comScore

Rizespor Rizespor

Okan Buruk: "Avrupa hedefim var"

17 Ekim 2018, Çarşamba 17:36
Okan Buruk:

Çaykur Rizespor Teknik Direktörü Okan Buruk, takımın son durumu ve kişisel hedefleriyle ilgili konuştu. 

FutbolArena - Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Çaykur Rizespor'un teknik direktörü Okan Buruk, Ziya Darende ile bir röportaj gerçekleştirdi. Genç teknik adam, Süper Lig'deki hedeflerinden, takımın durumuna kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. 3 büyüklerle birlikte Milli Takımı da çalıştırma hedefi olduğunu ifade eden Okan Buruk, Avrupa'da bir takım çalıştırmak istediğini söyledi. 

İşte Ziya Darende'nin Okan Buruk ile yaptığı röportaj:
Lige kötü bir başlangıç yapan ve galibiyeti bulunmayan Çaykur Rizespor takımı siz göreve geldikten sonra ciddi bir çıkışa geçerek önce Fenerbahçe karşısında flaş bir galibiyet aldı, daha sonra da Kayserispor deplasmanından puanla döndü. Bu kısa sürede takımınıza nasıl bir dokunuş yaptınız?

"Doğrusunu söylemek gerekirse sonuç olarak iyi durumda olmasa da sahadaki görüntü açısından çok da kötü bir takım devralmadım. Bu takımın bu kadar az puan almasının en önemli sebeplerinin başında maçlardaki kırılma anlarında işlerin ters gitmesi ve girilen pozisyonların gol yapılamaması geliyordu.

Fenerbahçe maçından önceki pazartesi günü görevi aldım. Çarşamba günü Türkiye Kupası maçı oynadık haftasonu da Fenerbahçe maçına çıktık. Yani önümde uzun bir süre yoktu. Bu kısa dönemde hem bazı taktiksel dokunuşlar yapmak hem de takımı psikolojik olarak ayağa kaldırmak gayreti içindeydim.  Bunda da başarılı olduğumuzu söyleyebilirim.

Oyun formatı olarak 4-3-3'e geçtik. Bir nevi 4-1-4-1'de diyebiliriz. Ayrıca psikolojik olarak da takımımıza ciddi potansiyelleri olduğunu ve bu potansiyelleri sahaya yansıtmaları gerektiğini empoze ettik.

Fenerbahçe maçında ilk gol çok kritikti. Bu golden sonra takımın özgüveni de yerine geldi ve çok kısa süre içerisinde 3-0'ı yakaladık. Bizim açımızdanda ilk galibiyetimizi bu şekilde almak ciddi anlamda takıma moral kazandırdı. Ardından Kayserispor deplasmanı gelgitli bir maç oldu. Netice olarak deplasmanda alınan bir puan bizim için fena sayılmaz. Şimdi de önümüzde zorlu bir fikstür var, çalışmalarımıza en yoğun şekilde devam edip bu zorlu fikstürden de en iyi şekilde çıkmak istiyoruz."



Takım olarak hedefiniz ligde kalmak mı yoksa daha ötesini de yapabileceğinizi düşünüyor musunuz?

"Açık söylemek gerekirse ligdeki kalburüstü takımların dışındaki ekipler öncelikle lige tutunmayı hedefler. Bizim de ilk hedefimiz ligde kalıcı olmak. Daha sonrasını zaman gösterir. Sezon başlangıcı maalesef puan olarak kötü bir tablo oluşturdu, ama bu takımın  ligden düşme tehditini son haftalarda yaşamayacağını düşünüyorum." 

Ülkemizde birçok değerli teknik adam çalışıyor fakat ligin büyük takımlarından birini üst üste dört maç yenen bir teknik direktör olduğunu hatırlamıyorum. Fenerbahçe karşısında 4 maçlık kazanma serinizin formülü nedir? 

"Her teknik adam şampiyonluğa oynayan büyük takımlar karşısında galibiyet yaşamak ister. Dediğin gibi aynı takım karşısında dört maç üstüste kazanmak pek kolay bir hadise değil. Ben de bu durumdan dolayı ciddi anlamda mutlu ve gururluyum.

Elbette bunun net bir formülü yok ancak hem taktiksel açıdan hem de mental olarak takımı doğru hazırladığını düşünüyorum. Ayrıca bu işin psikolojik yönünün de etkili olduğuna inanıyorum. Üst üste aynı sonucu alınca bende olumlu karşı tarafta da olumsuz bir hava oluşuyor. Bu havanın da etki yarattığı inancındayım. Örneğin Fenerbahçe'nin yıllardır kendi rakiplerine karşı kendi evinde maç kaybetmeme durumu da benzerlik taşıyor." 



Akhisarspor'da mütevazı bir bütçeyle önce Galatasaray'ı ardından da Fenerbahçe'yi eleyip Türkiye Kupası'nı kazandınız. Bu başarınızın ardından Akhisarspor'la yollarınızı ayırmanız herkes tarafından büyük bir sürprizle karşılandı. Bu ayrılık sürecini bize anlatmak ister misiniz?

"Doğrusu bu ayrılık benim içinde bir sürpriz oldu. Hemen hemen herkes tarafından takdir görürken, kendi kulübünüz tarafından da hem maddi hem de manevi anlamda kendinizi biraz değerli görmek istersiniz. "Bu takım zaten çok iyi, hangi teknik adam olsa bu başarı bir şekilde yakalanırdı" Şeklindeki konuşmalar ve bu düşünceler beni tabii ki üzdü ve yıprattı. 

Bunun yanı sıra ülkemizi Avrupa Kupalarında temsil edecektik. Dolayısıyla kadronun kalitesinin biraz daha artması gerektiğini belirttik. Bu konudaki isteğimiz ve düşüncemiz de pek fazla dikkate alınmadı.

Benim hayallerimden bir tanesi Avrupa kupalarında bir Türk takımının başında olmaktı. Bundan sonraki kariyerim açısından da bu önemliydi. Kulübü fazla sarsmayacak bazı hamlelerle o kulvarda da kendimizden  söz ettirmek istiyorduk ama dediğim sebeplerden dolayı ayrılık kararı almak durumunda kaldık. Sonuç olarak sonu böyle oldu. Her işte bir hayır vardır demek lazım."

An itibarıyla Akhisarspor için pek hayırlı olduğunu söyleyemeyiz sanırım.

"Evet şu an  için hem ligde hem de Avrupa'da durumları pek iç açıcı gözükmüyor. Dediğim gibi herkes için hayırlısı olsun."



Ciddi anlamda yükselişte olan bir kariyeriniz var. Kendinizi büyük takımlar için hazır görüyor musunuz?

"Futbolcu olarak en üst düzey platformlarda bir oyuncunun görmek isteyeceği birçok başarıyı yaşadım. 8 senedir bu işin içindeyim. 6 senedir de takım çalıştırıyorum. Uzun sayılabilecek bir süreç bence. Avrupa'ya baktığınız zaman üst düzey takım emanet edilen teknik adamlar çok daha kısa sürelerde bu süreci geçebiliyorlar. Genel anlamda çok da başarılı oluyorlar. Bu konunun yaşla ve tecrübeyle çok alakası olduğunu düşünmüyorum. Eğer sizin bir oyun anlayışınız varsa,taktiksel anlamda gelişim gösterebiliyorsanız, bunu da sahaya yansıta biliyorsanız, geriye işin iletişim kısmı kalır. Futbolcuyla, yönetimle, taraflarla, basınla ve bu işin içindeki tüm unsurlarla iyi bir iletişim kurarsanız başarı bir şekilde gelir. 

Kısacası ben kendimi bu anlamda hazır hissediyorum. Yaşım da 45, genç teknik adam olarak anılacak yaşı geçiyoruz sanırım. Kariyerimde henüz en üst düzey diyebileceğimiz futbolcularla çalışmadım. Bu futbolcularla çalışarak üzerine daha da koyabileceğimi düşünüyorum. Sadece şampiyonluğa oynayan büyük takımlar değil çok değerli olan Milli Takım Teknik Direktörlüğü olur ve özellikle bir Avrupa hedefim de var. Dışarıda bir takım çalıştırıp orada başarılı olmak ve ülkemi temsil etmek bir çok teknik adamın hayal edebileceği gibi benim de çok arzuladığım bir şey. Umarım doğru zamanda doğru yerde olurum." 

Türk futbolunda hemen hemen her dönem olduğu gibi son günlerde de sıkça tartışılan yabancı sınırlamasıyla alakalı sizin düşünceniz nedir?

"Bana göre buradaki en büyük problem sayıdan çok kuralın sıkça değişkenlik göstermesi. Bir bakıyorsunuz 5 oluyor, 6 oluyor, 8'e çıkıyor 14 oluyor şimdi indirelim diyorlar. Belirli bir standarta oturtamayınca ve bir çok konuda olduğu gibi istikrara kavuşturamayınca bu tarz polemikler hep devam eder.

Ben yabancıya karşı bir insan değilim. Özellikle kaliteli yabancı oyuncuların gelmesinden yanayım. Fakat bizim en çok üzerinde durmamız gereken konu alt yapıdan Türk oyuncu çıkaramamamız. Yetenekli Türk oyuncular çıkartamadan yabancısı kısıtlamasında ısrarcı olmamızın da pek bir anlamı olmuyor. Yabancı sınırını bir düşürerek bir artırarak Türk futbolu düzelmez. Altyapıdan neden yeteri kadar Türk futbolcu çıkartamıyoruz bunun nedenleri irdelenmeli ve bir çözüme kavuşturmak için çok ciddi çalışmalar başlatılmalıdır."

Son dakika Çaykur Rizespor Haberleri FutbolArena'da!

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!