Cüneyt Kaşeler: Fenerbahçe hala tüm Türk takımları gibi savunması ile forveti arasındaki mesafeyi kısaltma işini oturtabilmiş değil. Atromitos ise iyi veya kötü tartışılır bir plana sıkı sıkıya bağlı bir takım ve bu plana tamamen sadık kaldılar.
Caner Erkin ilk yarıda sarı kartı varken bence 2. sarıyı görmesini gerektiren bir penaltı yaptı ve bu işleri zora sokabilirdi ben onun 2. yarıya da başlamasına şaşırdım. Ben bu bozuk zeminde Pereira maçına göre oyuncu kullanır ve Mehmet Topal ile Alper ile başlar diye düşünüyordum daha esnek bir antrenör olduğunu tahmin ediyordum ama o daha çok İdefix bir teknik adam olduğunu gösterdi ve kendi sisteminden taviz vermedi. Bu sistemden de gördüğümüz üzere Mehmet Topal'ın ilerleyen günlerde de ilk 11 olarak düşünülmesi zor olacak.
Nani'nin etkisiz olduğu söylenecektir ama bence Sow, Nani'nin oyun düzenini bozuyor. Belki de Fernandao'nun arkasında Nani serbest oynamalı. Veya Diego o kadar baskın oynuyor ki, belki de o Fernandao'nun arkasında 10 numara oynayıp Volkan Şen ve Nani'nin kanatlara geçeceği bir 4-2-3-1 oluşturulmalı.
Bence Feghouli'den vazgeçip Fenerbahçe'nin marka bir stoper alması lazım. Bugün gördük ki, Fenerbahçe stoperleri çok geri kaçarak oynuyor. Bu da başta belirttiğimiz takımın boyunu uzatan sebeplerden biri. Son olarak bence hala Fenerbahçe'nin en iyi transferi Fernandao. Her topa çıkıyor, sürekli rakibi zorlayıp tehdit ediyor!
Oğuzhan Oğuz: Fenerbahçe cömert olmasına rağmen kazandı. İlk yarı kolay pozisyona giren takım ikinci yarı bozuk kurgudan kaynaklı olarak eforun azalması sonucu daha az fırsat yakaladı. Ama oyunun ederi olan bir galibiyet aldı her türlü etkene rağmen. Daha farklı bitmeliydi hatta. Yine de bazı defoların döküldüğü bir maçtı. Merkezde orta alan ve hücum arasında uzun ve donatılmamış bir alan olması Fenerbahçe'yi kenar akınları yapmaya zorluyor. Diego Ribas erkeze yanaşınca bu kez boşalttığı kanat etkisiz kalıyor. Ayrıca oyunu ön alanda oynamaya çalışan bir takım için fazla pas hatası yapan ve rakibin stoperlerini ve beklerini oyun kurma aşamasında hiç rahatsız etmeyen bir takım gördük. Bu sürdüğünde kontratak yemek ve uzun toplardan pozisyon görmek daha olağan hale geliyor.
Atilla Nesipoğlu: Takım mevcut sistemle (4-2-2-2) rakip sahada duramıyor. Yetenekle pozisyonlar üretilse devamlılık sağlanamıyor. Robin Van Persie golü buldu, Ozan - Volkan geldi, Feghouli yolda. Bütün isimleri kağıda yazınca Diego dışarıda kalıyor ama o da takımın en iyisi şu an. Sistemi işletmek, kenarda kalacakları mutlu etmek hocanın öncelikli işi ve bu büyük bir sınav. Kariyerinde böylesini ilk defa yaşayacak, ya batacak ya çıkacak. Sonunu merakla bekliyorum...
Fırat Aktav: Fenerbahçe son Avrupa macerasına oranla çok daha dominant ve ne yaptığını bilen bir şekilde göründü sahada. Kompakt oyunun ve doğru alan kapatmanın ekmeğini çıkardılar ve zorlaya zorlaya golü buldular. Skor avantajı bir yana, Fenerbahçe'nin doğru anlayışla oynaması oldukça büyük atılım, özellikle Aykut Kocaman dönemine kıyasla. Daha önde oyun, daha fazla topa sahip olma ve oyun hakimiyetini bırakmamaya gösterilen özen. Souza yine ne kadar kilit bir adam olduğunu gösterdi, onun yanı sıra RvP'nin gol atmış olması da adamın sırtından oldukça büyük bir olası stres yükünü almış oldu.
Bu arada Nani'nin performansına da eleştiriler mutlaka olacaktır, ancak yavaş yavaş uyum sağladığı kesin. Silik gözükmesine rağmen birkaç resmi maç daha geçtikten sonra esas randımanın alınabileceği kapasiteye erişeceğini düşünüyorum.
.jpg)
Volkan Demir: Fenerbahçe ilk yarıda bitireceği turu neredeyse Kadıköy'e taşıyacaktı. Sow ve Luis Nani nin kötü gününde olması ve gol fırsatlarını harcaması, umutsuz başlayan rakibin direncini dakikalar geçtikçe artırdı. Ancak maçı, yıldızı olan kazandı. Van Persie'nin mükemmel kafası bana göre turu getirdi. Atromitos, asla Fener kalibresinde bir takım değil. Fenerbahçe Kadıköydeki maçı kazanıp adını gruplara yazdırır.
Deniz Derinsu: Futbolda geçerli kural atıp kazanmaktan geçer... İyi takımsan penaltın da verilmese, ofsaytlar da çalınsa, rakip kaleci devleşse de eninde sonunda atar ve kazanırsın... Fenerbahçe Atromitos karşısında bunu başardı, tebrik etmek gerek. Artık 2. maç çok daha kolay geçecektir, izlediğimiz Atromitos'u da göz önünde bulundurursak bu net. Ancak yeni oluşan Fenerbahçe'nin bu dönem her maçı iyi tetkik etmesi lazım. 2 takımı incelersek bu maçın askında çok daha farklı bitmesi gerekirdi. Ancak takımın 2 el freni göze çarpıyor. Çok iyi niyetle çabalamasına karşın bir türlü üretken olamayan Diego biri. Olmuyor, Brezilyalı bir türlü orta alanın hakimiyetini eline geçiremiyor. Bir diğeri de Nani. Yılgın havası var. Ayrıca isim Nani olunca insan en olmadık anda bile bir yaratıcılık bekliyor ama bunu kaç maçtır göremiyoruz. Attığı gol Van Persie'ye çok olumlu motivasyon yapacaktır. Takımın onun soğukkanlı profesyonelliğine de ihtiyacı var gibi gözüküyor...
Kaan Kavuşan: Futbolseverlerin rakibi -belki de haklı olarak- küçümsediği maçlardan büyük takımlar her zaman çekinmeli ama kazanmayı da bilmeli. Atromitos tam böyle bir takımdı. Bekleyecek, iyi kapanacak ve kontra arayacak. Siz de bunu bileceksiniz ama bunun karşısında zaman zaman çaresiz kalacaksınız. İşin içinde kötü sürprizler olabiliyor ne de olsa. Fakat önemli olan bir şey var, siz futbolun doğrularını mı yapıyorsunuz? Fenerbahçe bugün bu anlamda ancak "2 geçer" alabildi.
Bu arada Nani'nin performansına da eleştiriler mutlaka olacaktır, ancak yavaş yavaş uyum sağladığı kesin. Silik gözükmesine rağmen birkaç resmi maç daha geçtikten sonra esas randımanın alınabileceği kapasiteye erişeceğini düşünüyorum.
Volkan Demir: Fenerbahçe ilk yarıda bitireceği turu neredeyse Kadıköy'e taşıyacaktı. Sow ve Luis Nani nin kötü gününde olması ve gol fırsatlarını harcaması, umutsuz başlayan rakibin direncini dakikalar geçtikçe artırdı. Ancak maçı, yıldızı olan kazandı. Van Persie'nin mükemmel kafası bana göre turu getirdi. Atromitos, asla Fener kalibresinde bir takım değil. Fenerbahçe Kadıköydeki maçı kazanıp adını gruplara yazdırır.
Deniz Derinsu: Futbolda geçerli kural atıp kazanmaktan geçer... İyi takımsan penaltın da verilmese, ofsaytlar da çalınsa, rakip kaleci devleşse de eninde sonunda atar ve kazanırsın... Fenerbahçe Atromitos karşısında bunu başardı, tebrik etmek gerek. Artık 2. maç çok daha kolay geçecektir, izlediğimiz Atromitos'u da göz önünde bulundurursak bu net. Ancak yeni oluşan Fenerbahçe'nin bu dönem her maçı iyi tetkik etmesi lazım. 2 takımı incelersek bu maçın askında çok daha farklı bitmesi gerekirdi. Ancak takımın 2 el freni göze çarpıyor. Çok iyi niyetle çabalamasına karşın bir türlü üretken olamayan Diego biri. Olmuyor, Brezilyalı bir türlü orta alanın hakimiyetini eline geçiremiyor. Bir diğeri de Nani. Yılgın havası var. Ayrıca isim Nani olunca insan en olmadık anda bile bir yaratıcılık bekliyor ama bunu kaç maçtır göremiyoruz. Attığı gol Van Persie'ye çok olumlu motivasyon yapacaktır. Takımın onun soğukkanlı profesyonelliğine de ihtiyacı var gibi gözüküyor...
Kaan Kavuşan: Futbolseverlerin rakibi -belki de haklı olarak- küçümsediği maçlardan büyük takımlar her zaman çekinmeli ama kazanmayı da bilmeli. Atromitos tam böyle bir takımdı. Bekleyecek, iyi kapanacak ve kontra arayacak. Siz de bunu bileceksiniz ama bunun karşısında zaman zaman çaresiz kalacaksınız. İşin içinde kötü sürprizler olabiliyor ne de olsa. Fakat önemli olan bir şey var, siz futbolun doğrularını mı yapıyorsunuz? Fenerbahçe bugün bu anlamda ancak "2 geçer" alabildi.
Fenerbahçe bugün orta sahayı 2 kişiye bırakmakla belki çok risk almadı. Örneğin Josef de Souza oyun metrajını geliştirmiş göründü geçmiş maçların aksine. Meireles rahat top kullandı, çıkana kadar maçın en iyilerindendi. Ama Nani'nin adeta bir iç oyuncusu gibi oynaması ilerki maçlar için iyi sinyal vermedi. Diego'nun azmi hoşa gitti ama etkinlik ve fayda arasındaki orantı iyi değildi.
Ba hemen hemen rakibin attığı -uzun ya da kısa- her deparda nasıl olduysa rakibinin gerisinde kalmayı başardı. Sow gününde değildi, Fernandao da öyle.
Fener birçok şeyi doğru yapmadıysa da kalitesiyle 1-0 kazandı. Bu kalitesinin farkı 1-0'dan da öte olmalıydı muhakkak (RvP girmese gol de zordu) Yine de karalar bağlayacak bir durum yok, aşağı yukarı beklediğim gibi bir maç oldu. Saha içi kurgu ile ilgili sıkıntılar sürecek gibi görünüyor...
Bir de maçın kendimce iyi ve kötülerini yazayım bitirirken.
İyiler: Josef de Souza, Meireles, Şener.
Kötüler: Ba, Nani, Sow.
BEŞİKTAŞ
GALATASARAY
TRABZONSPOR