Evet bu sezon Avrupa'da futbolun başkenti kesinlikle Madrid. Şampiyonlar Ligi tarihinde ilk kez aynı şehrin iki takımı finalde karşılaşacak. Geçen yılki finalde kupanın hangi ülkeye gideceği belliydi. Bu yıl ise hem hangi ülkeye hem de hangi şehre gideceği belli. Madrid caddelerinde her halükarda üstü açık bir otobüs Şampiyonlar Ligi kupası ile tur atacak. Ama bu otobüsün üzerinde Arda ve arkadaşları mı yoksa bu sezonun 1 numarası Ronaldo ve arkadaşları mı olacak. Cevabı 24 Mayıs gecesi Lizbon'da verilecek.
Real Madrid ile Atletico Madrid'i karşılaştırdığımızda Real'in 90.000 Atletico'nun ise 42.000 kulüp üyesi olduğunu görüyoruz. Ancak şehirdeki taraftar sayısı aşağı-yukarı eşit. İşçilerin takımı olan Atletico'nun, kraliyet takımı zengin Real'i devirmesi tabii ki işçi sınıfı adına harika bir duygu olacak. Bu kapışma aynı zamanda takım için oynayacak maliyeti çok yüksek olmayan oyuncuların yer aldığı bir takımla, her sezon dünyanın en önemli transferlerine imza atan zengin ve “şımarık” diğer takımın mücadelesi olarak sahne alacak. Real Madrid kazanırsa “snop” Real seyircisi takımını “lütfen” alkışlayacak biraz şarkılar söylenecek. Ama Atletico kaybetse bile tribünlerde coşku yine sürecek.
Real Madrid Kraliyet takımı olduğu için İspanya Kralı Juan Carlos doğal olarak Real Madrid taraftarı. Ancak veliaht Prens Felipe ise ateşli bir Atletico taraftarı. Yine de her ikisi de futboldan çok kayak, yelken ve binicilik meraklısı figürler.
Final karşılaşması öncesinde bahis şirketleri oranlarını açıkladılar bile. Favori olarak görülen takım doğal olarak Real Madrid. Ronaldo ve arkadaşlarına verilen en düşük oran 2.00 olurken en yüksek oran 2.10. Atletico Madrid'in oranı en düşük 3.35 en yüksek 3.90 olarak belirlenmiş. İki takımın bu sezon ligdeki karşılaşmalarına baktığımızda Bernabeu'da Atletico'nun 1-0 kazandığını görüyoruz. Vicente Calderon'da ise 2-2'lik eşitlik ortaya çıkmıştı. Kupada da eşleşen iki takımın kapışmasından her iki maçı da kazanarak çıkan takım Real Madrid olmuştu. Ancelotti'nin öğrencileri zaten finalde de Barcelona'yı saf dışı bırakarak kupayı müzelerine götürdüler. Ancak Atletico'nun Şampiyonlar Ligi'nin tek yenilmeyen ve en az gol yiyen takımı olduğunu da unutmamak gerekiyor. Ayrıca turnuvanın en iyi istatistiklerine sahip bir kalecileri var. Oyuncuların özellikle taktik disipline uymaları mükemmel.
Ancelotti demişken, tabii ki rakibi Simeone'ye göre bir tecrübe abidesi ve dünyadaki en kariyerli teknik adamlardan biri, kurt hoca. Ancak 2012'de Avrupa Ligi ve hemen akabinde UEFA Süper Kupa ve İspanya Kupası'nı kazanan Simeone genç ve başarıya henüz doymamış bir teknik adam olarak bir ilki başaracak potansiyele sahip.
Bakalım 24 Mayıs akşamı Kraliyet takımı mı yoksa işçi sınıfının taraftarları mı sevinecek. Ama kesin olan şey şimdiden sevinen futbolun başkenti Madrid.