HAFTANIN SAYISI
3 – Cumartesi günü Premier Lig'de üç maç birden penaltı golüyle 1-0 sonuçlandı. Bu, İngiltere Ligi'nde 1888'den beri aynı gün de ilk kez oldu.
28 SANİYELİK AKIL TUTULMASI
Lider Manchester City, Wolverhampton'la kıran kıran bir maç oynadı. Topa daha fazla sahip olan, daha fazla şut atan taraf elbette City'ydi. Ama maçın akıbetini 45+1'deki iki kart belirledi. Wolves'un Meksikalı santraforu Raul önce orta yuvarlak civarında Rodri'ye arkadan faul yaptı ve sarı kart gördü. Daha sonra da ısrarla 9.15'lik mesafeye açılmayıp Rodri'nin oyuna başlatmasını engelledi. Üstüne bir de topa müdahale edince ilkinden sadece 28 saniye sonra ikinci sarı kartı görüp takımını 10 kişi bıraktı. Raul'ün bu akıl tutulması golsüz giden maçın dönüm noktası oldu ve City penaltı golüyle galip geldi.
STERLING 100'LER KULÜBÜNDE
RaheemSterling sezona hiç iyi başlamamıştı City'de. İlk sekiz haftayı genelde yedek soyunup oyuna sonradan girerek geçirdi. Mutsuz olduğu, devre arasında İspanya'ya transfer olacağı yazılıyordu sık sık. Ancak kasım sonundan itibaren eski Sterling'i yeniden izliyoruz. Zaten, Guardiola onu birkaç maçtır yeniden ilk 11'e aldı. Wolves maçında sorumluluğu üzerine aldı ve penaltıyı ustaca gole çevirdi. Bu aynı zamanda Sterling'inPremier Lig kariyerinde attığı 100'üncü goldü. Böylece 27 yaşındaki oyuncu PL döneminde 100 gole ulaşan 32'nci isim oldu.
HAYAL KIRIKLIĞI GREALISH
Geçen yaz tam 100 milyon Sterlin'eAston Villa'dan Manchester City'ye geçen JackGrealish hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor. 16. haftayı geride bıraktık ve yetenekli oyuncunun PL'de sadece bir golü ve iki asisti var. Bu değerdeki ve bu yetenekteki bir oyuncu için son derece düşük rakamlar bunlar. Açıkçası teknik direktör Guardiola da takımda Grealish'in ideal yerini bulmuş değil. Wolves maçında da sahte 9 rolünde kayboldu gitti. Üç isabetsiz şutla ve hiç adam geçemeden 74'te oyundan alındı zaten.
LIVERPOOL DUVARI ZOR DELDİ
Eski kaptanları adeta iki kademeli duvar hazırlamıştı onlar için. Liverpool da bu duvarı ancak Salah'ın penaltısıyla yıkabildi. Buna karşılık özellikle ikinci yarıda son pas tercihlerindeki tereddütler, son vuruşlardaki beceriksizlik ve Aston Villa kalecisinin kurtarışları farkın açılmasına mani oldu. Yine de üst üste 31'inci resmi maçlarında da golü bulup zirve yarışını sürdürmeyi bildiler.
GERRARD'A SEVGİ SELİ
Eski kaptanları Steven Gerrard bu kez bir başka takımın başında da olsa cumartesi günü Anfield Road tribünleri onu bekliyordu sabırsızlıkla. E dile kolay Liverpool formasıyla tam 710 resmi maça çıkıp 186 gol atmıştı Gerrard. Soyunma odasından çıktığı andan itibaren bir sevgi seliyle karşılaştı. Tezahüratlar, pankartlar, alkış… Tüm stadın alkışına o da alkışla karşılık verdi. Tabii başlama düdüğüyle beraber kendi takımında konsantre oldu. Ancak maç sonunda takımının oynadığı katır kutur futbola karşın yenilgiyi bir penaltı tartışmasına bağlaması ona hiç yakışmadı.
YİNE COVİD SORUNSALI
Geçen iki sezon Covidpandemisiyle futbol takviminde birçok aksama, erteleme ve değişiklik olmuştu. Ama bu sezon 16. haftaya kadar pozitif test sayısı azdı, ufukta herhangi bir erteleme emaresi yoktu. Ta ki geçen hafta içi salgın Tottenham'ın kapısını çalana kadar. Sekiz oyuncunun pozitif test sonucu bildirmesiyle beraber Kuzey Londra temsilcisinin Konferans Ligi karşılaşmasından sonra Pazar günü Brighton'la oynaması gereken PL maçı da ertelendi. İki hafta önce kar yüzünden Burnley maçı da ertelenen Tottenham'ın fikstüründe 20 Ocak'a kadar bu maçları oynayacak boşluk görünmüyor.
BİR KEZ DAHA AUBA KRİZİ
Arsenal'da geçen hafta bir kez daha Aubameyang krizi patlak verdi. Tıpkı geçen sezonki gibi, hatta bu sezon trafiğe takılıp geç kaldığı Tottenham maçındaki gibi. Bu kez teknik direktör Arteta'nın izniyle yurtdışı seyahate çıkan Gabonlu golcü zamanında dönmeyince Southampton maçının kadrosuna alınmadı. Takım kaptanı olduğu halde bu disiplinsizliğin sürmesi Arteta'yı bir dönemece getirdi: Önce kaptanlığını alıp ara transferde de Auba'yı takımdan yollayacağı şimdiden konuşuluyor.
ARSENAL'DAN WENGER GOLÜ
Elbette eski günlerine dönmeleri için daha çok çalışmaya ihtiyaçları var ama Arsenal zaman zaman Wenger dönemini hatırlatan işler yapıyor. 3-0 yendikleri Southampton'a attıkları ilk gol işte o eski güzel günleri çağrıştırdı. Kaleci Ramsdale'den başlayan akın tek paslarla White-Thomas-Tomiyasu-Odegaard-Tomiyasu-Saka üzerinden 16 saniyede rakip ceza alanına ulaştı. Lacazette de şık bir plaseyle bu akını golle sonuçlandırdı. Muhtemelen haftanın en güzel kolektif golüydü.
SÜPER GALLAGHER
Conor Gallagher bu sezonki yeni model CrystalPalace'ın adeta orta sahadaki makine dairesi. Öncelikle inanılmaz çalışkan: Pas dağıtıyor, top kapıyor, orta yapıyor. Bunun yanı sıra ilk 16 haftada skora müthiş bir katkı sağladı. Şu ana kadar 6 gol, 3 asistle hücumda Palace'ın en verimli ismi. Hele pazae günü Everton'a attığı bir son gol var ki haftanın hiç şüphesiz en iyisiydi. Zaten bu formuyla WhoScored istatistiklerine göre de şu ana kadar Salah ve Alexander-Arnold'unardından PL'in en iyi üçüncü oyuncusu.
MADDISON-TIELEMANS DAĞITTI
Leicester City'nin bu sezonki istikrarsızlığının altında orta sahadaki kilit isimlerinin sakatlıkları ve formsuzluğu yatıyordu. Newcastle karşısında iki kilit isim Tielemans ve Maddison bir döndü, takım âdeta uçuşa geçti. Belçikalı dinamo bir penaltıdan iki gol attı. Maddison penaltının mimarıydı, ayrıca Tielemans'ın diğer golünün de pasını verdi. En sonunda kendi golünü de attı. Bakalım bu ikili sağlam kalıp Leicester'ı geçen iki sezonda alıştığı yerlere taşıyabilecek mi?
Son dakika Premier Lig Haberleri FutbolArena'da!
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
GALATASARAY
TRABZONSPOR