comScore

Galatasaray Galatasaray

Cüneyt Tanman, FutbolArena'ya konuştu! Yıldırım Demirören, Dursun Özbek, Hamza Hamzaoğlu, Selçuk İnan, Yabancı kuralı...

08 Ekim 2017, Pazar 11:20
Cüneyt Tanman, FutbolArena'ya konuştu! Yıldırım Demirören, Dursun Özbek, Hamza Hamzaoğlu, Selçuk İnan, Yabancı kuralı...

Galatasaray'da yöneticilik, sportif direktörlük ve TFF'de yöneticilik yapan Cüneyt Tanman, FutbolArena'ya konuştu. Galatasaray'ın ve futbolun gündemine dair sorulara yanıt veren Tanman oldukça keskin konuştu. 

FutbolArena Röportaj - Galatasaray'ın eski oyuncusu ve yönetici Cüneyt Tanman, Dursun Özbek'ten Selçuk İnan'a, Sabri Sarıoğlu'na, Yıldırım Demirören'den Hamza Hamzaoğlu ve yabansı sırını tartışmalarına dair bir birinden çarpıcı açıklamalar yaptı.


Süper Lig'de yabancı sınırı tartışmaları


Cüneyt Tanman'ın FutbolArena'ya verdiği röportaj


Türkiye'de çok tartışılan yabancı sınırı uygulaması var. Ve uygulamanın geri getirilmesi konusunda bir kaos ortamı hakim. Sizce geri getirilmeli mi? Bu Türk futboluna artı mı, eksi mi?


Bence getirilmeli. Çünkü; 14 yabancı Türklerin oynayabilmesi için yapılmış gibi gösterildi ama 14 yabancı bence Türkiye'nin kaldırabileceği bir sayı değil. Nedeni de şu; eğer sizin altyapılarınız doğru kurulmuşsa, sürekli genç oyuncuları yetiştirme olanağınız varsa, yetişen oyuncular yeterli derecede donanımlıysa, Avrupa'ya gidebilecek kadar genç oyuncu yetişiyorsa; o zaman yabancıyı serbest bırakmak çok doğal olabilir. Ama bu 14 yabancı yöneticileri kolay bir yola sevk etti ve altyapıda oyuncu yetiştirmenin çok yararlı olmadığını düşündükleri için kolay yolu seçtiler. Yabancıları tercih etmek, özellikle takımın 11'inde yabancıları oynatmak kulüplerin işine geldi. Bu Türk futbolunu mali anlamda çok zora sokabilecek bir faktör.


"FENERBAHÇE HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI; FAVORİLER ARASINDA YOK"

Ligin geride kalan 7 haftasında Galatasaray ligde 5 puan farkla lider. Şampiyonluk yarışı için neler söylersiniz?


Fenerbahçe açıkça söyleyeyim hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü; Fenerbahçe'nin belirli eksikleri vardı. O eksikleri tamamlayamadığını ve sahada da çok iyi olmadığını görüyorum. Bu sene şampiyonluk yarışında Galatasaray, Başakşehir ve Beşiktaş'ı yine ilk 3'te, yani şampiyonluk yarışında daha şanslı görüyorum.
 

"7 HAFTADAKİ BAŞARI TUDOR'UN DEĞİL"


Igor Tudor'un 7 haftalık performansını nasıl değerlendirirsiniz? Çünkü; özellikle sezon başında Tudor'a yönelik eleştiriler artmıştı.

Tudor'un gelişinin Galatasaray'ın örflerine, adetlerine ve etik kurallara uygun olduğunu düşünmüyorum. Gelişi sakattı diyelim. Ayrıca bu son performansı da sadece Tudor ile ölçmek doğru değil. Çünkü; bu kadar deneyimli oyuncuyu aldığınızda, bu kadar paralar harcadığınızda, kariyeri iyi oyuncularla sahaya çıktığınızda, burada sadece teknik direktörün başarısıyla bu işi ölçmek doğru değil. Kulübün planlaması, oyuncuların ortaya koyduğu performans ve birçok şey ön plana çıkıyor. Tudor'un performansını ölçebilmek için daha uzun bir sürece ihtiyaç var ve uygulamalarını görmeye ihtiyaç var. Yani bu kadroyu nasıl yönettiği ile alakalı. Bir teknik direktörün başarısı 7 maçla ölçülebilecek bir şey değil. Eğer geldiğinden beri Tudor'u değerlendireceksek, sezon ortasında geldikten sonra yaptıklarıyla bir hayal kırıklığı yarattı. Ama bu sezon sonun da aldırdığı oyuncularla bu noktada olması sadece onun başarısı değil. Kulüp ciddi yatırım yaptı. Kulübün yaptığı yatırımlar Tudor'un performansından daha önemli. Bu başarıda Cenk Ergün'ün söylediği çok önemli bir şey var. Fikstürün kolay başlaması ve takımın iyi sonuçlar alması da bugün Galatasaray'ın yaşadığı bu ivmede çok önemli bir faktör.

 
"BU DÖRT HAFTA GALATASARAY'IN KADERİNİ BELİRLEYECEK"


Galatasaray'ın 4 haftalık zor bir fikstürü var. Fenerbahçe, Konyaspor deplasman, Trabzonspor deplasman ve Gençlerbirliği. Sizce bu 4 maçtan Galatasaray kaç puanla ayrılır?


Futbol ilginç bir oyun. Her türlü skora açık. Bir takımın inişleri, çıkışları olabilir. Kolay bir süreci geçti diyebiliriz. Bu süreç takımın oturmasına, oyuncuların birbirini tanımasına fırsat tanıdı ama zor maçlar var. Buradan alınacak sonuç Galatasaray'ı hangi noktalara götürebilecek bunu kestirebilmek zor ama şu bir gerçek Galatasaray geçen yıllardan çok daha iyi. Sahada iyi mücadele ediyor. Özellikle golü bulma konusunda çok etkili ayakları var. Bu sürecin üstesinden gelebilecek kaliteye sahip ama futbolun içinde her şey var. Bu süreci iyi geçerse şampiyonluk yolunda çok önemli bir aşamayı kaydeder, en azından ilk bölüm olarak.


"G.SARAY'IN EN İYİ TRANSFERİ MAICON VE GOMIS"


Sizin bir futbol adamı olarak, Galatasaray'da kaptanlık bandını takmış birisi olarak Galatasaray'ın en çok beğendiğiniz transferleri hangileri?


Gomis ve Maicon. Galatasaray'ın geçtiğimiz yıllarda da ihtiyacı olan çok önemli iki transfer. Defansta hep uzun boylu, iyi mücadele eden bir stopere ihtiyaç vardı.1.85'i geçmeyen oyuncular vardı. Maicon bu anlamda Galatasaray defansına önemli bir kalite getirdi, tecrübesiyle de, kalitesiyle de. Gomis bence son yıllarda Türkiye'ye gelmiş santrforlardan en etkilisi. Top saklayışı, yaptığı koşular, topu almak için aldığı pozisyon, tam bir santrfor. Galatasaray'a önemli bir kazanç. Onun dışında alınan bütün oyuncular iyi takım oyuncuları, tecrübeli oyuncular. Galatasaray iyi bir ivme yakaladı. Bunu kaybetmemesi lazım.


"SELÇUK BAŞKA TAKIMDA DEĞERİNİ BULUR G.SARAY'DAN GİTMELİYDİ"


Galatasaray kaptanı Selçuk İnan, şu anda taraftarlardan tarafından tepki görüyor. Bu tepkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?


Bu tepkiyi doğru değerlendirmiyorum. Tıpkı Arda'ya, Burak'a olduğu gibi. Arda'ya da bu tarz tepkiler gösterildi. Arda'nın gittiği yerleri, kaç paraya transfer edildiğini biliyoruz. Burak da gitti geldi. Şimdi Trabzonspor'daki performansını izliyoruz. Seyirci artık doyumsuzlaştı. Biraz yaşınız ilerlediğinde istenmeyen adam olma ihtimaliniz çok yüksek. Aldığınız para da bunda önemli bir faktör oluyor. Selçuk'un zaten 2-3 yıldır parasıyla ilgili sıkıntılar var. Selçuk bu parayı alır mı? Bir Türk oyuncu bu parayı hak etmiyor gibi. İnanıyorum ki Selçuk hem yaşı hem tecrübesi ve kalitesiyle değerinden çok bir şey kaybetmedi. Ama bugün Galatasaray'daki performansı tabii ki çok iyi değil. Yedek oturmayı da hak ediyor. Ama başka bir takıma gittiğinde kalitesi çok daha net olarak görülecektir, tıpkı Sabri'de olduğu gibi. Sabri benim sağ bek olarak Galatasaray'a çok uygun olmadığını düşündüğüm bir oyuncu olmasına rağmen Göztepe'de mükemmel bir performans sergiliyor ve milli takıma da seçildi. Selçuk da hala değerli ama değerini anlayabilecek bir takım bulduğu halde. Ben Selçuk'un yerinde olsam özellikle bu sene Galatasaray'da kalmazdım. Galatasaray'ı seviyor da olsam kalmazdım.

"ÖZBEK,  BENİ VİTRİN SÜSÜ OLARAK KULLANMAK İSTEDİ"


Siz Dursun Özbek yönetimiyle göreve seçilmiştiniz. Futbol aklı olarak Özbek yönetiminin en önemli ismiydiniz. Fakat istifa kararı aldınız. Hiç bu kararınızdan pişman oldunuz mu?


Hiç olmadım. Çünkü; Özbek yönetimiyle yola çıkarken futbol aklının önemli bir parçası olmak gibi bir düşüncem vardı. İnanmıştım en azından. Öyle olmadığını gördüm. Sadece kongrelerde vitrin süsü olarak kullanılacağımı gördüm. İlk konuşmamızda böyle olmayacağımı söylemiştim kendilerine. Böyle devam etmem mümkün değildi. Ben ayrıldıktan sonra, bu yıla kadar zikzaklar çizdiler. Deneme, yanılma yöntemiyle bu yönetim geldi. Bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir. Bir şekilde doğruyu bulacaklardı. Büyük paralarla önemli oyuncular aldılar. İyi bir ivme yakaladılar. İnşallah bundan sonrası iyi olur.
 

"ÖZBEK'İN TERCİHLERİNDEKİ AMACI BİLİYORUM" 


Sizin ardınızdan 3 önemli yönetim kurulu üyesi daha istifa etti. Biri de Tayfun Demir, Hamza Hamzaoğlu görevden alındığı için bırakmıştı. Bu istifalar sizi şaşırttı mı?


Şaşırtmadı. Tabii bu yönetimin kuruluşunda hangi kişinin hangi amaçla alındığını bilmiyorum. Diğerleriyle alakalı yorum yapamıyorum. Başlangıçta beni, çok önemsediğini düşündüğüm bir projenin bir tarafına koyabileceğini düşünüyordum. Böyle olmadığını gördüm. Diğer yöneticilerle olan sıkıntıları çok net bilmiyorum. Bu konuda yorum yapmak istemiyorum.


"HAMZAOĞLU'NUN VİZYONU G.SARAY'A YETMİYORDU; BEDELİ ÖDEMEDEN GİTTİ"


2 yıl önce Hamza Hamzaoğlu 3 kupayı kazandıktan sonra 4. Yıldızı getirdikten sonra görevinden alındı. Sizce hatalı bir karar mıydı?


Hatalıydı. Çünkü; 3 kupayı aldıktan sonra Hamza Hamzaoğlu'nun farklı bir boyuta geçtiğini gördüm. Aslında vizyon olarak Galatasaray'ı taşıyacak bir antrenör olmadığını da gördüm. Yine de o tarihte yolların ayrılması doğru değildi. Çünkü; o kadronun faturasını onun ödüyor olması gerekiyordu. Galatasaray'ın yollarının erken ayrıldığını düşünüyorum. Ondan sonra zaten Galatasaray için çok kötü oldu. Deneme yanılma yönetiminin başladığı en önemli karar buydu. İlginç uygulamalar oldu. Mesela 65 yaş sınırından dolayı altyapıdan yollanan Bülent Ünder'e A takımı teklif ettiler. Birçok ilginç karar imza attılar.


 

"BU ÜLKE NELERİ UNUTMADI Kİ ÖZBEK'İN GEÇMİŞİ UNUTULMASIN"


Mayıs ayında Galatasaray'da başkanlık seçimi var. Sizce aday olursa Dursun Özbek tekrar seçilebilir mi?


Toplumlar layık oldukları şekilde yönetiliyorlar. Futbol bir sonuç oyunu. Galatasaray'ın olacağı pozisyon Dursun Özbek'in seçilip, seçilmemesiyle alakalı önemli bir kriter olacak. Eğer Galatasaray bu başarısını o tarihe kadar sürdürebilirse, seçilebilir tabii. Bunu birkaç ay önce bu soruyu sorsaydın, seçilebilme şansının çok az olduğunu söylerdik. Bu ülke neleri unuttu ki Dursun Özbek'in geçmişini unutmasın.


"AVRUPA MEN EDERKEN BİZ DEMİRÖREN'İ BAŞKAN YAPTIK "


Siz federasyonda da yöneticilik yapmış bir isimsiniz. Şu anki Türkiye Futbol Federasyonu'nu ve Yıldırım Demirören başkanlığını nasıl buluyorsunuz?


İyi bulduğumu söyleyemem, hiç de söylemedim zaten. Glascow Rangers'ın başkanı Beşiktaş başkanı yani Yıldırım Demirören'in başkan olduğu dönemle aynı sıkıntıları yaşamıştı. 4. lige düşürüldü ve kulüp başkanı da ömür boyu spordan men edilmişti. Biz ise aynı sıkıntıları yaşayan Yıldırım Demirören'i Türk futbolunun başına koyduk. Aradaki fark bu. Zaten Demirören'in başkanlığına çok mantıklı bakmamıştım. Yaptığı uygulamalarla da net olarak gözüküyor. Sporun içindeki hiç kimse bu oyunun adil olarak oynandığını, yönetildiğini düşünmüyor.


"BAŞKANLAR HER ŞEYİ KENDİ YAPMAK İSTİYOR"


Futbol dünyasında deyim yerindeyse birikimli ve geçmişi kuvvetli bir spor adamı eksikliği yaşanıyor. Neden futbol dünyasından uzak kalma kararı aldınız?


Futbol oynadığınızda sahada bir şeyleri gösterme şansını buluyorsunuz. Formayı size verdiklerinde taraftarın önünde yeteneklerinizi, birikimlerinizi sergileme şansınız var. Ama futbolu bıraktıktan sonra bu uygun ortamı bulmak çok kolay değil. Tercihle de alakalı. Eğer antrenörlük tercihim olsaydı, belki futbolun içinde kalma şansım olurdu. Çünkü; orada en azından bir grubu yönetme şansınız var. Ama yöneticiliği seçtiğinizde size bir yolun açılıyor olması lazım. Kulüpler başkanlık sistemiyle yönetiliyorlar. Başkan ne derse o oluyor. Yani sizin kulübün geleceğiyle alakalı planlamalarda katkınızın olabilmesi için özellikle başkanın ve yönetimin önünüzü açıyor olması lazım. Türkiye'de yönetimler seçiliyor, seçilenler profesyonellerin işlerini de kendileri yapmak istiyorlar. Oysa kulübün geleceği, vizyonu, büyümesiyle alakalı onların farklı çabalarının olması gerekiyor. Ama onlar popüler oldukları için, futbolun direk içine girmek, kameraların karşısına geçmek daha çok işlerine geliyor. O açıdan, belki yanlış tercih yapmamdan dolayı, futbolun içinde kalmama nedenim faydamın dokunmamasından kaynaklanıyor.
 

"SOSYAL MEDYA FUTBOL İÇİN SORUN KAYNAKLARINDAN BİRİ"


Son dönemlerde Türk futbolunda da konuşulan, tartışılan sosyal medya için neler söylersiniz?


Futbolun içinde bulunduğu birçok sıkıntının kaynağını oluşturduğunu düşünüyorum. En azından taraftarın bu kadar doyumsuz olmasında sosyal medyanın önemli bir katkısı var. Bazı şeyleri çok çabuk tüketebiliyoruz sosyal medya sayesinde. Saygının, sürekliliğin, devamlılığın kaybolmasında sosyal medyanın çok ciddi katkısı var. Aslında teknoloji birçok şeyin gelişmesinde etkili oldu ama sosyal medyayı zapt etmek çok zor tabii ki…
 

RÖPORTAJ: KEVSER İME ŞAHİN 

FOTOĞRAF: ALPER AYDEMİR


ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!