comScore

Fenerbahçe Fenerbahçe

Murat Fevzi Tanırlı: Dolly ve Cüneyt Çakır

03 Aralık 2015, Perşembe 10:54
Murat Fevzi Tanırlı: Dolly ve Cüneyt Çakır

Eski TFF hakemi ve Lig TV yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı haftanın hakem performanslarını değerlendirdi.

FutbolArena - Spor Toto Süper Lig'de 13. haftanın maçları geride kaldı. Eski hakem ve Lig TV yorumcusu Murat Fevzi Tanırlı, FutbolArena için geçtiğimiz haftanın maçlarında göre alan hakemlerin performanslarını yorumladı.

İşte Murat Fevzi Tanırlı'nın bu haftaki yazısı;
DOLLY VE CÜNEYT ÇAKIR
 
Hakemliğin kırmızı halısında yürüyüp Oscar kazananlar açıklandı: 1 Ocak 2016'dan itibaren FIFA listesinde yer alacak hakem ve yardımcı hakemlerimiz belli oldu. Osmanlı tarihinin padişahları 1. Murat, II.Murat gibi FIFA'da da 1.Tolga döneminin ardından II.Tolga dönemi de sona erdi. Özkalfa, 1.FIFA ile II.FIFA dönemleri arasındaki tarihlerde yer alan 27 Ocak 2013'teki G.Saray-Beşiktaş maçında, yani FIFA olmadığı dönemde yönettiği 1 adet derbi dışında başka derbi yönetmemiş olmasıyla ilgi çekici bir istatistiğe sahip. 

 
FIFA listesinden çıkarılan bir diğer hakemimiz ise Barış Şimşek. Hakemliğinin ilk günlerinden itibaren soğukkanlılığıyla dikkat çeken Trabzon bölgesi hakemimiz, Kasımpaşa-Beşiktaş maçında Donk'un pozisyonuyla gündemlerde çok sık yer almış olsa da, genel kariyeri boyunca başarılı bir çizgideydi. Cüneyt Çakır'ın Avrupa ve dünya serüvenindeki ilave yardımcısı olması istikrarı sebebiyle de ayrıca tebrik etmek gerek. FIFA kokartı gitmiş olsa da büyük bir aksilik olmazsa FRANSA-2016'da yine Çakır'ın ekibinde yer alarak Avrupa Şampiyonası'na katılabilecek.
 
Zekeriya Alp MHK'sının hem kendilerini hem de Türk hakemliğini en zora sokan yanlış kararlarından bir tanesi de Fırat Aydınus'un FIFA listesinden çıkarılmasıydı. Sözümona “koşamıyor” diye FIFA'dan çıkarıyorsun, ama Süper Lig'de her sezon “koş Fırat kurtar” diyorsun. İşin medya tarafı ise o dönemde ayrıca traji-komikti. Aydınus'un FIFA'nın bizzat kendisi tarafından listeden çıkarıldığını belirten yorum ve yazılar da okumadık değil! Diğer hakemleriniz yaş/performans/kriter olarak çok mükemmel seviyede olur VEYA Aydınus 2. ya da 3. Kategori FIFA hakemi olur veya “yeni Cüneytler” geliyor dersiniz, o zaman belki anlaşılabilir, ama Cüneyt Çakır elit kategorideyken, 1. Kategori hakeminizi devre dışı bırakmayı kendi kendinize başarmanız(!) açısından hatalı karardı. Ayrıca Türk hakemliğinin Cüneyt Çakır önderliğinde tavan yaptığı dönemde, arkasından gelenlerin “kategori” dağılımlarını yaparken çok dikkat etmek ve fırsat dönemlerinin avantajını iyi kullanmak gerekliliğiaşikardı.  Bayram değil, seyran değil, şimdi Fırat Aydınus ile konumuzun ne ilgisi var diyeceksiniz ancak geçen sene Aydınus'u FIFA'dan çıkartan bu karar, 1 sezon sonra da domino taşı etkisiyle ekibini de FIFA listeden göndermiş oldu. 2016 FIFA yardımcı hakem listesine baktığımızda Aydınus'un yardımcıları Serkan Ok ve Aleks Taşcıoğlu'nun da liste dışı kaldıklarını görüyoruz. Kerem Ersoy ve Fevzi Demirhan'a başarılar…
 
1977 doğumlu 38 yaşındaki Tolga Özkalfa ve 1976 doğumlu 39 yaşındaki Barış Şimşek'ın listeden çıkıp, yerlerine Alper Ulusoy ve Deniz Ateş Bitnel'in geldiğini görüyoruz. Öncelikle elbette kutlayalım ve hayırlı olsun diyelim. Peki sonra ne diyelim? 
 
Hedef “yeni Cüneyt'ler” olma yolu ise Şampiyonlar Ligi finaline uzanan ya da Dünya Kupası'na katılabilmenin müthiş başarı olduğu tozlu topraklı engebeli haritaya bir göz atalım:

 
“……..Üst klasman hakemi kategorisine 25 yaşındayken 2001 yılında yükselen Cüneyt Çakır, 30 yaşındayken 2006 yılında FIFA kokartı takmaya hak kazandı. Çakır, gösterdiği başarıdan dolayı 2007'de Avrupa'nın yetenekli hakemlerinin çağrıldığı İsveçli eski hakem Karl-Erik Nilsson'un yönetimindeki Mentör Programı'na davet edilmiş ve buradaki üstün başarısından dolayı UEFA tarafından üst düzey müsabakalarda görevlendirildi.2007 yılında Avusturya'da düzenlenen 19 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası finallerine,2009 yılında 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası'nda görevlendirilirken, 2009-10 sezonunda Fulham ile Hamburg arasında oynanan Avrupa Ligi yarı final rövanş maçını yönetmiştir.2010-11 sezonunda Şampiyonlar Ligi grup maçlarında yönettiği Rubin Kazan-Barcelona maçının ardından 16 Haziran 2011'de yani 35 yaşında iken UEFA tarafından Elit Hakem Kategorisi'ne yükseltildi…..” Sonrası malum…
 
Yukarıdaki metinde anlatılmak istenen nedir?
a) Her şey sırasıyla çok yolunda gidecek.
b) 19 veya 21 Yaş Altı gibi Avrupa'daki turnuvalarda verilen ilk şanslar çok iyi kullanılacak.
c) Avrupa Ligi ve mini Dünya Kupaları'nda fırsatlar iyi değerlendirilecek.
d) Sakatlık vb talihsizlikler olmadan çok disiplinli çalışılacak.
e) Hepsi
 
Yukarıdaki başarı tablosuna rağmen Cüneyt Çakır'ın Elit Kategori'ye yükseldiği yaş 35, yani FIFA kokartını taşımaya başladıktan sonraki “5. yılı”. 
 
1981 doğumlu olan Alper Ulusoy ile 1982 doğumlu olan Deniz Ateş Bitnel, Cüneyt'in FIFA'da elit olmayı başardığı yaşta, daha FIFA'ya yeni ayak basıyor olacaklar ve1 Ocak 2016'da FIFA listesinde 4.kategoriden başlayacaklar. Bu nedenle çok büyük başarı beklemek adına gidilecek yol imkansıza yakın. Bu durum Mete Kalkavan ve Ali Palabıyık için de geçerli. Hatta hakemlerimizin 1. Kategoriye yükselip en azından Şampiyonlar Ligi yönetmelerini ummak açısından bile çok riskli.  

 
Cüneyt modelindeki başarı için “FIFA'ya merhaba deme” yaşını 30'lara düşürmemiz şart. Hali hazırda hem ülkemiz adına genç hakem cesaretinin artmış olması, hem de Avrupa'da Türk hakemliğinin yeri iyi bir noktaya gelmişken ve Avrupa'da çok iyi hakemler 10-15 sene öncesine göre çok az sayıda yetişiyorken, ismimizi, lobimizi, başarımızı muhafaza edecek vizyon ve çalışmalara dikkat etmekte fayda var. Aksi durumda çözüm, koyun Dolly'nin klonlanması gibi, Çakır'ın klonlanmasına gidebilir.
 
HAFTANIN HAKEM NOTLARI

Çaykur Rizespor-Konyaspor (Hakem: Bülent Yıldırım)
Bu sezonun iyi takımlarından ikisinin maçından gol sesi çıkmadı ama her iki kalecinin 90 dakika performansı da iyiydi. 2.yarıdaki Rize pozisyonlarında ise bariz şekilde Kweuke'nin beceriksizliğinin ve zamanlama hatalarının da rolü büyüktü. Hakem Bülent Yıldırım ve ekibi, zor maçı gayet başarılı yönetti. 
 
Hakemin Notu: 8.4
 
Bursaspor-Kayserispor (Hakem: Fırat Aydınus)
Bursaspor'un seyirci cezasının olması belki de lehineydi uzun zaman sonra. Tamamen kadrosu değişen ve yeniden yapılanan bir takımda bile efsane teknik drektörleri Ertuğrul Sağlam'a sabır yoktu zaten. Futbolcuların da zoraki oynarmışcasına ruhsuz görünümleri de tuzu biberi oldu.  Son dönemde yükselişteki Kayserispor ise bu isteğinin, iyi oyunun ve kazanma arzusunun karşılığını Bursa'da 2-1 kazanarak aldı. Fırat Aydınus ve ekibi gayet başarılıydı.
 
Hakemin Notu: 8.4
 
Antalyaspor-Osmanlıspor (Hakem: Hakan Ceylan)
Aklım hala Aziz Yıldırım'ın meşhur basın toplantısında sarfettiği “kaşar hakemler” tanımlamasına takıldı kaldı. Süper Lig'de oncahakem varken, bunca sene boyunca sadece 7 Süper Lig maçı yönetmiş Hakan Ceylan ismini koskoca Aziz Yıldırım'a telaffuz ettirecek yanlış yönlendirmeyi yapan utanma duygusu çok gelişmiş(!) ve karakterli(!) hakem camiasının şahsiyetinin kim olduğunu hala merak ediyorum.Neyse ki zaten Ceylan benzer sıkıntılarla kendi camiasında zaten karşılaşmıştı yıllarca. Aldırış etmeden, görev verildikçe başarılı yönetimleriyle yola devam ediyor. Tebrikler!  
 
Hakemin Notu: 8.4
 
Sivasspor-Başakşehir (Hakem: Mete Kalkavan)
Okan Buruk ile yükselişe geçme sinyali veren Sivasspor ile sezonun en iyi takımlarından Başakşehir maçı merakla beklenirken gollerle başlaması da heyecanı artırmıştı. Sivasspor adına en önemli artı ise, 15 maçlık kazanamama stresinden Gaziantep'i yenerek kurtulmuş olmalarının net mesajını bu maçta verdiler.Başakşehir gibi takıma karşı geriye düşmelerine rağmen maçı 90 dakika bırakmadılar. Son saniyelerde Burhan'ın kale alanından vuramadığı top ise galibiyeti kaçırttı diyebiliriz. Mete Kalkavan ise penaltı kararı dahil olmak üzere maçın genelinde çok iyiydi.

Hakemin Notu: 8.4
 
Eskişehirspor-Mersin İdman Yurdu (Hakem: Cüneyt Çakır)
13. hafta maçı olmakla birlikte Eskişehirspor adına sanki “son hafta maçı” derecesinde önemli idi. Kazanamamaları durumunda çok net şekilde düşmenin en büyük adayıydılar. Saha dışı sorunları olan Mersin'den daha iyi bir rakip de bulamazlardı ve 6 puanlık maçı kazandılar. Cüneyt Çakır gayet iyi bir yönetim sergilledi. Tarık Ongun ise 1 golde ofsayt hatası yaptı ancak maçın sonucunun Eskişehir lehine sonuçlanmış olması şansıydı.

 
Mersin'den Khalili ile Pedriel'in aynı formayı giymeleri ilginç enstantaneye sahne oldu. 4.hakeme durum iletildikten sonra, o da Cüneyt Çakır'ı uyardı ve formalar düzeltildi. Geçen hafta sonu Lig TV'deki Maç Sabahı yayınımızda da belirttiğim üzere, yıllar önce 4.hakem olarak Muhittin Boşat'ın görev aldığı İnönü Stadı'ndaki müsabakada Sergen Yalçın ile birlikte 2 oyuncuda 10 numaralı forma vardı. Sözün özü, bazı gazete ve TV programlarında belirtildiği gibi Türkiye'de bir ilk yaşanmadı, yıllar önce siftah yapılmıştı.
 
Hakemin Notu: 8.4

G.Birliği-Gaziantepspor (Hakem: Tolga Özkalfa)
Haftanın en sıradışı maçlarındandı. Son anlara 2-0 önde giren ve maçın genelinde de üstün oynayan G.Birliği, 9 kişi kalan Gaziantepspor'dan 2 gol yiyerek 1 puanla ayrılmak durumunda kaldı. Trabzon deplasmanında El Kabir'in cezalı oluşu nedeniyle 1 tane bile isabetli şut çekemeyen ev sahibi, El Kabir'in dönüşüyle goller de buldu. Birkaç barizfaul hatası dışında Özkalfa gayet iyi maç yönetti. O pozisyonların sonrasında golle ya da kırmızı kartla sonuçlanmamış olması hakem şansıydı. Gaziantepspor'un 2 kırmızı kartında da kararları doğruydu.
 
Hakemin Notu: 8.2

Beşiktaş-Akhisar Bld (Hakem: Barış Şimşek)
FIFA listesinin açıklanmasının ardından belki de bir hakem için en zor psikolojideki maçlardan biriydi. Bu maçın da haftanın kritik  90 dakikalarından biri olması da ekstra zorlaştırıyordu. Cihat Arslan yönetiminde alkışı ve takdiri hak eden takımlardan Akhisar'ın haftanın sürprizini gerçekleştirdiği maçta gayet başarılı yönetim sergilediler.

Hakemin Notu: 8.4

Kasımpaşa-Galatasaray (Hakem: Halis Özkahya)
Mustafa Denizli'nin G.Saray'daki ilk maçı olmasının yanısıra Kasımpaşa'nın bu sezonki genel formu itibariyle de merakla beklenen 90 dakikaydı. Bu sezonun çok iyi çıkış yapan ve FIFA'lığa kadar yükselen hakemlerinden Alper Ulusoy'un ilave yardımcı olarak görev aldığı maçta tespit edemediği çizgiyi geçen ve gol olan pozisyon, belki de “6 hakem mi, çizgi teknolojisi mi?” tartışmalarını yeniden gündeme taşıyacak. Bu maça dönecek olursak, gol pozisyonunun atlanması dışında Halis Özkahya birkaç faul hatası dışında ekibiyle iyi maç çıkardı.
 
FIFA kokartını kaybeden Barış ve Tolga'ya moral verici; FIFA'ya yeni yükselen Deniz Ateş Bitnel'e ödüllendirici düdük görevleri verilirken, yine benzer şekilde Alper Ulusoy'a da bir Süper Lig maçında düdük verilip diğer hakemlere gösterilen yaklaşımın benzeri MHK tarafından sergilenebilir, FIFA başarısı onore edilebilirdi. Bu tarz jestler her insan evladı için mutluluk verici ve ilerleyen zamanlar için motive edicidir. Zaten aksi takdirde, 1 hafta önce PTT 1.Lig'de Göztepe-Samsun maçındaki tamamen yanlış penaltı kararıyla Deniz Ateş Bitnel'in F.Bahçe-Trabzon maçına atanması sözkonusu olamazdı. Yöneticilik, pek çok görünür yeteneği bir arada bulundurabilmenin yanısıra, insan psikolojisini iyi yönetebilme sanatıdır.
 
Hakem Halis Özkahya'nın in Notu: 8.2  
İlave Yardımcı Hakem Alper Ulusoy'un Notu: 7.9

Fenerbahçe-Trabzonspor (Hakem: Deniz Ateş Bitnel)
2011'den sonraki her F.Bahçe-Trabzon maçı hem merakla beklenir olmaya, hem de daha fazla gergin geçmeye aday maçlar grubuna girmeye başladı. FIFA'ya yeni yükselen hakemlerimizden Deniz Ateş'in maçın genelinde gayet iyi maç yönettiğini belirtip tebrik edelim. Bu seviyede bir maçta ilk kez görev alıyor olması açısından da önemliydi. Kırmızı kart değerlendirmesi doğruydu. 
 
Kırmızı kartın gerçekleştiği an için şu noktayı belirtmekte fayda var: O pozisyon esnasında Deniz Ateş faulü görüp, F.Bahçe atak yaptığı için önce avantaj işareti yapmıştı. Ancak, sarı kart gerektiren faulü yapan Trabzonlu oyuncunun önceden de sarı kartı olduğunu farkedince hemen avantaj işaretini kesip oyunu durdurdu, faulü verip 2.sarı kartla cezalandırdı.  “Avantaj oynatıp sonra atamaz mıydı?” gibi sorular sosyal medya üzerinden fazlasıyla geldi.  İhraç edilmesi gereken oyuncunun olduğu durumlarda, eğer çok bariz bir şekilde tek vuruşla sonuçlanacak gol şansı olmadığı sürece, bir takımı 10 kişi bırakacak pozisyonlarda avantaj oynatmaya kalkmak, elinde bomba ile gezmeye davetiye çıkarmak ile eşdeğerdir. Oyunun devam ettirilmesi halinde, daha önceki pozisyonda ihraç edilmesi gereken oyuncuya topun gelmesi gibi riskler taşımaktadır. Bu nedenle ihraç kararındaki zamanlama ve avantajı kesmesi doğruydu.
 
Hakemin Notu: 8.4

İBRETLİK KOCAELİSPOR…

Süper Lig'de13 haftayı geride bıraktık. Seyirci sayılarının 5 haneli rakamlara ulaştığı maç sayısı 117 maç arasında sadece 29. Neden mi yazdım? Süper Lig'e dönmesini özlemle beklediğim takımlardan olan ancak şu anda Bölgesel Amatör Lig'de oynayan Kocaelispor, İzmet İsmetpaşa'da sürekli 10 binin üzerinde seiyrciye oynuyor da ondan. 

 
HAKEM NOTLARI HAKKINDA

Okuyucularımızdan gelen sorular nedeniyle bir açıklama yapayım. Şu anda ülkemizde resmi olarak hakemlere uygulanan not sisteminde puanlama 8.4 üzerinden başlamaktadır. Bir hakem, siyah-beyaz hata olarak tanımlanan “kırmızı kartla atmama, bariz gol şansını yanlış değerlendirme, penaltıyı görmeme veya yanlış penaltı verme, içeriye giren topu gol vermeme” örneklerindeki gibi hatalar yaptıklarında notlarından direkt olarak 0.5 puan düşülmekte, dolayısıyla bu tarz bir hatada otomatik olarak notları 7.9'a düşmekte, diğer hataları da eklendiğinde puanı daha da düşebilmekte ve genel yorum olarak başarısız bir maç geçirmiş gibi değerlendirilmektedir. 
 
Siyah beyaz hata sınıfında hataları yok ise, yaptığı hata türüne göre 0.1 puan sırasıyla düşmekte ve GENEL TOPLAMDA da bu hatalara rağmen  8.00 altına da düşmemektedir. 
 
Hayatınızdan sevgi ve hoşgörü eksik olmasın…
 
Murat Fevzi Tanırlı
Twitter: @mftanirli

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!