comScore

Beşiktaş Beşiktaş

Süper Lig'de 31. haftanın hakem değerlendirmesi - Murat Fevzi Tanırlı yazdı; 'Ben senin'

05 Mayıs 2016, Perşembe 15:41
Süper Lig'de 31. haftanın hakem değerlendirmesi - Murat Fevzi Tanırlı yazdı; 'Ben senin'

Eski TFF hakemlerinden Lig TV yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı, 31. haftanın maçlarını yorumladı.

FutbolArena Analiz - Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında oynanan maçlarda hakem performansları nasıldı. Eski TFF hakemi ve Lig TV yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı geçtiğimiz haftaya damga vuran olayları ve hakem performanslarını değerlendirdi.

İşte Murat Fevzi Tanırlı'nın yazısı;

Sanırsınız İsveç, Danimarka, Norveç gibi İskandinav ülkelerinde yaşıyoruz…
Sanırsınız çok yadırgadığımız, hiç de alışık olmadığımız tribün olaylarıyla karşılaşıyoruz…
Sanırsınız Aykut Demir'in eli yüzüne temas eden Kıvanç isimli futbolcu örneğindeki gibi sahtekarca yere atışlardaki kişilik sorunlarıyla ilk kez karşılaşıyoruz…
Sanırsınız hiçbir sezon sonunda “kim kime teşvik verecek, kim kime maçı verecek” diyaloglarıyla ilk kez karşılaşıyoruz…
Sanırsınız Cem Yılmaz-Mazhar Alanson filmindeki gibi Herşey Güzel Olacakşekilde oynuyoruz…
***
Geçen hafta “MARGARET KADAR ERKEK OLMAK” başlığı altında hafta içinde karşılaşacağımız muhtemel skandal kararı tahmin ettiğimizden 1 hafta önceden andık, toprağı bol olsun dedik… Neden? Açıklanan karar sonrası kemikleri sızlamasın diye…
***

 
Ana problem, sanki Türk futbolunun tribün olaylarındaki veya saha içi ve dışı rezilliklerdeki tek sorunlusu ve sorumlusu “Trabzonspor”muşcasınainfaz ettirmek asla değil tabii ki! Ama elinizde mevcut çok büyük bir olay ve de buna ligin ilk yarısından ekleyeceğiniz “HAKEMİ ALIKOYMA” skandalı var. Her ne kadar sırıtarak ve el üstünde tutularak mahkeme kapılarından çıkma kepazeliğinde görüntüler olsa da tribün olayından vazgeçtim, bir adamı öldürmeye teşebbüs bile var!  Yani elinizde emsal teşkil edecek donanımda DEV BİRFAİL var. Hakeme kırmızı kart gösteren Salih Dursun'un putlaştırıldığı günlerden, Volkan Bayarslan'a saldıran gencin olay anında üzerinde bulunan ayakkabılar ve pantolonu satışa çıkarıldığı günlere merhaba dedik…
***
Bu örnek üzerinden verilecek MESAJvar… Bu örnek üzerinden SİLKİLENECEKLERvar… Bu örnek üzerinden korkulacak YAPTIRIMLARvar…
***
Gelin görün ki "2 dk düşün" protestosuna layık bir yaklaşım gösterilerek, PFDK da en fazla 2 dk düşünüp cezayı(!) vermiş...
***
Pek çok stadyumda maç öncesi 30.saniyede hakemler “sözde protestoyu” bitirmek durumunda kalırken, Trabzonspor protestoya İŞTİRAK ETMEDİ, “tek suçlu ben miyim” dedi... Haklı da…
***
Nihayetinde son yıllardaki en ayartıcı, en ürkütücü, en muhteşem ceza! KORKTUM… TİTREDİM… İÇİM ERİDİ… MAÇA GİDEMEYECEK KADAR PANİK HALDEYİM… Tebrikler(!)
***
Türkiye'm Türkiye'm cennetim,
BEN SENİN3 maymunuher zaman oynayabilme ihtimalini sevdim
***
ABDULLAH AVCI…
Golsüz biten G.Birliği-M.Başakşehirkarşılaşmasının 35.dakikasında Emre Belözoğlu sakatlanmış, yerine Hakan Özmert girmiştir…
Maç sonu değerlendirmeler konusunda merakla bekleyip ilgiyle izlediğimiz Abdullah Avcı'nın basın toplantısı…



Yıllardır “senaryo” üretmekten beyni oksitlenmiş bir basın mensubu, Ankara'daki maçın hemen ardından yapılan basın toplantısında Abdullah Avcı'ya “Emre'nin oyundan erken çıkmasının bir sonraki hafta oynanacak olan F.Bahçe maçıyla ilgisi olup olmadığını” soruyor… 
Abdullah Avcı, her zamanki sakinliği, beyefendiliği ve futbol adamlığıyla kibarca “Allah sizi ıslah etsin” anlamına gelen zarif bir cevap veriyor. Anlayana…
***
SERDAR ÇAKIR OLSA…
Geçtiğimiz haftanın en önemli gelişmelerinden biri dünya hakemlik tarihine geçen Cüneyt Çakır olayıdır. Belli dönemlerde sizlerle paylaşmıştım, hakemlerimizin “komşu ülkelerden öteye gidemediği” yurdumda, hakemlerimiz Şampiyonlar Ligi'nde boy göstermeye başladıklarında mutluluğumu coşkulu şekilde tarif etmeye çalışmıştım…
***
Şu anki nokta Türk hakemliği adına mutluluk ve coşkunun da ötesinde, milli gurur, milli sporcularımız noktasına geldiğimiz gündür. Maçların kritiklik seviyesinin çok önemli olduğu tanımlamalar elbette yapılır her dönem. Hele hakemlik dönemlerim “Ey Ufuk, sen San Siro'da stadyumda simit satamazsın, ben maç yönettim”, “Gözlerimin içine bak, sen stadyumun kenarından geçemezsin, ben orada maç yönettim” diyen ve o döneme kadar Avrupa arenasında en üst düzey maç yöneten Ahmet Çakar ile geçti… Eleştirmiyorum, Avrupa arenasında son 5-6 yıl öncesine kadar Türk hakemliği adına en büyük sevincimiz Ahmet Çakar'ın bu başarısıydı. Daha eski tarihlere, eski ve ilk başarılara  DoğanBabacan'lara, Hilmi Ok'lara kadar gitmeden yakın tarihten bahsediyorum.
***
Ancak “final”ler unutulmaz. Finallere katılabilmek unutulmaz… Avrupa'nın 1 numarası olmak unutulmaz…  2014 Dünya Kupası'na katılabilmiş olmanın mutluluğu Hollanda-Arjantin yarı finali ile taçlanmıştı Cüneyt Çakır ve ekibimiz adına... 2015'te Berlin'deki Barcelona-Juventus Şampiyonlar Ligi finali zirve olarak görülebilirdi belki ama rekorlar açısından daha alınacak çok yol vardı…
***

Bu sezon Şampiyonlar Ligi yarı finalinin her ikisinde de Bayern Münih, Real Madrid, Atletico Madrid, Manchester City isimlerinin geçtiği takımların maçlarını 1 hafta arayla yöneterek tarihe geçti… Bir sezonda Şampiyonlar Ligi'nde yönettiği maç sayısı7'ye ulaşan hakem rekorunu egale etti. Kaldı hedef 2 maç. Euro 2016 ve 2018 Dünya Kupası finali. Yolunuz açık olsun…
***
Tabii bu vesileyle bu takımın önemli parçaları olup, son dönemde sakatlıklarıyla nedeniyle yer alamayan Bahattin Duran'a ve Emre İyisoy'a acil şifalar diliyoruz. Takımın yeni üyeleri Serkan Ok ve Cem Satman'a da başarılar diliyoruz. Yalnız, söylemeden geçemeyeceğim, sevgili Bahattin ve Emre, Liverpool-Dortmund maçı gibi hikayesiyle, 90 dakikasıyla, Liverpoolluların gözünde “İstanbul-2 zaferi” ile anılan maç bir daha zor yahu! Daha da güzel maçlar dileğiyle…
***
Gelinen bu noktada tabii ki Cüneyt önderliğinde Bahattin-Tarık-Hüseyin-Barış-Emre 6'lısına, Serkan-Cem ilavesiyle 8 hakemimizin başarılarıyla ne kadar övünsek azdır. Dünya üzerinde bu seviyeye gelmişken, artık yurdum sınırlarında bazı tartışmaları bırakalım. Başarısızlık üzerinden mutlu olma duygusuna son verelim.
***
Cüneyt Çakır, hakemlik hayatına dair her türlü röportaj ve açıklamalarında, isminin bu günlere gelmesinde hakem camiasının içinde yıllardır yer alan babası Serdar Çakır faktörünü elbette kendisi de belirtiyor.Hiçbir baba/amca/dayı tanımadan tamamen futbol sevdası uğruna ve eski hakemlerden Tanju Gökman'ın dernek sekreteryasının iletişim bilgisini tek katkı olarak vermesiyle girdiğimhakem camiasında geçen ve hakemlik yaptığım 12 yıllık süreçten itibaren,  her MHK döneminin enönemli isimlerinden olmuştur Serdar Çakır. Hakemlik yapan pek çok arkadaşımızın üzerinde olumlu/olumsuz taraflarıyla, eğrisiyle doğrusuyla etkisi olmuştur. Son dönem MHK'larda olmadığı halde esamesigizli özne olarak yine okunmuştur. Bunlar hakem camiasında yıllardır tartışılan ve kronikleşen bir hal almıştır ve de tartışılmaya da gözüktüğü kadarıyla devam edecektir.Herkes kendisine yapılanı veya yapılmayanı, haklı olduğu ya da olmadığı durumları çok iyi bilir. Serdar Çakır da yıllardır neler yaptığını veya yapmadığını biliyordur emin olun… Hepimizin akıl ve gönül muhasebemiz, gönlümüzün ve aklımızın mahkemesi var elbet. Haklılık/haksızlık durumlarına herkesin sonsuz saygı duyuyorum. (--Şu an  camiadan bazıları diyordur ki Serdar Çakır mı yazdırıyor Murat Fevzi diye. Ona da eminim--)
***
Bayern-Atletico maçı izliyorum,elbette hala farklı zamanlarda duyuyor ve okuyorum. Keza sosyal medyada sığ tartışmalar. Naçizane önerim kısır tartışmalarınızın anlamsızlığını en azından Cüneyt Çakır özelindeartık bitirme zamanıdır. Hakem camiasındaki tüm ağabeylerim, büyüklerim, dost ve arkadaşlarımdan bana bu konuda sert eleştirilerin geldiği dönemler de sıkça oluyor. Herkesin kendi açısından haklı olduğu noktalar kesinlikle vardır ancak gelinen bugünkü noktada Serdar Çakır,FIFA Hakem Komitesi Başkanı olsa, emin olun Cüneyt'e kör gözüne parmak bu kadar maç vermezdi. Artık bu kısır tartışmayı veya “ne zaman kötü yönetse de sevinsek” psikolojisinden vazgeçiniz. “Ha bugün ha yarın” diyeo fırsatı bekleyenler için tren çoktan kaçtı, bırakın bu sevdanızı.Türk hakemliği adına, dünyanın gözü önündeki Türk evlatları adına, o sahalarda görev yapancamiamızdaki 8 hakem arkadaşımız adına zevk alın artık, lütfen…
***
ANNEMDEN ÇOK GÖRDÜM YAHU…
Salı akşamı saatler 23.45'i gösteriyordu… Lig TV'nin değerli yorumcularından, OPTA'nın o güzel istatistiklerini her Salı günü Ersun Yanal ile birlikte Farklı Açı programında yorumlayan ve Avrupa futbolundaki en bilgili insanlardan sevgili dostum Engin Kehale, çok hoş bir mesaj gönderdi.  Blizzard futbol dergisinin editörü ve futbol yazarı Jonathan Wilson, 97 bin takipçisine Bayern Münih-Atletico Madrid maçı esnasında aşağıdaki tweeti paylaşıyor, bu sezon neredeyse annesinden daha çok Cüneyt Çakır'ı ekranlarda gördüğünü belirtiyordu. gerçekten çok komik ve hoş. Teşekkürler Engin…
 

 
***
İLAVE YARDIMCI HAKEMLER SÜS MÜ? SUÇ VE CEZA YOK MU?
Diyeceksiniz ki bu sezon hakem hatalarının ardından hangi hakem kaç hafta dinlenmiş, hangi hakem aynı notu aldığı halde daha çok cezalandırılmış, hangileri unutulmuş, hangileri nadasa bırakılmış, hangileri prens olmuş?
***
Benim prens emin adımlarla ilerliyor. Bu yazıyı okuduğunuz anlarda Fenerbahçe-Konya kupa rövanşını yönetiyor olacak belki de. Halil Umut Meler. Neyse, konumuz bu değil.
Biliyorsunuz ki sizlerle paylaştığım en önemli ve unutulmaması gereken bilgi her dönemin Lordlar ve Avam Kamarası vardır demiştim. Son 2 haftanın en çok tartışılan pozisyonları ceza sahası içinde penaltı verilmeyen ELLE OYNAMALAR….
***
İlk örneği Bursa-G.Saray maçında yaşandı. G.Saray atağında Bursa'lı oyuncunun açık eline bariz şekilde çarpan topta hakem Fırat Aydınus'un görme şansı yoktu. Ekranlara yansıyan Aydınus görüntüsünden de anlaşılacağı üzere ilave yardımcı ile konuşma diyalogu gerçekleşti. Doğal olarak ilave yardımcının önünde gerçekleştiğinden ondan yardım istedi. Yardım alamadı ve pozisyon atlandı.
Kimdi 5.hakem? CANER AK…
Maç ne zaman oynandı Bursa'da? Geçen Cuma…
5 Mayıs Perşembe… Spor Toto 2. Lig Play Off Müsabakaları -  Çeyrek Final…
Sarıyer-İstanbulspor: Hakem CANER AK…
Sonra biz Candan Erçetin'den esinlenip “Olmaz Bir Tanem, İnan Bana Olmaz, Böyle Olmaz” deyince bize de kızıyorsunuz…
Hakemliğin içinde ÖDÜL-CEZA sisteminde büyüdük biz. Elbette prensler vardı ama kör gözüne parmak, düşük not alan hakem hemen maç almıyordu. Az ya da çok ceza hafta sayısı biliniyordu.
Diyeceksiniz ki, yahu geçen hafta Premier Lig'den örnek verdin Jonathan Moss'u. Çok kötü yönetti, 4 gün sonra görev aldı. Güldürmeyelim insanları değil mi karşılaştırma yaparken.
***
LEICESTER…
Elmalarla armutları karıştırmakta üstümüze yok. Leceister'ın şampiyonluğunun bugüne kadar ki futbol tarihinde kıyaslanacak bir örneği yoktur. Elbette 1997/98 KiaserSlautern'inBundesliga'da; 1999/00 Deportivo'nunLaLiga'da; 2009/10'da Bursaspor takımımızın Süper Lig'de; 1995'te Blackburn'unPremier Lig'de şampiyonluklarına saygı duyup önlerinde eğiliyor, dakikalarca alkışlıyorum.
***


Ancak, son 10 yılda futbol endüstrisinde gelinen nokta, ekonomik boyut, futbolun hızında ve oynanış şeklindeki müthiş değişim gibi faktörler gözönünde bulundurulduğunda 120 milyon Euro bütçeyle, DÜNYANIN 1 NUMARALI LİGİNDE, şampiyonluk abonesi takımların 400 milyon euroluk kadrolardan oluştuğu bir ortamda LEICESTER CITY gibi bir TAKIM yaratarak şampiyon ortaya çıkarmak dünya futbol tarihinin tartışılmaması gereken en büyük sürprizidir. Teknik direktör Ranieri ve başta golcüler Vardy ile Mahrez olmak üzere tüm oyuncuları, kulüp yönetimini yürekten kutlarım. Muazzam başarı.
***


Kutlamamı da geçen hafta şampiyonluk maçları öncesinde “haydi Leicester” diyerek Drinkwater forması ile Lig TV Maç Sabahı programımızda sevgili program arkadaşım Tuğçe Saatman ile birlikte gönülden yapmış ve şampiyonluk dileklerimi göndermiştim.
***
HAFTANIN HAKEMLERİNDEN NOTLAR…
Dikkat çeken hataların olduğu karşılaşmalar…
-Bursa-G.Saray maçındaBursa'lı oyuncunun ceza alanındaki elle müdahalesinde ilave yardımcı hakem Caner Ak'dan Fırat Aydınus'a yardım gelmedi ve pozisyon atlandı.
-Eskişehirspor-Trabzonspor maçında verilen penaltı hatalı karar. Daha ilginç enstantane ise Halis Özkahya “penaltı yok” edasında başını sağa sola sallarken, sonradan ilave yardımcı Serkan Tokat'tan gelen uyarıyla penaltıya dönüyor olması.


-Kasımpaşa-Osmanlıspor: Hiç şüphesiz haftanın en inanılması güç pozisyonu idi. Hava topunda iki oyuncunun kafasından seken topa penaltı vermek… İlker Meral genel itibariyle belli çizgide olan, ne çok üst düzey performans gösteren ne de çok fahiş hatalar yapan, ligin ortalama işçi hakemleri kategorisinde götüren hakemlerinden biriydi ama bu denli fahiş bir hatasına rastlamamıştım en azından son dönemde.
***
İlk yarı istatistikleri benzer şekilde sürüyor. Hakemler açısından en çok şanssızlık yaşayan Kasımpaşa olurken, hakem hatalarının artısıyla eksisiyle en çok yaşandığı takım ise Ç.Rizespor oldu ligin 2.yarısında.
***
Ligin sonu yaklaşırken MHK'nın da yüzünü güldüren ve son dönemde görev aldığı karşılaşmalardaki başarısıyla dikkat çeken Serkan Çınar'ı kutlamak gerek. Son 2 haftada Beşiktaş-Kayseri ve F.Bahçe-Mersin maçlarında başarılı yönetim sergiledi. Kritik şampiyonluk yarışında en azından sıkıntısız geçmesinde etkiliydi. Hep gözönünde olmayan ama ara sıra görev alan Suat Arslanboğa da Antalya'da genel itibariyle başarılıydı.
***
Yeni haftada hakemlerimize başarılar…
Hakem şansları yanlarında olsun…
Hayatınızdan sevgi ve hoşgörü eksik olmasın…
 
Murat Fevzi Tanırlı
Twitter: @mftanirli


ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!