''BİZE FAKS İLE ULAŞIN DİYEN KULÜP VAR''
- Araştırmalarınıza göre kulüplerin gerçek bir iletişim çalışması var mı? Basınla iletişimde neyi önemsiyorlar?
''Futbol kulüpleri iletişimi henüz benimsemedi. Hem kulüp içerisindeki iletişim, hem kulübün medyayla iletişimi, hem kulübün taraftarla iletişimi; bunlarla ilgili sorduğum soruların hiçbirinde düzenli, uzun süreli ve planlı bir iletişim faaliyeti söz konusu değil. Kulübün taraftarla, medyayla olan iletişiminde bir sorun var. Çünkü bu iletişim yönetimi kurumsal değil. Bursaspor'dan, Kayserispor'a; Antalyaspor, Alanyaspor... Birçoğunu telefonla arayıp görüştüm. Bunlardan bir tanesi, bir kulübümüz faks ile iletişim kurun, bize faks gönderin dedi. Dedim ki: 21. yüzyıldayız ve faksla iletişim kurmak artık kalmadı. Eğer kulüplerimiz biraz daha kurumsallaşmayı ön plana alırsa çok daha iyi yere gelecektir. Birçok kulübümüzde iletişim yöneticisi yok, iletişim direktörü yok. İletişim ile ilgili bir bölüm yok. Kişisel ilişkilere dayanan iletişim yönetimi var. Özellikle medyayla olan ilişkilerde... Dolayısıyla bu kişi gittiğinde kulübün bir iletişim yönetimi kalmıyor medya ile. Kişiye bağımlı bir iletişim yönetimi var. Her konuda olabilir bu...''
''KULÜPLERDE HERHANGİ BİR KRİZ ANI İÇİN YOL HARİTASI YOK''
''Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve Kasımpaşa. Bu kulüplerle görüştüğümde planlı bir kriz yönetimi olduğunu göremedim. Herhangi bir durumda medyayla veya taraftarla planlı bir kriz yönetimi... Kulüp yandı, maçta bıçaklanma olayı oldu diyelim. Her ne olursa olsun bir kriz olduğunda bununla ilgili bir yol haritası yok. Bunların olması lazım.''
- İletişim konusunda iyi olduğunu düşündüğünüz bir kulüp var mı?
''Son zamanlarda Beşiktaş iletişim yönetimine bir eğilim göstermeye başladı. En son "Ne olursan ol yine gel, come to Beşiktaş" diye dünyaya açılan bir reklam kampanyası yaptı ve bunu iletişim kampanyasıyla medyaya duyurdu. Bu çok önemli bir şey. Daha önce "come to Beşiktaş"ın yayılması da... Önemli bir farkındalık kampanyası aslında Beşiktaş markasına yönelik. Dünyada birçok kulüp: Barcelona, Manchester United, Real Madrid... Bunların hepsi dünyaya açılmak için bir şirket gibi faaliyet gösteriyor. Barcelona'nın 10 dilde twitter yayını var. Dolayısıyla Beşiktaş'ın, Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın, bizim kulüplerimiz de bir şirket gibi yönetiliyorsa; iletişime dikkat etmek zorunda.''
- Tuttuğu takımın kazanması veya kaybetmesi taraftarın günlük yaşamını nasıl etkiliyor?
''Taraftarların çoğunluğu, alınan olumlu sonuçların hayatlarını olumlu etkilediğini söylüyor. Bu aslında biraz da sosyolojik bir konu. İnsanların son zamanlarda yaşadığı çok zor günler var. Acı tecrübeler var. Askeri, ekonomik alandaki zorluklar var. İnsanlar belli başlı şeylere tutunup onlarla mutlu olmaya çalışıyor. Futbol da Türkiye'de aslında insanların bir nebze de olsa mutlu olmaya çalıştığı alanlardan biri. "Tuttuğum takımın galibiyeti günlük yaşamımı olumlu etkiler" diyenlerin oranı yüzde 75.''
''TARAFTARLAR KULÜBÜNÜN DİĞER KULÜPLER İLE ÇATIŞMASINI İSTEMİYOR''
''Taraftar kulübün doğrudan kendisiyle diyalog kurmasını istiyor. Yüzde 70-80'lerde. Kulübünün diğer kulüplerle çatışmasını istemiyor. Taraftar belki maçlarda diğer kulüp taraftarlarıyla münakaşaya, çatışmaya giriyor ama kulübünün diğer kulüplerle çatışmasını istemiyor. Diğer paydaşlarla daha diyalog içinde olmasını istiyor. Ama kulüplere sorduğumda, kulüplerin taraftarla doğrudan veya düzenli olarak bir ilişki, iletişim yönetimi yok. Bunlar olduğu sürece kulüpler marka değerine değer katabilir, biraz daha itibar, imaj yönetimine yönelirse sağlıklı ve uzun süreli bir planlı çalışmayla; inanıyorum ki Beşiktaş, Fenerbahçe,Galatasaray markası dünyada öne çıkacaktır.''
Röportaj: Kevser İme Şahin
Kamera: Alper Aydemir
BEŞİKTAŞ
GALATASARAY
TRABZONSPOR