HEM SUÇLU HEM GÜÇLÜ!
MAÇIN HİKAYESİ
Ufukta final kapısının gözüküyor olması her iki takım adına da iştahı artırıyordu karşılaşma öncesinde. Maç başlayınca gördük ki asıl iştahı artan, sürekli rakip kaleyi isteyen, duvarı yıkmak için atak çeşitlendirmeye çalışan sadece İngilizlerdi. “James Rodirquez'im yok, kolum kanadım kırık” mazeretine bürünen Kolombiya ise hem yetenekli olan ve boş alan seven rakibi durdurmak, hem de kontrollü gitmek açısından çok iyi bir savunma anlayışıyla sahadaydı. Pekerman'ın savunma olarak isteklerini, penaltı golüne kadar fevkalade uygulayan bir takım vardı sahada. İngilizlere pozisyon dahi vermediler denebilir. Hatta oyun hızlarını kestiler, sevdikleri hızlı kanat üretkenliklerini de başlamadan bitirdiler.
***
Penaltı golüne kadar düzen pek değişmedi. Ne zaman ki Kane'e yapılan müdahaleye hakem Geiger'in doğru şekilde çaldığı penaltı geldi, maçın fabrika ayarı değişti doğal olarak. Penaltıyı kabullenemeyen Kolombiyalılar, itirazı abarttılar ve penaltı sonrasındaki tüm pozisyonlarda da elleri ve dilleriyle sürekli itiraz halindelerdi. ABD'li hakem Geiger bu durumu otoriter ve olabildiğince diyalogla çözmeye çalıştı ancak hala abartanlara da sarıları dağıtmaktan geri kalmadı. Kolombiya'nın 6 sarı kartı sayıca çok görülebilir ama hak edilmiş olduğunun aşikar olduğunu da belirtmek gerek. Hatta hakeme en azından kart anlamında hiç kızmasınlar, Barrios'un daha 41. dakikada bir serbest vuruş esnasında Henderson'un göğsüne ve kafasına “süsme” hareketi var ki takımını 10 kişi bırakabilirdi. “Hem suçlu hem güçlü!” oynamaya devam ettiler ikinci yarıda da!
***
***
Böyle bir 90 dakikada özellikle Yerry Mina ve Davinson Sanchez ikilisi Kolombiya adına fevkalade oynadı. Yerry Mina'nın son anlarda golü de bulması kaymağı oldu. Tabii ana amaç savunma olunca hücum yönü olmayan bir Kolombiya izledik. Bu yüzden iki defans adamını öne çıkarıyoruz. İlk korneri attıklarında dakikalar 75'di ki bu da durumu gösteriyor. Skor olarak geriye düşmenin getirdiği zorunluluk, oyun planını değiştirmekti Pekerman adına. Önce savunmayı 3'ledi, ardından bekleri ileri çıkarmaya başladı. Oyuna Bacca, Muriel ve Uribe'yi sürdü. Bacca ve Muriel ikilisi, maç boyunca yalnızları oynayan ve sinirlenen Falcao'nun yanına gelince bu kez oyunun son bölümlerinde üstünlüğü alan bir Kolombiya izlemeye başladık.
***
Southgate buna hemen karşılık vermedi, belki de veremedi. Orta alan ve savunma direncini artırabilecek Eric Dier hamlesi geldi ancak bunu tek başına yapabilecek ve topu tutabilecek bir oyuncu asla değildi Dier. Son anlarda gelen sürpriz gole engel olamadılar.
***
Son saniyede gelen beraberlik golü Kolombiya açısından uzatmaya moral motivasyon anlamında çok katkı sağladı. İngilizler son 20 dakikası dışında delmeye çalıştıkları ve rakip alanda oynadıkları maçta, uzatmalarda ise tam tersi yapıya büründüler, dağınıktılar. İlk uzatmanın sonlarına doğru rakip alanda bir kez gördük desek yanlış olmaz. Muriel, Bacca ve Falcao ile 3'lü forvete geçiş yapan Kolombiya daha etkili gözüktü. Yeni kuralla birlikte uzatmaya giden maçlarda 4'e çıkmasını Southgate değerlendirdi ve 2 oyuncu değişikliği yaptı. Her iki takım da 90 dakikalık bölüme göre, uzatmalarda daha farklı oynadılar. Penaltılara gidecek olması İngilizlerin makus talihini hatırlatır gibi olsa da Pickford maçın kahramanı oldu.
***
İngilizler adına fevkalade bir sonuç. Ancak Southgate'in mantalitesi, topla oynayarak iyi hücum yapacak bir takım kimliği. Aldım-verdim tarzı anlamsız paslar yapmadan, dikine çıkarak rakip alanda oyun istiyor. Keza tamamlayıcı güç olarak duran top başarısı anlamında da iyi bir takımlar. Ancak bu sistemin daha verimli işlemesi için iyi savunma yapan takımlara karşı 1-0'ı erken bulmaları şart. Aksi durumda sıkıntı artıyor. Rashford, Lingard, Dele Alli verimsiz gözüküyor. Bu yüzden de takımın beyni noktası orta alanda oyunu iyi yönetecek bir maestroya ihtiyaçları var. Özellikle de kriz anlarında.
***
MAÇIN FOTOĞRAFI
***
MAÇIN ADAMI:
JORDAN PICKFORD: Cenk Tosun'un takım arkadaşı olan Pickford'un, İngiltere'nin yediği gol öncesinde uzaktan çekilen mükemmel şutu, aynı güzellikte kornere tokatlayışı maçın da en güzel anıydı. Golde ise yapabileceği bir şey yoktu. Penaltıların 1'i dışında doğru köşeyi bulmasına rağmen kurtarmayı başaramıyor derken sonuncusunu, en değerlisini kurtararak turu getiren isim oldu.
***
MAÇIN GOLÜ
YERRY MINA: Turu geçmiş olsalardı şüphesiz ki değeri kat be kat artacaktı ama “bitti” denen maçın son anlarında Kolombiya'yı hayata döndürdü. Güzel ve kritik bir goldü.
***
MAÇIN İSTATİSTİKLERİ (FIFA resmi internet sayfası ve OPTA)
-Turnuvada üç kafa golü kaydeden Yerry Mina, bir kupada üst üste üç maçta gol atan ilk savunma oyuncusu oldu.
- Dünya Kupası'nda forma giydiği 3 maçta 6 gol atan Harry Kane, tarihte bu turnuvaya katılan 29 takımdan daha fazla gol attı.
- İngiltere, Dünya Kupası tarihinde ilk kez bir maçta seri penaltı vuruşlarından galip ayrıldı.
- Yerry Mina bu Dünya Kupası'nda attığı üç golle, şimdiden Kolombiya tarihinde Dünya Kupası'nda James Rodriguez'in (6) ardından en fazla gol atan ikinci isim oldu.
- Yerry Mina'nın İngiltere karşısında attığı gol, Dünya Kupası tarihinde 90. dakika ve sonrasında atılan toplam 99. gol oldu.
-Şutlar: Kolombiya 14/4, İngiltere 16/2.
-Korner: Kolombiya 2, İngiltere 7.
-Ofsayt: Kolombiya 1, İngiltere 2.
-Topla Oynama: Kolombiya %49, İngiltere %51.
-Koşu Mesafesi(120 dk): Kolombiya 136 km, İngiltere 143 km.
-Sarı Kart: Kolombiya 6, İngiltere 2.
-Fauller: Kolombiya 23, İngilrere 13.
***
HAKEM
Amerikalı hakem Geiger, önceki maçlarına göre faullerde doğru karar oranı biraz daha düşüktü ama çok zor geçmesi beklenen maçta öncelikli amaç oyun otoritesini elinde bulundurmayı başarmaktır. Kararlarında tavizsiz duruş sergilemesi iyi gözüktü ancak bazı faul hataları ve es geçtiği pozisyonlar sıkıntısını daha da artırabilirdi. Penaltı kararı net doğruydu. Kolombiyalıların o andan itibaren abartılı ve gereksiz itirazlarına da prim tanımadı. Kart sayısı bu nedenle arttı. Faul hataları ve birkaç tane aut-korner hatası oldu. Kolombiya'nın maç süresince hem agresif ve sert oynayıp, hem de penaltı sonrasında her kararda yoğun itirazlara bürünmesi yukarıda da bahsettiğim “hem suçlu hem güçlü” dedirtti açıkçası! Geiger'in de işini zorlaştırdı. Maçın sonunda Kolombiya'nın hakeme bağlayabileceği bir yenilgi denemez.
***
MAÇIN KALİTE NOTU: 7 (Çok iyi savunma yapan Kolombiya ile bu savunmayı aşma yöntemlerini deneyen ancak sadece penaltı ile 1 kez aşabilen İngiltere arasında heyecanlı, gergin, son 20 dakikası ayrı bir havada ve vasatın biraz üstünde maç izledik.)
***
SEYİRCİ SAYISI: 44.190 – Spartak Stadyumu (Moskova)
***
SON SÖZ: İngiltere için 1966'dan sonra tarihi an geliyor mu bilinmez ama penaltılar konusunda şeytanın bacağını kırmış olmaları önemli. James Rodriquez'in yokluğu, golü düşünmeyi geciktirmesi açısından Kolombiya'ya pahalıya mal oldu.
***
48 takıma çıkarılması planlanan Dünya Kupası'nın kurallarında özel değişimler şart. Tüm liglere uyarlamak mümkün olur mu bilemem ama bu tarz özel turnuvalar için düzenleme gerekli. 0-0 biten maçlara puan verilmesin demiştim önceki yazılarımdan birinde. Dün de Kolombiya kalecisi Ospina'nın aut kullanırken, defalarca boş gözlerle ileride bir noktaya sabit şekilde kitlenip beklediğini gördük. 4 aut atışında topu yere koyduktan sonra ileriye bakma ve bekleme sürelerini tuttum. Sırasıyla 17 sn, 22 sn, 21 sn, 17 sn. Örneklediğim 4 autta toplam 77 saniye. Yani 1 dakikadan fazla. Bir de bunun aut kullanmak için topun yere konulana kadar geçen süresi var. Ligler kendi içlerinde çözüm bulsun ama 4 yılda bir yapılan turnuvalarda bu ucuzluktan kurtulalım artık. Akan oyunda kalecinin 6 saniyede elinden çıkarması gerekliliği gibi burada da maksimum 10 saniyede kullanılma zorunluluğu getirilebilir. Topun oyun dışı olduğu zamanlarda maçın süresinin durdurulması gibi gündemde yer alan “kemiksiz” 60 dakikalık aktif süreye sabitleme yaklaşımı bu sorunu çözecek nitelikte. Ancak öyle bile olsa Ospina ve benzerini yapan kaleciler bu kez oyunun süresinden olmasa da hızından çalacak. Bu seviyede katlanılmıyor gerçekten!
Dünya Kupası Haberleri FutbolArena'da!
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
GALATASARAY
TRABZONSPOR