Eral Hoş yazdı: "İktisat Bilimine Giriş"

FutbolArena - Süper Lig'in 14. haftasında Trabzonspor deplasmanda Antalyaspor'u 3-1 mağlup etti. Erdal Hoş, FutbolArena için bordo mavililerin aldığı galibiyetle ilgili bir yazı kaleme aldı. 

"İKTİSAT BİLİMİNE GİRİŞ"Üniversite 1. Sınıftan aklımda kalan cümle: “İhtiyaçlar sınırsız kaynaklar ise sınırlıdır. İktisat, bu sınırlı kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasıdır. Aşağı yukarı 1 senelik Trabzonspor hikâyesi, çeşitli sebeplerle iyice sınırlı hale gelen kaynakların iyi bir iktisatçı yaklaşımı ile yönetilmesinden ibaret. Arada yapılan yanlışları yok saymamakla birlikte Trabzonspor başkanı, yönetimi, hocası, teknik ekibi, oyuncusu adı konulmamış bir feda ve başarılı bir iktisadi yönetim süreci yaşıyor aslında. Antalya deplasmanı da bu sürecin bir parçası…

Hoca'nın, Başkan'ın, yöneticilerin hatta taraftarın iktisadına eyvallah da futbolcuların iktisadından kasıt ne? Az para kazanmaları falan değil; şeytanın en sevdiği gurur ve kibirlerini frenlemeleri… Bir Cardozo fotoğrafı var ya hani Trabzonspor'la ilgili hatıralarımızda. Hani yedek kulübesinde bile “gençlerin “ kendisine yer vermediği “ötekileştirilmiş” Cardozo fotoğrafı. Hah işte onu bir yere koyun. Sonra Sturridge'in geldiği günden bu yana olan biteni kafanızda bir film şeridi olarak yürütün. Büyük yıldız, çok para, çıkılmayan antrenmanlar… Ben futbolcu olsam tam da dışlayacağım “bizimle değilsin” diyebileceğim bir süreç. Takımın diğer fertlerinin “bu ne böyle?” diyebileceği bir süreç. Ama ilginç bir şekilde Sturridge'le ilgili takım içinden rahatsızlık bilgisi hiç gelmedi. Olsa gelirdi çünkü başka yerlerde “iki kişinin bildiği”, Trabzon'da ise “bir kişinin bile bildiği sır değildir”. Bütün takımdan ayrıksılığına, umarsız görüntüsüne rağmen, yapabileceklerinin takıma katkısını düşünüp gurur ve kibri frenlemeleri Trabzonspor futbol takımının, kimyasının sağlamlığını ve oyuncuların karakter büyüklüğünü göstermiyor mu? Futbolcu taifesi için ciddi bir fedakârlıktır bu. Karadenizli futbolcular için daha büyük….Kabul edelim ki Allah, çalışkanlık, mücadelecilik gibi hasletlerin yanında gurur ve kibir gibi iki sağlam hastalık da vermiş bölge insanına. Bu anlamda “uşakların” tevazuunu önemsiyor, sonrası için önemli bir gelişme olarak kayda geçmesini hatırlatıyorum. (Bu satırların yazarı neyi övse çok zaman geçmeden işler tersine dönüyor ama bu öyle olmayacak inşallah)



Peki, iyi oynamadan, iktisatla kazanma sürdürülebilir mi? Hayır… Trabzonspor'un sahaya kötü yayılması, geçen seneki futboldan çok uzak oluşu, kendisini taraftarlarına, skor kaç kaç olursa olsun endişe ile izletmesi devre arasına kadar kabul edilebilir. Ama Şubat sonu, elde olmayan gelişmeler olmaması kaydıyla hala bu durumda olması kabul edilmez ve şiddetli itiraz gerektirir. Bu süreçte dahi saha içinde pratik çözüm isteyen eleştirilerimiz yok mu? Var elbette ama onları da televizyondan söyledik söylüyoruz ama şunu unutmadan; oyuna dair kurduğumuz hiçbir cümle mutlak hakikat değildir. Değişebilir, yanılabiliriz, hata yapabiliriz. Bu itibarla taraftara özellikle aktif sosyal medya kullanıcısı taraftara da küçük bir hatırlatma ile bitirelim: Kurduğunuz cümleleri şahsiyet meselesi yapmayın; yanılmak da yenilmek gibi oyuna dahil."

Son dakika Trabzonspor Haberleri FutbolArena'da!