comScore

Fenerbahçe Fenerbahçe

Salih Uçan'dan Roma itirafı! "Beni oynatacaktı ama..."

06 Mart 2017, Pazartesi 13:44
Salih Uçan'dan Roma itirafı!

Fenerbahçe'nin genç futbolcusu Salih Uçan, Fenerbahçe Gazetesi'ne özel bir röportaj verdi.

FutbolArena - Fenerbahçe'de top koşturan genç futbolcu Salih Uçan, sarı lacviertli kulübün çıkardığı gazeteye özel bir röportaj verdi. Salih Uçan, Roma serüveniyle ilgili de önemli açıklamalar yaptı. İşte o röportaj:

-Bize önce futbol kariyerinin başından itibaren Fenerbahçe formasını giydiğin sürece kadar yaşadıklarını anlatırmısın?
Futbol hayatım Marmaris'te sokak aralarında top oynayarak başladı. Babam beni Marmaris Spor Kulübü Spor Okulu'na gönderdi. Daha önce kendisi de yaklaşık 6-7 sene amatör olarak orada futbol oynamış. Daha sonra Marmaris Spor'da minik yıldızlarda devam ettim.

Uşakta yapılan Türkiye Şampiyonası'na gittim, Bucaspor ile aynı gruptaydık, bu benim için futbol yaşamımın dönüm noktası olmuştur. Bucaspor idarecileri maçlarımızı izledi ve 2008'de üç arkadaşımla Buca Spor'a transfer olduk. Benim için çok güzel günlerdi. Sonra 2 sene Bucaspor altyapısında oynadım 2010 yılında Süper Lig'e çıktık. İlk hocam Bülent Uygun'du sonrasında Samet Aybaba geldi. 2011-12 sezonunda beni Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve Rubin Kazan istedi. Başkan bana, “Seni Rusya'ya satacağım” dedi. Ben de orada yapamayacağımı, Fenerbahçe'ye gitmek istediğimi söyledim. Hatta şöyle bir şey oldu; Ben Fenerbahçe'ye imza atmadan önce tweet attım çünkü o ara ortalık çok karışmıştı, Beşiktaş bastırıyordu, Fenerbahçe bastırıyordu, Rubin Kazan bastırıyordu. Ben de rengimi belli ettim. O zamanda Fenerbahçe'yi gerçekten çok istedim. 2012 yılında Fenerbahçe'ye transfer oldum. Fenerbahçe'de Aykut hoca teknik direktördü, benim çok çalıştığımı gördü, antrenmanlarda çok iyi çalışıyordum sonra bana formayı verdi.

“Roma' ya gitmek büyük bir başarı”

-Roma'da yaşadığın iki sezon var, senin için burada ki en büyük tecrübe neydi?     


“Roma'ya gitmek büyük bir başarı. Çünkü ülkemizden yurtdışına transfer olan oyuncu çok kısıtlı. O ara benim için de kulüp için de iyi olmuştu. Benim Roma'ya gitmem bir projeydi. Walter Sabatini  bana onun için bir proje olduğumu söyledi. 'Senin mevkiinde Miralem Pjanic var, ben bu oyuncuyu satacağım seni de o onun yerine oynatacağız' dedi. Gittiğim sezon PSG, Pjanic için 44 Milyon Euro civarında para teklifi yapmasına rağmen Pjanic, ben 1 sene daha Roma'da kalacağım dedi. Antrenmanlara başladım fakat kasıktan kötü bir sakatlık yaşadım. Bu sakatlık kariyerimin en uzun sakatlığı oldu, 49 gün sürdü. İlk gittiğimde çok zorlandım. Yabancı dil, çevre, arkadaşlar yabancı, yeni bir hayat başlıyor. O ara takım zaten çok iyiydi. Her maçı kazanıyordu, sakatlık kötü oldu. Ben o arada çok maç kaçırdım. İlk sezonum böylece kötü geçti. Aslında sezon başında turnuvalarda çok iyi oynadım. Hoca, 'Çok iyi gidiyorsun, bu şekilde devam et' demişti. Mancester City, Real Madrid, Liverpool'a karşı çok iyi oynamıştım. İkinci sezonumda da Pjanic yine kalmak istedi. Kamptayken, 'Hoca çalışmaya devam et' dedi. Hangi maç olduğunu hatırlamıyorum ama, atılan gole çok güzel bir asist yapmıştım ama bir sonraki maçta hoca beni oynatmadı. Orada üzerime gidebilirdi ama tercih etmedi. Pjanic'in sakat yada cezalı olup oynamadığı bir maç vardı. Çok zor bir deplasmandı. Benim ceza sahası içindeki aksiyonum sayesinde golü bulduk ve 1-0 kazandık ve maçın adamı seçildim. Neticede istediğim gibi olmadı ve Fenerbahçe'ye döndüm.

-Fenerbahçe'de bir şampiyonluk, bir Türkiye kupası, bir de Süper kupa şampiyonluğu yaşadın. Bunlar her futbolcuya nasip olan şeyler değildir. Bunların içerisinde unutamadığın anılar var mı? Çünkü bunlar senin için anlamlı olmalı.

“Öncelikle kupa kazanmak çok güzel. 2014 yılının şampiyonu olarak kupaya sahip olmak çok önemli. Şampiyon olmak gerçekten inanılmaz bir duygu. Türkiye Kupası'nı Aykut hoca döneminde kazanmıştık. O kupada bizim için büyük anlamlar taşır.”

-Fenerbahçe taraftarları 10 numarayı her zaman çok seviyor ve sen kendini bu pozisyon için yeterli görüyor musun? Yani Salih Uçan 10 numara mıdır?

“Yani şöyle söyleyeyim, insanların gözünde 10 numara şudur; 10 numara çalım atar, topu çatala vurur, çok güzel asistler yapar... Genel olarak 10 numara karakteri budur. Aslında 10 numara mücadele etmeyi sevmez ama benim karakterim 10 numara değil. Ben kendi karakterimi söyleyeyim; gol atacağım, asist yapacağım ama gidip de kendi ceza sahamızda 18'in üzerinde topu da çıkaracağım. Bu karakter 8 numara karakteridir. Benim kendi düşüncem; iki ceza sahası oyuncusuyum.”

“Küçükken hayal ettiğim işi gerçekleştirdim”

-Sen genç bir futbolcusun. Daha da gençken, hiç tecrüben yokken Avrupa Ligi'nde yarı final maçına çıktın. Bu da çok önemli ve kariyerinde yazılacak olanlardan biri. Benfica maçında hepimiz çok üzülmüştük, o anda ki duygularını anlatır mısın?


“Hayal gibiydi. Fenerbahçe'ye geleceksin. Selçuk Şahinler, Mehmet Topallar, Alexler, Raul Meirelesler onların arasından bu kadar forma şansı bulacaksın, kupada şampiyon olacaksın, yarı final oynayacaksın. Oynuyorsun ama, hayalini oynuyorsun yani. Küçükken hayal ettiğim işi gerçekleştirdim.  Ben Benfica maçında ilk maçta burada 20-25 dakika oynadım. Keşke diyorum o maç 2-0 bitseydi, o top direkten dönmeseydi,  o penaltı kaçmasaydı. İkinci maçta sahaya çıktık; kocaman bir stat, inanılmaz bir duygu... Bu tarz maçları, duyguları genç yaşta yaşamak paha biçilemez. İnanılmaz bir duygu.”

“Rekabet, bu işin tuzu biberi”

-Takımda şu an birbirinden kaliteli futbolcular var. Takımda ki forma rekabeti için ne düşüyorsun?


“Rekabet, bu işin tuzu biberi. Rekabetin olmadığı yerde zaten çok fazla başarı da olmaz. Çünkü, sen benden alacaksın formayı, ben senden almak için savaşacağım. Bunu bildiğin için sahada kendini daha çok ispatlamaya çalışacaksın. Senin formanı başka bir arkadaş zorlayacak, dolayısıyla her zaman hazır olduğunu göstereceksin. Bu da takıma yansır zaten.”

“Daha oynanacak çok maç var”

-Ligde daha oynayacağımız maçlar var, ligin sonu için ne söylemek istersin?


“Kendi evimizde 2. yarının ilk maçında Adanaspor, Kasımpaşa maçlarında ve deplasmanlarda çok puanlar kaybettik ve bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Ama daha oynananacak  maçlar var. Her an her şey olabilir tabii ki. Amacımız Avrupa'ya gitmek. Ayrıca Fenerbahçe'nin 9 puan geriden gelip şampiyon olduğu günler de unutulmamalı. Biz önümüzde ki maçlara dikkat edeceğiz. Ligde  Beşiktaş'ı Vodafone Arena'da, Galatasaray'ı da Türk Telekom Arena'da yenmeliyiz. Bunun yanı sıra Türkiye kupasında da yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz.”

“Taraftarımız maç ayırt etmeden her maça gelmeli”

-Fenerbahçe taraftarlarına neler söylemek istersin?


“Anlatılmaz yaşanır. İlk geldiğim zaman bile söyledim. İlk maça çıktım Şükrü Saraçoğlu'nda, o atmosferi gördüğümde şunu söyledim; ‘Ben burada nasıl oynayacağım.' İşte Fenerbahçe taraftarları böyle atmosfer yaratan bir taraftar. Benim Milli Takım'da arkadaşlarım var, soruyorum mesela onlara; en zor deplasman hangisi ya da en çok etkilendiğiniz maç hangisi? Herkes 'Kadıköy' diyor. İşte her maç böyle olsa, bizi kim tutabilir? Ya da bizi kim devirebilir? Manchester United maçını hatırlayalım, baktığımızda dünyanın devlerinden en zengin kulüplerinden bir tanesi, 2-0 bitti. Taraftarların stadı full doldurduğu maç. Galatasaray maçına gelelim. Ne oldu? O maçı da 2-0 yendik, Galatasaray kalemize bile gelemedi. Beşiktaş maçı da aynı, kalemize dahi gelemediler. Taraftarımız maç ayırt etmeden her maça gelmeli. Her maça gelmeli ve desteklerini esirgememeli.”

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!