comScore

Türkiye, İzlanda karşısında ne yapmalı?

05 Ekim 2017, Perşembe 11:09
Türkiye, İzlanda karşısında ne yapmalı?

Milli Takım'ın İzlanda ile oynayacağı maç öncesi spor yorumcusu Serkan Reçber, FutbolArena'ya özel değerlendirmelerde bulundu.

FutbolArena Röportaj - 2018 FIFA Dünya Kupası Elemeleri'nde son 2 maçımız kaldı. A Milli Takımımız 6 Ekim'de, Eskişehir'de İzlanda'yı ağırlayacak. Gruptan çıkmamız için oldukça önemli olan bu maç öncesi eski futbolcu ve yorumcu Serkan Reçber ile maçı konuştuk…
 
İzlanda'yı nasıl yeneriz?
 
Güzel soru...Öncelikle şu anda İzlanda Milli Takımı'nın içinde bunduğu durum bizim için belirleyici olacak. İzlanda Millli Takımı'nın burada kaybetmeyecek olması yani 1 puan dahi onlar için çok önemli. İzlanda takımı öncelikle kaybetmemek için mücadele edecek. Buna uygun bir oyun sistemleri var. Önceliği savunma olan, birlikte hareket etme becerisi çok yüksek bir takım. Evet, belki yetenekleri kısıtlı, kaliteleri bizim milli takım kalitesinde değil ama oyun anlayışları ve felsefeleri fevkalade.

"OFANSİF KADRO BEKLİYORUM"
Öncelikle şuna çok dikkat etmemiz lazım, Hırvatistan maçında olduğu gibi ofansif bir kadro bekliyorum. Belki de o kadronun aynısı bu maç için daha anlamlı olacaktır. Orta sahada Nuri ve yanında Oğuzhan, solda Arda, sağda Cenk, önde Burak. Hakan cezalı olduğu için Lucescu'nun o pozisyonda nasıl bir tercih yapacağı belki de belirleyici olacak. Biz çabuk oynamak zorundayız, dikine oynamak zorundayız, oyunun yönünü çok çabuk değiştirmek zorundayız ve rakibi eksik yakalamak zorundayız.



Çünkü İzlanda'nın öne geçtiği maçlarda veya 1 puana oynadığı maçlar içerisinde gerçekten bunu çok iyi oynadığını biliyoruz. Avrupa'da birlikte hareket etme,ortak akıl geliştirme ve bunu uygulamada en iyi takımlardan bir tanesi. Bu maçta 1 gol maçı bambaşka bir seviyeye getirebilir. Atacağımız 1 golden sonra maç çok kolaylayacaktır. Çünkü İzlanda öne çıkacaktır. Savunması çok ağır. En son Finlandiya karşılaşmasını seyrettim. Erken yedikleri bir golden sonra dağıldılar. Ama Ukrayna maçında da bambaşka bir şey oynadılar. Yani bu 2 maçı doğru okuyabilirsek ve Lucescu buradan doğru bir anlam çıkarabilirse aslında maç kolaylaşabilir.

"MAÇI ETKİLEYECEK OLAN TARAF BİZİZ"

Bu maçı doğrudan etkileyecek taraf biziz. Çünkü İzlanda ne yapacak, kimle yapacak,ne oynayacak çok belli.10 numaraları onların Sigurdsson; Everton'a transfer yaptığı, son Ukrayna maçında 2 golü atan oyuncuları ve çok değerli bir oyuncu. Bir kere onu durdurmamız lazım. İkinciside 7 numara formasıyla oynayan Gudmundsson diye bir oyuncu var. O da hücuma geçiş noktasında çok çabuk bir oyuncu. Onu da yavaşlatırsak zaten yetenek anlamında bize sorun çıkarabilecek oyuncuları yok.

"DURAN TOPLARA DİKKAT!"

Belki en önemli detay ve en çok dikkat etmemiz gereken yönleri bir kere duran topları, kornerleri, faulleri çok iyi kullanıyorlar. İlaveten de uzun taç atabilen oyuncuları olması sebebiyle, bunu çok doğru kullanan bir takım var. Biz böyle bir rakibe karşı bir kere sırtı dönük oyuncuya faul yapmayacağız, çok kolay faul yapmayacağız. İki, taç pozisyonlarında topu çok yakın bize yakın yerlerden taca atmayacağız, daha uzağa vuracağız ve rakiplerin bu avantajı kullanmasını engelleyeceğiz. Bunlar maçın içindeki öngörülerimiz. Önemli olan sahada teoriyi pratiğe çevirebilecek yetenekler, kalite. Ben orada da şöyle bir avantajımızın olduğunu düşünüyorum; Eskişehir forması giydim ve o taraftar önünde çok oynadım. Bu taraftarın gücünü en iyi bilenlerdenim. En son oynanan Hırvatistan maçında da tüm Türkiye bir kez daha gördü. O yüzden ben taraftarımızın da yüksek katılımıyla, oyuncu kardeşlerimize yollayacağı sinerji ile, bütün bu saydığımız avantajları lehimize çevirip maçı kazanacağımızı ümit ediyorum; temenni ediyorum; istiyorum.
  

İzlanda'ya karşı ortasahada kim oynamalı?
 
İzlanda Milli Takımı 4-4-2 de oynayabilen, 4-2-3-1 de oynayabilen bir takım.4-2-3-1 oynarsa burada elbette ki Gunnarsson, takım kaptanları çok önemli bir denge. Savunmanın lideri. Ruhu olan, karakteri olan, takıma enerji veren, top rakipte kısmını en iyi oynayabilen oyuncusu. Yanında da Sigurdsson oynuyor. O da takımın hücum lideri, hücumdaki her şeyi. Zaten bu takımın en çok gol atan iki oyuncusundan birisi Sigurdsson 3 gol, diğeri de santrforları Finnbogason 3 gol. Bizim maçta 4-2-3-1 mi başlayacaklar, 4-4-2 mi oynayacaklar? O belirleyici olacak. Ama bizim orta saha düzenimiz felsefe olarak mutlaka hücumcu olmalı. Çünkü rakipte önlem alabileceğimiz Sigurdsson dışında çok oyuncu yok. O yüzden biz defansif bir kadroyla veya defansif bir orta sahayla çıkmak yerine, yani Ukrayna maçında yapmış olduğumuz hatayı Hırvatistan maçında nasıl düzelttiysek, bu maçta da ofansif bir takımla çıkmak zorundayız. Ve topun bizde kalması, topu çabuk oynamamız, dikine oynamamız ve oyuncu eksiltmemiz gerekiyor. Dolayısıyla orta sahada daha ofansif; yani Nuri-Oğuzhan ikilisi, belki kanat rotasyonunu değiştirip hoca santrforun arkasında Arda'yı da kullanabilir. Belki de kanada başka bir oyuncu tercih edebilir. Aslında sorduğunuz sorunun en kritik noktası o. Arda santrforun arkasında mı oynayacak ya da Hakan Çalhanoğlu pozisyonunda oynayacak oyuncu kim olacak? O daha belirleyici olacak.
 
Forvette kim oynamalı? Burak mı, Cenk mi?

Ben bu maçta ikisinin de oynaması gerektiğini düşünüyorum. Cenk'i özellikle Hırvatistan maçında sağ kanatta 4-2-3-1'in sağında oynadı ve Cenk o koridoru fevkalade iyi kullandı. Çok gayretliydi, çok istekliydi. Burak santrfor oynadı, sağ forvette de cenk oynadı. Bence böyle çıkmak lazım çünkü Cenk ikinci forvet, yani kanat forvet tanımına da uyuyor. Günümüz futbolunda oyun daha çok kanatlara çevrildi. Kanat oyuncularının performansı maç kazandırıyor. Cenk'in özellikle top ters taraftayken Burak'ın arkasına gelerek ikinci forvet gibi tamamlayıcı özelliği de var ki Hırvatistan maçında attığı golü de gözümüzün önüne gelirse daha iyi anlatmış olacağız. Bunu kullanacağını düşünüyorum. Ben Cenk ve Burak'ın ikisinin de aynı anda sahada olması gerektiğini savunanlardanım.

Lucescu cezası nedeniyle maçı tribünden izleyecek. Teknik direktörün kulübede olmayışı maçı gerçekten etkiler mi?
 
Tabi göreceli bir soru. Kişiye göre, pozisyona göre, duruma göre değişir ama Serkan Reçber olarak ben çok fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Milli takım oyuncuları ve teknik direktör arasında çok iyi bir organik bağ olur, bundan önce birbirlerini çok iyi tamamlarlar, çok iyi alışırlar ve bu birliktelik de sahanın kenarında teknik adamın olmaması olumsuz yansıyabilir. Ama şu anda bu organik bağ henüz kurulmadığı için ve milli takımlarda bu çok normaldir kurulamaması. Ama şunu söyleyeyim olmaması bir dezavantaj değil. Bazen bu tip durumları avantaja çevirebilirsiniz. Orada da duygu yoğunlukları ve duygu depoları devreye giriyor. Zaten öyle bir şey ki bu maç için kulübede ne teknik direktöre ihtiyaç var, ne antrenöre ihtiyaç var, ne de taktiğe ihtiyaç var. Mutlaka kazanmanız gereken bir maçta ne yapmanız gerektiğini,nasıl oynamanız gerektiğini milli takım seviyesindeki oyuncular biliyor. Dolayısıyla bu bir eksiklik değil.


 
Sizce bu maçın kilit adamı kim?
 
Tabi ülkemizdeki en sansasyonel oyuncu Arda Turan. Yani her yaptığı olay, her söylediği olay. Dolayısıyla Arda'nın performansının çok belirleyici olabileceğini düşünüyorum.Çünkü; futbolcu bir insanın kendisini ifade edebileceği en iyi yer saha. Konuşma dili de performansı olmalı. Artık futbolcu kardeşlerimizin sosyal medya üzerinden, röportajlar üzerinden, televizyona bağlanıp konuşmak yerine; performanslarını sahada göstermeliler ve konuşma dilleri de performansları olmalı. Yani Arda birilerine bir şey anlatmak istiyorsa; en güzel anlatacağı yer saha,dili de performansı olmalı. Eğer Barcelona'ya buradan bir mesaj vermek istiyorsa, benim hakkım o kadroda bulunmak, oynamak diyorsa bu maçı çok iyi kullanmalı. Çünkü; bu maç oyuncu için çok önemli bir fırsat. Kendini anlatmak için harika bir pozisyon. Bunu Arda Turan'ın çok iyi kullanabileceğini düşünüyorum. Bu bakımdan benim kırılma oyuncum: Arda Turan.
 
Sizce Sabri'nin milli takıma dönüşü doğru karar mı?

Bu dönüşü anlamak için o pozisyondaki oyuncuları da iyi analiz etmek lazım. Sağ bek noktasında ülkemizde ciddi bir zafiyet var. Şener'in beklentilerin altında kalması,o pozisyonla ilgili istediğimiz verimi alamamamız, Gökhan Gönül'ün sakatlıktan yeni çıkmış olması; elbette ki sağ bekteki ihtiyacı hat safhaya çıkardı. Ligimizde en formda sağ beklerden bir tanesi de Sabri Sarıoğlu. Göztepe'de takım kaptanı, doğru işler yapıyor, camiayla bütünleşti. Performansıyla milli takımı hak ettiğini düşünüyorum. Artık milli takımda yaşa çok takılmamak lazım. Çünkü; performansla çok paralel bir durum söz konusu. Emre Belözoğlu'nun bu yaşında milli takıma gelmesini nasıl alkışladıysak, Sabri'nin de milli takıma gelmesini aynı saygıyla ve sevgiyle alkışlamamız gerekiyor. Bence performansıyla hak ettiğibir şeydi. Milli takıma çağrılarak ödüllendirilmiş oldu. İhtiyaç da var açıkçası.
 
Sabri'nin milli takıma dönüşünü tek kelimeyle yorumlar mısınız?


Mucize mi diyelim? Başarı da diyebiliriz. Kendi içerisinde öyküsü var Sabri'nin.

Röportaj: Kevser İme Şahin

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!