Trabzonspor'u yakından takip eden spor yazarı Erdal Hoş, bordo mavililerin aldığı mağlubiyeti, performansı ve hakem kararlarını değerlendirdi.
"TRABZONSPOR DA RAKİBİ KADAR KRİZDE"
Göztepe krizde, maç kazanamıyor, teknik direktör arıyor ve takımın en önemli orta saha oyuncusu Poko sakat… Böyle bakınca Trabzonspor açısından fırsat maçı gibi duruyor değil mi? Değil. Değil. Zira Trabzonspor da en az rakibi kadar krizde. Geçen sene bu zamanlar Samsunspor'a gidip hiç değilse futbol oynama hayalleri kuran Abdülkadir Parmak'ın yokluğuna hayıflanacak kadar krizde. Esas aktörlerin yokluğunda sahada olan delikanlılar için maçtan sonra Trabzonspor taraftarının sitemlerini duyar gibiyim: “Bunlar 1. Lig topçusu….” Doğru… Bu akşam ilk 11 başlayan Doğan, Yusuf ve Ahmet, sonradan oyuna giren Avdijaj, Kamil ve Koray henüz 1. Lig ayarındalar. Normal şartlarda peyderpey takıma monte edilmeleri düşünülürken olağanüstü hal onları sahaya kurtarıcı olarak itti. Peki, niye doğru kadro planlaması yapılmadı? Çünkü TFF'nin açıkladığı harcama tablosunda Trabzonspor'un harcayabileceği rakam belli. Ama buna rağmen hatalar yapılmadı mı ? Yapıldı…Misal Obi Mikel yerine daha hazır bir orta saha alınabilirdi elbette ama bu hata bile Türk tipi futbol yöneticiliği düşünüldüğünde vahim hata olarak değerlendirilemez. Trabzonspor yönetimi yaptığı ve yapmadığı hamlelerle bu seneyi bir ölüm kalım senesine çevirmeyerek başarılıdır ve olumlu sonuçları önümüzdeki yıllarda daha net görülecektir.
Gelelim Ünal Hoca'ya, geçen hafta “Doğan -Kamil aynı anda orta sahada olmaz” demiştik. Teknik ekip de öyle düşünmüş. Lakin Ahmet bizim ve kulübenin düşündüklerini yapmaktan uzak ve bunu ancak bugün görebildik. Demem o ki düşündüklerimizi hakikat sanıyoruz. Oysa denenmemiş hamleler bunlar. Buna rağmen ilk yarı sonrası Doğan'ı, son bölümde de Donis'i çıkarmak doğru muydu? Bence değil… Acele verilmiş ve panik işareti hamlelerdi her ikisi de. Peki bunlar vahim hatalar mı? Yine değil… Maç biter bitmez Liverpool'un son bölüme yenik girdiği maçı, üstelik benzer pozisyonlarla çevirdiğini gördük. Çokça becerisi ama biraz da kısmeti azdı Trabzonspor'un Liverpool'dan. Ama ikinci devre Trabzonspor adına yine de olumlu yine de ümit verici. Hiç değilse iç saha maçlarında Sorloth'u yalnızlığa terk etmeyecek bir formül ise ilk etapta beklenen ve galiba olmazsa olmaz olan…
"KENDİMİ BİLDİM BİLELİ HAKEMLER BÖYLE"
Kendimi bildim bileli hakemler böyle. Dün böyle idi, bugün böyle yarın da böyle olacak. Ve bunu değiştirecek bir formül bilmiyorum. Muhtemelen Ünal Karaman da öyle düşünüyor. Geçen hafta maçın 6 dakika uzamasını eleştiren Okan Hoca'yı hatırlayın. Sonra bu maçı falan boşverin. Mesela geçen sene Trabzonspor'un deplasmanda oynadığı Antalyaspor maçı sonrasına gidin. Trabzonspor'un verilmeyen penaltısı vardı hani. O maç mesela Ünal Karaman için dönüm maçı olabilirdi. O puan kaybı sonrası görevine son verilebilir ve hatta “Süper Lig Hocası değil” yaftası da yiyebilirdi. O maçtan sonra bile konuşmadı. Mesleği ve kariyeri öylesine sıkıntılı haldeyken konuşmadı. Ünal Karaman “başka” bir adam ve umarım öyle kalır ve yine umarım bu başkalık karşısında utananların sayısı artar..
"MASAYA YUMRUĞUNU VURUP ŞARTLARI DEĞİŞTİREBİLECEK BİR YÖNETİM YOK"
Trabzonspor taraftarına diyeceğim şu ki masaya yumruğunu vurup hakemleri veya şartları değiştirebilecek bir yönetiminiz hiç olmayacak. Daha iyi transfer, daha iyi kadro, daha sağlam altyapı ise mümkün. Bu sene bir final değil. Bunca sıkıntıya rağmen bunca olumsuzluğa rağmen Trabzonspor devre arasına zirveden kopmadan varabilirse ikinci devre puan tablosunu elinize alıp hesap yapabilirsiniz.
Bu yazının salt bir Trabzonspor yazısı olduğunu hatırlatır Göztepe taraftarından özür dileriz. İlerleyen haftalarda onları da yazmak kısmet olur inşallah…
Trabzonspor Haberleri FutbolArena'da!
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
GALATASARAY