comScore

Beşiktaş Beşiktaş

Almeida'dan G.Saray örneği

06 Şubat 2014, Perşembe 11:35

Beşiktaş'ın Portekizli futbolcusu Hugo Almeida, yayıncı kuruluşa konuştu.

Beşiktaş'ın yıldız futbolcularından Hugo Almeida, Lig Tv'ye verdiği özel röportajda hem kendini hem siyah beyazlı kulübü anlattı.

Geçen sezon 20 maç, 9 golün var, bu sezon 17 maç, 10 gol bu oranı nasıl değerlendiriyorsun?

İyi bir dönem geçiriyorum, gollerimi atıyorum. İşimi iyi yaptığıma inanıyorum. Gollerin yanında takıma yardımcı olmak, bu gollerin takıma puan olarak geri dönmesi, beni ayrıca mutlu ediyor.

Gol krallığı için ne söylersin. İnşallah bir sakatlık ve ceza durumu olmazsa bütün maçlarda oynarsan tahmini kaç golü bulursun?

Gol krallığı gibi bir iddiam yok, kafamda belli bir sayı da yok. Şu kadar gol atayım, şu kadar gol atmam lazım, diye kendimi sınırlandırmıyorum. Önemli olan takımın kazanması, takım kazandıktan sonra bütün oyuncular takım içinde mutlu olur. Hiç bir sıkıntı olmaz, takım içinde kimse, hiçbir şeyi düşünmez. Problem olmasın takımımızda, hep beraber kazanarak maçlarımızı ligi iyi bitirelim yeter.

Hem basın, hem Beşiktaşlı taraftarlar şu görüşteler; eğer Almeida'ya özellikle kanatlardan yeteri kadar pas ve orta daha fazla gelse, bu gol sayısı çok daha artar. Bu görüşe katılıyor musun?

Değişken konular bunlar, sizin de dediğiniz gibi siz de sürekli “eğer” ekliyorsunuz. Eğer şu olsaydı, eğer bu olsaydı, ben eğerlere göre yaşamıyorum. Şu anda bir takımımız var, bir oyun sistemimiz var, dediğiniz gibi ben son vuruş yapan bir oyuncuyum forvet oyuncusuyum. Tabi ki forvet oyuncusuna ne kadar çok pas gelirse, o kadar gol atma fırsatı olur, ama ben şuan gollerimi atıyorum ve takımımızın oynadığı oyundan memnunum.

Almeida'nın oyun şekliyle, Beşiktaş'ın oyun sistemi uyuşuyor mu? Birbirini tamamlıyor mu?

Ben bu takımın bir işçisiyim. Bu takım Beşiktaş, çok büyük bir takım. Bir iki futbolcuya bağlı değil, bana da bağlı değil, hiç birimize bağlı değil, büyük bir takım. Bir teknik direktör seçiliyor. O teknik direktör kendi sistemini oturtuyor, biz de buna uymak zorundayız. Her oyuncu, her forvet oyuncusu, daha çok top almak, daha çok asist almak ister. Ama bunun sonu yok. 10 tane gelse, 20 tane gelse, daha çok atardım gibi düşünebilir. Biz işimizi yapıyoruz, burada gün gün antrenmanlarımızı yapıyoruz. Maçlara hazırlanıyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Benim de bu konuda fazla bir yorumum olmayacak.

Hugo'yu bundan önceki kariyerinde etkili frikikleriyle tanıyoruz, fakat Beşiktaş'ta bu yönünü pek göremedik. Nedeni nedir?

Takım içinde görev dağılımımız var. Şu anda ki görev dağılımımıza göre de Fernandes kullanıyor, duran toplarımızı. Onun görevi, benim görevim olmadığı için kullanmıyorum. Bremen'de dediğiniz gibi frikikten attığım gollerim var. Ama dediğim gibi görev dağılımımızı bozamıyoruz.

Özellikle attığın kafa golleriyle, uzaktan attığın sert şutlarla, attığın gollerle büyük alkış alıyorsun ama kaleciyle karşı karşıya kaldığında pek etkili olamıyorsun. Bu nedenle de tepki alıyorsun, bunu bir eksik olarak görüyor musun ya da bu eleştirilere katılıyor musun?

Ben kendimde bunu hiç bir zaman bir eksik olarak görmüyorum, gol kaçırdığımız zaman karşı karşıya ya da başka bir pozisyonda bizden başka yani oyuncudan başka kimse bizim kadar üzülemez. Karşı karşıya pozisyonlar tabi ki taraftarın daha odaklandığı pozisyonlar, orada iki kişi var; biri oyuncu, biri kaleci. İkisi de kendi görevini yapıyor. Bazen kaleci bu mücadeleden galip çıkıyor, bazen oyuncu bu mücadeleden galip çıkıyor. Fenerbahçe maçında hatırladığım kadarıyla karşı karşıya bir gol attım. Kendimde bir eksiklik olarak görmüyorum bunu.

Seni santrafor olarak biliyoruz, futbola başladığında santrafor olarak başladın, hep santrafor mu oynadın?

Futbola ilk başladığım senelerde, çok ufakken sol açık başladım. Sonra bazı antrenörler stoper olarak da beni oynattı. 10 yaşımdan beri forvet oynuyorum.

İhtiyaç olsa, Bilic ‘Bugün sana ihtiyacımız var. Stoper oynayacaksın ya da orta saha oynayacaksın' derse cevabın ne olur? Tabi ki oynarım mı, yoksa santrafor da oynadığım kadar başarılı olamam mı olur?

Hoca benden isterse, gerekirse kaleci bile oynayabilirim, eğer yararlı olabileceksem. Ama profesyonel futbolda bildiğiniz gibi her oyuncunun kendine has bir pozisyonu var ve uzun zamandır o pozisyonlarda oynuyorlar. O pozisyonun yapması gerekenleri yerine getiriyor. O pozisyonda oynamak kolay olmazdı.

Almeida 3 yıldır Beşiktaş'ta, taraftar mutlu, yöneticiler mutlu, takım arkadaşları mutlu. Tamam mı, devam mı?

Beşiktaş gerçekten benim için çok büyük fedakarlıklar yaptı. İlk senemde, ikinci senemde buraya adaptasyon dönemimi atlatmam için, benim için büyük fedakarlıklar yaptılar. Ellerinden gelen her şeyi yaptılar, kötü günlerimde bana sahip çıktılar. Şuanda da bildiğiniz gibi kontrat yenileme sürecindeyim. Şimdi burada bu konu hakkında konuşmak çok zor, çünkü bildiğiniz gibi biz profesyonel futbolcularız, hayatımızı futbol oynayarak kazanıyoruz. Hayatımızın geri kalanında da belli bir yaştan sonra futbol oynayamayacağız, çok şeye bağlı bu sorduğunuz soru onun için kesin ve net bir şey söyleyemeyeceğim.

29 yaşındasın, daha kaç sene oynamayı düşünüyorsun?

Vücudum izin verdiği sürece futbol oynamak istiyorum. Her zaman benim çocukluk hayalimdi futbol oynamak. Bütün hayallerim gerçek oldu, futbol oynayarak. Sahanın dışında kendimi düşünemiyorum bile.

Futbolcu olmasaydın ne olurdun?

Beden eğitimi bölümünde okuyordum ben. Herhalde beden eğitimi öğretmeni olabilirdim. Tabi olur muydum olmaz mıydım tam olarak bilmiyorum. Normal sıradan insanlar gibi belli bir işte çalışıp hayatımı devam ettirebilirdim.

O zaman şunu anlıyoruz. Tekrar hayata gelsem yine futbolcu olurdum, doğru mu?

Kesinlikle. Futbol öyle bir şey ki, bir çok insana mutluluklar yaşatabilirsiniz kendinizde mutlu olabilirsiniz gerçekten mükemmel bir meslek.

Avrupa ve Türk futbolunu çok iyi biliyorsun. Artılarını ve eksilerini kıyaslayabilir misin?

Aslında baktığımızda futbol dünyanın her yerinde aynı futbol. Sadece bakış açıları ve oynama metotları değişiyor. Hem teknik adamların, hem futbolun içinde olan diğer yöneticilerin, hem oyuncuların her ülkede futbola bakış açıları değişik. Belki de bu futbolu renkli kılan, güzel kılan. Negatif olarak birkaç şey söylemek istiyorum. Saha içinde değil ama saha dışında yaşadığımız olaylar, özellikle Galatasaray derbisinde sahaya giren taraftarlar, yine maçın içerisinde sahaya girip Fernandes'e şiddet gösteren taraftar, seyircisiz oynadığımız maçlar, bunlar yükselmekte olan Türk futbolunu çok etkiliyor. Çünkü artık Türk futbolu Avrupa'da yerini bulmuş. Avrupa'da büyük oyuncuları kendi ligine taşıyabilen, kendi liginden oyuncuları Avrupa'ya ve dünyaya kazandıran bir futbol kültüründen bahsediyoruz. Ama bu tarz olaylar gerçekten futbolun içinde görmek istemediğimiz olaylar.

Kasımpaşa maçında sahaya inen bir seyirci vardı tekmeler atıldı. Kırmızı kart gördün, o anki psikolojini merak ediyorum. O hareketten pişman mısın? Yine olsa aynısını yapar mısın?

Yaptığım hareketin doğru olduğunu savunmuyorum, asla savunmayacağım da. Saha içinde hiç karşımıza çıkmayan bir olay hiç rastlamadığımız bir olay, o an insan kontrolünü kaybedebiliyor. Geri dönüp baktığımızda bir daha yapar mısın deseler, kesinlikle yapmam. Çünkü artık başımıza geldi böyle bir olay yaşadık. Benim yaptığım davranıştan ötürü eksik bıraktım takımımı. Bir daha kesinlikle yapmam, o anı anlatmam gerçekten çok zor, kelimelere dökmem çok zor, bir anda gelişiyor, hiç görmediğiniz bir olay. Hayatınızda ilk defa karşınıza geliyor böyle bir şey ve o an bir tepki gösteriyorsunuz, kendinizi kaybediyorsunuz. O an tamamen kendimi kaybettim ve yaptığım şey takımımı olumsuz etkiledi. Bu hareketi kınıyoruz, ama benim verdiğim karşılıkta kesinlikle yanlıştı.

"NASIL GALATASARAY'A VERİLDİYSE..."

Başka bir pozisyon daha var Kasımpaşa maçında yine sana oldu, belki de o vuruşu yapsan gol olacaktı. O pozisyon için ne söylersin, böyle bir şey gördün mü hiç bugüne kadar? Şaşırdın mı o anda?

O maçta iki tane olay yaşadık dediğiniz gibi, bu olay da hayatımda hiç bir zaman karşıma çıkmamıştı, görmedim, çok şaşırdım. Gol olurdu olmazdı, o tartışılır, ama gerçekten olayın boyutu büyüktü. O maç aslında çok enteresan oldu. Biz ondan önce bir Galatasaray maçı yaşadık olaylı ve hükmen mağlup olduk olaylardan dolayı, sahaya giren taraftarlardan dolayı. Bu maçta o maça benzer bir olay yaşandı, sahaya taraftar girdi ve bir futbolcuya bir harekette bulundu. Biz hükmen bir galibiyet bekliyorduk. Nasıl Galatasaray'a verildiyse bizde bekliyorduk ama olmadı. Temennimiz futbolun içinde bu negatif olayları görmemek.

Beşiktaş'ın stadı yeniden yapılıyor. Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan veya Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynuyorsunuz. Bir futbolcu olarak hangi stadı tercih eder?

Kasımpaşa stadını tercih ederim, hem zemin olarak, hem stadın konumu olarak daha iyi bir stat. Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynadığımız son maç, zeminde çok fazla kum vardı. Gerçekten oynaması zor bir stat, büyüklük olarak ta futbol oynamak için zor.

Hobilerin ve fobilerin nelerdir? Yükseklikten korkar mısın? Kapalı yerlerden korkar mısın?

Aslında çok normal, çok sakin ve çok sıradan yaşayan bir insanım, fobilerim yok. Kendi günlük hayatımda çok az şey yaparım. Hobilerime gelince, yok denilecek kadar az. Özel zevklerim de yok. Evde oturmayı, televizyon izlemeyi, çocuklarımla zaman geçirmek, çok sıradan çok tek düze yaşayan bir insanım.

Ronaldo milli takımdan takım arkadaşın, futbolculuğunu ve kişiliğini bize anlatabilir misin?

Ronaldo can dostum. Bir yardıma ihtiyacı oldu mu herhangi birine yardım etmeye ilk koşan her zaman o olur. Çok alçak gönüllüdür, kesinlikle kendini beğenmiş değildir. Sıra dışı bir oyuncu, zaten herkes biliyor. Hem çalışması sıra dışı, hem yetenekleri sıra dışı. Dünyanın en iyisi mi diye soruyorsanız. Dünyanın en iyisi bence.

Dünya Kupası'ndaki favori takımlarını söyleyebilir misin?

Dışarıdan baktığımızda aslında herkesin gördüğü gibi çok büyük milli takımlar var. Çok iyi oyuncular var. Son şampiyon İspanya, ev sahibi Brezilya, İtalya her zaman, Almanya olsun her zaman iyi takımlar var. Ama sene sonuna denk geliyor. O anda hangi takımların oyuncuları üst düzey olursa, hem fizik olarak, hem kafa olarak, o kazanacak.

Türk futbolunu çok yakından tanıyorsun. Türkiye, Brezilya'da olmayı hak ediyor mu?

Türkiye gerçekten beni çok şaşırttı. Çok iyi oyuncuları var. Türk Milli Takımı, üst düzey bir milli takım. Ama bugün Dünya Kupası'na gidemediyse hak etmedi demektir. Çünkü kaybetmemesi gereken puanları, kaybetmemesi gereken takımlara kaybetti. Beni de çok şaşırttı. Önceki soruda dediğim gibi, futbol sahada oynanıyor. Sahanın dışında insanlar konuşuyor. Bir şeyler yazılıp çiziliyor, ama futbol sahada oynanıyor. Bizde Portekiz Milli Takımı olarak play-off oynadık. Biz de zar zor gittik diyebiliriz. Biz de iyi bir takımız. Sahanın içinde bakalım neler yapacağız, Dünya Kupası'nda onu da göreceğiz.

Beşiktaş'ın bir maçı eksik, Fenerbahçe ile puan farkı 11. Beşiktaş'ın şampiyonluk şansını nasıl değerlendiriyorsun. Beşiktaş 3. olsa başarı mıdır?

Şampiyonluk şansı gerçekten çok zor, Fenerbahçe kazanması gereken bütün puanları kazandı, maçları kazandı. Özellikle son 10 dakika da attıkları gollerle puan farkını açtılar. Bizim için 3'üncülük hiç bir zaman başarı değildir. Beşiktaş her zaman şampiyonluk parolası ile lige başlar ve şampiyon olmak ister. Beşiktaş taraftarı şampiyonluktan başka ne ikinciliği ne üçüncülüğü kabul etmeyecek bir taraftar.

Şampiyonluğa en yakın aday kimi görüyorsun?

Şu anda Fenerbahçe gözüküyor şampiyonluk yarışında en önde tabi ki, ama kocaman bir ikinci yarı oynanacak. Bir sürü maç var. Biz elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Biz en iyi olduktan sonra rakiplerimizin ne yaptığı çok önemli değil. Çünkü muhakkak puan kaybedeceklerdir. Ligin ikinci yarıları her zaman daha zor olmuştur. Zorlu kış şartları var, deplasmanda oynanacak maçlar var, puan kaybedebilirler. Ama biz kendimize bakmamız lazım, biz iyi olursak puan farkını kapatabiliriz. Kasımpaşa maçımız var önümüzde, bu da bizim için bir fırsat puan kapatmak için. Tamamen kendi oyunumuza konsantre olmamız lazım.

Türk medyasını ve hakemlerini genel olarak değerlendirir misin ?

Basın kendi işini yapıyor, dünyanın her yerinde olduğu gibi, kendi işini yapmaya çalışıyor. Bazen bizi üzen şeyler olabiliyor. Doğru olmayan haberler çıkabiliyor. Ama dediğim gibi bu yurt dışında da böyle. Hakem konusu da aslında bir bakıma benzerlik gösteriyor hakemler hata yapıyor. Yurt dışında da hakemler hata yapıyor. Biz tabi burada içinde olduğumuzdan, hataların ucu bize dokunduğu için daha çok üzülüyoruz. Tepkiler gösteriyoruz ama yurt dışında da bu hatalar oluyor. Bundan sonra da olacaktır. Kimse bunun önüne geçemez ama tek temennimiz bu hataların maçın içinde maçın skorunu etkilememesi. Hiç kimsenin üzülmemesi, sonuçta herkes emek veriyor.

Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?

Size teşekkür ederim ilk başta, taraftarımıza bir şey söylemek isterim. Bize destek vermeye devam etsinler. Bugüne kadar oldukları gibi bundan sonra da devam etsinler, gerçekten bizim onların desteklerine ihtiyacımız var, bizi desteksiz bırakmasınlar.

Kaynak: Lig TV


ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!