Yıldırım'a bütün kapılar kapanıyor!

Fenerbahçe Kongre Üyesi Recep Özcan'ın İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı dava sürecinde Sarı-Lacivertli lklüpte başkanlığı askıya alınan Aziz Yıldırım, davanın aleyhinde sonuçlanması durumunda tüm yetkilerini kaybedecek. Süreçte en çok merak edilense Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe Futbol A.Ş'de göreve devam edip edemeyeceği. Zira Fenerbahçe futbol takımı, Spor Kulübü Derneği'ne değil, Futbol A.Ş'ye bağlı ve Futbol Federasyonu (TFF) da şirketi tanıyor.

Fenerbahçe Futbol A.Ş'nin ana sözleşmesine göre yönetim kurulundaki dokuz kişiden altısı, çoğunluk hisseye sahip olan Spor Kulübü Derneği'nin göstereceği adaylar arasından genel kurulca seçiliyor.

"ALEYHTE BİTERSE DÖNEMEZ"

Bu altı isimden biri de kulüp başkanı oluyor. Bu bağlamda Aziz Yıldırım, Spor Kulübü Derneği'ndeki tüm yetkileri askıya alınınca, otomatikman Futbol A.Ş'deki görevinden de geçici olarak uzaklaşacak.

Dava Yıldırım'ın aleyhine sonuçlanır ve dernekteki görevini kaybederse Futbol A.Ş'de başkanlık yapma şansı da kalmayacak çünkü Futbol A.Ş'nin başkanı derneğin gösterebileceği birisi olmak zorunda. Aynı dava nedeniyle Aziz Yıldırım'la birlikte İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu'nun da kulüpteki yetkileri askıya alındı. Özcan'ın açtığı davada, üç ismin görevlerinden alınması ve seçimli genel kurul çağrısı yapmak üzere üç kişilik kayyum atanması talep edilmişti. Kayyum mahkeme tarafından reddedilmişti.

Davayı açan Recep Özcan ise, “Mahkeme ‘Bu isimlerin Fenerbahçe'yi yönetmesi zararlı' demiştir ve görevden uzaklaştırmıştır. Fenerbahçe'de naylon üyeler var, maaş alan kongre üyeleri var. Belgelerle tespit ettirdim. Mali kongrede bunları açıklayacaktım. Kongreye katılmayayım diye hakkımda tedbir kararı aldılar” ifadelerini kullandı.

"ÇARPIK BİR KARAR"

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay, Aziz Yıldırım hakkında verilen tedbir kararının hukuki açıdan çarpık bir karar olduğunu savunarak, “Yani kulüp başkanının, başkanlığıyla ilgili veya üyeliğini dondurmakla ilgili verilecek bir tedbir kararına gerek duyulsaydı, bunu ağır ceza mahkemesi yapardı. Ağır ceza mahkemesi, böyle bir karar vermemişken, asliye hukuk mahkemesinin neye ihtiyaç duyararak bu kararı vermesini anlamak mümkün değildir” diye konuştu.