Spor yazaları, Galatasaray - Kayserispor maçına ne dedi?

MEHMET DEMİRKOL - FANATİK

Kayserispor ilk 2 dakikada 7 faul yaptı. Baskı kurmak ve akışkan bir oyun peşindeki Galatasaray’ın ritmi bozuldu. Özellikle kendi sağ kanatlarından Nagatomo’nun arkasına iyi sarktılar. Attıkları golün hemen karşılık bulması onları etkilemedi. Chery’nin harika yönetmenliğinde hızlı indiler. 3 net pozisyon yakaladılar. Galatasaray’ı çok geri koşturdular. Ön alanda top kaptırdıkça, takım boyu uzadı. Terim’in Akbaba’yı sola çekişi sonrası belki orta sahada topa hakim olamadılar ama Kayseri savunmasının sağında sayısal bir üstünlük sağlayıp rakibin dengesini biraz olsun bozdular. Hemen ardından penaltı ve kırmızı kart da gelince Kayseri’nin zaten eksik olan kadrosunun ayarı iyice bozuldu. Nagatomo’nun golü de bu şekilde geldi. Yarıya fişi çekmiş olarak gittiler. Ancak Onyekuru’nun olmayışı böyle bir oyunda Galatasaray’ın temel planının da olmayışı demekti. Galatasaray alışıldık oyununu oynayamadı. Skor tamam ama oyun standardın altındaydı.

Gecenin sorusu

Yunus için bundan daha uygun bir oyun herhalde olmaz. Gerçekten yüksek yeteneğini sergilemekte yine zorluk çekti. Yılmadan, daha sakin devam etmeli. Olacak mı? Tek işi tek hedefi formayı kapmak olursa olacak.

Maçın starı

Bu kez kaydebenden. Chery büyük bir soğukkanlılık, çabukluk ve beceriyle oynadı. Gol attırdı, net pozisyonlar yarattı. Orta saha organizasyonunda mükemmel işler yaptı. Alan algısı, oyunu okuması mükemmeldi.

Maçın olayı

Tabii ki Diagne. Tabelada var. Ama oyunda takımdan kopuk. Halbuki Kasımpaşa’da her şeyin merkezinde o vardı. Galatasaray’da ise dışarıdan iliştirilmiş gibi duruyor. Atıyor mu? Evet. Fark ediliyor mu? Pek değil.

Kısa mesaj

Derbideki hakem tartışmaları doğal olarak zincirleme tepkimeye yol açtı. Arda Kardeşler’in performansı da Ali Palabıyık kadar tartışılacaktır. Ve biliyoruz ki haftaya da bir başkasınınki. Bu işi çözmeliyiz. Hep birlikte.

ERMAN TOROĞLU - FOTOMAÇ

Bir ülke düşünün bir Futbol Federasyonu var bir de MHK’nin maç verdiği hakemler var. Komitenin biri gidiyor, biri geliyor. Gelenler, gelmeden önce sağa sola telefon açıp, gazetelerde yazılar yazıp veya televizyonlarda konuşarak "Bu komite çok kötü dağıtım yapıyor. Biz gelirsek çok daha iyi dağıtım yaparız. Eski komite hak yiyor, biz yemeyiz" diyorlar. Sonra geliyorlar başlıyorlar hakem dağıtmaya. Ama olay şöyle değişiyor. Her hafta kıyma makinesine birileri atılıyor. Geçen hafta Fener stadında Galatasaray’ı attılar makineye. Bu hafta Galatasaray stadında Kayserispor’u attılar makineye. Acaba diyorum bizim hakemler ve komite, Cemal Kaşıkçı cinayetinden ilham mı aldılar. Ayıp ya! Emre Akbaba’nın 19. dakikada yaptığı hareket bırakın faulü, kırmızıyı, savcılığa gitseniz taammüden adam öldürmeye girer. Hakem gözünün önünde vermiyor. VAR’dan ses yok. Yıllardır diyorum "Hepsi iyi çocuklar belki ama akraba-i taallukat aynen devam ediyor. Maçın VAR hakemi Serkan Tokat. Maçın gözlemcisi Metin Tokat!

Şimdi maçın raporlarına bakmak lazım. Körler sağırlar birbirini ağırlar mı yazılacak acaba. Yani anlayacağınız rezilliğin son perdesi. Sen gördüğünü çal. At. Şimdi sen bunu yapmayarak Galatasaray’ı da töhmet altına soktun. Galatasaraylılar da diyecekler ki "Yahu kardeşim geçen hafta Mehmet Topal atılmadı. Ondan önceki haftalarda bizim kupa maçında Luyindama aynı pozisyonda kırmızı kart gördü" Tam bir orta oyunu. Mustafa Çulcu, Muhittin Boşat gazetelerde yazıyorlardı, televizyonlarda konuşuyorlardı, çıksanıza meydana. Bakıyorum diliniz karnınıza kaçtı. Bu iş böyle. Bakınız hakem konuşmaktan, yazmaktan futbolu yazamıyoruz. Utanın ya. Ne yapalım bu sene Türkiye’de futbol böyle. Kör topal gidiyor! Keyifli mi? Değil. Yine de bazı statlara iyi seyirci geliyor. Ama seyircinin verdiği paranın karşılığı verilmiyor. Yöneticiler konuşuyor, birbirlerini mahkemeye veriyorlar. Sahadaki hakem, hakem olmazsa bu futbol daha çok mahkemelere düşer. Federasyon mu nerede? Bilmem. Hiç meydanda görmüyorum.

Diagne’ye kasıtlı pas atılmıyor

Galatasaray zaman zaman iyi işler yaptı yalnız 11’e 11 oynandığı zamanda Kayserispor 4 tane net gol pozisyonundan faydalanamadı. 10 kişi kaldıktan sonra zaten topallamaya başladı. O halde bile iyi işler yaptılar. Galatasaray takımı koşuyor ama iyi futbol oynamıyor. Bireysel becerilerle gidiyor. Yalnız hücum hattında Diagne ve diğerleri birbirlerine yardım etmiyorlar. Egoist davranıyorlar. Hatta bence pas atmamakta kasıt bile var.

AHMET ÇAKAR - SABAH

G.Saray F.Bahçe maçında ciddi bir yara aldıktan sonra çok kritik bir maça çıktı. Ama dün gece birkaç kırılma noktalarını başarısı, şansı ve hakem kıyağıyla geçince galibiyet geliverdi.
G.Saray oyuna kötü başladı. Üstelik Ndiaye’nin hatasıyla da tuhaf, pek alışık olmadığımız bir gol yediler. İşte bu golden sonra 1. kırılma anı yaşandı.
Hemen Diagne ile beraberliği buldular. İç sahada yenen gole çok çabuk reaksiyon vermek hem moral veriyor hem de rakibi bozuyor. Fakat bu golden sonra Kayseri daha kötü şeyler yapmaya başladı. Öyle bir-iki gol kaçırdı ki inanılır gibi değil. İşte bunlar da kırılma noktaları. Ve bu pozisyonlardan hemen sonra da yine bir hakem rezaleti yaşandı. Emre Akbaba’nın istemeden de olsa ama ayağını sakınmadan rakibin suratına bir tabanı var. Üstelik bu taban rakibin suratına temas ediyor. Hakem sarı ile geçiştiriyor ve maalesef VAR’dan yine tık yok! Riva’da suyun altına yatmış, eyyamın ve korkaklığın kralını yapıyorlar. Emre Akbaba atılsa çok şey değişir.

Ve bu pozisyondan sonra zaten maç G.Saray’ın kazandığı penaltı ile bitti. Çünkü penaltı ile G.Saray öne geçti ve Kayserispor 10 kişi kaldı. Üstelik devre biterken de Nagatomo arka direkte bomboş kafa ile üçleyince maçın ikinci yarısı tamamen bir formalite oldu. Sonuçta G.Saray yoluna devam ediyor ve Başakşehir’in olası puan kaybını bekliyor ama baş aşağı yoluna devam eden birileri daha var. Onlar da her gün güvenilirliğini, saygınlığını yitiren, ayağı düşen Türk hakemleri. Emre Akbaba’nın uçan tekmesini hadi diyelim hakem görmedi. VAR’daki adam ne iş yapar? Bu kadar mı korkarsınız? Bu kadar mı en ufak baskı olduğunda teslim oluyorsunuz? Hepinize yazıklar olsun! Boşu boşuna demiyorlar, Türk futbolunun katili Türk hakemleri diye.

LEVENT TÜZEMEN - FOTOMAÇ

Fenerbahçe derbisinde Galatasaray’ın haklarını çiğneyen hakem zihniyeti Türk Telekom Stadı’nda Kayserispor’un canını yaktı. Galatasaray bu tür haksızlıklara ihtiyacı olmayacak bir oyunla maça başladı. Ndiaye’nin laubaliliği sonucu kaptırdığı topta golü yiyen Galatasaray bir dakika içinde Diagne’nin kaliteli gol vuruşuyla eşitliği sağladı. Kayseri’nin hedefi önce Galatasaray’ı durdurmak sonra kontrataklarla avlamaktı. Galatasaray hücum zenginliği yaşarken Kayserispor; Kravets, Chery ve Umut ile ayağına gelen şansları değerlendiremedi. Emre Akbaba’nın topa vurduktan sonra Sapunaru’ya yaptığı hareket bence çok sertti. Hakem Arda Kardeşler pozisyonu net süzememiş olacak ki sarı kart gösterdi. Kafamdaki soru VAR devreye girerek hakemi uyarmalı mıydı?
Kayseri 10 kişi kaldıktan sonra Galatasaray oyunun kontrolünü eline aldı. Diagne’nin penaltı golü öncesi sarı kartlı Lopes’in Belhanda’nın şutunu elle kesmeye çalışması tam bir ahmazlıktı. Hem kendini hem de takımını yaktı. Galatasaray skor avantajını eline geçirdikten sonra Kayserispor farkın büyümemesi için kapanarak ve rakibe geniş alan vermeyerek oynamaya gayret etti. Haftalardır forma şansı bulamayan Nagatomo’nun gol atması kendisine ciddi bir moral oldu. Ancak Japon oyuncunun maç eksiği o kadar belli oluyordu ki Kayserispor, sayısal olarak eksilmeden önce tüm ataklarını Galatasaray’ın sol tarafından gerçekleştirdi.

Haftalardır forma şansı bulamayan Nagatomo’nun gol atması kendisine ciddi bir moral oldu. Ancak Japon oyuncunun maç eksiği o kadar belli oluyordu ki Kayserispor, sayısal olarak eksilmeden önce tüm ataklarını Galatasaray’ın sol tarafından gerçekleştirdi. Feghouli’nin Terim’e gidip, "Oynamak istiyorum" demesi alkışlanacak bir hareket. Çünkü Cezayirli yıldız Galatasaray’ın hücum bölgesindeki en yaratıcı en çalışkan ve en etkili oyuncusuydu. Galatasaray bu galibiyetle yarışta kaldı ancak şampiyonluk şansı sarı kırmızılı takımın elinde değil. Terim ve öğrencileri Başakşehir kaybetmediği sürece beşte beş yapsalar da yetmiyor.

SERDAR ALİ ÇELİKLER - HABERTÜRK

Galatasaray - Kayserispor maçı aslında geçen hafta pazar akşamı itibariyle başlamıştı. Bu stattaki Beşiktaş ve Başakşehir maçlarının da aslında o gün başladığı gibi.

Geçen hafta, Ali Palabıyık derbide G.Saray aleyhine bir maç yönetti ve G.Saray camiası haklı olarak şiddetli tepki gösterdi.
Abdurrahim Albayrak maç sonunda açıkça "Başakşehir şampiyon yapılmak isteniyor. TFF de bu işe çanak tutuyor" dedi. Albayrak’a göre Türkiye’de her kurum ve kişi, cumhurbaşkanından MHK’ya kadar herkes Başakşehir şampiyon olsun istiyordu. Albayrak da bu konuda bilgiye sahipti.

Bu çok önemli açıklamanın dışında Mustafa Cengiz de MHK’ya çıkarma yaptı. Çıkan yangından sonra Türkiye’de bin senedir yaşanan tiyatrolar tekrar yaşanmaya başlandı:

Önce MHK, Hürriyet’e "Uilenberg, Palabıyık’tan memnun" gibi yalan bir bilgi sızdırdı. Kendilerini savunamadıkları için Uilenberg’in adını kullandılar. Cüneyt Çakır’ın babası eskiden topu FIFA’ya UEFA’ya atardı, şimdikiler de Uilenberg’e atıyor. Ama kimse yemiyor tabi.

• Sonra ’Hesapta Uilenberg’in memnun kaldığı’ Palabıyık’a maç verilmedi.

• Ardından Başakşehir’e Hüseyin Göcek; G.Saray’a da Arda Kardeşler "Pansuman"a gönderildi.

• Maç başladı ve Kayseri’nin hafif sert oyunu dikkat çekti. "Acaba hakem bu baskıyı kaldırabilecek mi" derken 19. dakikada Emre Akbaba’ya gösterilmesi gereken kırmızı kartı veremeyerek baskıdan kalkamayacağını gösterdi.

• 38’de de Kayserili Lopez’e çok doğru bir kararla 2. sarı kartını çıkardı ve penaltıyı çaldı.

• Skor 2-1 G.Saray lehine gelip Kayseri de eksilince üstüne kısa bir süre sonra 3. gol gelince herkes rahatladı. Hakem de oyuncular da MHK da rahata erdi.

☆☆

Efendim bu satırların yazarı 6 senedir derbilere ve önemli maçlara yabancı hakem getirilmesini savunuyor. Çünkü misal derbide yabancı hakem görev yapsa Palabıyık’ın hatalarını yapmaz, G.Saray MHK’ya çıkarma yapmaz, Albayrak tüm ülkenin bir olup Başakşehir’i şampiyon yapmaya çalıştığını iddia etmez, Hürriyet’e "Uilenberg memnun" yalanı üflenmez, Arda Kardeşler bu maça atanmaz, atansa dahi Emre Akbaba’ya kırmızı kartı gösterir maç da bambaşka bir yere giderdi.
O nedenle derbi ve kritik maçlara kesinlikle yabancı hakem lazım.

@@

Gelelim maça.. Aslen Akbaba’nın pozisyonun olduğu 19. dakika ile 38. dakika arasında bir maç oynandı. İlk 16 dakikada Ndiaye’nin hatasından Kayseri golü buldu ama dakikası dolmadan Diagne eşitledi. Bu 19 dakika içinde Kayseri 3 çok net pozisyona girdi çerçeveyi bile bulamadı. Galatasaray kalitesi ise bu dönemde ortaya çıktı. Penaltılar hariç 3 pozisyona girip 2’sini attılar.

Son tahlil: G.Saray Kayseri’yi her türlü yenerdi, nitekim Kayseri’nin 10 kişi kalması işlerini kolaylaşırdı. Kalan 5 maçta bu statta 2 maçı kaldı G.Saray’ın.. Beşiktaş ve Başakşehir müsabakalarında kesin favori..

Konya ve Rize maçlarında puan kaybetmezlerse şampiyonluk son haftaya kadar ihtimal dahilinde..

ÖMER ÜRÜNDÜL - SABAH

Dün gece her yönüyle çok ilginç Türk hakemliği için de üzüntü verici bir ilk yarı izledik. G.Saray en az iki farklı yenik ve 10 kişi bitireceği ilk yarıyı, rakibin net kaçırdıklarıyla ve son dakikalarda attığı gollerle iki farklı galip bitirdi. Hem Emre Akbaba’nın atılmayışı hem de rakibin penaltıda gördüğü kırmızı kartla ikinci yarı için sayısal üstünlüğü ele geçirmiş oldu. Ben maç için ikinci yarı analizi yapmayacağım. Önce ilk yarının bir teknik analizi... G.Saray maça alışılmış Türk Telekom klasiği ile başladı. Hemen oyunu karşı alana yıktılar, yoğun baskıda pozisyon sıkıntısı gündeme geliyordu. Bunun da en önemli nedenleri Onyekuru’nun yokluğunda, Nagatomo’nun da hazır olmayışıyla sol kulvar işlemiyordu.

Ayrıca Hikmet Karaman da defansif tedbirlerinin odak noktasına Mariano ve Feghouli’nin kulvarını almıştı. Riskli anlayışta çabuk öne çıkan Kayseri’nin her atağı tehlikeli oldu. G.Saray’ın yenik duruma düştükten bir dakika sonra beraberliği sağlaması önemliydi. Buna rağmen penaltıya kadar Kayseri üç net fırsatı kaçırdı. Devre sonunda da zaten maç bitti...

Gelelim hakem faciasına... Geçen hafta derbide yaşanan Ali Palabıyık felaketine bu defa da Türk Telekom’da şahit olduk. Arda Kardeşler’in yaptığı, hiçbir mazereti olmayan pozisyon hatasıydı. Emre’nin yaptığı harekete kırmızı kart gösteremeyen hakem maalesef hakemlik yapamaz. Ondan daha büyük rezaleti de VAR hakemi Serkan Tokat sahneledi.

Eğer korkmayıp Arda Kardeşler’i çağırsaydı, onu korkarak verdiği büyük yanlıştan döndürürdü. Bana göre Serkan Tokat’ın yaptığı Kardeşler’den de çok daha vahimdi. Bu iki hakeme ders niteliğinde bir ceza verilmezse Türk hakemliği tamamen biter.