geçen bu “dehşetin belgesini” kullanmaz, asıl onu sorun siz.

Gazetenin Genel Yayın Müdürü, Aziz Bey'in dostu, Spor Servisi Müdürü akrabası olsa, şayet “gazeteciyse” ağlaya ağlaya kullanır.

Soru; o fotoğrafı hangi niyetle, hangi “klik” sızdırmıştır?

* * *

Belli ki, “Ergenekon”dan, “Balyoz”dan tecrübeli olanlar.

Nereden mi çıkarıyoruz?

Dejavu yaşıyoruz.

Emniyette bazıları haber ajansı gibi çalışıyor, sanıklardan önce medya biliyor suçlamayı, en iyi de Taraf Gazetesi'nden Mehmet Baransu... Operasyonların gazetecisi Baransu “daha çoook” şahsın tutuklanacağı müjdesini veriyor.

Aynı filmin futbol versiyonu mu, aynı kadro işbaşında mı?

* * *

Sayın Başbakan'ın işaret ettiği gibi “Temiz Kramponlar” operasyonunun da “Ergenekon ve Balyoz”dan bir farkı kalmıyor mu yoksa?

Bu operasyon da toplumun bir kısmından onay alıp, bir kısmında “memleketin istikbalinden derin şüpheler” mi yaratacak, göreceğiz.

Gidişat “bağcıyı dövme” sapağında. 

Tekrarlamakta yarar var. Şikeye, teşvike, kurgulamaya bulaşmış kim varsa alsın cezasını. Ama kim varsa...

Ve sanıkların Anayasal Hakları göz ardı edilmeden, kurumlara zarar verilmeden, vicdanları sızlatmadan.

* * *

O zaman...

500 bin Fenerbahçeli, Bağdat Caddesi'nde vitrinlere bakarak yürüyeceğine şöyle, bir Vatan Caddesi'ne kadar uzansa ve “şikenin üzerine gittikleri için” Emniyet mensuplarını alkışlarken, Fenerbahçe'yi başkanından başlayarak rezil etmeye kalkan “klikleri” lanetlese “doğru iş doğru adreste” olmaz mı?”

Haber: Aydın Cingöz 


ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!