comScore

Beşiktaş Beşiktaş

Murat Fevzi Tanırlı yazdı! Meryem Nine, Salih, Halil ve Ankara - Süper Lig'de 25. haftanın hakemleri nasıldı?

17 Mart 2016, Perşembe 16:35
Murat Fevzi Tanırlı yazdı! Meryem Nine, Salih, Halil ve Ankara - Süper Lig'de 25. haftanın hakemleri nasıldı?

Eski TFF hakemlerinden ve Lig TV yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı, Süper Lig'de 25. haftaya damga vuran olayları değerlendirdi.

FutbolArena Analiz - Spor Toto Süper Lig'de 24. hafta maçları sona ererken hakem kararları yine çok tartışıldı. Lig TV yorumcusu eski hakem Murat Fevzi Tanırlı geçtiğimiz hafta öne çıkan gelişmeleri kaleme aldı.

İşte Murat Fevzi Tanırlı'nın 25. hafta değerlendirmeleri;

Yine yeniden acı haftasıydı Türkiye'm için.

“Klavye”den dahi olsa tepkisini gösterecek mecali ve morali kalmadı kimsenin.

Bir süre daha bitemeyecekmiş gibi gözükmekle birlikte “Allah ülkemizi korusun” temennisinden başka söz kalmıyor.

Hepimizin psikolojisini bozan veya bozmaya çalışan “tedirgin yaşam” ise cabası!

***

Ülke genelindeki büyük acılara, bir de hakem kardeşimiz Salih Ulu'nun maça giderken geçirdiği trafik kazası sonrasındaki hazin hikayesi eklendi. Eşini, 6 yaşındaki çocuğunu ve hayata gelmek üzere yolda olan bebeğini geride bırakarak hayata veda etti. Önceki hafta da kalp krizinden vefat eden genç hakemimiz Halil Berke Aygün. Üzüntülerimiz çok, üzüntülerimiz büyük.

***

Allah tüm kaybettiklerimizin mekanlarını cennet etsin ve yakınlarına gani gani sabırlar versin… Yaralılarımız için de acil şifalar

***

HAFTANIN TEBESSÜMÜ İSE MERYEM NİNE İDİ…

Haber şöyle diyordu:

“Bitimine sayılı günler kalan Beşiktaş'ın yeni mabediVodafone Arena'nın sürpriz bir ziyaretçisi vardı: Meryem Nine… Rahatsızlığı ve yaşlılığı nedeniyle yürüyemeyen fanatik Beşiktaş taraftarı 'Meryem nine' sedye ile birlikte Vodafone Arena'ya getirildi. Yaşlı nine, “Belki bir daha göremem” diyerek, görmek istediği yeni stadı hasta yatağında ziyaret etti.”

***

Meryem Nine olmak… Kendi özgür iradesiyle yaşamak… Son kararlarını kendisi verebilmek… Hepimize,Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında nasip olabilmesi umudu ve dileğiyle…

***

HAFTANIN HAKEMLERİNDEN NOTLAR…

Maç eksiğiydi, fazlasıydı derken nihayet ligimizde de puan tablosu normal şekline girdi… Bu hafta penaltı tartışmaları fazla dikkat çekerken, Eskişehir'deki enstantane ve sonrasında teknik direktörlerin açıklamaları ise hafızalardan uzun süre gitmeyecek cinsten…

***

TRABZONSPOR-MERSİN İY:Her iki takım açısından da son derece kritik karşılaşmada Halis Özkahya ve ekibi başarılı bir maç çıkardılar. Maçın son anlarındaki sakatlığına rağmen sorun yaşamadan bitmiş olması da sevindirici idi. 8.4

***

GAZİANTEPSPOR-T.KONYASPOR: Aykut Kocaman ve ekibi, müthiş serisine kupa ve lig demeden devam ediyor, her hafta takılmasını bekleyenler ise yanılmaya devam ediyor. “Kaybetmek” tanımını unuttular tek kelimeyle. Tebrikler. Halil Umut Meler ise ufak tefek faul hataları dışında güzel maç yönetti. 8.2

***

Ç.RİZESPOR-BEŞİKTAŞ: Maçın geneli itibariyle gayet iyi yönetilen bir karşılaşma, az daha bir çuval incirin berbat olduğu 90 dakikaya dönüşebilirdi ki hakem Serkan Çınar, hem maçı hem kendini kurtarmış oldu. Ekranlara yansıyan şekliyle “en son baktığı yardımcı” İsmail Şencan'dan sanki destek almış gibi bir imaj gözükmekle birlikte,hem Onur Karabaş hem de İsmail Şencan ile diyaloglar esnasında geçen süreyi düşününce her iki yardımcı hakemden de “net” yardım gelemediğini anlamak zor değil.Çünkü iki yardımcının da gerek jest-mimikleri, gerek de vücut hareketleri kararlılık göstermedi. Herhangi birinden daha ilk anda “net penaltı” yardımı alsa mevcut görüntüdeki gibi bir hem bakışmalar hem de “gel-git”liçelişkiler olmazdı gibi yansıyor. Hakemlik, eğer kararından emin isen net duruştur, kararlılıktır. Bu duruşla verdiğin mesajdır. Diğer yandan “Kulaklık öncesi” dönemdeki anlaşmazlık anlarını hatırlattı bana bu ilginç pozisyon. Neyse ki doğruya ulaşmak her türlü sıkıntıyı örtmüş oldu. Bunun dışında maçın genelinde ekip olarak iyi bir yönetim vardı. 8.3

***

BAŞAKŞEHİR-OSMANLISPOR: Maçın 70. dakikisına gelmiştik ki, daha en az 20-25 dakika olmasına rağmen aşağıdaki tweeti maçı izlerken paylaştım:

Bir başka güzel değerlendirme de Lig TV'de maçın yorumcusu sevgili dostum Serkan Akcan'dan geldi: “Maç gibi maçtı”. Maç öncesi verilere ve takımların genel oyun yapılarına baktığınızda iki takımdan da bu derece gollü bir maç ve keyif beklemek zor gibi gözükürken nefis bir 90 dakika izledik.  Böyle bir 90 dakikada, böyle bir futbol oynanan karşılaşmada hakem Alper Ulusoy'dan da sadece 1 pozisyonda, seyir zevki ve heyecanı yüksek maça ve tabii ki hakemliğe yakışan bir hareket bekledim ancak öyle bir avantaj pozisyonunu kesti ki inanılmazdı. Osmanlıspor'un sağ kanattan gelişen atağında oyuncu neredeyse kaleciyle karşı karşıya kalacakken, orta alanda o güzel pasın atıldığı esnada Emre'ye kart göstermek için nefis atağı kesmesi şu maçın tüm güzelliği ve hissettirdikleri açısından gerçekten olmadı. Yoksa penaltıları görürsünüz görmezsiniz, yanlış yorumlarsınız bu ayrı bir konu. Çok da eleştirmem. Neticede bence verilmeyen 2 net Osmanlıspor penaltısı var ama inanın avantaj pozisyonu hakemlik açısından çok daha değerliydi.  Alper Ulusoy, Allah'ın sevdiği kuluymuş ki maçı Osmanlıspor kazandı ve penaltılar gözden kaçmış olsa da maçın galip tarafı hakkaniyetli şekilde misafir takım oldu. 7.6

***

ESKİŞEHİRSPOR-AKHİSAR BLD: Son derece kritik karşılaşmayı maçın 90 dakika geneline baktığımızda birkaç faul hatası dışında aslında gayet iyi yönetti Barış Şimşek. Ancak öyle ilginç bir enstantane yaşandı ki, uzatmalara eklenen 12 dakikalık süre saha içiyle, dışıyla, teknik kadrolarıyla ve yöneticileriyle inanılmaz anlardı. Cihat Arslan ve Samet Aybaba'nın maç sonu söylemleri de bir o kadar ilginçti.

***

Hakemliğin genel prensiplerinde tarafsızlık , oyuncu sağlığını koruma gibi “olmazsa olmaz” noktalar vardır. Hakemler bu 2 noktadan yaklaşırken,takımların da herhangi bir şekilde dezavantaj yaşamamasına özen gösterirler. Sakatlık sonrasında oyunu başlatmadan önce hakemliğe dair melekeler arasında “oyuncuların sahaya dönüp dönmediği, sağlık ekibinin oyun alanını terkedipterketmediği, oyunun sakatlık öncesinde en son hangi noktada ve nasıl durduğu, oyunun tekrar nasıl başlayacağı” gibi bir çırpıda hafızaya yazılması gereken melekeler hakemlerde her zaman gelişmiştir ve otomatik olarak uygulanır.“Hakem atışı” ile başlayacak bir oyun  öncesinde de hakem yukarıdaki kontrolleri yapar ve topu yere bırakarak oyunu başlatır.

***

***

Barış Şimşek oyunu sakatlık nedeniyle durdurduğunda top, Akhisar'lı oyuncularda ve orta alana yakın bir noktadaydı. Maçın sonları itibariyle skor 3-2 iken, Eskişehirspor'lu oyuncunun tedavisi tamamlanmış ve bazı takım arkadaşları da saha kenarında su vb gibi ihtiyaçlarını gidermiş, taktiklerini almış şekilde tekrar oyun alanına yavaşça dönüşe geçmişlerdi ki elinde topla bekleyen Barış Şimşek, son durdurduğu noktadan oyuncuların da dönüşe geçtiklerini görerek maçı başlattı ve sonrası malum. Ara pasın atılması, özellikle kendi yarı alanlarının sağ kanadında hiçbir oyuncusu olmayan, hatta bazı bölgelerdeki oyuncularının sohbette olduğuEskişehirspor'luların “ne oluyor ya, maç başladı mı” edasıyla birden rakip oyuncuya doğru koşuya geçişleri ve skoru 3-3'e getiren gol. Ev sahibi takım adına elbette talihsiz bir andı.

***

Hem hakemde, hem de Eskişehirli oyuncularda belli oranda hatalar var. Hakem atışıyla maç başlarken elbette düdük çalınmıyor ancak en azındanoyuncuların odaklanmadıklarını gördüğünde, maçı da başlatacağına dair bir küçük uyarı gelebilirdi. Kitapta yazmaz evet ama oyuncular da bu sayede oyunun ne zaman başlayacağından pratikte haberdar olurlar idi. Bunun dışında da elbette, Eskişehir'li oyuncuların da oyuna konsantrasyon sağlamaları gerekiyor. Hakem oyuncuların keyfini bekleyecek değil tabii ki. İki ucu değnek işte!Hakemin notu: 8.0

***

G.BİRLİĞİ-G.SARAY: Ligin 2.yarısının flaş takımı G.Birliği ile ligin son dönemdeki en formsuz ve çalkantılı takımı G.Saray'ın maçında 2 penaltı golü vardı 90 dakikada. Hüseyin Göçek'in ilkinde G.Birliği lehinedoğru, ikincisinde ise G.Saray lehine hatalı penaltı kararı vardı. Notu 7.9

***

F.BAHÇE-KAYSERİSPOR: Maçta en çok tartışılan konu Mabiala'nın sarı kartlarıydı. İlkine katılmakla birlikte Fırat Aydınus'un gösterdiği ikinci sarı kartın ağır bir karar olduğunu düşünüyorum. İhraca dönüşen 2.sarı kartların tartışmaya meydan vermeyecek netlikte olmasında fayda var çünkü netice itibariyle maçın büyük bir bölümünü 10 kişi tamamlayacak olan bir takım sözkonusu oluyor. Yedek kalecinin atılması ise klasik Türk futbolcusu işgüzarlığından öte bir davranış değil. Efelenmeyi çok seviyoruz. Diğer yandan maçın 2.yarısında F.Bahçe lehine verilen penaltı kararı doğruydu. Nani'nin ilk yarıda faul gerekçesiyle, Birol'un ve Hasan Ali'nin ise 2.yarıda elle oynamaları gerekçesiyle penaltı beklenen tartışılan pozisyonlardaki devam kararlarının doğru olduğu düşüncesindeyim. 7.9

***

SİVASSPOR-KASIMPAŞA: Yoğun bir yağmur altında ve ağır zeminde oynanan, ev sahibi takım açısından son derece hayati bir karşılaşmaydı. Yaşar Kemal Uğurlu 90 dakika genelinde iyi gözükmekle birlikte birkaç önemli faul ve kart hatası yaptı. Özellikle ilk yarıda Aatıf'ınfaulpozisyonunu “turuncu” olarak nitelendirebiliriz ancak hakem sadece endirekt serbest vuruş vermekle yetindi. İkinci yarıda da John Boye'un rakibinin aşiltendonuna doğru istem dışı da olsa basması yine tartışılan pozisyonlardandı. Bir önemli nokta da gol öncesindeki örnekte olduğu gibi, tespiti zor olan aut-korner tartışması  sonucunda gol gelmesi durumunda ekstra gürültü yaratmaya gerek yok. Neticede hangi oyuncudan çıktığıbelli olmuyor. Hakemin notu 8.0

***

ANTALYASPOR-BURSASPOR: Ali Palabıyık maçın genelinde gayet iyi bir yönetim gösterdi. En çok tartışılan pozisyon ise Batalla'nın maçın 2.yarısında ceza alanı içinde çekildiği pozisyondu.Antalyaspor'lu oyuncu Batalla'yı dönerken sırtından çekiyor ve dengesini bozuyor, Batalla yere doğru düşme eğilimine girip, çekme bitince ayakta kalabilir gibi gözükmekle birlikte dengesini kaybettiğinden düşüyor. Neticede net bir çekme var ve penaltı verilmesi doğru olurdu. “Penaltı değil” şeklinde tartışanlara da saygı duyuyorum. 8.2

***

TRABZONSPOR-BEŞİKTAŞ: Elle oynama tartışmalarının tavan yaptığı ligimizde bir de erteleme maçındaki pozisyon eklendi. Mustafa Yumlu'nun birkaç kez elle oynadığı ilk yarıdaki pozisyon net penaltı olmalıydı. Diğer yandan Cavanda'nın da kalecisine verdiği pas için de Bülent Yıldırım endirekt serbest vuruş vermeliydi. İkinci yarıdaki Gomez'inceza alanında düştüğü pozisyonda ise devam kararı doğruydu.Notu 7.8

***

KIYAMET HAFTASI

Koca ligin en zor maçları gelip bu haftaya toplanmış… Her iki takımı da yakından ilgilendiren 6 maç var. Kısmen 3 maç diğerlerine göre daha iyi… Futbolcusundan hakemine, teknik direktöründen yedek oyunculara ve yöneticilere kadar herkesin çok dikkatli olması gereken bir hafta. Neden mi?

İşte 6 maç

G.Saray-Fenerbahçe (Derbi, Avrupa Ligi ve şampiyonluk)

Bursaspor-Kasımpaşa (Avrupa Ligi)

Kayserispor-Eskişehirspor (Düşme Potası)

Akhisar-Ç.Rize (Düşme Potası ve Avrupa Ligi)

T.Konya-Başakşehir (Avrupa Ligi)

Trabzonspor-Sivasspor (Düşme Potası)

***

Kısmen rahat 3 maç…

Mersin İY-Gaziantep (Ev sahibi için düşme potası)

Beşiktaş-Antalya (Beşiktaş için şampiyonluk)

Osmanlı-G.Birliği (Ligin 2.yarısının en iyileri, durumları rahat ama Osmanlı'nın Avrupa Ligi şansı var)

***

Yeni haftada hakemlerimize başarılar…

Hakem şansları yanlarında olsun…

Hayatınızdan sevgi ve hoşgörü eksik olmasın…

Murat Fevzi Tanırlı

Twitter: @mftanirli


ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!