comScore

Süper Lig'e19. takım geliyor

01 Mayıs 2015, Cuma 14:00
Süper Lig'e19. takım geliyor

Türkiye Futbol Federasyonu tarihi bir adım atarak "profesyonel hakemlik" uygulamasını başlattı. Türkiye'nin ilk profesyonel hakemleri Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Hüseyin Göçek, Mete Kalkavan, Barış Şimşek ve Ali Palabıyık'la devrim niteliğindeki yeni uygulamayı anlattılar.

Öncü profesyoneller, Riva'daki çalışma ortamının kendilerini bir takıma dönüştürdüğünü ve Avrupa'daki meslektaşlarıyla rekabette bir adım öne geçirdiğini söylerken, Cüneyt Çakır asıl hedefi "Gelecek sezon Süper Lig'de daha fazla maç yöneten arkadaşlarımızın da katılımıyla 19. takım olarak Türkiye liglerinde yer alacağız." cümlesiyle özetledi.

Futbol Federasyonu basın departmanı tarafından hazırlanan TamSaha Dergisi'nden Rasim Artagan'ın yaptığı röportajda ilk profesyonel hakemler ve sorulara verdikleri cevaplar şöyle:
Her yeniliğin bir gerekçesi, bir altyapısı vardır. Profesyonel hakemliğe geçiş sürecinin altyapısı neydi, neden böyle bir yeniliğe ihtiyaç duyuldu? Talep hakemlerden mi geldi?

Cüneyt Çakır: Öncelikle profesyonel hakemliğin gerçekleşmesinde bugüne kadar katkısı olan bütün başkanlarımız ve hocalarımız, inanarak bu projeyi desteklediler. Bu girişimi sonuçlandırmak ise bu davaya gönülden inanan ve gerçekleşmesi için gayret gösteren MHK Başkanımız Sayın Yusuf Namoğlu Hocama kısmet oldu. Aynı zamanda bu fikrin destekleyicisi olan ve bu yönde karar alan, Türk hakemliğinin dünya hakemliği ile rekabetinde desteklerini esirgemeyen Federasyon Başkanımız Sayın Yıldırım Demirören'e ve Yönetim Kurulu üyelerine, şahsım, arkadaşlarım ve Türk hakemliği adına teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bu çok önemli bir proje. Dünya hakemliğinin artık profesyonelleştiği bir ortamda Türk hakemlerinin de bu gruba katılması beklenen bir şeydi. Bu konuyu ilk olarak 2007 yılında dillendirmiştim. O zaman dünya hakemliği profesyonelliğe adım atmaya başlamıştı. Bizim ülkemize ise o dönemde çok uzak bir kavramdı. Belki bazı insanlara çok ters geldi, uzak geldi, imkânsız geldi. Belki kendi camiamız içerisinde bile birçok kişiye uzak geldi. Fakat bugün gelinen kaçınılmaz noktada, 6 hakemle başlanan süreçte Türk hakemliği de profesyonelliğe adım attı. Aslında tek taraflı bir şey değil bu. Yani sadece hakemlerin istediği bir uygulama değil. Çünkü karşımızda bir gereklilik var. Konuya sadece maddi anlamda bakmamak lâzım. Maddiyatla hiçbir alâkası yok. Sahada herkesin profesyonel olduğu bir ortamda sadece hakemler amatör. Oysa siz bir yöneticisiniz. Orada çok üst düzey oyuncuları, takımları yönetiyorsunuz. Düşünün, böyle bir ortamda amatör olarak görev yapıyorsunuz. Profesyonel hakemlik kaçınılmaz sondu ve gerçekleşti. Ben tekrar emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.

Hüseyin Göçek: Cüneyt Hocam çok güzel açıkladı. Yıllardır profesyonel hakemliğin yürürlüğe geçmesi için çaba sarf ediliyordu. Bu projeyi gerçekleştiren herkese çok teşekkür ediyoruz. Bizim için çok yararlı olacağına inanıyorum. Özellikle profesyonel hakem olduktan sonra burada Merkez Hakem Kurulu Başkanı Sayın Yusuf Namoğlu önderliğinde, yönettiğimiz maçların analizlerini yapıyoruz. Yaptığımız hataları irdeliyoruz. Bu tür çalışmaların yararı ilerleyen günlerde daha çok olacaktır. Daha önceden işyerinde kaldığımız için mental olarak işyerindeki sorunlarla, sıkıntılarla başa çıkmaya çalışıyorduk. Ancak bu şekilde işyerinden soyutlanarak buraya geldiğimiz zaman hakemlikle yatıp kalkmaya başladık. Yaptığımız hataları irdeliyoruz. Neler yapabiliriz, kendimizi nasıl geliştirebiliriz, bunu düşünüyoruz. Hep beraber arkadaşlarla tartışarak bir yerlere gelmeye çalışıyoruz. Bu sistemin çok yararlı olacağına inanıyorum. Çünkü profesyonel hakemler olarak büyük bir sorumluluğun altındayız. Sonuçta arkadan gelen genç hakem ordusuna da ışık tutuyoruz. Bu sorumluluk bilinci altında daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum.

Ali Palabıyık: Öncelikle böyle değerli hakemlerimizin arasında bulunmak mutluluk ve gurur verici. FIFA hakemi olduktan sonra burada yer almak kendi gelişimim açısından çok önemli. Çünkü hocalarımızla beraber kendi analizlerimizi yapma fırsatı buluyoruz. Ben Ankara'dan, Barış Şimşek Hoca Trabzon'dan geliyoruz. Bizim için biraz daha zor gibi görünse de burada kendimize daha fazla zaman ayırıyoruz. Riva'da kalıyoruz. Kendi antrenmanımızı, kendi eğitim programımızı yapıyoruz. Kendimizi geliştirebilmek için yapmamız gereken ne varsa burada hocalarımızla beraber, MHK Başkanı veya üyeleriyle beraber yapmaya çalışıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Cüneyt ve Fırat Hocalarımın bu işte çok büyük katkısı var. Yıllardır bunun mücadelesini veriyor, çabasını gösteriyordu. İlk olmak da ayrı bir mutluluk.

Mete Kalkavan: Herkesin sevdiği işi yapması çok güzel bir şey. İnsan sevmediği şeyi ayakları geri geri giderek yapar. İşten zevk almayınca da katkı sağlanamıyor. En başından beri hakemliğin gönül işi olduğunu düşünüyorum. Birçok arkadaşım da sanıyorum benimle aynı fikirde. O yüzden de zevk aldığımız bir şeye amatör değil, profesyonel olarak katılabilmek çok daha güzel. Profesyonellik başarımızı daha çok arttıracaktır. Sahada bu işi yapan futbolcular, teknik direktörler, diğer teknik elemanlar, doktorlar, fizyoterapistler hayatlarının merkezinde, 7/24 bir iş olarak yapıyor. Biz bunu amatörce uygulamaya çalışıyorduk. Her ne kadar profesyonelce yapmaya çalışsak da amatörce uyguluyorduk. Sonuçta bizim profesyonelce yaptığımız ya da başka yerlerde çalışarak yaptığımız başka işlerimiz vardı. Şimdi artık hakemliği bu şekilde iş olarak birinci sıraya koyduğumuz zaman daha da başarılı olacağımızı düşünüyorum. Ben de ağabeylerim, arkadaşlarım gibi bu süreci başlatıp, buralara getiren herkese çok teşekkür ediyorum.

Barış Şimşek: Hocalarımız pek çok yönden profesyonel hakemliğin gelişimini aktardı. Ben farklı iki detaya değinmek istiyorum. Her şeyden önce biz burada altı kişi birbirimizden bir şeyler öğrenebiliyoruz, birbirimize destek oluyoruz. Bir sinerji yaratmak bize pozitif anlamda etki edecektir diye düşünüyorum. İkincisi de Riva Tesisleri, federasyonumuzun bulunmaz bir nimeti. Antrenmanından, masajından, fitness salonuna kadar böyle bir ortamda çalışmak da çok keyifli. Şehirden uzak, rafine bir ortamda çalışıyoruz. Profesyonel hakemliğin bu anlamda da bize pozitif katkısı olacağını düşünüyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Fırat Aydınus: Türkiye'de futbol olgusu bu kadar profesyonelce yaşanırken hakemlerin bu işe profesyonelce bakıp amatörce yapması işin çok gerisinde kalıyordu. Artık futbol olgusunun içerisindeki en önemli mihenk taşlarından birisi olan hakemliğin, biraz önce Mete'nin de söylediği gibi merkeze yerleştirilip profesyonelce icra edilmesi gerekiyordu. Bu görevi ifa ederken mental olarak ne kadar profesyonel olsanız da sonuçta hayat şartları ve size geri dönüşü anlamında hakemliğin o denli profesyonelce yapılması birçok konuda artı kazandıracaktır. Ali biraz önce söyledi; biz bu konuda yıllarca Cüneyt'le birlikte uğraş verdik. Bazen tam olacakken değişimler ve farklı şartlardan dolayı profesyonel hakemlik gerçekleşemedi. Ama netice itibariyle şu anki Merkez Hakem Kurulumuz ve Başkanımızın katkıları, federasyonumuzun öncülüğünde bizlerin bu konudaki bakış açısının ortak noktada birleşmesi bu süreci getirdi. Bunun gerekliliği tam oturduktan sonra ileride sistematik olarak ne kadar faydalı olacağını herkes görecek. O zaman "Keşke daha önce başlasaydı" denilecek.

Avrupa'daki örneklere bakıldığı zaman İspanya, İngiltere, Almanya ve İtalya'daki durum nedir? Oradaki profesyonel hakemlikle buradaki profesyonel hakemlik arasındaki farklar nelerdir? Bizim sistemimiz, öncü ülkelerin sistemine ne kadar benziyor?

Cüneyt Çakır: Şimdi şöyle söylemek gerekiyor. Profesyonel hakemlik, hakemliğin geleceğidir. Şöyle düşünün. Bir müsabaka oynanıyor. Futbolcular buna bir hafta boyunca çok iyi hazırlanıyor. Teknik adamlar kendi tesislerinde gerek fiziksel, gerek taktiksel olarak çok iyi hazırlanıyor. Ama hakemlerin kendi işleri var ve kafalarının bir bölümü maalesef onlarla. Böyle bir ortamda maç yönettiğinizi düşündüğünüz zaman ne kadar zor olduğunu anlıyorsunuz. FIFA Başkanı Sepp Blatter, 2010 Dünya Kupası bittikten sonra, "2014 yılındaki Dünya Kupası'na profesyonel olmayan hakemler çağrılmayacak" demişti. Bu açıklama zaten dünya hakemliğinde profesyonelliğe geçişin ilk adımıydı. Daha sonra Avrupa bunun öncülüğünü yaptı ve bütün ülkeler profesyonel hakemliğe adım attı. Profesyonellik ismi aslında insanları korkutmamalı. Buna "sözleşmeli hakemlik" diye bakabiliriz. Nasıl futbolcular takımlarıyla sözleşme imzalıyorsa, hakemler de Türkiye Futbol Federasyonu ile sözleşme imzalıyor. Şimdi 2014 Dünya Kupası'nda ben evimden 150 gün ayrı kalmışım. Düşünün, Dünya Kupası'na hazırlanıyorum ve bu süreçte evimden 150 gün ayrı kalıyorum. Bir tarafta bir iş var ve bu şartlarda ben Dünya Kupası'na katılan tek amatör hakemim"

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!