''Ünal Aysal tarihin gelmiş geçmiş...''

 

Maç yorumlamamla ilgili düzeyli eleştirilere hiçbir itirazım yok.Eleştiri iyi bir şey mesela maçta çok hızlı konuştuğumu söylediler.Doğru ben farkında değildim maç sırasında hızlı konuşmuşum.Beğenip beğenmeme özgürce söylenebilecek şeyler yeter ki küfür olmasın. Twitter kullanmadığım için ordaki yazılanları sonra başka şekilde öğrendim. Bazıları çirkin, bazıları doğru bazıları da kişisel görüş.Olabilir eleştiri olacaktır. Biz eleştiri yapacağız da başkaları bize eleştiri yapamayacak mı ?Elbette ki yapabilir.

 

 

Ben 9 yaşımdan beri Galatasaray maçlarını izliyorum. Metin Oktay'ı canlı canlı izlemiş Galatasaray nesline mensubum. Her hafta da maça giderim. Milli takım maçlarına da gidiyorum diğer kulüplerimizin deplasmanda oynadığı Avrupa maçlarında gidiyorum.Demek ki 44 senedir futbol seyrediyorum.Galatasaray'da çeşitli kademelerde görevler yaptım.Defalarca soyunma odalarına girdim.Teknik direktörlerle günlerce, aylarca oturup sohbet ettim.Ben sadece futbolun da değil iyi bir spor takipçisiyim ve spor aşığıyım yıllardır da sporun birçok branşını da takip ederim.

 

 

Ünal Aysal, Galatasaray Tarihi'nin gelmiş geçmiş en başarısız başkanlarından birisidir.Galatasaray içerisinde yetişmiş, tecrübeli birisi değildi.Kendisi tepeden inme bir başkan olduğu için biz Galatasaray'ı seven, bilen Galatasaray için çaba harcayan kişiler olarak kendisine bir yönetim kurulu tavsiye ettik.Dedik ki:'' Bu arkadaşlarla çalışırsan sıkıntı çekmezsin''.Bunlardan kamuoyunda en çok bilinenleri Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak'tır. Önceleri sorun yoktu 2 yıl üst üste şampiyon olundu, basketbolda şampiyonluk geldi, kulübün içerisinde huzur vardı. Ünal Aysal bunları kendisi yaptı zannetti ve bu arkadaşlarımızdan rahatsız oldu.

 

Daha sonra Ünal Aysal'ın yanında yönetim kurulunda olan ama hiçbir vasfı olmayan insanlar örneğin Sedat Doğan gibi bu işle ilgilenmek istedikleri için Ali ve Abdürrahim'i devre dışı bırakmaya çalıştılar.Ünal Aysal da yanında ki bu insanların dolduruşuna geldi ve erken seçime gitti.Biz seçime gidersen kendisine 1 yıllığına gitmesini söyledik. Kendisi kabul etmedi ve 3 yıllık bir seçime gitti. Ama kendisi buna rağmen hiç beklenmedik bir zamanda Galatasaray'ı acil bir seçimle karşı karşıya bıraktı.Galatasaray'da inanılmaz bir borç artışı vardır.20-25 milyon eroluk bir borç ödemiş ama kulübe giren para ile harcanan paraya bakarsak çok daha fazla borç ödenmesi gerekiyordu. İnanılmaz yanlış harcamalar yaptı. Ünal Aysal görevi devraldığında Galatasaray Kulübü'nün şirkette 90 küsür profesyonel çalışanı vardı.Bugün bu 600 kişi. Sportif A.Ş'de ki çalışanların maaş bodrosu her ay için 2,5 Milyon Dolar ki buna florya çalışanları veya buna benzer çalışanlar dahil değil.Bu korkunç bir rakam.Ve bunlar skoğa atılmış paralar.Ünal Aysal profesyonelleşmeyi şöyle zannediyor; ben bir takım adamları bulur onlara yüksek maaş verir ve profesyonelleşirim.

 

 

Böyle olmaz bu değil. Hak eden adamları, düzgün adamları oraya yerleştirerek organize etmek gerekiyordu. Galatasaray'ın Ceo'su olacak insanın Galatasaray Yönetim kuruluna bir şey öğretmesi lazım.Fifa'da, Uefa'da ne bileyim Olimpiyat Komitesinde bağlantılarının olup yönetim kuruluna bir şeyler öğretmesi lazım.Gelen kişi öğrenmeyecekti yani öğretecekti ama bunlara hiç dikkat etmedi. Bunun yerine oraya bir takım adamları topladı onlara bol keseden maaş verdi bunun da kurumsallık olduğunu zannetti. İşin içinden de çıkamayacağını anladığı zaman korkup kaçtı.Şimdi de ben başarılıyım, diyor.Ne başarısı kardeşim.Galatasaray'ın şu anda alacak verecek farkı 380 Milyon Dolar.Borçları azaltarak, alacakları şişirerek gösteriyor.Galatasaray'ın daha fazla borçları var bunları biliyoruz.Galatasaray'ın dernek tarafında ayrı borçları var kulüp tarafında ayrı borçları var. Bunları ayrı ayrı değerlendirip hiçbirini söylemiyor.Sportif Aş'nin de borcu var. Bunları üst üste koyarak anlatmıyor.Kamuoyunu kandırmaya çalışıyor ama kamuoyu da biliyor ki Ünal Aysal başarısız oldu ve kaçıp gitti.

 

 

Ben yöneticilik için tövbe ettim.Şu anda öyle bir düşüncem yok.Ama ileride kimse taşın altına elini koymazsa ve bana da talep olursa tabi düşünürüm.Ancak hiçbir başkan benimle çalışmak istemez.

 

 

Türk Futbolu aşama kaydettiyse bunda Alp Yalman'ın büyük bir katkısı vardır. Kimse bunları hatırlamaz ama 1990'larda Trt takımların maçlarını yayınlarken takımlar para istemek bir yana ''neden bizim maçımızı yayınlamıyorsun ?'' diye yalvarıyordu. Alp Yalman o dönemde, bu bizim malımız bunu yayınlayarak reklam alıyorsunuz, reyting alıyorsunuz bu paradır, diyerek naklen yayın gelirlerini paraya dönüştürmeyi akıl eden ilk isim Alp Yalman'dır. Avrupa'da olan yenilikleri Türk Futboluna getiren kişi Alp Yalman'dır.Alp Yalman ufuk açıcı bir yöneticidir.Alp Yalman'ın Galatasaray'da çok başarılı 22 yıllık bir yöneticilik kariyeri vardır.Ama tabi her şeyin bir dönemi vardır.Alp Ağabey'İn dönemi de geride kaldı.Şimdi Galatasaray'ın içini bilmiyor, o günün rakamları ile bugünün rakamları farklı, yapısı farklı yani uzak kaldı.Kulübün şu anki yapısını çözebilecek noktada değil. Benim Galatasaray Camiasında en sevdiğim kişilerden birisidir Alp Yalman... Bir de şöyle bir sıkıntı var. Alp Yalman seçildiği takdirde kulübün içerisinde bulunan yetersiz profesyonellere muhtaç olacaktır.Bu da ciddi bir sıkıntıdır.Alp Yalman'ın kadrosu da çok zayıf.Yönetim kurulunda ki isimlerde Galatasaray'ı iyi bilen isimler değil.

 

Duygun Yarsuvat'a gelirsek Duygun Ağabey benim beraber gezdiğim, yediğim, Galatasaray'ı konuştuğum, Galatasaray Cemiyetine başkanlık yapmış, Galatasaray Üniveristesi'nde rektörlük yapmış, divan Başkanlığı yapmış değerli bir isimdir. Fakat onun da fazla bir tecrübesi yok.Onun avantajı listesinin daha güçlü olması.Ben Alp Yalman'ı çok seven birisi olarak Duygun Yarsuvat listesinin kulübü daha iyi yöneteceğini düşünüyorum. Bir de Duygun Yarsuvat ben mayısa kadar kalacağım diyor. Bu başkanlık yarışına girecek olan kişilere zaman kazandırmaktırç Bu da iyi bir formüldür. O yüzden de ben Galatasaray Camiasının da Duygun Bey lehine bir teveccüh göstereceğini düşünüyorum.

 

 

Derbi de favori Fenerbahçe.İki takım da şahane futbol oynamıyorlar ama Fenerbahçe daha iyi oynuyor.Kadro olarak baktığımız zaman da Fenerbahçe'nin kadrosu daha iyi. Elinde Kuyt, Sow, Emenike, Webo, Caner gibi çok önemli silahları var. Savunması muazzam değil ama Galatasaray'ın da hücum hattı muazzam değil. Favoriler genelde bı tip maçlarda kaybetmiştir ama ben Fenerbahçe'nin kaybedeceğini düşünmüyorum. Çünkü Galatasaray'ın çok ciddi sorunları var. Sneijder'İn rahatsızlıkları Hollanda basınına kadar yaNsımış durumda. Selçuk 1 yıldır futbola adına bir şey vermiyor.Yönetim tarafında yine ciddi sorunlar var. Benim canım istiyor ki Galatasaray farklı kazansın ama mantık Fenerbahçe diyor.

 

 

Milli Takım'da teknik direktör olarak Fatih Terim'i suçlayamazsınız.Ama Fatih Terim'i futbol direktörü olarak suçlarsanız o zaman suçlu.Çünkü Türkiye'de futbolun büyük bir açmaz içinde olduğunu görüyoruz.Tribünlerde taraftar yok.Pasolig diye bir saçmalık var. Mümkün olduğunca en zor şekilde olan bir uygulama var. Pasolig'i olanlar dahi maça gidemiyor. Takımlar kötü. Altyapı sorunları devam ediyor. Oyuncu yetişmiyor. Kocaman Türkiye'de bir forvet yetişmiyor. Mevlüt, Burak, Umut haricinde bir forvet oyuncunuz yok. Bütün bunlara baktığımız zaman futbol direktörü olarak Fatih Terim sorumludur.Peki Fatih Terim 1-1,5 yılda bunlara halledebilir miydi, halledemezdi.Ama geleceğe dair bir proje de yok.Bunu da göremiyoruz.Fatih Terim'in ekibinde parlak isim de yok.Şimi herkes veryansın ediyor. E ederim. Letonya maçında kaçanlar gol olsa 5-1 biterdi o zaman da Fatih Terim kahraman.Ben olaya daha geniş bakıyorum.Futbolun açmazlığı üzerinden bakarsak Türk Futbolu çok kötü durumda.Bizim Fatih Terim'in günlük performansından çok, Futbol Federasyonu'nun yetkinliğini ve bu işi yapabilirliğini tartışmak gerekiyor.