Fanatik Gazetesi yazarı Mehmet Demirkol da bu konuya değinerek çok sert eleştiriler yaptı.
İşte Demirkol'un yazısından bir bölüm:
Haftada, özetleriyle birlikte 50'den fazla, bazen 100'e yakın maç seyrediyorum. Futbola meraklı herkes için bu mümkün. Zor değil. 5 kıtada bir dolu lig, kupa, uluslarası maç oynanıyor. Ekvador'dan Finlandiya'ya... Şili'den Japonya'ya. İzliyorum ve kar, kış, sel halleri dışında hiç böyle bir zemin görmüyorum. Hafif sarıya kaçan Afrika zeminleri, hafif çamurlu Brezilya zeminleri vs görüyoruz.
4 maç oynanıyormuş, bana ne!
Ama sıcaklık 10 derece civarında ve yağış yokken topun kontrolünün bu kadar zor olduğu, çukurlu-tepeli böyle zemin yok. Haftada 4 maç oynanıyormuş. Özür mü dileyeyim? Oynatmayın. Bana ne! Üstüne kuvvetli lodos, üstüne sürekli sönen ışıklar. Zaten dolu olmayan tribünler... Oynayacak top bulunduğuna şükür mü etmek lazım? Var mı bunun başka örneği? Bu kadar değil...