comScore

Galatasaray Galatasaray

G.Saray'da şifre; 3M, 1B, 1H! O yorum...

09 Şubat 2014, Pazar 09:35

Galatasaray'ın Eskişehirspor'u farklı geçtiği mücadeleyi spor basınının önde gelen isimleri yorumladı.

Galatasaray'ın Spor Toto Süper Lig'in 20. haftasında Eskişehirspor'u 3-0 mağlup ettiği mücadelenin ardından kalemlerine sarılan spor yazarları, Mancini'nin göreve geldikten sonra takıma adapte etmeye çalıştığı sistemin oturmaya başladığını belirtirken, mücadelede öne çıkan isimleri de belirledi. Sarı-kırmızılılarda Felipe Melo, Sabri Sarıoğlu ve Ceyhun Gülselam'ın dikkat çeken oyuncular olarak öne çıktığı ifade edilirken, Hajrovic de ilk kez 11'de çıktığı mücadelede geçer not aldı.

İşte spor yazarlarından öne çıkan yorumlar...
ERMAN TOROĞLU | FOTOMAÇ
3M... 1B...Ve 1H! 3M'nin bir tanesi; Mancini. Yavaş yavaş takım üstünde etkinliğini göstermeye başladı. Herkesi oynatmaya çalışıyor. Anladığım kadarıyla da Galatasaray'ın temelini atmaya başladı. Günlük yaşamıyor. Bence doğru yolda. İkinci M: Melo. Üçüncü M: Muslera. Her takımın aradığı ideal bir kaleci. Yenecek golleri yiyor, yenmeyecekleri yemiyor. Bir B: Burak. İyi mücadele ediyor. Geriye de geliyor. Yüzde yüz bulmadığı pozisyonlarda arkadaşlarına gol pasları vermeye çalışıyor. Bir H: Hakem. Maç normal gitti. Galatasaray da kazandı. Belki de kimse üzerinde durmayacak. Ama şampiyonluk maçı olsa ve dakika 17'deki pozisyon yaşansa ki bu pozisyonda Eskişehir kalecisinin Burak'a yaptığı hareket faul.

UĞUR MELEKE | MİLLİYET
“Galatasaray City” projesi uzun vadede ne sonuç verecek, hiçbirimiz bilmiyoruz. Ama Mancini'yi kendi doğrusundan şaşmadığı, hiçbir rakip ya da hiçbir oyuncu ayırt etmeden takımını her kabın şeklini alacak sıvı bir hale dönüştürmekte kararlı olduğu için takdir etmek gerek. “Sıvı takım” galiba şu anda doğru yolda. “Galatasaray City” kazandıkça moral depoluyor. Mancini'ye de herhalde şu anda bunun keyfini sürmek kalıyor.

MEHMET DEMİRKOL | FANATİK
Galatasaray'ın kağıt üzerindeki 4-3-3'ü Hajroviç'in harika pasında Burak'ın çok doğru zamanlamayla attığı golden sonra hızlı hücuma dayalı bir 4-4-1-1'e döndü. Cüneyt Çakır'ın ıskaladığı Boffin'in penaltı/kırmızı kartı oyunun şeklini değiştirebilirdi. Ancak olmadı. Böyle olunca Eskişehir'in top hakimiyeti gittikçe arttı. Ve standart bir İtalyan takımı izlemeye başladık. Topu rakibe bırakan ama savunma konsantrasyonunu kaybetmeyen bir ekip oldu Galatasaray.

OSMAN ŞENHER | MİLLİYET
Sabri'ye, Melo'ya, Ceyhun'a ve Selçuk'a saygı duymak lazım... İnanın ikişer kişilik futbol oynuyorlar... Hele Sabri o kadar özveri ile mücadele ediyor ki, dişinle tırnağınla kazıyarak bu formayı hak ettiğini düşünüyorum... Sabri'nin bu performansı devam ettiği müddetçe takımdan kesmek adaletsizlik olur... Bravo Sabri'ye... Aynı sözleri Melo için de söylüyorum... Allahım bu ne hırs? Rakibi çaresiz bırakıyor... Galatasaray'a çok büyük katkı sağlıyor... Ceyhun kendini toparladı... Hızlı futbol oynamaya başladı... Resmen orta sahanın askeri... Hajrovic müthiş teknik bir futbolcu... Şu an fizik olarak tam hazır değil...

İLHAN SÖYLER | HÜRRİYET
Herkes gol bölgesine 5,10 pas yaparak gider, Galatasaray ise bu işi üç pasla yaptı.Üstelik Melo, Hajrovic ve Burak bunu sadece 30 saniye yaptılar.Peki takımın diğer bölgelerinde durum nasıldı?Telles iyi iletişim kurdu. 21 yaşındaki yeni transfer Telles, sanki yıllardır bu takımda oynuyormuşçasına orta saha oyuncularıyla iyi bir iletişim kurdu. Yani Sneijder ile 40 yıllık dost gibi paslaştılar. Telles, sadece defans anlayışıyla değil ataklara ne zaman ve nasıl kalkacağını da çok iyi biliyor. Uzun yıllar bu takıma hizmet verecek gibi...

CÜNEYT TANMAN | BUGÜN
En canlı, ateşleyici isimler Melo ve Sabri'ydi. Burak, Bursa maçında çok kaçırmıştı ama bu defa affetmedi. Burak çoğu zaman tek kaldığı forvette etkili koşularıyla rakip defansı en çok zorlayan isimdi. Hajrovic paslarıyla etkiliydi ama kaçırdıkları kalitesiyle örtüşmedi. Telles sol kanatta önemli kazanç. En iyilerden değildi ama oyunun iki yönünde de iyi buldum. Adama feleğini şaşırtan bir süratle düşünüp oynamaya başladı Galatasaray...

ÜMİT AKTAN | TÜRKİYE
Üstelik yıldızı ve genci ayırt edilmeden koşuyor, savunuyor ve mücadele ediyor, üstelik 90 dakikanın tamamında... Maç öncesi soru geçen haftanın hangisi için “tesadüf” olduğu şeklindeydi... Öyle ya; ikisi de elde edilmiş iki büyük ve sansasyonel başarının dumanı tüterken karşı karşıya geldiler. Galatasaray'da ise tüm takım boğuşuyor ve presi okşayarak ve iş olsun diye değil, işleri buymuş gibi coşkuyla yapıyorlardı.

ZEKİ ÇOL | ZAMAN
Dün Galatasaray'da görevini iyi yapan çok sayıda oyuncu vardı. Ama Sabri... Hele de hücuma verdiği desteklerde adeta kendini aştı. İç sahada etkileyici bir ritim tutturdu Galatasaray. Oynadığı futbol, aldığı net galibiyetlerle son iki haftaya alkışlanacak bir performansı yansıttı. Ama bu ligde şampiyonluğun yolu deplasmandan geçecek. Kendi adıma en çok merak ettiğim de şu. Arena aslanının Bursaspor ve Eskişehirspor performansları, dışarıda nasıl devam edecek.

HAKAN ÜNSAL | HÜRRİYET
Galatasaray içeride oynadığı maçlarda sorun yaşamaz. Yarıştaki en büyük sıkıntısı deplasman. Dışarıda oynayacağı maçlar sıralamadaki yerini belirleyecek. Zaten puan farkının oluşmasının ana sebebi de G.Saray'ın deplasman karnesinin kötü olmasıydı. Şampiyon olabilmesinin önündeki en büyük tehdit deplasman maçlarıdır. Ne zaman ki deplasman maçlarını Arena'ya çevirir, o zaman şampiyonluğu kazanır.

LEVENT TÜZEMEN | SABAH
Mancini sonunda G.Saray'da ciddi rekabetin yaşanacağı derin bir kadroya kavuştu. Bu rekabetin ayak seslerini Bursa karşısında görmüş ve G.Saraylı oyuncuların "Futbol Resitali"ne tanık olmuştuk. Eskişehir maçının ilk yarısında futbol resitalinin devamını izledik. İtalyan hocanın bu tarzını "rekabet"e verdiği önem belirliyor. Hatta rekabetten dolayı ellerini ovuşturuyordur. Rekabet herkesi hazır tutmak adına ne kadar önemliyse o rekabeti doğru yönetmek ve formayı adaletli dağıttığını herkese hissettirmek daha da önemlidir.

MERT AYDIN | FOTOMAÇ
Mancini'nin kafasında az pozisyon veren hatta mümkünse topu hiç kendi kalesinde görmeyen bir takım var. Ancak planını uygulayabilecek savunma anlayışını oluşturması kolay olmadı. Farklı bir disipline ihtiyaç vardı. Varlığını kabul ettirmekte zorlanan Ceyhun'un bir anda Mancini'nin gözdesi olmasının nedeni aslında yıllar önce Fatih Terim'in onu Alman 4. Ligi'nden milli takıma doğrudan almasıyla aynıydı. Yani hangi formasyonda oynanırsa oynansın yerinin gereğini disiplinli şekilde yapması.

ÖMER ÜRÜNDÜL | SABAH
G.Saray, önde Burak ve Sneijder'in de üst düzeyde aktif olduğu müthiş bir takım presiyle maça başladı. Ligin en iyi pas yapan takımı olan Eskişehir, bu baskı karşısında bilhassa ilk 15 dakika nefes alamadı. Bu arada Hajrovic'in mükemmel zamanlamalı pasıyla Burak skor avantajını erken getirdi. G.Saray'ın iştahı ve etkili presi devam etmesine rağmen devre sonuna kadar beklenen pozisyon zenginliği oluşmadı. Bunun da bana göre bir numaralı nedeni ilerde son adam olan Burak'ın sırtı karşı kaleye dönük oynama özelliğinin yetersiz oluşu. Bu arada bir duran topta da fark ikiye çıktı. Eskişehirspor ancak bundan sonra bir reaksiyon gösterebildi.

ALPER TUNGA ALBAYRAK | YENİ ŞAFAK
Mancini'nin artık aradığını bulduğu söylenebilir. Sayısız denemeden sonra, dörtlü defans, üçlü merkez orta saha ve oyuncu insiyatifine de özgürlük tanıdığı asime tik bir hücum üçlüsü İtalyan hocanın istediği takımı ortaya çıkarmış olmalı. Son dönemde oynanan futbol ve alınan sonuçlar, kadro alternatiflerinin çoğalmasıyla bu sistem kalıcı olacağa benziyor. Bu takımın bundan sonraki iniş çıkışlardan bağımsız, belki Chelsea maçı hariç, değişmeyecektir. Çünkü takımın iskeletini oluşturan isimler de son on günde bu sezon hiç olmadıkları kadar verimliler.

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!