Gripin Grubu Birol Namoğlu hangi takımlı?
Yaptıkları müzik ile tüm Türkiye tanıyor, seviyor Gripin'i. Ama tabii futbol dünyasına baktığımızda, Galatasaray taraftarları ayrı bir sempati duyuyor. Çünkü bildiğiniz üzere "Sensiz Olmaz Galatasaray" parçasının da sahibi kendileri. E o zaman Gripin'in solisti Birol Namoğlu ile ne konuşulur? Tabii ki Galatasaray. Ama bir şey daha var ki bence önemli: Beşiktaş efsanesi Baba Hakkı ile Süleyman Seba'nın unutulmaz fotoğrafını çeken kişi Birol Bey'in babası! O zaman fotoğrafın hikayesini de dinleriz tabii...
Öncelikle hoş geldiniz diyelim... Galatasaray sevgisi nasıl başladı?
"Çok erken yaşta başladı. Göremediğim, denk gelemediğim bir dedem var ve 1905 doğumlu. Hatta kısa bir süre de olsa Galatasaray'ın altyapısında spor da yapmış. Ben doğmadan vefat etmiş fakat baya Galatasaraylı yani. Ben onun öldüğü gün, öldüğü ay, aynı tarihte doğmuşum. Sadece yıl farklı... Büyük bir etkileşim var ve hep bunlarla yoğrulunca; anneannem de beni büyüttüğü için; oradan Galatasaraylı olduk. Tabii ki bir sürü insanın etkisi var. Annem de Galatasaraylı, ailede bir sürü Galatasaraylı var. Ama babam Fenerbahçeli başlamış fakat babam spor muhabiriydi. Süleyman Seba'yı çok çok severdi ve onun çok yakınıydı. Beşiktaşlı olmuş. Bir yandan da öyle bir durum var, Beşiktaş'a da sempatim var ama Galatasaraylılık ağır basmış."
"Galatasaray sevginizi nasıl tarif edersiniz?"
"Gripin olarak yapmayı en çok sevdiğimiz iş müzik. Sevdiğimiz başka unsurlarla birleştirebileceğimiz şey de müzik. Ve Galatasaray için biliyorsunuz bir şarkı yaptık, içimizden geldiği gibi yaptık. Orada her şey anlatılıyor aslında. Yani o sevgiyi anlatıyor, kalpten bir şarkı yaptık."
"Sensiz Olmaz Galatasaray... Bu marşın hazırlanış süreci nasıldı?"
"Prodüktörümüz de Galatasaraylı, plak şirketimizin sahipleri de... Grubun da yüzde 75'i Galatasaraylı. Bir tek menajerimiz Fenerbahçeli. Hep içimizde bir fikir vardı ama Oğuz ağabey o zaman Ultraslan'ın başındaydı. Oğuz ağabey böyle bir şey yapalım mı dedi. Dedik siz istiyorsanız yapalım... Ve yapmaya başladık, oluşturduk... O öyle uzun bir süre bekledi. O zamanki yönetimle tam diyaloğa giremedik, izin alamadık. Derken bir Fenerbahçe maçı öncesiydi galiba, Adnan Öztürk'ün de büyük desteğiyle bütün izinler alındı. Bu parça yayınlandı. Sevdi insanlar, uğurlu geldi. O sene şampiyon olduk. Play-off sezonuydu. O zamandan beri de seviyorlar, çalıyorlar sağolsunlar."
"Galatasaray'da sizin için efsane biri var mı? Galatasaray "o"dur dediğiniz bir isim..."
"Göremediklerimiz var, gördüklerimiz var... Gündüz Kılıç var, Metin Oktay var. Onlar tabii fikir olarak da duruş olarak da Galatasaray'a çok fazla şey katmış insanlar. Onun dışında sportif anlamda idoller var. Fatih Terim var, yadsınamaz. Hagi var, gözlerimizle gördüğümüz, yeteneğine ve güzelliğine tav olduğumuz, hayran olduğumuz... Çok adam var ama benim en çok sevdiğim futbolculardan biri, şanslıyım onunla da fotoğrafım var: Cevad Prekazi. 80'lerin sonundaki büyük başarılarda, Avrupa başarılarında üstlendiği rol olsun hem de solak olması benim gibi... Hem o taytı giymesi ve hepimize tayt giydirmesi.(gülüyor...) Hem düşünceleri, duruşu... Çok saygı duyduğum bir insan."
"O 16 DAKİKAYI UNUTAMAM"
"Peki, Galatasaray ile ilgili unutamadığınız bir an, bir anı var mı?"
"Meşhur bir şampiyonluğumuz vardır: Fenerbahçe Denizli'deydi, Biz Ali Sami Yen'deydik. Ben o maçın sonunu, kapalı tribünde radyodan dinleyen birkaç kişiden biriydim. O yüzden sağdan soldan sürekli beni itekliyorlardı. Ah diyorum ne oldu, of diyorum bilmem ne... O günü, o anları hiç unutamam. Çok acayipti... O heyecan, inanılmazdı. Herhalde en unutamadığım dakikalar, o 16 dakikadır."
O FOTOĞRAFIN HİKAYESİ
"Baba Hakkı'nın Süleyman Seba'yı alnından öptüğü unutulmaz fotoğrafı babanız çekmiş. O gün fotoğraf çekilirken siz de oradaymışsınız. Fotoğrafın hikayesini sizden dinleyelim..."
"Tabii... Babamın ağzından oraya nasıl geldiklerini anlatayım: O zaman biz Akatlar'da oturuyorduk, Beşiktaş Spor Salonu'nun olduğu yere çok yakın. Hemen yanında oturuyorduk hatta. O zaman yeni almıştı Süleyman Seba o araziyi Beşiktaş için. Ve salonlar yapmayı planlıyorlardı o zaman. Babam da bir gün gidiyor Akaretler'e, orada konuşuyorlar Baba Hakkı da orada. Derken; Süleyman amca, Baba Hakkı'ya gidelim görelim diyor, göstereyim araziyi. Tam da seçim öncesi... Baba Hakkı tamam diyor, babam da hemen atlıyor tabii. Benim evime çok yakın ben de geleyim, hem fotoğraf çekeriz diyor. Sonra oraya gidiyorlar. Gezerken Baba Hakkı "Helal olsun!" deyip alnından öpüyor Süleyman amcayı. Babam da onu görüntülüyor tabii, bir daha yapar mısınız deyip. Babama göre ki binlerce fotoğraf çekmiştir: Pele ile fotoğrafı var, Carl Lewis ile onunla bununla.... Benim hayatımın fotoğrafı o diyor. Ben de oradaydım bu arada,6 yaşındaydım. Hemen ardından Baba Hakkı, Süleyman Seba, ortalarında ben fotoğraf çektirdik. İyi ki olmuş. Çünkü benim hayatımdaki en önemli fotoğraf. İki büyük değer, iki büyük Beşiktaş değeri."
"Şöyle bir anımız da var: Süleyman amca babama yakındı, görüşüyorduk. O zaman da ben Galatasaraylıyım tabii ama hayranlık var. Süleyman amca "Gel seni Beşiktaşlı yapalım" dedi. Ben o zamanki küçük aklımla, ukalalığımla "Gelin sizi biz Galatasaraylı yapalım, Galatasaray'a başkan olun." dedim.(gülüyor)Kahkahalarla güldü tabii. Babam oradan sus, ne diyorsun falan diyor. Böyle güzel bir anı oldu."
Röportaj: Kevser İme Şahin
Fotoğraf: Alper Aydemir
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR