Milli takım dışında Fatih Terim'in kulüp kariyerindeki ayrılıkları da bugünkü gibi bir hayli oldu gerçekleşti. Fiorentina, Milan ve Galatasaray derken, son olarak Milli takım. İşte Terim'in kariyeri boyunca yaşadığı olaylı ayrılıklar:
Fatih Terim Fiorentina'dan neden ayrıldı?
Galatasaray'da üst üste 4 şampiyonluk ve UEFA Kupası zaferinin ardından 2000/01 sezonunda Fiorentina'nın başına geçen Fatih Terim, 25 Şubat 2001'de Brescia karşısında alınan beraberlik sonrası soyunma odasında başkan Gori ile tartışan Terim, bir gün sonra yaptığı basın toplantısında görevinden istifa ettiğini açıkladı. Terim aynı zamanda o dönemde ayrılık kararını almasının ardından CNN Türk'e bağlanarak Brescia maçından sonra yaşanan olayları şu sözlerle anlattı:
"ÖNCE ASİSTANIMA BAĞIRDI, SOYUNMA ODASINDA..."
Maçtan sonraki olaylar pek hoş değil. Başkanlar genel olarak hocalarıyla konuşurlar, dertleşirler, zaman zaman bilgi almak isterler. Bunların hepsi doğaldır. Buna hiçbir zaman karşı olmadık. Ancak maçtan sonra içerde oturuyordum, sesler geliyor dışarıdan, koridordan. Önce benim asistanım olan Şükrü'ye bağırmış, ki Şükrü içeri girdi, hocam böyle böyle oldu dedi. Ondan sonra ben koridora çıktım. Aramızda bir 7-8 metre var. Ne diyorsun dedim? Çünkü bağırmasına çok kızmıştım. Bağırma şekli de hoş değilmiş, hakaret etmiş maçtan sonra. Koridora çıktım, yalnız ben soyunma odasındaydım. Herhalde soyunma odasına girmek istiyor ki bu tarafa doğru geliyordu. Tabi buna müsaade etmemiz mümkün değil, o şekilde müsaade etmemiz mümkün değil. Yoksa başkandır, gelir gider, geliyor da gidiyor da... Biz o tarafa doğru yürüyünce, ben size bir şey söylemiyorum, işte ikinci başkana söylüyorum falan filan gibi şeyler dedi. Ben almadım soyunma odasına, girmesi de mümkün değildi. Ama fiziki olarak pek temasımız olmadı. Sonra zaten içeri girdim ben. Nitekim ikinci başkan da işte beni sakinleştirmeye çalışıyor, başkan bana söylüyor, size değil diye. Bir kabadayı edasıyla başkan aşağıya gelecek, işte Leandro geç mi girmiş erken mi girmiş. Zaten ben o şeyden önce kendisine söylemiştim, işte söyledim de, bu düdüğü de alın siz hiç antrenöre de para vermeyin diye. Gülüşmüştük ama esasında ciddiydi tabi. Netice itibariyle o günden bu tarafa 48 saat aşağı yukarı bu evden çıkmadım ben. Eşimle arkadaşlarımla toplandık ve bırakmaya karar verdim. Çünkü benim ilkelerim, benim etik anlayışımda bu kadar tutarsız, dengesiz davranışların olması mümkün değil. Çok da sabrettik, çok da direndik. Öyle bir noktaya geldik ki kazandığımız zaman yapmak istediklerini yapamayan iki kişi, kaybettiğimiz zaman zaten doğal olarak problem. O yüzden demek ki problem neticede filan değil. Çünkü bugün alınan puan, geçen senekinden fazla. Ayrıca UEFA Kupası'nı yakalamak için önündekinden bir puan farkı var, Şampiyonlar Ligi'ni yakalamak için de 5 puan farkı var. 14 tane maçı var. Eski 8, 9 maçlık gibi periyod ki bu periyodu yakalayabilir ve de bunları kazanabilir. Demek ki sorun benim.
"BU TAKIMA ZARAR VERECEKTİR"
O yüzden sorun ben olduğuma göre, bu takıma zarar verecektir. Bugün de zaten ben onu söyledim. Yani hoca bu açıklamayı yaptıktan sonra işte maçlar kötü gidiyor gibi bir ifade kullanmış ikinci başkan, yeni gelen, yani Cecchi Gori'nin getirdiği. Ben de ona dedim ki, sen geldiğinden beri biz kazanmıyoruz. Ve ondan sonra ben açıkçası, iki İtalyan yardımcımın yarınki antrenmana katılması, yeni bir antrenör gelinceye kadar devam etmesini istedim ki, takım yanlız kalmasın. Ama bir diğer noktada da Giancarlo Antognoni vardı ki, 28 senedir hem futbolcu olarak hem de çok önemli bir görevde. Eski bir oyuncu olarak kulüpteki görevi itibariyle sembolize olmuş o arkadaşımız. Maç akşamı çağırıyorlar, onun yanından birtakım şeyler gelişince o da istifasını yazmış zaten. Ama ben buna rağmen, onun kalbinin Fiorentina için attığını bildiğimden, bugün basın toplantısında onun istifa etmemesini ve herkesin ona sahip çıkmasını istedim. İki İtalyan yardımcımın da devam etmesini, yeni bir antrenör gelinceye kadar da işlerinin başında olmasını istedim ve orayı terkettim. Ancak sonradan aldığım habere göre onlar da bırakmışlar.
Fatih Terim Milan'dan kovuldu mu?
Fatih Terim'in Milan dönemi ise tam anlamıyla kabustu. İlk geldiği günden bu yana İtalyan basınının hedefi olan Terim, Bologna beraberliği ve 4 Kasım 2001'deki 1-0'lık Torino mağlubiyeti sonrası görevden alındı. İtalyan medyasının ise ilk günden beri beklediği Carlo Ancelotti takımın başına geçti. Terim'in görevine son verilmesinin ardından Milan 2. Başkanı Adriano Galliani, "Herhangi bir polemik yaratmak istemiyorum. Terim ile iyi bir ilişkimiz vardı. Ayrılık polemikli olmadı" diye konuştu. Galliani, bu karar için kulübe uzun süre emek veren kaptan Maldini, Costacurta, Albertini ve Başkan Berlusconi'nin görüşlerini de aldığının altını çizdi.
TORİNO YENİLGİSİ SONRASI DÜĞMEYE BASILDI
Fatih Terim'in Milan'daki göreve sona ermesinin başlangıcı 4 Kasım 2001 tarihindeki Torino maçıyla gerçekleşti. İtalyan medyası Torino maçının ardından Fatih Terim'in Rui Costa'nın üzerine yürüdüğünü iddia ederek, "Beni sabote mi ediyorsun?" diye bağırdığını ve güç bela sakinleştiğini yazdı. Torino maçının ardından soyunma odasında ise Milan'da yedek kalan futbolcular, 2. Başkan Galliani'ye giderek Fatih Terim'i şikayet ederek ünlü teknik adama tavır almışlardı. Bu gelişmelerin ardından Milan yönetimi de apar topar Fatih Terim'i görevden aldı.
ÖZHAN CANAYDIN DÖNEMİNDE FATİH TERİM!
İtalya macerasının ardından yeniden yuvasına, Galatasaray'a dönen Fatih Terim rahmetli Başkan Özhan Canaydın tarafından takımı bir önceki sezon şampiyon yapan Lucescu'nun yerine getirildi. Ancak Galatasaray tarihinin en kötü sezonlarından birinin yaşandığı bu dönemde 6 Kasım'daki 6-0'lık Fenerbahçe mağlubiyeti tarihe kötü bir anı olarak geçerken, Fatih Terim Türkiye Kupası'nda Çaykur Rizespor karşısında alınan 5-0'lık yenilgisi sonrası görevinden ayrılarak, "Bir daha Galatasaray'ı çalıştırmayacağını" açıklamıştı. Bu sözler o dönem yine basını uzun süre meşgul etti.
Galatasaray'da Fatih Terim - Ünal Aysal kavgası
2011'de Ünal Aysal yönetiminde yeniden Galatasaray'ın başına geçen Fatih Terim, ligde üst üste 2 şampiyonluğun yanı sıra Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final başarısı elde etmişti. Ancak 2013 yılında Ünal Aysal ile yaşadığı problemin ardından görevine son verildi. Ünal Aysal ile Fatih Terim arasındaki kriz ise Federasyondan Milli takım için gelen çağrıyla başladı. Ünal Aysal, Terim'e 2 yıllık sözleşme önerdiklerini fakat onun kabul etmediğini söyledi. Aysal, "Biz o dönemde biz Fatih Terim'e 4 maç için milli takımla anlaşmak üzere izin vermiştik. Ancak o kulüpten izin almaksızın milli takımla o dönemde anlaşma yapmıştı. Bunu kendisi televizyonda açıklamıştı” ifadelerini kullanmıştı. Terim ise ayrılık sonrası düzenlediği basın toplantısında Ünal Aysal'ın bu sözlerini yalanladı.
FATİH TERİM: "HAKKIMI HELAL ETMİYORUM"
Fatih Terim Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:
Galatasaray'da bana yaşatılanlardan dolayı bazılarına hakkımı helal etmiyorum. Galatasaraylılar içine sindiriyor, hakkını helal ediyorsa ben de helal ediyorum. Geçen Nisan ayında federasyonla görüşüp anlaştığım doğru değil. Ben görevdeyken Galatasaray'ın görüştüğü yabancı teknik adamları neden sorgulamıyorsunuz?
"ETİK DEĞERLERE AYKIRI BİR ŞEY YAPMADIM"
Milli Takım sürecinde Galatasaray'ın zarar görmemesi için elimden geleni yaptım. Sayın Demirören'in talebine ' Sayın Aysal'dan izin almadan gelmem' yanıtını verdim. Sayın Demirören, Sayın Aysal'dan izin aldı. Bu ikisi arasındaki ilk telefondur. Kahvaltıda Yıldırım Demirören ve birkaç da federasyon yöneticisi vardı. Teklif kısmına geldiklerinde “Sayın Aysal'dan teklif için de izin alın” dedim. Aysal'la görüştü. “Aysal görüşmemize izin vermiştir” dedi. Bu da ikinci telefon görüşmeleriydi.
"ÜNAL AYSAL'IN O SÖZLERİ BENİ YARALADI"
Milli Takım görevini kabul edersem para almam' dedim. Her görüşmeyi Sayın Aysal'ın onayıyla ve oluruyla yaptım. Sayın Aysal'ın Sayın Demirören'e 'Hocamızı isterseniz Ocak ayında verelim. Yeter ki 2-3 hafta önce haber verin' demesi beni yaraladı. Vazgeçmeye ne kadar istekliymiş. Vazgeçmeye hazır bir başkan. Ben etik değerlere ve usullere aykırı hiçbir şey yapmadım
Terim 'Milli takımın teklifini Başbakan'ın isteğiyle mi kabul ettiniz' sorusuyla ilgili 'Sayın Başbakanla bazen bilginiz dahilinde bazen bilginiz dışında Türk futbolu ve Türk sporu ile ilgili konuşuyoruz. Sayın Başbakanın elimi taşın altına sokmamı istediğini biliyorum' diye yanıt verdi.
VEDALAŞIRKEN GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Fatih Terim'in Galatasaray'dan son ayrılışından ziyade vedası uzun süre hafızalardan silinmedi. Evinden ayrılırken Galatasaray taraftarlarının yoğun kalabalığı ve desteğiyle karşılaşan Fatih Terim, "Hakkınızı helal edin." dedikten sonra kendisine verilen büyük destek karşısında gözyaşlarını tutamadı. Galatasaray taraftarları ise Terim'in görevine son veren yönetimi "İstifa tezahüratlarıyla" protesto etti.
Galatasaray'a Fatih Terim geliyor mu?
Son olarak Türkiye Futbol Direktörlüğü görevinden istifa eden Fatih Terim'i Galatasaray taraftarları yeniden takımın başına görmek istiyor. Fernando ve Feghouli transferlerinin ardından kadrosunu güçlendiren sarı kırmızılılarda yönetim bir yandan Lucescu'yu üst akıl olarak takımın başına getirmek için Rumen teknik adamla görüşürken, Fatih Terim konusunda ise henüz somut bir gelişme yaşanmadı.
Sarı Kırmızılı takımla ilgili son dakika gelişmelerine Galatasaray Haberleri sayfasından ulaşabilirsiniz.
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR