comScore
1 / 16

Spor yazarlarının Konyaspor - Galatasaray yorumları

FutbolArena - Spor Toto Süper Lig’in 30. haftasında Galatasaray deplasmanda Atiker Konyaspor ile karşılaştı. Sarı kırmızılılar rakibiyle golsüz berabere kalarak zirveye oturma şansını kullanamadı. Başakşehir’in puan kaybetmesiyle birlikte aradaki fark da 2’ye düştü. Spor yazarları Galatasaray’ın performansıyla ilgili ne dedi?

2 / 16

MEHMET DEMİRKOL - FANATİK

<h2>MEHMET DEMİRKOL - FANATİK</h2>
Fofana ve Ömer Ali’yi Yatabare’nin iki yanında görünce Aykut hocanın sahte dokuz kullanıp iki kanatta hızlı çıkmayı planladığını düşündüm. Ama bu hiç olmadı. Maçın ilk isabetli şutu 61. dakikada geldi. O ana kadar ev sahibinin nasıl rakip sahaya geçmeyi plandığına dair sahada bir şey görmedik. Galatasaray sağdan sola iki çizgiye geniş alanda iyi yayıldı. Fofana ve Ömer Ali tehdidine rağmen tereddütsüz savunma kanatlarını çıkardı. Konyaspor ise bazen 8’li bazen 9’lu blokla kendi 2. bölgesine yerleşti.
3 / 16
Galatasaray iyi yayılmasına rağmen topu hızlı çeviremedi. Konya hep doğru hareket etti. Tabii sadece savunma yönünde. Onyekuru ve Belhanda’yı demarke bırakmadı. 60’ta Konyaspor çıkmaya başladı. Terim’in hamlesi 74’te çift santrfor artı Emre Akbaba oldu ardından Selçuk. Ancak oyunda bir değişiklik olmadı. Galatasaray topu Kocaman’ın istediği şekilde kontrol etti. Terim’in istediği gibi değil.
4 / 16

ERMAN TOROĞLU - FOTOMAÇ

<h2>ERMAN TOROĞLU - FOTOMAÇ</h2>
Şampiyonluğa gidenlerde stres başlıyor. Başakşehir cebindeki paraları bonkör bonkör harcadı. Galatasaray ile Beşiktaş’ı potaya soktu. Şimdi hep beraber üçü bir yerde stres yaşıyorlar. Dün akşam sahada klasik bir Aykut Kocaman takımı vardı. Fatih Terim de bunu biliyor. Yaptığı bir iş iyiydi. İki kenar adamını çizgilere kadar çekti. Yani hücum alanını genişletti. İyi güzel de G.Saray o kadar ağır hücuma çıktı ki Konya rahat rahat hazırlanıp sarı-kırmızılıları bekledi. Bu tip takımlara karşı deplasmanda oynuyorsan çok fazla hücumu düşünmemelisin. Özellikle rakibi kendi sahanda oynatmaya çekmelisin. Çünkü ne olursa olsun seyircinin de baskısıyla ev sahibi, kendi yuvasından çıkıp sana doğru yürüyecek. Bu psikolojiktir. Sen arka tarafta huniyi kuracaksın. Ama kazandığın toplarla çok çabuk çıkacaksın. G.Saray bunu yapmadı. Yan top, yan top bando mızıkayla hücuma gitti. O zaman da hücumda alan bulamadı.
5 / 16
Sağdan soldan orta yaptılar onlar da etkisizdi. 2-3 tane çok iyi pozisyon geldi, bir tanesi Belhanda’ya… İyi orta yapsa gol olur, ama Belhanda öbür köşe gönderine topu gönderdi. Çok topla oynarsan maçı kazanırsın diye bir kaide yok. Fernando’yu bir türlü çözemiyorum. Oyundan ilk alınacak adam. Ama Fernando, herhalde Fatih’in manevi evladı! Ona çok kıyak yapıyor. Ne olursa olsun ilk alınacak Fernando olmalı. Onyekuru veya Ndiaye değil... Konyaspor gibi oynayan takımlara karşı bir gol bulamazsan bu sıkıntıyı çekeceksin belli. Ama o altın golü bulmak için de Konyaspor’un tuzağına düşmeyeceksin. Dün gece Fatih hoca göstere göstere Aykut’un tuzağına düştü. Peki gol pozisyonları geldi mi? Eh işte…
6 / 16
Bir penaltı pozisyonu var ama öncesinde ofsayt var. Haliyle ofsayt verildi. Bir iki tane de yan orta dikkatli yapılsa belki gol olabilirdi. Ama bakın ne diyoruz, belki! Konyaspor 60’ıncı dakikadan sonra dikkatli çıksa ve son topları yerinde kullansalar onlar da pozisyona girip, gol bulabilirdi. Bunu yapamadılar. Kabız bir maç oldu, kısır bir maç oldu. Skor da zaten 0-0’da kilitlendi. Hakemin yönetimine çok fazla söylenecek şeyler yok. Ne var? Bir-iki kol dirsek hareketinde kart kullanabilirdi, kullanmadı. Ama sonuca tesir edecek vahim hata, yani siyah-beyaz hata yapmadı.
7 / 16

AHMET ÇAKAR - SABAH

<h2>AHMET ÇAKAR - SABAH</h2>
Dün gece bir kez daha gördük ki bu ligde her an her şey olabilir. Mesela Başakşehir kaybettiğinde en güçlü favori Galatasaray denirken, artık şimdi Galatasaray için sadece belki biraz favori diyebiliriz. Dün gece klasik bir Konyaspor başka bir deyimle beklediğimiz bir taktikle oynayan Aykut Kocaman’ın talebelerini gördük. İyi kapanan, rakibe alan bırakmayan, rahat şut çektirmeyen klasik bir Konya, koskoca maç gol atmayı düşünmese de maçı kilitledi ve hem bir puanı aldı hem de ligin tepesini daha karmaşık hale getirdi. 90 dakikaya baktığımızda tek önemli pozisyon Diagne’nin belli oranda kaleci Serkan Kırıntılı ile karşı karşıya kaldığı an. Fakat Diagne isterse 150 gol atsın, isterse 10 yıl arka arkaya gol kralı olsun asla Galatasaray’ın golcüsü değil. Vuruş tekniği yok, topla çabukluğu yok, oyun zekası az.
8 / 16
Galatasaray ilk yarıda Onyekuru ile solda Feghouli ile de sağda aralara oynamayı sıfıra inmeyi düşündü ama pozisyon üretemedi. İkinci yarı ise özellikle son bölümde Terim risk aldı. Mitroglou’nu da soktu. Duran toplar ya da yüksek toplarla golü hedefledi ama olmadı. Konyaspor’u fazla eleştiremeyiz. Kaybetmemek için her şeyi yaptılar. Takım savunması mükemmel ama ne kontradan çıkabildiler ne de ileride ciddi top tutabildiler. Sonuçta ligin tepesi karmakarışık. Bugün lider olan sezonu üçüncü, üçüncü olan da şampiyon tamamlayabilir. Hafta boyu Mete Kalkavan üzerinde müthiş bir algı operasyonu yapıldı. Kim ne derse desin, bazı hataları olsa da bana göre oldukça iyi bir maç yönetti. Bence yine iki takımın da ona söyleyeceği fazla bir şey yok. Olmamalı...
9 / 16

ÖMER ÜRÜNDÜL - SABAH

<h2>ÖMER ÜRÜNDÜL - SABAH</h2>
Konya’da temposu düşük, pozisyonu az bir 90 dakika izledik. İlk devrenin tamamını düşük tempo ile Galatasaray domine etti. Konyaspor takım halinde topun arkasına geçip alan daraltarak sahanın geri kalanını rakibine bırakıyordu.
Galatasaray’da ilk 20 dakika Onyekuru hareketliği, dripling yeteneği ve ikili oyunlarla hücum girişimlerinin odak noktası oldu. Devrenin kalanında Feghouli sahne aldı; iki şut ve etkili bir kaç kavisli orta. Ama pozisyon kısırlığı gündemdeydi.
İkinci yarı da aynı şekilde düşük tempoda oynanan bir maç vardı. Konyaspor yine sadece savunma yapıyordu. İlk yarıya göre değişen tek şey maçın son 25 dakikasında Konyaspor’un da hücumu hatırlamasıydı.
10 / 16
Tabi bunda oyunu sürekli zorlayan ve hafta arası da kupa maçı oynayan Galatasaray’ın yorgunluğunun da payı vardı.
Sonra Fatih Terim riskli değişikliklere başvurdu, driplingçi Onyekuru’yu çıkarıp çift santrfora döndü. Bu Konyaspor’a biraz nefes aldırdı. Ama Konyaspor’un gole gidecek bir aksiyonu olmadı.
Çünkü santrfor Yatabare ve yerine giren Jahovic’in yanısıra Fofana ile Ömer Ali son derece güçsüz ve formsuzdu. Onları ayakta tutan ve de önemli bir puan kazanmalarını sağlayan şey Aykut Kocaman’ın oturttuğu disiplinli takım savunmasıydı. Galatasaray sonuçta çok önemli 2 puan kaybetti.
11 / 16
Genelde hiç bir futbolcu kapasitesinin üstünde bir performans sergilemedi. Ben sadece olumlu olarak 1 numaraya Donk’u koyuyorum. Defanstaki başarısının yanısıra neredeyse son saniye kafa ile golü atıyordu.
Son olarak elim kazada hayatını kaybeden Josef Sural’ın ailesine sabır diliyorum. Alanyaspor camiasının da başı sağolsun.
12 / 16

HAKAN ÜNSAL - HÜRRİYET

<h2>HAKAN ÜNSAL - HÜRRİYET</h2>
G.SARAY için şampiyonluk haftalarına erken giriş, erken mesai maçıydı. Fikstür avantajı, son haftaları iyi oynama becerisi, stresli haftalarda kazanma alışkanlığı ile G.Saray’ın haftaları başlıyordu. Konya maçı hafta sonu oynanan maçlarla kazanmanın ve 3 puan almanın ötesinde anlamlara bürünmüştü. Aykut Hoca’nın sistemi ve oyun anlayışının hep rakibi yanıltan bir tarafı olmuştur. Oyuna hükmetmek, çok pas yapmak hatta rakip alanda ceza alanına yakın bölgede olmak rakipler için istatistik iyileştirme şansı verirken, Konya’nın ise alışık olduğu ve kabullendiği bir stratejinin sabırla uygulanışını sahnelemek oluyordu.
13 / 16
Daha maçın başında G.Saray’ın oyunu tamamen rakip alanda oynuyor olması da aslında biraz da G.Saray’un bunu istemesiyle de alakalıydı. Tek bir farkla. Konya, geçen dönemlerde rakip kendi alanına girdiğinde sert, agresif ve saldırgan bir çehreye bürünürken, bu sene ve G.Saray maçında olduğu gibi düşük seviyede ve izin veren bir hali ile oynadı. G.Saray, ilk yarıda oyunun, topun, sahanın, pasın, her şeyin hakimiydi. Fakat iş üretmeye gelince sorun çıktı. Sebeplerin ilki, kenarları çok iyi kullanan Onyekuru ve Mariano’nun, Miloseviç ve Fofana’nın yardımı ile kademeli bir savunma ile kontrol edilmesiydi. Beklentinin odaklandığı isimler olan Feghouli ve Belhanda ise Konyaspor savunmasının önünde oynayan Johnson ve Jovtevic’in yakın savunmasını kıramamalarından dolayı etkisiz kaldılar.
14 / 16
G.SARAY, şampiyonluğu gerçekten çok isteyen bir takım ruhu ve isteğiyle oynamadı. Konya’nun, Galatasaray’ı iyi oynadığına inandıran ve hakim olmasına izin veren oyununun aldatıcı güzelliğine kapıldı G.Saray. Benzer bir durum F.Bahçe derbisinde oldu. Oyunun tek hakimi olmanın sonuca yönelik değil de daha fazla pas yapmaya dönen bir duyguya kapılmış ve son saniyeye kadar hala yan pas yapmıştı.. Pas, topa fazlaca hakim olmak narkoz etkisi yapıyor. G.Saray’da. Durum fark edildiğinde ise ikinci yarının ortası gelmiş, biraz panik başlamış, üst üste değişiklikler ile sorunu aşma çabası başlamıştı. Bu kadar uzun süre kendi alanında oynayan bir takıma karşı Diagne’nin kötü olması, sadece onunla bağlantılı kalmadı ve direkt Feghouli, Belhanda’yı etkiledi. Kenarlar işlemedi, orta saha kitlendi, forvetler adım atamadı ve garip maç oldu. Şöyle ki, ’ne Muslera ne de Serkan, maçın kaderini etkileyecek ya da çok iyi kurtarış yaptı’ diyeceğimiz bir pozisyona maruz kaldı Kaleciler rahattı, kenarlar vasattı, orta sahalar savaştı, forvetler baktı. Garip bir maç başladığı gibi bitti. G. Saray açısından F.Bahçe derbisinden sonra yine önemli bir fırsat geri çevrildi. Hâlâ avantaj devam ediyor ama bu maçın ciddi bir geri dönüşü olmalı...
15 / 16

DENİZ ÇOBAN - FANATİK

<h2>DENİZ ÇOBAN - FANATİK</h2>
Hakemlerimiz net kartları göstermez duruma geldiler. Mete Kalkavan da "Takımlar bizden bulmasın" düşüncesiyle dün maçı yönetti. Luyindama, Ömer Ali, Jevtovic ve Nagatomo sarı kart görmeliydi, Diagne de kırmızıyla atılabilirdi.

Ligde son düzlüğe girdiğimiz günlerde maalesef hakemlerimiz; "Takımlar bizden bulmasınlar!" moduna girdiler. Net kartları göstermez duruma geldiler. Faulleri çalıyorlar gerisine karışmıyorlar. Mete Kalkavan da dünkü yönetimiyle bu düşünceye uygun maç yönetti. 18’de Luyindama’nın rakibinin yüzüne gelen dirseği sarı kart olmalıydı. 46’da Ömer Ali sarı kart görmeliyken, hakem Konyaspor lehine faul çaldı. Benzer durum, Belhanda- Jevtovic pozisyonunda da oldu. Jevtovic Belhanda’nın bileğine bastığı için sarı kart görmeliyken, Konyaspor lehine faul çalındı. 80’de Milosevic’in yüzüne gelen elinden dolayı Nagatomo da sarı kart görmedi.

16 / 16
Diagne ucuz kurtuldu

Bence asıl problem 56. dakikadaydı. Diagne yerde kaldı ve penaltı bekledi. Aslında Zuta’nın Diagne’ye penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. Aksine Diagne’nin eli rakibinin yüzüne geliyordu. Bana göre Diagne bunu biliçli yaptı. Bilinçli şekilde rakibin yüzüne yapılan müdahaleler-yüz hassas bölgedir- kırmızı kartı gerektirir. Dolayısıyla Diagne’nin ucuz kurtulduğu fikrindeyim.