comScore

Fenerbahçe Fenerbahçe

Murat Fevzi Tanırlı yazdı! İşkembe-i Kübra

25 Şubat 2016, Perşembe 19:43
Murat Fevzi Tanırlı yazdı! İşkembe-i Kübra

Eski TFF hakemlerinden Lig TV yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı 22. haftanın maçlarını yorumladı.

FutbolArena Analiz - Spor Toto Süper Lig'in 22. haftasında oynanan maçlarda hakemlerin performansları nasıldı? Eski TFF hakemlerinden Lig TV yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı geçtiğimiz haftanın maçlarını ve yaşanan gelişmeleri kaleme aldı.

İşte Murat Fevzi Tanırlı'nın bu haftaki yazısı; İŞKEMBE-İ KÜBRA

Yüce yurdumun güzide spor medyası dışında dünya spor sayfaları da Deniz Ateş Bitnel'i ve Salih Dursun'u yazdı bu hafta... Bizler gibi hakem camiasının yolundan geçen dostlar görüntüye ve yaşananlara üzüldü, dünya üzerindeki tüm futbolseverler doğal olarak ilgi çekici buldu, kaybeden takım taraftarları “oh” çekti, yok efendim heykeldi, cadde ismiydi derken pek sevdiğimiz egzajere boyutuna geldi olay…

İngiltere'nin ünlü gazetelerinden TheGuardian'daki haberin altına yorum yazan bir İngiliz taraftar ise “Ah keşke bizde de birisi Mike Dean'e gösterse ne güzel olurdu” diyerek duygularını paylaştı…

Hiç şüphesiz sıradışı bir olay olduğu aşikar. Bu nedenle de olayı birçok açıdan değerlendireceğiz:

1. DENİZ ATEŞ BİTNEL
2 Aralık 2015'te yine bu satırlarda sizinle paylaştığım “DOLLY ve CÜNEYT ÇAKIR” yazımdan alıntıyla başlayayım:

“”1977 doğumlu 38 yaşındaki Tolga Özkalfa ve 1976 doğumlu 39 yaşındaki Barış Şimşek'ın listeden çıkıp, yerlerine Alper Ulusoy ve Deniz Ateş Bitnel'in geldiğini görüyoruz. Öncelikle elbette kutlayalım ve hayırlı olsun diyelim. Peki sonra ne diyelim? 
Hedef “yeni Cüneyt'ler” olma yolu ise Şampiyonlar Ligi finaline uzanan ya da Dünya Kupası'na katılabilmenin müthiş başarı olduğu tozlu topraklı engebeli haritaya bir göz atalım” deyip, bu başarı tablosuna rağmen Cüneyt Çakır'ın Elit Kategori'ye yükseldiği yaş 35, yani FIFA kokartını taşımaya başladıktan sonraki “5. yılı”

diyerek tamamlamıştım. Yazının tamamı için tıklayın!

***

Sonrasında da “”1981 doğumlu olan Alper Ulusoy ile 1982 doğumlu olan Deniz Ateş Bitnel, Cüneyt'in FIFA'da elit olmayı başardığı yaşta, daha FIFA'ya yeni ayak basıyor olacaklar ve1 Ocak 2016'da FIFA listesinde 4.kategoriden başlayacaklar. Bu nedenle çok büyük başarı beklemek adına gidilecek yol imkansıza yakın. Cüneyt modelindeki başarı için “FIFA'ya merhaba deme” yaşını 30'lara düşürmemiz şart…””””””

şeklinde noktalamıştım.

***

***

Tecrübe, yeterlilik, yetenek, bilgi, oyunu yorumlama, yabancı dil, fiziksel kapasite, psikoloji, insan ilişkileri, strese dayanıklılıkgibi kriterlerherhangi bir spor dalında iyi bir hakem, iyi bir yönetici olabilmek adına bir insan bünyesinde“geçer not” alacak kadar birleşmesi gereken faktörler.

Süper Lig deneyimi olarak sezonun ilk yarısında genelde iyi maçlar çıkararak yoluna devam eden Deniz Ateş, son dönemde ise F.Bahçe-Rize ve Göztepe-Samsun maçlarındaki kritik penaltı hataları ile dikkat çekmişti.

G.Saray-Trabzon maçındaki tartışmalı pozisyonların hepsine detaylı girmeyeceğim. Her zaman savunduğum ana nokta hakemlerin penaltı, faul, taç vb gibi oyunun içindeki hareketlerde her zaman hatalar yapabileceği, bunların da yıllarca süreceği yönünde. Bir futbolcunun hakemi aldatmaya yönelik art niyetli hareketinden dolayı hakemlerin yanılıp penaltı vermesine özellikle kendi ligimizde çok tanık durumdayız, hatta hakemlerin hatalı penaltı yorumlarına da. Bunlar olağan.

***

Hakem açısından GS-Trabzon maçında üzerinde durulması gereken 3 kritik hata var: İlki, Özer Hurmacı ile olan diyalog şekli, süresi ve yansıttığı gereksiz gergin, sert imaj.

İkincisi hakemliğimize katkısı yadsınamayacak derecede çok olan Uleinberg'in gerek kendi gerek de UEFA nezdindeki “oyuncu didişmeleri”ne dair uyarılarına riayet etmemesi: “Topsuz oyun esnasında birbirini itip, çeken futbolcuları önce ikaz ediniz, devam etmeleri durumunda eşit ceza uygulayınız, eğer didişen oyunculardan birinin önceden sarı kartı varsa, daha sakin kalıp kart göstermemeyi tercih ediniz.” Bu açıklamaları Aykut-Podolskienstantanesine  taşıdığınızda Aykut için çıkan 2. kartın talimata ters olmasının yanısıra, futbolun ruhu anlamında da “kitabi” davranılmaması adına önemi büyük idi.   

Üçüncü önemli hata ise  hiç şüphesiz uzatma süresi.  Yaşananların ardından maçın içinde tamamen dağılmış bir hakemin kırmızı kartlar, oyuncu değişiklikleri gibi nedenlerle en az 6-7 dakika uzatması gereken bir maçı 1 dakika uzatma verip 30.saniyede bitirmesi zaten ruh halini yansıtıyor. Bu nedenle son anlar için çok fazla söze gerek yok.

***

Deniz Ateş Bitnel, ligimizin bir FIFA hakemidir. FIFA hakemi seviyesinde bir hakemin normal şartlarda düşmemesi gereken bir duruma düşmüş olmakla birlikte linç operasyonu ise abartı boyuta gelmiştir. Yok efendim bahis baronları, yok efendim tepeden üfleyenler, yok efendim kasıtlılık gibi yorumlar yapmak komiktir. İnanmak istemeseniz de olay sandığınızdan çok daha basittir. Netice itibariyle bir 90 dakikayı çok kötü performansla yönetmiştir. Maç içersinde kontrolü kaybetmiştir, dağılmıştır. Bu kadar.Elbette nefretle beslenen, entrikayı genetiğine kazımış, bezelyeden antep fıstığı, kiremit tozundan pul biber yapılan bir memlekette vatandaşı dolandırma ve fesatlığa yönlendirme konusunda uzman potansiyele sahip yurdumdaki senaryolar elbette tükenmeyecektir. İşkembe-i kübradan sallamayanı dövüyorlar…

***

2. TRABZONSPOR KANADI
Bu sezon hakem hataları konusunda hiç şüphesiz en şanssız takım Kasımpaşa oldu. Sonrasında da Trabzonspor.

Sayın başkan Muharrem Usta'yı elbette itidalli açıklamaları için ve de geldiği günden bu yana sergilediği müthiş duruştan dolayı kutluyorum. Bu ayrı.

Ancak T.C. sınırlarındaki her kulüp yöneticisinin, başkanının her sezon “dönem dönem” ikram ettikleri temcit pilavı olan “Üzerimize oyun oynanıyor” cümlesini nasıl bilirsiniz, nasıl hatırlarsınız? Son 5 sezonda 18 takımlı ligde en az 14, en çok 16 takım her sezon belirli periyotlarda bu cümleyi başkan, yönetici, teknik adam veya futbolcu özelinde mutlaka paylaşmıştır. Nadiren 1-2 takımımız çıkıyor hakemle veya kurulla ilgisi olmayan sükunette. Bu duruma trajikomik kelimesi dışında söylenecek bir söz yok.

Bunlara alışkınız. “Hep bana hep bana, başkası tukaka”ya da alışkınız. Bu nedenle sayın Başkan'ın TFF ve MHK özelindeki eleştirileri elbette doğal ama her takım zaten yaşananlara göre veya skor tabelasına göre çokça yapıyor. Onlar da sıralarını savdılar.

***

Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören'in basın açıklamasından bir alıntıyla bu bölümü noktalayalım:
Uzun yıllardır futbolun içinde olanlar bana hak verecektir, her sezon tam da bu dönem de aynı tartışma yeniden başlar.

İsimler değişir, hakemler değişir, MHK'lar değişir, yöneticiler değişir, dedikodular, komplo teorileri, iddaalar değişmez, tartışmalar hiç bitmez. Hakem atamalarına şaibe düşürülmeye çalışılır. Büyüklerin kollandığı savunulur.

Bu Merkez Hakem Kurulu bu sezonu bitiremez denir istifa temennileri dile getirilir. Şu hakem düdüğü assın, bu hakem kokartını atsın!Bu sene önceki senelerden farklı olarak bunlara bir de bahis iddiasıve kaos eklendi.Bütün bunlar Türk futbolunun90'lı yıllardan beri beraberinde taşıdığı güvensizliğin sonucu.“

3. MHK ve KUDDUSİ MÜFTÜOĞLU
Önceki yıllarda bu tarz bir olay olduğunda herhangi bir büyük kulübün başkanı ya o hakemi infaz ettirir (pardon(!) düdüğünü astırır), ya da kurulun istifa ettirilmesine kadar götürürdü olayı. TFF de genelde karşı duramazdı. Bu kez öyle olmadı. Kurula eleştiriler geliyor olsa da, TFF Yönetim Kurulu toplantısının ardından Kuddusi Müftüoğlu açıklamalarını yaptı ve yola devam dedi.Yadırgamadım, şaşırmadım. Hatta belli orandadoğru bulduğumu dahi söyleyebilirim.

***

İsitifa ne getirirdi, kime faydası olabilirdi? Hakemler de bir takım olarak kabul ediliyorsa vebir futbol takımında kötü gidişat varsa doğa kanunu sonucu olarakteknik adam değişir. Bu, yeryüzündeki futbolun bariz uygulanan yöntemidir. (--Not: Bu sezon haftalarca kazanamamasına rağmen buna maksimum direnen tek takım Serie A'da Verona oldu, ilk 14 hafta sıfır galibiyet, 15.hafta teknik adam değişti--).

*** 

Neticede değişimin gerekliliğini düşününler elbette ki bu işin “başı”nın değişmesini yani MHK'nin değişmesini istemektedirler. Böyle bir tabloda kalan haftalar için ne değişirdi derseniz, takımlardaki değişimin, motivasyonun etkisi burada da HAKEMLER üzerinde olacaktır. Her MHK döneminin FIFA'lar dışında parlatılmak istenen ya da genel itibariyle iyi performansı olmasa da görev almaya devam eden prensleri ile ikincil planda kalan prens olmayanlarının motivasyonlarında ve maç sayılarında kalan haftalarda elbet değişimler olacaktır. Yeterli sebep olarak görülebilir tabii.

***

İstifa kavramına yaklaşımımız ise ayrı bir tartışma konusu. Oldum olası böyle durumlarda hepimizin soyadının sonunda “-sson” varmış gibi hareket edilmesini isteyen hayalperest bir kesime sahibiz. Sanırsınız İsveç'li, Norveç'li, Danimarka'lı ya da genel olarak uygar bir Avrupa ülkesinde ya da Japonya'da gibiymişçesine “istifa” beklentisini bırakın artık! Bu ülkede hangi yüzyılda hangi yıllarda hangi dönemde hangi olayda bir adet zat-ı muhterem kendini “sorumlu” görüp istifa etmiştir ki! İsveçlileştiremediklerimizden misiniz? Peh…

***

Evet, bu sezon hem sayıca fazla, hem de spesifik olarak çok hata oldu. Gençlerin enjektesinde sıkıntılı anlar oldu, zamanlama hataları oldu. Bazı gençler iyi ışık verirken, bazı gençler “soyadı benzerliği” kategorisinden ışık bulmaya çalıştılar ancak başarılı olamadılar. Bunları da kabul etmek gerekiyor. Kurulda görev yapanların yeteneğini, liyakatını tartışmak ayrı bir konu ancak neticede istifa konusunu sadece Deniz Ateş ile bağdaştırmak yersiz.

***

4. T.FAAL FUTBOL HAKEMLERİ VE GÖZLEMCİLERİ DERNEĞİ TEPKİSİ
Referans için lütfen bakınız: Avni Aker'de gece 03.30'da stadyumdan çıkabilen Çağatay Şahan ve ekibine gösterilen sert(!) tepki. Bakmanız için 10 saniye veriyorum ama 10000 saniyede versek nafile, bulamazsınız. Burada sadece İstanbul Şubesi'ni ayırmak lazım. Bir tepki gösterdiler.

5.:G.SARAY CAMİASININ YAKLAŞIMI

Türk futbol tarihimizinhiçşüphesiz en değerli teknik adamlarından Mustafa Denizli'nin 2 ayrı hakem bakışı olduğunu gördük. İlki maç esnasında hakem hakkında yorum yapabildiği “kaybettiği” veya “berabere kaldığı” maçlar. İkincisi de maç esnasında hakem hakkında yorum yapamayıp soyunma odasında futbolcularının yorumuna ihtiyaç duyduğu “kazandığı” maçlar. Kazandığı maçtaki tepkisi açısından, gösterilen 4 kırmızı kart olduğundan canlı yayın esnasında yorum yapamaması manidar oldu.

***

***

Diğer yandan Süleyman Seba'nın futbol sözlüğümüze en anlamlı katkısı olan “rakibe saygı” konusunda da sınıfta kaldıklarını belirtmek gerek. G.Saray taraftarlarının bile ciddi tepki gösterdiği bir durum karşısında, 7 kişi kalmış rakibini, “olmayan” bir penaltıyla yenip, üzerine maç sonrasında tribünler ile oyuncular arasında şovlar! Evet haklısınız sadece Türkiye'de olur. Cennete gani gani selamlar büyük başkan Süleyman Seba…

***
6.SALİH DURSUN

2 fotoğraf var. İlki itirazlar ve kargaşa esnasında alttan uzanarak hakemin elinden kartı almaya çalışan Salih Dursun. İkincisinde de Deniz Ateş'in kartı düşürmesi, Salih Dursun'un yerden alıp göstermesi. Futbolcunun o anki adrenalinin, sinirlerinin yıpranmasının ve haksızlığa tepkisinin ilginç bir tezahürü oldu. Kahramanlaştırmak boyutu bakış açınıza göre değişir ancak her ne olursa olsun bir mesleğe ve kuruma saygı açısından elbette hoş manzara olmadı.Tepkiler ise yine Türk usulü. Konuşmaya gerek yok. En önemli faydası ise Trabzonspor Kulübü'ne olacak. Normal şartlarda böyle bir başarısız geçen sezonda  forma satışından elde edemeyecekleri geliri, bu olay sayesinde hem de ligin bitmesine 3 ay kala önemli bir gelir kalemi olarak yazabilecekler.

***

HAFTANIN MAÇLARINDAN NOTLAR…

Bu hafta açıkçası Galatasaray-Trabzon maçı dışında dikkat çekici kritik hata pek yok. Genel itibariyle gayet başarılı maçlar çıkardılar. Yalnız, Akhisar-Başakşehir maçında Ahmet Cebe'nin Mossoro'yo arkadan gelerek itme hareketi bana net penaltı olarak geldi. Deniz Ateş'e 6.5, Bülent Yıldırım 7.9, diğer tüm hakemlerimize 8.4.

***

Yeni haftada hakemlerimize başarılar… Hakem şansları yanlarında olsun…

Hayatınızdan sevgi ve hoşgörü eksik olmasın…

Murat Fevzi Tanırlı

Twitter: @mftanirli


ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!