comScore

Fenerbahçe Fenerbahçe

Spor yazarları, Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi için ne dedi?

26 Şubat 2019, Salı 09:14
Spor yazarları, Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi için ne dedi?

Beşiktaş ile Fenerbahçe dün akşam Vodafone Park Stadyumu'nda uzun yıllar unutulmayacak bir derbi oynadı.

FutbolArena - Beşiktaş dün akşam sahası Vodafone Park Stadyumu'nda ağırladığı Fenerbahçe ile 3-3 berabere kaldı. İlk devreyi 3-0 öne tamamlayan Beşiktaş, Fenerbahçe'nin ikinci yarıdaki oyununa engen olamadı ve dev derbi 3-3 eşitlik ile sounçlandı. Spor yazarları Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi için ne dedi? Spor yazarlarının dev derbi yazıları haberimizde.


Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi spor yazarları yorumları 


TUNCAY ŞANLI - FBTV

"Fenerbahçe zaten böyle oynar. Dönüş için değil, Ersun hocanın kafasındaki oyundan, kaliteli ayaklardan, o coşkudan ve son ana kadar maçı bırakmamaktan bahsediyorum. Taraftarlar da zaten bunu istiyor. Fenerbahçe kapanarak, kontra atak yaparak oynayamaz. Biz bu oyunu bilmiyoruz, karakterimize aykırı bu oyun."

MEHMET DEMİRKOL - FANATİK GAZETESİ

''İlk 25 dakikada sadece Dorukhan Fenerbahçe'nin baş edemediği bir pres gücüydü. Tolgay ve Topal'ı Güven'in yardımıyla kullanılmaz ve takımları için zararlı hale getirdiler. Gökhan Gönül'ün çıkışları, Moses'ın takip edememesi sebebiyle hep tehditkar oldu. Bunların üzerine Burak ve Kagawa'nın ekstra oyunları gelince ilk 25 dakikada sadece kalite değil, seviye farkı oluştu. Başka liglerin takımları gibiydiler. Bu dönemde Fenerbahçe'de hiçbir uyumlu ikiliden bahsedemeyiz ama Beşiktaş birden fazla üçgen kurabildi.

Ersun Yanal 20. dakikada orta sahanın tamamını değiştirse kimse bir şey diyemezdi. Risk aldı. Orta sahayı değil oyunu en enine genişletecek ön alan değişiklikleri yaptı. Ayew ve Valbuena'yla çizgiden çizgiye genişleterek orta saha baskısını kırdı. İşler tersine döndü. 3-0 yenik ve dağılmış takım Beşiktaş gibiydi artık. Sonra 11 dakikada gelen 3 gol. Burak'ın direkten dönen topuna rağmen Fenerbahçe için fazlası da mümkündü. Ne başlangıç ve geri dönüş ama...

Gecenin sorusu

İlk yarı planlamasıyla Şenol Güneş mi, orta sahayı değiştirmeden istediğini alan Ersun Yanal mı? Kim kazandı? Ya da kim kaybetti?

Maçın starı

Kagawa top daha ayağına gelmeden en uygun opsiyonu buldu. Bu arkadaşlarını da hareketlenmeleri konusunda hep itti. Opsiyon bulmadığında topu sakladı faul aldı. Fenerbahçe'de ise en yararlı oyuncu Dirar'dı diyebiliriz.

Maçın olayı

Devre arasına girdiğinde Beşiktaş için durum bir derbi galibiyetinden fazlasıydı. Fenerbahçe için de yenilgiden çok daha fazlası. Yanal bu sezon ilk kez yaptığı değişikliklerle oyuna damga vurmakla kalmadı, Güneş'i taktik masasında yenebildi.

Kısa mesaj

Fenerbahçe deplasmanlarda 5 gol atabilmişti. Derbide 3-0 yenikken 3 gol attı.

ŞENOL GÜNEŞ, BEŞİKTAŞ TARAFTARLARI İLE TARTIŞTI



ERMAN TOROĞLU - FOTOMAÇ GAZETESİ

''O kadar çok yazacak şey var ki, ancak bir kısmını yazabiliriz. Biz kestirmeden gidelim. İlk yarı rezalet, çok kötü, iğrenç bir F.Bahçe. Hangi açıdan? Kötü oynayabilirsin ama böyle mücadele etmeye hakkın yok. Hele ki senin durumun malum. Beşiktaş, bu devrede ne yapılacak, onu yapıyor. Bu kadar rahat bir 3-0'ı uzun yıllar hiçbir şekilde görmemiştir Beşiktaşlılar. Sahada vazifesini yapmayan yok, sarı-lacivertlilerde ise vazifesini yapan yok. Önemli bir şey var. O da ne mi? Gökhan Gönül 1 gol attırıyor, penaltıdan; 1 de gol atıyor.. Ne yapıyor? Adam gibi hareket ediyor. Sevinmiyor eski kulübüne karşı, saygılı!.. Aklıma Tolgay Arslan geliyor. Biri siyah, biri beyaz. Yediğin tabağa tükürmeyeceksin! F.Bahçe'nin Zenit maçını izledik. Orada ışık vermişlerdi. Rövanştan evvel şu yorumu yapmıştım: "Bu Fenerbahçe birine patlayacak ama kime?" Evet, Fenerbahçe ilk yarıda patladı ama kendine; yani bombayı elinde patlattı.

Peki aynı Fenerbahçe'ye ikinci yarıda ne oldu da bu tarz oynadı? İki değişiklik! Demek ki Ersun Yanal'ın aynaya bakması lazımmış. Halen daha bu kadar maçtan sonra futbolcularını tanıyamamışsan, rakibe göre de bir kadro çıkartamamışsan, bu senin ilk yarıda çıkarttığın kadronun ne kadar rezalet olduğunu gösteriyor. İki dokunuş, sarı-lacivertlilerin şeklini değiştirdi. O Fenerbahçe gitti, başka Fenerbahçe geldi.. İkinci yarıdaki F.Bahçe köküne kadar doğru. Çok mu iyi oynadılar, hayır. Ama mükemmel mücadele ettiler. Tekmeye kafa soktular, hiçbir ikili mücadeleden kaçmadılar, pozisyonların sonuna kadar adeta savaştılar. Bu da şunu gösteriyor; Fenerbahçe fizik olarak ligin ilk yarısındaki F.Bahçe değil. Nitekim Zenit maçında da bunu gördük. O zaman dünkü maç gösterdi ki, sorun Ersun Yanal'da.. Takımı fizik olarak bir yerlere getirmişsin ama taktik ve teknik olarak hata sende, bu kadar basit! Uzun yıllardır böyle bir maç seyretmedik. Peki, maçı iki taraf da alır mıydı? İlk yarıdaki Beşiktaş maçı kaybetseydi, onlara yazık olacaktı. Fakat ikinci yarıdaki Fenerbahçe kaybetseydi, bu sefer de onlara yazık olacaktı. Yani hak yerini buldu. Her şeyiyle, tepeden tırnağa 3-3'lü hak eden bir maç oldu. Dün sahadaki hakem, son zamanlarda seyrettiğim en iyi Bülent Yıldırım'dı. Demek ki bazı şeyler, bazı şekilde oluyormuş. VAR da doğru çalışınca, kimsenin bir şey söyleyecek hali kalmadı. İşte VAR, bunun için VAR.

İlk yarıdaki Beşiktaş'ta teşekkürler, ikinci yarıdaki F.Bahçe'ye teşekkürler.. İlk yarıdaki Şenol Güneş'e teşekkürler, ikinci yarıdaki Ersun Yanal'a teşekkürler. VAR'a ve hakeme de yaptıkları ortak çalışmadan dolayı teşekkürler. Demek ki istenince bazı şeyler oluyor. Seyirci açısından da keyifli oldu. Hem statta hem de TV başında.

Peki 3-0 gibi bir neticeyi eline aldıktan sonra Şenol Güneş, biraz cesaretli olup maçın ve oyunun üzerine gitseydi, korkmasaydı; bu maç böyle mi olurdu? Bunun hesabını da Şenol Güneş verecek. Tıpkı ilk yarıdaki kadroyu çıkaran Ersun Yanal'ın vereceği hesap gibi.. F.Bahçe için 1 puan kazançtır. Çünkü F.Bahçe artık 18 takımın içinde düşen 3 takımın arasına girmeyecek, hedefi o... Ama Beşiktaş için 1 puan çok kötü oldu. Çünkü yavaş yavaş ikincilik şansları da eriyor onların. 18'de ya 1'inci, ya da 2'inci olmanın peşindeler.. Ama ikisinden de uzaklaşıyorlar..''

ERSUN YANAL: ''HAKEMLERİN GAZABINA UĞRADIK''



FATİH DOĞAN - SABAH GAZETESİ

''Beşiktaş derbiye muhteşem başladı. Güneş'in takımı kendi pas oyununu oynamasının yanısıra 3. bölgede sarı-lacivertli takıma pres yaparak ilk yarı adeta sürklase etti. Güneş, bir nevi Türkiye'de 3. bölgede rakibe pres ve ilk hamlede oyunu bozma taktiğini en uygulayan Yanal'ı kendi silahıyla vurdu. Başta attığı gol, kazandırdığı penaltı ve kestiği ataklarla Gökhan ve attığı gollerle Burak'ın ön plana çıktığı ilk yarıda Beşiktaş 3-0'ı bulunca Beşiktaş'ın en büyük rakibi ikinci yarı sahaya çıktı. Rehavet ve kibir... 3-0 ve soyunma odası Beşiktaş'a yaramadı. Yorulan takımda gereksiz top kayıplarıyla dikkat çeken Güven ve yorulan Kagawa değişikliği gerekiyordu. Şenol Hoca 3-0'ın etkisinde kaldı. Geç kaldı. Yanal'ın takımın her topu atmaya çalıştığı Moses'i oyundan alması ilk planda garip görünse de F.Bahçe kurtuluşu Moses'te değil takımda aradı. Buldu da.

Şenol Güneş'in karşı hamlesi geçikti. F.Bahçe'nin ikinci golünde 62'de Sadık'ın golünde net Dorukhan'ın omuzuna basarak hem rakibini engelliyor, hem de kendi yükseliyor. Net bir faul. Ancak Bülent Yıldırım VAR'a gidip eyyam kokan bir kararla golü veriyor. Kayseri-F.Bahçe maçını hatırlayın! Kravvets aynı 62 dakikada benzeşen pozisyonda Serdar Aziz'le yükselip kafa golünü atıyor. VAR'a giden Alper Ulusoy Kayseri'nin golünü İPTAL ediyor. İşte çelişki. Sadık patolojik vaka. Sadece ayakları değil eli kolu herşeyi oynuyor! Bir süre sonra hem hakemler hem rakip oyuncular bu oyuncuyu tamamen çözerler. Beşiktaş, hocasıyla futbolcusuyla bugün ikinci yarıda 2 puanı değil taraftarının ilk yarıda diline doladığı şampiyonluk umutlarını kaybetti. Fenerbahçe'nin 3-0 geriye düşmüş, mecazi anlamda ölmüş takımını yenemiyorsan Güneşli günlerden bahsetmeyeceksin...''

SERDAR ALİ ÇELİKLER - HABERTÜRK GAZETESİ

''İnanması güç bir derbi izledik. İlk devresi girilen tüm pozisyonların golle sonuçlanması halinde 4-1 Beşiktaş lehine bitmesi gereken bir oyun vardı. Yine de ev sahibi 3 farkı buldu. Beşiktaş her hücresiyle derbiye hazırdı. Müthiş bir ön alan presi ve mükemmel bir Kagawa organizatörlüğüyle maça başladı. Fenerbahçe topu kendi alanını bırakın ceza sahasından dahi çıkaramadı. Nitekim üst üste topu uzaklaştıramayan F.Bahçe savunmasına cezayı ilk devrenin yıldızlarından Gökhan kesti. Mükemmel bir Kagawa, harika bir Gönül ve çok istekli Burak ile sarı-lacivertlileri sürklase ettiler.

Bu devrede takımını harika hazırlayan Şenol Güneş maçı aldı. Ersun Yanal ise teknik adamlık kariyerinin sonunu getirebilecek hazırlıksız, Tolgay-Zajc gibi şeffaf orta saha ile berbat bir ilk yarı hocalığı gösterdi.   2. yarıda ise Ersun Yanal birden bire ve belki de bu sezon ilk defa taktik doğrular yaptı. Valbuena ve Ayew'i aldı ve driplinge uygun olmayan oyunda driplingçi Moses'i aldı.

Dirar da daha verimli olduğu beke geçti. Faslı, geriden markajsız geldiğinde çok daha aktif oluyor. Nitekim 2. devrenin yıldızı da Fenerbahçe'nin sağ beki oldu. Yanal'ın bu "Ya herro ya merro" anlayışı daha 10. dakikada işe yaradı ve Dirar'ın ortasında ceza sahası koşusu yapan Zajc'ın şık golü geldi.   Bu dakikadan itibaren Zajc iyice ortaya çıktı ama Valbuena sazı eline aldı. Çok ama çok kötü oynayan Soldado'ya rağmen takım ileride top tutabildiğinden bekler de ileri çıktı ve pas üstünlüğü kesin olarak Yanal'ın takımına geçti. Duran toptan Sadık'la 2. gol gelince Şenol Güneş paralize oldu. Tamamen edilgen bir hale dönüştü. Taraftar sustu ve Beşiktaş sindi. Fenerbahçe adına galibiyet dönemi başladı. Hasan Ali'nin mükemmel golü ile beraberlik gelince kazanmaya yakın taraf deplasman ekibi oldu. Bu devrede Şenol Güneş'in tamamen uyuması ve paralize olması ile takım tüm etkinliğini yitirince takım içinde sahaya ağırlığını koyacak adam da kalmadı. Kagawa fiziken tükenip Caner de Fenerbahçe'den oynayınca! isyan eden tek isim olan Burak ile 2 pozisyon bulabildi. F.Bahçe ise galibiyeti kaçıran taraftı.

Maçın berbat ismi Soldado'nun kafa vuruşu direkten dönmese inanılmaz bir tarih daha yazılacaktı. Bu maç bir kez daha gösterdi ki derbi ve Fenerbahçe dedin mi ipleri bir an bile salmamak lazım. Bu takımın genetiğinde büyük maçlarda sinmek yok. Bu özelliği onu her daim büyük maçlarda etkili takım haline getiriyor. Sonuçta ilk devredeki plan için övmemiz gereken Şenol Hoca maçı veren adam pozisyonuna geldi. Takımını inanılmaz kötü hazırlayan Yanal ise 2. yarıdaki "Gerekirse 5 yerim ama maçı çevirmem için bu riskleri almam lazım" diyerek önemli bir iş üstlendi. Yanal'ın yerinde olsam Elmas yerine Jailson'u alırdım.   Gelelim hakeme. Her zamanki gibi eyyam yeteneği ile idare-i maslahat yapan Bülent Yıldırım kendi adına sürprizsiz! bir maç çıkardı.   Fenerbahçe ise acilen gol yeme sorununu çözmeli. Sadık ve Hasan Ali bireysel hatalarını attıkları gollerle telafi ettiler ama bu kadar gol yiyerek başarılı olamazsınız. Yani F.Bahçe deplasmanda Beşiktaş gibi bir takıma 3 gol atıyor ama maç kazanamıyorsanız oturup uzun uzun düşünmeniz ve takım savunmasına artık çalışmanız lazım.  Bu geri dönüş F.Bahçe'ye özgüven kazandıracak ve bence hayati Rize maçı öncesi moral artıracaktır. Ancak herkes Beşiktaş savunması gibi dağılmaz, her hoca da Şenol Hoca gibi uyumaz. O nedenle gol yeme işini çözmeleri lazım. Beşiktaş adına da şampiyonluk artık çok zor. Hedef 2.'lik olacaktır.''


ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!