Fitre nedir?
Fıtr sözlükte “Orucu açmak”, fitre de “Yaratılış” anlamına gelir. Buna “Fıtır sadakası” denir ki, fıtrat sadakası, yani sevap için verilen yaratılış atıyyesi demektir. Dini bir terim olarak şöyle tanımlanır: Ramazan Bayramı'na yetişen ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü bulundukları mâlî bir ibadettir. Fıtır sadakası, Ramazan orucunun farz kılındığı hicretin 2. yılı Şaban ayında, zekâttan önce meşru kılınmıştır. Bu bir yardımlaşma olup, orucun kabulüne, ölüm sırasındaki sıkıntılardan ve kabir azabından kurtuluşa bir vesiledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye ve onların da bayram sevincine katılmalarına bir yardımdır. Fitre hadis deliline dayanır. İlgili hadisler aynı zamanda onun uygulama şartlarını da belirler.

Fitre ne kadar?
Fitre ne kadar diye merak edenler için Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Kurulu tarafından açıklama yayınlandı. Fitre vermek isteyenler için yapılan açıklama şu şekilde: "Din İşleri Yüksek Kurulu, 04/04/2018 tarihinde Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş'in başkanlığında toplandı. 2018 yılı Sadaka-ı Fıtır miktarı konusu görüşüldü. Yapılan değerlendirmeler neticesinde fıtır sadakasının, Müslüman toplumların neredeyse tamamına yakın bir kesimi tarafından veriliyor olması dikkate alınarak, mevcut sosyo-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak 2018 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2019 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan sürede 19,00 TL olarak belirlenmesine karar verildi.”
Fitre ne zaman verilir?
Bir kimse fıtra vermeyi vaktinden sonraya yani bayram namazından sonraya bıraksa, sahih(kabul ) olur ve üzerinden fitre düşmez. Onun üzerine o fitreyi çıkarmak vâcib olur. Fıtrayı edada vakit mukadder (muayyen) değildir. Udlıiyye (kurban) bunun aksinedir. Çünkü udhiyyede kurbetin [69] (yâni Allah' (C.C.) a yaklaşmanın) şekli kan akıtmaktır. Bunda ise, yakınlık düşünülmeyip nassın esasına göre iktifa edilmiştir. Fıtrayı hemen vermek (acele etmek) mendûbtur. Hemen vermek den maksâd (Bayram Namazı için) namazgaha çıkmadan önce edâ edilmesidir. Çünkü Resûlüllah (S.A.V.) «Böyle günde sîz fakirleri dilenmekten (uzak)kılın, (yâni dilenmeye muhtaç etmeyin)» buyurmuştur. Resûlüllah (S.A.V.), bu hadîs-i şerif ile; fakirlerin dilenmeye ihtiyâçlarının kalmaması ve ailelerinin nafakasını düşünmeden Bayram Namazında bulunmalarını temîn etmek için, Namazgaha çıkmazdan önce fıtra verilmesinin evlâ olduğuna işaret buyurmaktadır. Ancak buna rağmen bayram namazından önce veremeyen kimse daha sonra vermek ile vacibi eda etmiş olur. Her şahsın fıtrasını bir fakire vermesi vâcibdir. Bir fıtrayı ayırıp iki fakire verse, caiz değildir. Çünkü nass ile belirtilen, fakiri müstağni kılmaktır. Nitekim yukarıda geçen hadîs-i şerifte : «Onları müstağni kılın» buyurulmuştur. Halbuki bir fıtranın aşağısı (azı) ile müstağnî kılınmaz. İmâm Kerhî (Rh.A.) «Bir fıtrayı iki fakire vermek caizdir. Lâkin evlâ olan b;r fakire vermektir.» demiştir. Zeylaî (Rh.A.) ise; «Bir cemâatin, üzerlerine vâcib olan fitralarmı bir fakire vermeleri caiz olmaz.
RAMAZAN BAYRAMI MESAJLARI İÇİN TIKLAYIN>>>