Galatasaray uçak yolculukları, moralsizlik, istifa söylemleriyle dolu bir hafta geçirdi ve bu maça odaklanma konusunda zorlanacakları aşikar.
Hamza Hamzaoğlu'nun sezon başından bu yana kullandığı dar rotasyondaki birçok oyuncu yoruldu. Bu oyuncuların başında da 3 günde bir oynayıp, takımın en çok koşan oyuncusu olan 32 yaşındaki Bilal Kısa geliyor. Bu maçta dinlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Selçuk 2 hafta dinlenmiş olmasına rağmen Astana deplasmanında oldukça kötü bir performans göstermişti. Kendisi bu sezon Prandelli döneminden de daha defansif oynamak zorunda kalıyor çünkü sistem Melo'nun yerine bir adam alınarak işletilemedi. O görevi Jose, Bilal gibi isimler yapmaya çalışsa da bu oyuncular öncelikle hücumcu oyuncular ve Selçuk'un pozisyon tutması bunlardan iyi. Hal böyle olunca Selçuk defansif rolü üstleniyor ve hücumdan hayli uzakta kalıyor. Ne şut, ne yaratıcı pas noktalarında olamıyor. Her ne kadar iyi yer tutucu olsa da birebirde top çalacak, mücadele edecek bir isim değil. Ayrıca yavaş olduğu için de kolay çalım yiyor. Son Astana maçında top çalması sıfır buna karşın tam 6 tane pas arası yapmış. Top çalması bu kadar az, pas arası bu kadar yüksek defansif ortasaha kolay kolay göremezsiniz. Bu Selçuk'un oyunu bildiğini ama oyunu oynayabilecek fizik kapasitesinin düştüğünü gösteren bir durum. Selçuk bu oyun bilgisine teknik özelliklerini katarak daha hücumcu görevlerde (oyun kurucu gibi) daha verimli olabilir ancak o görevi yapabilen çok isim varken, onun kadar pozisyon tutabilen defansif ortasaha yok. Bence önümzdeki günlerde Selçuk, Mancini ve Prandelli döneminde de kötü zamanlar yaşayacak gibi. Tabi kritik bir kararla Chedjou defansif ortasaha yapılmazsa!
Stoperde Semih formsuz ve Milli takıma da seçilemediği için muhtemelen motivasyon sorunu yaşıyor. Yanında Hakan yorgun. Denayer ve Carole de sürekli oynamak zorunda kaldılar. Sneijder yine keza oldukça yorgun. Umut formsuz ve eski fizik gücünden de uzak. Hamzaoğlu Sinan ve Podolski'yi bir arada kullanmalı artık.
Galatasaray'ın bu durumuna karşın Medipol Başakşehir ise ilk haftalardaki hayal kırıklığının ardından toparlandı ve geçen sezonki formunu yakalamaya başladı. Zaten geçen sezondan farklı bir oyun anlayışı gütmüyorlar. Bir iki oyuncunun yeri doldurulamamıştı ve onların bölgelerinden doğan açıklar yüzünden goller yenmişti. Ayrıca formsuz oyuncu çoktu ve takım içindeki rotasyonla bu sorunlar giderildi. Geçen sezonu çok iyi oynayıp sezon sonu sakatlanan Epureanu yerine sezon başında Gençer Cansev'i deneyen Abdullah Avcı, bu oyuncusundan beklediğini alamamıştı. Sonra Yalçın'ın yanına tecrübeli Bekir'i oturttu ve yine zor gol yiyen, kalabalık savunan bir takım olmaya başladılar. Sonra sağ bek Uğur Uçar ve sol bek Ferhat Öztorun geçen sezonun da zayıf halkalarıydı ve bu sene de yine aksıyorlardı. Abdullah Avcı çok diretmesine rağmen son haftalarda bu ikisini kesti ve bu yine Başakşehir'in faydasına oldu. Özellikle geçen senelerde Kayseri Erciyesspor'dan tanıdığımız kısa boylu, çabuk sağ bek Cenk Ahmet Alkılıç zaten tehlikeli bir oyuncu. Onu takım monte etmekte geç kalsa da sonunda doğruyu yapmış oldu. Cenk Ahmet bir sağ açık olmasına rağmen Hikmet Karaman tarafından sağ bek yapılmış ve çok faydalı performanslar sergilemiş bir isim.
Son olarak geçen sezonun en etkili 2-3 oyuncusundan biri olan Doka da bu seneye kötü bir başlangıç yapmıştı ve o da formasını genç kanat Enver Cenk Şahin'e teslim etti. Abdullah Avcı sezona başladığı ilk 11'den santrfor Cikallessi de dahil olmak üzere tam 6 oyuncuyu değiştirdi. Yani takımın yarısından çoğunu değiştirdi ve bu rotasyon sonrası takım kendine geldi. Rekabet arttı...
Enver Cenk Şahin çok yetenekli, çok kolay çalım atabilen ama çok zayıf ve temposuz bir oyuncu. Ben ilerleyen haftalarda yedek kalan Doka'nın kendisini toparlayıp onu keseceğini düşünüyorum. Bu durum Galatasaray maçından itibaren de yaşanabilir.
Medipol Başakşehir son 2 hafta kendisini buldu ve geçen sene onlara başarıyı getiren sistemi harfiyen uygulamaya başladılar. Bu sistem Galatasaray için de fazlasıyla tezat bir sistem. Bu sistemde Başakşehir 10 kişiyle topun arkasına geçiyor, rakibe alan bırakmıyor ve sonra uzun toplarla sağdan Visca, soldan Doka'nın topu taşımalarıyla kontraya çıkıyordu. Duran toplarda golleri bulup, rakibi önce durdurup sonra vuruyorlardı. Yine aynısını yapmaya başladılar.
Galatasaray'da hem pivot oyuncuları durdurmayı becerebilen bir stoper yok (ki bunu Astana maçında çok iyi gördük) hem kontra atak yemeye çok müsait bir ortasaha var (ki bunu da her maç görüyoruz) Üstelik Galatasaray duran toplarda da kısa bir takım. Yani kağıt üzerinde her şey Medipol Başakşehir'in lehine görünüyor.
Hamza Hamzaoğlu ne yapabilir?
Bence radikal kararlar almak zorunda. 4 forvetli sisteminden vazgeçip Chedjou'yu ön liberoda denemek zorunda. 4-2-3-1 sistemini kanatları biraz daha geri çekip 4-4-1-1'e döndürmek zorunda. Sağda Jose Rodriguez, ortasahada Selçuk ve Chedjou, sol kanatta Sinan, 10 numarada Sneijder ve ileride de Podolski'yi düşünmeli.
Bence Bilal dinlendirilmeli. 2. yarı son 30 dakika kilit çözücü olarak yedekte tutulmalı.
Galatasaray için çok zor bir maç olduğunu düşünüyorum. Bence mutlak favori Medipol Başakşehir.
Analiz: Sinan Yılmaz
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR