İSVEÇ-GÜNEY KORE
İsveç-Güney Kore maçıyla açıldı gün ama inanın heyecan adına, kimin maçı alacağına dair merak içermesi açısından güzel şeyler söylenebilecek bir maç olabilir ama futbol konuşmak imkansızdı. İlk 10 dakikada 8 faul olan maçta, ilk 45 dakika 25 faulle, 90 dakika ise 43 faulle bitti. Yanlış okumadınız, tam 43 faul! 54 dakika topun oyunda kalması bu kadar faul için muazzam. İsveç ilk yarıda %61, maç sonunda ise %52 ile topa sahipti. VAR uygulamasının İsveç'e hayat verdiği bir maç oldu. VAR sayesinde kazandıkları penaltı ile 3 puanı aldılar. Hakem Joel Aguilar, 43 faullü maçta sadece 3 sarı kart çıkardı, söylenecek bir söz yok. İsveç 15 şut, G.Kore 5 şut atarken,11 korner ve 1 ofsayt oldu. Bu maçtan hızlıca uzaklaşalım. Maç içinden bir fotoğraf yerine şahane stadyum görüntüsünü maçın fotoğrafı olarak paylaşmış olayım.
***
TUNUS-İNGİLTERE
Ve İngiltere. Yıllardır her turnuvaya büyük umutlarla gelip hayal kırıklığıyla dönen İngilizler bu kez çok farklı start verdiler. İlk 45 dakikada müthiş oynayan, rakip sahada sürekli hareketlilik gösteren, yer değiştiren oyunculardan oluşan ve neticesinde de net pozisyonlar yakalayan bir takım oldular. Son dönemde Premier'e damga vuran Harry Kane başroldeydi. Rakip zayıf gibi gözükse de tüm favori takımlar kötü oyun oynamışken, futbol adına güzel şeyler söyleyebileceğimiz İngiltere futbolu vardı. Pek çok maçta olduğu gibi burada da ilk yarı berabere bitti (14 maçta 9). Ancak bu denli bariz oyun farkına rağmen ilk yarının berabere bitmesinde ana sebep Kyle Walker'ın anlamsız hareketiydi. Penaltı olmasa zaten Tunus'un başka gol alternatifi de yoktu.
***
Favori “kötüler” arasından, “favori olmayan” büyük marka olarak ilk maçtaki futboluyla bir adım öne çıkan İngiltere'nin Southgate yönetiminde “klasik” yapısından kurtulduğunu söyleyebiliriz. Farklı bir şeyler izletmeliydi Southgate. Kadrosuyla ve oyun düzeninde bunu gördük. S Sport'ta sezon boyunca Premier Lig programlarımızda değindiğimiz enteresan noktalardan biri milli takımın yaratıcılık yönündeki eksiklikti. Bunu nasıl gidereceğini merak ediyorduk. Hazırlık dönemi maçlarında İngiltere'nin çok iyi oynadığı 45 dakikalar izledik. Tunus maçında da 2. yarı, ilk yarıya göre daha düşüktüler ama bu durum rakibe pozisyonlar sağlamadı. İngiltere yine istediği gibi yönetti, Southgate boş durmadı. Rashford-Sterling değişikliği yaptı, gol gelmesi geciktikçe sezonun hızlı ve etkili ayaklarından Loftus-Cheek'i de devreye soktu. Hak edilen gol son anlarda da olsa yine kral Kane'den geldi. Kane, ileri uçta tek başına yer alan bir forvet gibi gözükse de aynı Tottenham'da arkasındaki destekçiler Dele Alli-Eriksen-Son Min gibi milli takımda da Sterling, Lingard ve Henderson'ı söyleyebiliriz. Bu oyuncuların hızı ve yer değiştirme becerisi yüksek. 4'lü defans oynayan Tunus'u karıştırdılar. Bu tüm takımlara karşı avantaj olacak onlar için. Stones-Kyle Walker-Maquire üçlüsü sadece savunma değil, hücum anlamında da etkili olabilecek isimler. Southgate bu anlamda da sıradışı bir yaklaşımla oynatarak takdiri ilk maçtan kazandı.
***
MAÇIN FOTOĞRAFI
***
MAÇIN ADAMI:
HARRY KANE: Tottenham'ın yıldız golcüsü ilk maçtaki galibiyetin tabeladaki taçlandırıcısıydı. İlaç gibi geldi denir ya hani. Öyle bir zamanda öyle bir yerlerde bitiverdi ki şu maçı İngiltere kazanmasaydı futbolun adaleti anlamında haksızlık olurdu.
***
MAÇIN GOLÜ
KANE: Kafayla attığı gol, hem zaman hem 3 puan adına kritikti. Vuruş da gayet güzeldi.
***
MAÇIN İSTATİSTİKLERİ (FIFA resmi internet sayfası ve OPTA)
- Harry Kane, İngiltere formasıyla 25 maçta 15 gol attı. İngiltere adına ilk 25 maçında Kane'den daha fazla gol atan son isim Gary Lineker'di (20 gol).(OPTA)
- Harry Kane, Diego Forlan'ın ardından (2010'da Güney Afrika'ya karşı), bir Dünya Kupası maçında iki farklı kaleciye birden gol atan ilk isim oldu.(OPTA)
- Sassi'nin golüyle birlikte İngiltere, Dünya Kupası'nda kalesine gelen son 13 isabetli şutta dokuz gol yedi. (OPTA)
- İngiltere, Tunus karşısında altı isabetli şut çekti. Bu, İngiltere'nin 1966'da Portekiz ile oynadığı yarı final maçından bu yana (6), bir Dünya Kupası maçında ilk yarılarda en fazla şut çektiği maçtı.
- İngiltere'nin Tunus karşısındaki ilk 11'indeki oyuncular, İngiltere formasıyla toplam 248 maça çıktı. Bu, İngiltere'nin Haziran 1962'den bu yana bir büyük turnuvadaki ilk 11'ler arasında elde ettiği en düşük sayı (Bulgaristan karşısında, 246 maç).
-İngiltere şutlarda 17'de 7 isabet sağlarken, Tunus sadece 6 şut çekti ve 1 isabet.
-9 korner (7'si İngiltere) ve 5 ofsayt oldu karşılaşmada.
-Topla oynama oranı %59-%41 İngiltere lehine.
-Tunus 103,İngiltere 105 km koştu.
-Maçta tek sarı kart çıktı. İngilizler Premier Lig'e yakışır sayıda faul sayısıyla oynadı:8. Tunus 14 faul yaptı.
***
HAKEM
Kolombiyalı hakem Wilmar ROLDAN vasat seviyede maç yönetti. Kritik hatalı karar gözükmemekle birlikte bu seviyede bir hakemin oyuncu değişikliklerindeki oyuncu teması ve refakati çok gereksiz ve kötü gözüktü. Utanmasa arkadan sağlam ittirecek “çık” diye! Ne anlamsız hareketler.
***
MAÇIN KALİTE NOTU: 6 (Yıldızlar karması ve her kupanın doğal şampiyonluk adayı Brezilya'dan 20 dakikalık futbol keyfi elbette tatminkar bulunamazdı. Bireysel performanslar da beklentilerin altındaydı. Tite'nin de müdahaleleri doğru olmadı. Petkovic, Brezilya karşısında gayet iyi bir taktik ve oyunla yer alırken, tecübeli oyuncularla gençleri iyi harmanlamıştı. Heyecan açısından iyi ama futbol kalitesi açısından kötü bir maçtı)
***
SEYİRCİ SAYISI: 41.064 – Volgograd Arena (Volgograd )
***
SON SÖZ: İngiltere açısından umut vaat edici bir akşamdı. Milli forma sayısı düşük ve yaş olarak da genç bir kadroya, Southgate gibi vizyoner ve değişime açık bir menajer yakışmış. Bakalım turnuva neler gösterecek.
***
Skandal konu ise sinekler! Volgograd şehrinde maç öncesinde ilaçlama yapılsa da, nehir kenarındaki stadyumda son derece abartı sayıda sinek rezaleti vardı. Futbolcular en az 5-10 arası sayıda yutmuş olabilirler. Metrekareye onlarca sinek düşüyordu.
***
BELÇİKA PANAMA MAÇINDAYIZ…
2000'li yılların proje takımı ve önceki 2 turnuvanın gizli adaylarından Belçika, bugünlerde herkesin aleni final aday listesinde şans tanınanlardan. İlk yarısı 0-0 biten maçta, Lukaku önderliğinde 3-0'lık galibiyet almayı başardılar. Mertens'in kilidi açtığı maçta, Man Utd'ın golcüsü 2 gol atmayı başardı.
***
Milli takım kadrolarının en büyük handikabı, oyuncuların kulüplerinde oynadıkları mevkiyle milli takımdakinin farklılık göstermesi sonucunda verim tartışması. 3-4-3 düzeninde oynayan ve 2 merkez orta saha barındıran kadronun kanatlardan hücum etkinliği konusunda da çok iyi beceriye sahip olması şart. Hedef final diiyorsanız bu olmazsa olmaz bir durum. Bu dizilişte bunları Meunier ve Carrasco ile yapabildiler mi? Bu maç için bile tam anlamıyla evet demek zor. Bu nedenle elbette grubun zayıf halkası Panama maçındaki düzene göre şimdiden düşünmek gerekiyor.
Sezonun Avrupa genelinde en iyilerinden Kevin de Bruyne, Man City'deki muazzam sezonunda 4-3-3'ün sağında ve hücuma çok yakın oynayarak bu başarıyı elde etti. Müthiş gollerinin yanı sıra asıl etkisi asistlerdi. Roberto Martinez'in bu dizilişinde biraz daha geride yer almasının verim olarak dezavantajı yaşanacak gibi. Elbette bu maçta da yaptı asistini ama Panama gibi rakibe karşı bile genel verimine 90 dakika baktığımızda fark var. OPTA verilerinde ortaya çıkan şu sonuç bile durumu net özetliyor: “Lukaku'nun golünde asisti Kevin De Bruyne yaptı; bu onun Panama karşısında Lukaku'ya verdiği 2.pastı”. Dakka kaç? 69. Yani bu denli üst düzey bir oyuncunun Lukaku gibi forvetine verdiği 2.pasın dakikası kabul edilebilir değil.
***
Ortadaki ikilinin kanatlarındaki oyuncular Meunier ve Carrasco. Bir nevi pozisyonlarına devşirme diyebiliriz aslında. İlk değişikliği Carrasco-Dembele olarak yaptı Martinez. Durumu anlatıyor sanırım. Kadrodaki alternatiflere bakınca o mevkide kullanabileceği diğer alternatifler ortadaki ikili De BRuyne ve Witsel kalitesinde olmayacak. Diğer taraftan Lukaku'nun arkasını Hazard ile paylaşan Mertens gol atıp rahatlamayı başlatan olsa da aslında kanat olarak çok daha iyi işler yapabilecek yetenekte bir oyuncu. Bu sezon klasik favoriler dışında farklı bir şampiyon çıkmasını umut eden bir futbolsever olarak Belçika'nın zorlu İngiltere sınavı görüp tekrar değerlendirme yapmak gerektiğini düşünüyorum.
***
MAÇIN FOTOĞRAFI
***
MAÇIN ADAMI:
ROMELU LUKAKU: Mertens'in kilidi açtığı maçta 2 güzel golle takımını iyice rahatlattı. Turnuvanın gol kralı olmaya da aday.
***
MAÇIN GOLÜ
MERTENS: İlk yarıdaki pozisyonların ardından kilidi açmayı başaramayan Belçika'da ikinci yarının hemen başında sağ çaprazdan yaptığı şık şandel vuruş ağlarla güzel buluştu.
***
MAÇIN İSTATİSTİKLERİ (FIFA resmi internet sayfası ve OPTA)
- Eden Hazard, Belçika forması giydiği son 15 maçta 16 gole katkıda bulundu (sekiz gol ve sekiz asist).
- Belçika 20 maçtır yenilmiyor (15G 5B); en son Eylül 2016'da yenildiler (0-2 v İspanya).
- Lukaku'nun golünde asisti Kevin De Bruyne yaptı; bu onun Panama karşısında Lukaku'ya verdiği ikinci pastı.
- Belçika, Dries Mertens'in gol attığı 12 maçın tamamını kazandı.
- Romelu Lukaku'nun Panama karşısında ilk yarıdaki performansı: Topla Buluşma: 7 (Sahanın en düşüğü) Top Kaybı: 4 Şut: 0/1 Pas İsabet Oranı: %33.
- Panama teknik direktörü Hernan Dario Gomez, üç farklı takımla Dünya Kupası'na katılan beşinci teknik direktör oldu; 1998'de Kolombiya, 2002'de Ekvador ve 2018'de Panama.
-Belçika 15'te 6, Panama ise 6'da 2 şut isabeti sağladı.
-Kornerler 9-3 Belçika lehine.
-Panama 3, Belçika 1 kez ofsayta yakalandı.
-Topla oynama oranları %61 Belçika-%39 Panama.
-Belçika 102, Panama 100 km koştu.
-Maçta 3'ü Belçika'ya 5'i Panama'ya 8 sarı kart çıktı.
-Belçika 17, Panama 18 faul yaptı.
***
HAKEM
Zambiyalı hakem Janny Sikazwe, otoriter gözüken hakemlerden olmakla birlikte çok fazla kartına başvurdu. Kritik hata yoktu ama önleyici hakemlik göstererek 8 sarıyı azaltabilirdi.
***
MAÇIN KALİTE NOTU: 7 (Premier keyfimizin yıldızı oyunculardan Kevin De Bruyne, Lukaku, Hazard'dan oluşan Belçika'yı merak ediyorduk. Panama iyi direndi ilk yarı. İkinci yarıda da yıldızlar işi çözdü. Güzel maçtı.)
***
SEYİRCİ SAYISI: 43.257 – Fisht Olympic Stadium (Sochi)
***
SON SÖZ: Belçika-Panama ve Tunus-İngiltere maçlarıyla birlikte 14 maçtan 9'unun ilk yarısı berabere bitmiş oldu. En kolay lokma denilen takımlar bile en azından lk 45 dakikada iyi direndiler. Güç seviyesi ne olursa olsun her takım Dünya Kupası organizasyonunda iyi mücadele örneği gösteriyorlar. Bahis oynayanlar için özellikle ilk 45'ler hayal kırıklığı yaratıyor olabilir.
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
GALATASARAY
TRABZONSPOR