Kardemir Karabükspor Teknik Direktörü Mesut Bakkal, Cengiz Topuz'un sorularını yanıtladı, önemli açıklamalar yaptı.
Çok kaliteli bir ligde güzel işler yapmaya çalışıyorsunuz. Bu ligin bu kadar güzel olmasını neye bağlıyorsunuz?
Evet çekişmeli bir lig, ben de çok keyif alıyorum. Çok kaliteli bir lig olması tahmin ediyorum yayıncı kuruluşun bütçesinden dolayı. Yani artık herkes transfer yapabiliyor, herkes eşit değerde oyuncu alabiliyor, herkes aynı gücü sahaya yansıtabiliyor. Tabi burada da kimi takım düşüş yaşıyor, kimi takım çıkış yaşayabiliyor. Böyle bir ligin olması iyi mi? Bence iyi. Çünkü hiçbir zaman iddia bitmiyor, çekişme bitmiyor, taraftarın tribünlerde inanılmaz bir heyecanı var. Bizim Karabükspor olarak bu ligin içinden en az hasar alarak çıkmak istiyoruz benim derdim o. Ligi beğeniyor musun? Beğeniyorum. Ama yukarısı belli oldu diye düşünüyorum. Alt taraf hala belli değil. Bide şu var, mesela benim üstümdeki Antalyaspor'un 40 puanı var, benim 37, Eskişehir'in 39 puanı var. Baktığımız zaman biz hep alt tarafa meğilleşiyoruz, aslında yukarı da bize çok yakın. Ben kazandığımda onlar kaybettiğinde puanlar beraber. Gençlerbirliği daha yeni 43 yaptı. Bizim 18. haftada 27 puanımız varken şimdi 31. hafta da 37 puanolması aslında insanları tedirgin etti. Şahsen biz de üzüldük. Yaptığımız çıkış bizi yanılttı. Yanılttı demeyim de sonradan aldığımız kötü sonuçlar beğenilmedi, bence de doğal. Çünkü içerde çok maç kaybettik.
Sezona Skibbbe ile başlandı ve işler iyi gitmeyince takımın başına getirildiniz. İşe başladığınız da inanılmaz galibiyetler aldınız. Fakat onda sonra düşüş başladı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Biz beş tane adam gönderdik biliyorsunuz. Ben burada herkesin iyi niyetli olduğunu biliyorum. Her şey bütçe meselesi. Biz bu konuda takıma biraz takviye yapabilseydik şuan çok daha rahat edebilirdik. O döneme geldiğiniz zaman, form düşüklüğü yaşayacaktınız, sakatlıklar yaşayacaktınız, bunun gibi olayları yaşayacağımızı düşünerek en az o mevkilere adam almayı gerçekleştirebilseydik. Aslında ben başta olmak üzere Trabzon maçı bizi yanılttı. Ama keşke hedefleri daha farklı koysaydık. Hiç bunları yaşamayacağımız bir yıl olacaktı ama bu noktaya geldik. Mersin maçında çok önemli bir galibiyet aldığımızı düşünüyorum. Son 4 haftada 7 puan aldık. Bu da bence önemli. Hesaplama dönemine girdik, hesaplama dönemi tuttu. Şimdi bundan sonrasına bakacağız. Kadro iyi oynamaya başladı, ben Antalya kampında söylemiştim zaten, 'toparladık, iyi geliyoruz' diye.
Hocam sizi Trabzon'da iyi oynayan Anıl yanılttı diyebilir miyiz? Çünkü ısrarla istediğiniz stoperi o maçta istemiyorum dediniz.
Anıl'ı o maçta ben de beğendim. Ama artık alamayacağınızı da anlayınca kendi elinizdekini de kıymetli hale getirmemiz gerekiyor. Çünkü ben burada belki de içerdeki düzenin sağlanması adına transfer yapamadık. Ama şimdi bunları bir tarafa koyduk bence geçmişte konuşanlar hepbir şeyler yapmayı unuturlar, ertelerler. Bir daha aynı şekilde ne yaparsın diye sorarsan kesinlikle adam alırım.
Her mağlubiyet ve beraberlik sonrasında kendinizi öne sürdünüz ve büyük tepki aldınız. Hiç mi oyuncularınız kötü oynamadı?
Ortada şöyle bir şey var, ben bu takımın lideriyim bu takım da benim askerlerim, benim oyuncularım. Şöyle baktığınız zaman bir hafta sonra veya 5 gün sonra aynı mücadeleyi yine onlar ile göstereceksiniz. Ben futbolun içinden geldiğim için oyuncularımın bilerek kötü oynayacaklarını düşünmüyorum. Kötü sonucu kimse istemez. Biraz da pozitif bakmak her zaman bir fazlayı getirir. Bizde hep kötülükler ortaya atılır, kötülükler döndürülür, hep başarısızlıklar görülür ama takımın geldiği noktada bukadro başarılı ve ben bunda ısrarlıyım. O kadar yatırım yapan Gençlerbirliği milyon dolarlar harcadı 43 puanı var, benim 37 puanım. 40 puanı var Antalya'nındurmadanadam alıyor veriyor, ben hiç bir şey almadım. Bizim sadece yaptığımız o çıkıştan sonra insanların kafasında soru işaretleri oluştu. İyi ki de o büyük maçları oynamışız. O da Karabükspor'un karizması oldu.
Hocam o çıkıştan sonra Mesut hoca bizi Avrupa'ya götür yazılı pankartlar asıldı stada. Takım inişe geçtiğinde ise çok büyük tepki oluştu. O dönemlerde Karabük'ten ayrılmayı düşündünüz mü?
Hiç düşünmedim. Ben burada yönetime de teşekkür ediyorum, o dönemde hiçbir şey hissetmeden devam ettik. Dedim ki ben bakın böyle, böyle bir sonuç var dedim. Bana kesinlikle böyle bir şey yok devam edeceğiz dediler. Geldiğimiz noktada, gerçi bitirmedik ama çok büyük nefes aldık, çok büyük bir yol aldık. Ayrılmayı düşünmedim. Bakın samimiyetimle söylüyorum; inanılmaz bir keyif aldığım bir yerde çalışıyorum. Zaten almasam giderim. Yani bugün bıraksam herhangi bir takıma giderim. Ama burada güzel şeyler yapılacağına da inanıyorum. Aslında olaya öyle de bakmak gerekiyor. Ne Mesut hoca, ne futbolcu bazında değil de biraz geniş bakmak gerekiyor. Karabükspor nereye gidecek, ne yapacak, ne yapması lazım? Tesisleşmesini lazım, yeni oyuncuları üretmesi lazım, sponsorunu bulması lazım. Aslında bunların konuşulması lazım. Burada önemli olan bireyler değil de önemli olan kulüp yapısı. Oyuncu gelir geçer, Mesut hoca gelir geçer, başkan da gelir geçer. Önemli olan biz neden böyleyiz, ne yapmamız gerekiyor. Çok basit; tesisleşmemiz gerekiyor.Cengiz'im bu sonuçla ilgili bir şey değil. Bu olması gereken bir ondan sonra da projemiz, mali portremiz. Bu benim işim değil ama içinde yaşıyorsunuz. Ondan sonra iyi bütçelerin ayarlanması ve devam edilmesi. Ben söyleyeyim her kulübün anayasası olması gerekiyor. Benim kurallarım bunlar, bunların dışına çıkanla çalışmıyorum, bunun gibi. Hatta burada herkese değer vereceksin. Mesela benim dağıttığım forma 500'ü geçti. Ben olsam maç günleri burada bir stant açarım, para kazanmak amacı için değil. Galatasaray maçında Safranbolu'daotelin önünde en az 150 kişi gördüm Galatasaray'ı destekleyen. Bu bana dokundu. Ben herkesin çoluk çocuk Karabükspor formasıyla maça gelmesini isterdim. Çünkü Drogba'yı, Sneijder'ı buraya getiren Karabükspor. Karabükspor'un marka değerini ne kadar yükseltirseniz burası o kadar çok büyür. Bakın Cuma yanından Drogba ve Sneijder geçti. Onu kimse geçiremez, Karabükspor geçirdi. Onun için bu insanlar bu değerlere sahip çıkması gerekiyor. Mesut hoca bu gün gelir birini oynatır, biri sever, biri sevmez. Ne yapacağız, ne edeceğiz Karabükspor ligde kalacak Cengiz.
Hocam Kulüpler Birliğisiz teknik adamlar için karar almak üzere. Teknik direktörlerin sezonda 1 takım çalıştırması isteniyor. Bununla ilgili ne söylersiniz?
Yanlış, bence çok yanlış. Tamam yapalım, kulüp de bir tane çalışsın, hoca da. Hadi bakalım. Bir defa bunu bir tek Mesut Bakkal olarak düşünmeyelim. Bütün Anadolu kulüpleri var, 2. lig 3. ligler var. Bu kural geldiğinde herkese gelecek. O zaman oradaki insanlar ne yapacak? Hadi ben alıyorum para kazanıyorum. Bir sene kendimi idare ettirebilirim peki oradakiler ne yapacak? Maaşla çalışanlar var. Şöyle yapsınlar; başkanlar toplansınlar centilmenlik anlaşması yapsınlar. Birimizden ayrılanı hiç birimiz almayacağız, hadi bakalım. Bu bir defa haklara aykırı, böyle bir şey yok. Ben iyi teknik direktörüm, kendi açımdan diyorum. Yarın bir kulübe gideceğim bir sene kendi paramı kazanacağım. Peki alt liglerde çalışanlar, yardımcı antrenörler ne olacak? Kulüplerde UEFA, FIFAkriterlerinden anlayan, iki tane üç tane dil bilen, yazışmaları yapabilen profesyonel yöneticilere ihtiyaç var. En azından bir tane kulüp menajeri lazım. Bunun böyle olması gerektiğini kulüpler bilmiyor mu? Yani ben herkes için söylüyorum.
Hocam teşekkür ederim.
Ben de size teşekkür ederim.
Röportaj: Cengin Topuz/