Önce 6+0+4, sonra 5+0+3 şeklinde düşen kural döneminde 3 büyük kulüp Anadoludan çıkan Alper Potuk gibi gençleri veya Gökhan Töre, Olcay Şahan gibi gurbetçileri hemen bünyesine katmıştı. 3 büyüklerden yüksek bonservis alan Anadolu kulüpleri dışarıyla oyuncu satmamış, üç büyüklerden yüksek maaş alan gençler de dışarıyla gitmeyi düşünmemişti.
Fakat malum kulüplerin Avrupa cezası bitince yabancı kuralı yine birden arttırıldı. 14-14 sitemine geçildi.
Bu sistem sayesinde Enes Ünal gibi gençlerimizi 3 Milyon Euro'ya Manchester City'lere sattık zira Türk oyuncu oynatma zorunluluğu kalmayan 3 büyükler 5-6 Milyon vererek hemen Enes'i almaya çalışmadılar.
Enes olsun, Atınç olsun, genç Batuhan olsun daha 20'lerine gelmeden Avrupa'ya giden gençlerimiz oldular.
FAKAT YUNANİSTAN NE ALAKA?
Buraya kadar her şey güzel... Peki Anadoluya ne oluyor? Mesela geçtiğimiz gün Marsilya'dan 5 gol yiyen Antalyaspor, alt yapı oyuncularına antrenman tesislerinin yanındaki halı sahada idman yaptırırken, Samuel Eto'o için 3 yıllığına 12 milyon Euro'yu gözden çıkarabiliyor.
Veya battı denilen Yunanistan'ın Olympiakos kulübü Oğulcan Çağlayan gibi ülkenin en potansiyelli gencini 2 Milyon Euro'ya transfer etmek üzere ve ülkenin çarpıklığından bıkan Oğulcan da seve seve gitmek istiyor.
Nasıl istemesin?
Yunanistan'dan 10 kat fazla para harcayabilen Türk kulüpleri Oğulcan gibi bir yeteneğin farkında değil. 3 büyükler genç oyuncuyu 2 milyon Euro için Yunanistan'a kaptıracakken, Galatasaray en son 2 milyon Euro'ya Lucas Ontivero'yu, 3.5 milyon Euro'ya İzet Hajroviç'i transfer etmişti
Gençlerimizin büyük futbol ülkelerine ve büyük takımların altyapılarına veya as takımlarına gitmesi elbette güzel ama biz o gençleri gönderip ligimize sürekli 30 yaş üstü oyuncular alarak mı gelişeceğiz? Ve en potansiyelli 20 yaş altı oyuncularımızı bizim 10'da 1'imiz kadar parası olmayan Yunan kulüpleri mi kapacak?
Bu işte bir Katarlı'lık yok mu?
Sinan Yılmaz