Spor yazarları, Fenerbahçe - Akhisarspor maçı için ne dedi?

Erman Toroğlu - SABAH

F.BAHÇE’DE IŞIK YOK

Ersun Yanal, ’Seneye şunu yapacağız; bunu yapacağız’ diyor ama bu takımda ışık yok. Abdülkadir Bitigen, Allah’ı var babasından iyi. Sahada duruşu ve sakinliğiyle...Can çekişen Fenerbahçe ile birinci lige düşecek Akhisar kafa kafaya mücadele ettiler.

Bu düşmeye namzet takımlar tehlikelidir. Ne var ne yok oynarlar. İlk yarı Fenerbahçe biraz daha iyiydi, ikinci yarı Akhisar oynadı.
Fenerbahçe bölük-pörçük oynadı. Ersun Yanal, ’Seneye şunu yapacağız; bunu yapacağız’ diyor ama bu takımda ışık yok.

Ama bazı şeyler ters gidince bu duruma düşülüyor. Demek ki; Akhisar başkanı ve yönetiminin hataları bu takımı nereden nerelere getirdi.
Fenerbahçe için artık bu maçlarda yorum yapmanın bir alemi yok. Seneye ne yaparlar herkesin merak ettiği de o...

BABASINDAN İYİ

Hakem Abdulkadir Bitigen’in babası ile biz beraber hakemlik yaptık. Ama Allah’ı var oğlu babasından iyi... Sahada duruşu sakinliği güzel... Fizik de iyi.. İnşallah iyi devam eder. Bu rezalet hakemlerin arasından aslında çıkmak kolay... Yeter ki karakter olarak sağlam duran, cesaretli olan hakemler çıksın.

ÖMER ÜRÜNDÜL - SABAH

Geçen haftaki Kasımpaşa galibiyetinden sonra fikstürde rahatlayan Fenerbahçe dün gece sezon başından beri ilk defa bir maça stressiz çıktı. Futbolcular da istekliydi. Ama 28. dakikadaki kaleci Fatih’in büyük hatası ile kazanılan gole kadar pozisyon bulamadılar. Bunun en önemli nedeni yeri geldikçe vurguladığım gibi takımın ofansif girişimlerinde plan ve program yok. İlk golün hemen ardından Dirar çok güzel bir gol atınca fark ikiye çıktı. Ardından bana göre tartışmalı penaltı kaçtı; devre biterken de fark 1’e indi.
İkinci devre sürekli sahanın bütününe yayılan bir oyun izledik. Akhisar da bir an önce gol bulabilmek için artı açık futbol oynuyordu. Ama bu devrede Fenerbahçe’nin ikinci bir saha içi rahatsızlığı da gündeme geldi. Fenerbahçe kontratak futboluna da uygun değil. Bunda iki etken var: 1- Takımın yapısı. Örneğin, Valbuena geniş alan sprinteri değil, topla oynayan bir futbolcu. 2- Fizik. Soldado fizik açıdan yetersiz. Önemli bir sprinter Moses’ın ise fiziki durumu yürekler acısı.

Fenerbahçe’nin bence dün en büyük kazancı şansının tutmadığı ve arka arkaya ağır darbeler yediği Akhisar karşısında şeytanın bacağını kırması. Bu arada Ersun Yanal’ın da gözden geçirmesi gereken bir konu var. Neden bu kadar uzun zamandır, devre arasında da takımı kendi çalıştırıdğı halde gereken saha içi organizasyonunu hiç oturtamadı?

Bana göre yine bir sistem takımı olan Akhisarspor bitime iki hafta kala küme düştü. Bunun en önemli nedeni yönetim hatalarıdır. Takıma büyük ivme kazandıran Okan Buruk ile yeni sezon için anlaşamamak ardından deneyimli ve kaliteli Saffet Susic ile gereksiz yere yolları ayırmak bu sonucu doğurdu.

SERDAR ALİ ÇELİKLER - HABERTÜRK

Fenerbahçe, Akhisarspor karşısında maça başladı ama 11. dakikada Topal sakatlanıp çıkınca asıl maça girişi o dakika itibariyle oldu. Moses girdi ve sağa geçti, Valbuena solda kaldı. Elmas sol, Dirar sağ iç gibi 4-1-4-1 ve 4-3-3’e evirilen bir dizilişe geçtiler.
Oyun hakimiyetini ele aldılar.

Soldado ve Dirar’ın 2 sağ kanat atağıyla attıkları gollerle de skoru sağladılar. Sonra bana göre olmayan bir penaltı kazandılar. Soldado atamadı.

Sonra Akhisar muhtemelen kaleyi bulan ilk şutta golü buldu. Adeta bu sezonki Fenerbahçe’nin kaderiydi bu. İlk toplar ekseriyetle gol oldu.

İkinci devre son 10 dakikaya kadar keyifsiz renksiz ve zevksiz bir maç oldu. Son 10 dakikada Soldado maçı 4-1’e getirecek golleri atamayınca son 4-5 dakika gereksiz stres oluştu ama Akhisar lige veda etmeyi kanıksamış. Bu sonuçla Ege temsilcisi düştü.

F.Bahçe ise artık sezonu kapatabilir. Haftaya Erzurum’dalar. Son hafta Antalya maçına 3-5 bin seyirci ya gelir ya gelmez. O nedenle transfer çalışmalarına hız verip haziran sonu temmuz başı başlayacak kampa yeni isimleri yetiştirmeye çalışma birinci öncelik olmalıdır. Bundan sonra artık seneye olmayacak isimleri kadroya almasalar da olur.

KEMAL BELGİN - TÜRKİYE

Önümdeki puan tablosuna baktım ve, "Acaba Fener -4 averajdan 0’a gelir mi?" diye sordum...

Fenerbahçe küme düşmesi neredeyse garantilenmiş ama bana göre bizim Süper Lig’in en organize futbol oynayan takımlarının başında gelen Akhisar karşısında iki dakika içinde 2-0 öne geçince önümdeki tablodan kendime bir soru ürettim. O soru şuydu; -4 averajı olan koca ve tarihî Fenerbahçe acaba düşmüş bir takım karşısında lig bitmeden averajını -4’ten en azından 0’a taşıyabilecek miydi? Hele hele bir de avanta penaltı kazanınca bunun gerçekleşme ihtimalinin biraz daha fazlalaştığına inandım. Ama sahada bu yıkıntıya rağmen oyuna iyi çıkan, pas alışverişlerini daha akılcı ve organize yerine getiren bir Akhisar vardı.
Nitekim şık bir golle de ikinci devreye Fenerbahçe için problem taşıdı. Ama karşısındaki Fenerbahçe’nin öyle bir teknik patronu vardı ki Mehmet Topal sakatlandığında Moses’i oyuna alıp, orta sahasında zafiyet oluşturuyordu. Zaten Akhisar’ın etkili oyunu da bundan sonra başlamıştı.

İkinci yarı oyuna dönüldüğünde Akhisar yaptığı değişikliklerle de tekrar edelim, küme düşmüş olmasına rağmen daha organize daha bilinçli çıkmaya devam etti oyuna. Fenerbahçe ise yine Valbuena alıp taşıyıp bir şeyler yapabilirse, kenardan Isla veya Hasan Ali boş alana topla sarkabilirlerse gibi artık klasikleşmiş ve ürün vermeyen düzenine devam ediyordu.

Bu defa karşısında Kasımpaşa da yoktu.
Sonuç mu? Eh Elif nasıl olsa gelecek maç için cezalı olduğu için torpilli oyunda Tolgay oyuna girecekti ve Moses’li oyunda Ayew eksikliği yaşanır mıydı hiç, diyerek o iş de tamamlanıyordu. Ama Fenerbahçe son iki haftaya yine eksi averajla giriyordu.