La Decima nasıl geldi?

Bu sezon İspanya Kupası'nda rakibini 3-0 ve 2-0'lık skorlarla geçen, ligde ise 1 galibiyet ve 1 yenilgi alan Real Madrid, dev finalde rakibini bırakın kupadaki kadar kolay yenmeyi zor da olsa yenebilecek miydi, benim aklıma gelen ilk soru buydu. Atletico Madrid'in ne kadar kompakt bir takım olduğunu ve pas oyunuyla kolay çözülemeyeceğini artık tüm dünya biliyor. Çok iyi bir kalecisi ve müthiş bir savunması olan bir takım ve inanılmaz bir mücadele gücü var. Buna karşın Real Madrid ise dünyanın en iyi hızlı hücum yapan takımı ve bunun için de elinde müthiş silahlar var. Yine de Alonso gibi hem hücumda hem savunmada çok iyi olan bir oyuncunun yerine Khedira gibi çok koşan ve iyi savunma yapan ama tüm sezon oynamamış bir oyuncunun oynuyor olması Real Madrid için bir dezavantajdı. İlk yarıda Real Madrid rakibinin Villa ve Tiago ile kaptırdığı 2 topla istediği hızlı atakları yakalasa da birincisinde savunma çok çabuk yerine aldı. Diğerinde ise Bale sağ tarafındaki Ronaldo'ya pas vermeyerek %100'lük bir gol fırsatını harcadı. Ronaldo demişken; ben Ronaldo'yu ilk yarıdaki kadar silik bir oyunla son yıllarda seyrettiğimi hiç hatırlamıyorum. Portekizli oyuncu takımını adeta 10 kişi oynattı. Aynı şekilde Benzema da çok etkisiz kaldı. İlk yarıda atılan tek golde Khedira, Godin'in kafasına engel olamazken Casillas, onun tecrübesi ve klasında bir kalecinin böyle bir finalde asla yapmaması gereken bir hata yaptı ve topu kalesinde gördü. Kısacası ilk yarı Real Madrid tam bir hayal kırıklığı idi.

İkinci yarıda 60. dakikaya kadar Real Madrid ilk yarıdan çok farklı değildi. Top yapan takım yine Atletico Madrid oldu. Ancak bu dakikadan sonra doğal olarak güçten düşmeye başlayan kırmızı-beyazlılar geriye çekilmeye başladılar. Dakikalar ilerledikçe bu baskı öylesine arttı ki maç neredeyse altı pasta Courtois'nın burnunun dibinde oynandı. Ancak bu baskıya rağmen Atletico Madrid en iyi yaptığı işi yine yapıyordu. Yani savunma. Ta ki Bayern Münih'i de 2 golle yıkan Ramos'un aynı şekildeki kafa golü gelene kadar. Bu “altın” golle birlikte maç uzatmaya gidiyordu. Şampiyonlar Ligi finallerinde daha önce 6 kez uzatma oynanmış, 6'sı da penaltılara kalmıştı. Ama Real Madrid buna izin vermedi ve Di Maria'nın üstün çabası ile Bale'in kafasına gelen top Ateltico'nun tüm direncini kırıyordu. Daha sonra gücü tamamen tükenen rakibe karşı atılan 2 gol ise sadece skor tabelasını değiştirieken 10. şampiyonluğu yani La Decima'yı ilan ediyordu. Ancak bu finalde Ronaldo ve Benzema takıma hiç katkı yapmadı. Casillas'ın nasıl oynadığı ise Ramos'u öpmesinden anlaşılıyordu.