comScore

Galatasaray Galatasaray

Fenerbahçe ve Galatasaray'ın eksileri ve artıları neler?

24 Ekim 2015, Cumartesi 22:52
Fenerbahçe ve Galatasaray'ın eksileri ve artıları neler?

Fenerbahçe - Galatasaray maçında bizi hangi senaryolar bekliyor? Teknik adamların hamleleri neler olabilir? 

FutbolArena Analiz - Süper Ligin 9. haftasında 25 Ekim Pazar günü saat 19.00'da Fenerbahçe - Galatasaray derbisini izleyeceğiz. Kadıköy'de oynanacak olan mücadelede teknik adamlar neler yapabilir? Takımlar nasıl bir oyun anlayışı benimser? 
 
Fenerbahçe'nin kopukluğu. Hücumcular ve savunmacılar!
 
Öncelikle birbirine tezat iki takımın mücadelesi olacak. Fenerbahçe son dönemde hücumcuların ve savunmacıların ayrıştığı bir takım haline büründü. Hücumcular ile savunmacılar arasında ciddi kopukluklar olabiliyor. Takım halinde oynamanın uzağındalar. Hücum gücü ve yaratıcılık Markoviç ile Nani'nin üzerinde. Merkezde oynadığında Diego da onlardan sorumluluk alıyor. Robin Van Persie ise henüz bu oyunculara +1 olarak eklenemedi çünkü ağır kaldı. Her ne kadar çok yetenekli olsa da, geriye gelip hücum aksiyonlarına katılabilecek teknik ve zihinsel özellikleri olsa da bu gibi organizasyonların içinde bulunamadı. Halen hazır görünmüyor ve pas alarak oynamak, diğer oyuncular tarafından istiyor. Esasında Fernandao da öyle. Duran toplarda önemli bir tehdit, yan toplarda stoperlere üstünlük kurabilen bir fiziği var ama onun da top kontrolleri zayıf. O da kenar ortalarla beslenildiği sürece etkili. Yani Fenerbahçe rakip yarı alana oyunu yıkabilirse etkili olabilecek golcüler her ikisi de... Biri fiziğiyle, diğeri de teknik kalitesiyle. Ancak Fenerbahçe oyuna ağırlığını koyamazsa etkinlikleri ciddi anlamda düşüyor. 
 
Göbekte Mehmet Topal ve Josef De Souza çok koşan, top kapan oyuncular. Öndeki Nani, Markoviç, Van Persie gibi oyuncuların defansif eksikliklerini de kapatıyorlar. Ancak topu hızlı şekilde öne aktarabilen isimler değiller. Stoperler de Kjaer ve Ba da Chedjou ve Hakan Balta'nın bu konuda çok gerisindeler. Yani Fenerbahçe'de yaratıcılık bu yüzden bütünüyle kanatlara kalıyor. Veya çok fazla sorumluluk almak zorunda kalan ve Topal ile Josef'in yapamadığını yapmak için gerilere gelen Diego'ya. Diego çok geriye gelip, Topal ve Josef'in ayağından top aldığı için rakip kale önünde enerjisi düşük oluyor. Maçın bence kader isimleri Nani ve Markoviç. Bu iki oyuncunun gününde olup olmaması Fenerbahçe'nin oyununu büyük oranda belirleyecek. 
 
Fenerbahçe'nin bek-kanat geçişi 
 
Fenerbahçe geçtiğimiz 2-3 sezonda Sow ve Kuyt'ı kenarlarda forvet olarak kullanan ve geriden uzun-sert paslarla hücuma çıkabilen bir takımdı. Bu oyuncular, koşu yollarına ve kafalarına top atılabilen isimlerdi. Caner çapraz arka direğe bir top atabilir ve Kuyt oradan kafaya çıkıp topu içeri indirebilirdi. Sow, Emenike, Kuyt üstün fizik gücü olan adamlardı ve bu toplarda çok sayıda karambol oluşturabiliyorlardı. Artık o tip oyuncular yok. Nani ve Markoviç hatta sakat olmasa oynayabilecek olan Volkan Şen gibi oyuncular var. Bu oyuncular Sow ve Kuyt'a hiç benzemiyor. Bunların ayağına topu vermeli ve arkasını da savunmalısınız. 
 
Eskiden Caner ve Gökhan Gönül, Sow ve Kuyt'a uzun-sert paslarla servisler yapar ve hücuma koşularını devam ettirirlerdi. Hücumda kalabalık olunur, seken toplar yine bu bek oyuncularına gelirse şut ve ortalarla yine hücum körüklenirdi. Aynı zamanda sistem 4-3-3 olduğu için stoperlerin önündeki Mehmet Topal, topu rakip kapıp, Caner ve Gökhan'ın arkasına top atıp kontraya çıkmaya çalışsa bile bunları süpürebiliyordu. Şimdi ise düzen çok farklı. Artık bekler öyle kolay kolay çıkamaz. Zira eskisi gibi karamboller de oluşturulamaz ve eskisi gibi arkalarını kapatan bir derinde emniyet sibobu da yok! Artık Mehmet Topal'ın rolü de, sistem de, diziliş de farklı... 
 
Artık yaratıcılık kenar oyuncularının elinde olduğu için, Caner ve Gökhan Gönül o kadar çıkamaz. Çünkü kenar oyuncuları dripling deneyip kaptırırsa arkada büyük boşluklar verilecek. Kenar oyuncuları da dripling oyuncuları. Bol deneyecek ve geçmeye çalışacak oyuncular. Gördüğüm kadarıyla Caner buna hala adapte olamadı. Hem hala çok sayıda uzun-sert top atıyor ve rakip savunmacılar bunları kolaylıkla karşılıyor ve dolayısıyla Fenerbahçe'nin çok top kaybı yapmasını sağlıyor, hem de yerinde durma konusunda disiplinli değil. Gökhan Gönül çok daha zeki bir oyuncu olduğu için yeni göreve daha kolay adapte olabileceğini düşünüyorum ancak Caner, onun hiç de oynamayı istemediği bir sistemde oynamak zorunda. Ne çok iyi yapabildiği sert-uzun toplar atabiliyor ne de bol bol bindirebiliyor. Mesela Fernandao geçen sezon Fenerbahçe'de olsa belki Fenerbahçe o sistemle şampiyon olur ve Fernandao da 20 küsur değil 30 küsur gol atardı. Ama bu sistemde top kontrolü kötü Fernandao da tek başına o uzun-sert topları indirip, kenarlara servis yapamıyor. 
 
Fenerbahçe Nani ve Markoviç özelinde ele alınınca, Gaitan ve Guedes (iki kanat) üzerinden oynayan Benfica'ya benzetilebilir. 
 
Galatasaray'ın farkı ne? 
 
Galatasaray şu ana kadar Fenerbahçe'den daha kompakt bir oyun oynayabiliyor. Bunun sebebi de, Chedjou - Hakan ve önlerindeki Bilal - Selçuk ikilisinin Kjaer - Ba ve Topal - Josef ikilisine oranla çok daha iyi top kullanabiliyor ve çift yönlü oynayabiliyor oluşu. Fenerbahçe hücumda bir şeyler yapmaya kanat oyuncularından itibaren başlarken, son haftalarda görüyoruz ki, Galatasaray hücuma stoperlerden Hakan Balta ve Chedjou'dan başlıyor. Son 3 maçında Galatasaray'ın Gaziantepspor'a attığı birinci golün asisti sağ bek Denayer, ikinci golün asisti stoper Hakan Balta, Gençlerbirliği maçında birinci golün asisti Chedjou, 2. gol korner Chedjou, 3. golün asisti sağ bek Sabri, 4. golün penaltı asisti yine Sabri. Sonraki maç Benfica Galatasaray'ın ilk golü penaltıyı yaptıran şut merkez ortasaha Bilal, ikinci golün asisti yine stoper Chedjou! 
 
Bu ne sayesinde sağlandı? Bakın asistler veya penaltı ortaları-şutları Sneijder, Podolski, Yasin'den değil. Hücumculardan değil. Bilakis savunmacılardan. Bunun iki sebebi var. Biri bu savunmacıların ayaklarının çok düzgün olması (Carole hariç) diğeri ve en önemlisi de savunma çizgisi ile hücum arasının çok daralması. Yani Chedjou asisti yapıyor ama stoperden Podolski'yi savunma arkasına kaçıracak pası attığı mesafe arasında 30-35 metre var. Alan yakınlaşınca boşluğu görüyor, ayağı da düzgün olunca pası atabiliyor. Hakan'ın Gaziantepspor maçında Umut Bulut'a attırdığı gol de aynı. Pasın metrajı 30 metre. Zira o paslar 60 metre atılamaz. Fakat Kjaer ve Ba'yı o bölgelerde rahat rahat top kullanırken göremiyoruz. Hem top kullanma becerileri Chedjou ve Hakan gibi değil hem de o kadar öne çıkabilecek kadar sistemi oturmadı Fenerbahçe'nin. Bunu Topal ve Josef de yeterince çabuk olmadığı için iyi yapamıyor ama Selçuk ve Bilal daha teknik ve daha iyi oyun görüşüne sahip oldukları için yapabiliyorlar. 
 
Galatasaray'ın buna karşın stoperleri ve ortasaha merkez oyuncuları yumuşak. O dört oyuncunun arasına adam girebiliyor ve kolay şut şansı yaratabiliyor. Galatasaray'ın yemesi en muhtemel gol şu. Atletico Madrid bu golü attı. Benfica da 2-3 kez yakaladı. Kanat oyuncusu topu getiriyor. Carole ve Denayer onu bekliyor, çalım yememek ve sıfıra indirmemek için. Kanat oyuncusu, çalıma zorlamak yerine merkezdeki 10 numaraya topu veriyor ve ceza yayının önünde rakip 10 numara boş tek vuruş şansı yakalayabiliyor. Benfica'da Jonas genelde forveti ikilemesine karşın Galatasaray maçında daha gerilere gelip top aldı ve o bölgede boş kaldı. Bu gibi iki pozisyonda kötü şut attığı için golü bulamadı. Ancak Griezmann Galatasaray'a ilk golü attığında iyi bir vuruş yaptı ve Muslera'yı avladı. Yani Markoviç ve Nani topu getirip, yanlarında Diego'yu bulabilirler ve Diego boş şut imkanı yakalayabilir. Tıpkı Atletico Madrid'in Galatasaray'a attığı ilk goldeki gibi. 
 
Şimdi Galatasaray'ın iki kanat üzerinden hücum edecek Fenerbahçe'ye karşın Denayer - Carole gibi iki tane atlet, güçlü ve savunması iyi bek ile oynamasını bekliyorum. Ancak bunu Benfica maçında da bekliyordum. Gaitan Benfica'nın en etkili silahıydı ve sol açık oynuyordu. Karşısında Sabri varken bol bol geniş alan bulabilir ve Sabri'nin savunma zaafından yararlanabilir diye düşünüyordum. Neyse ki düşündüğüm gibi olmadı. Sabri savunmada ve hücumda iyi bir oyun çıkardı. Hatta maçı izlediğim kanalda İngiliz spiker 2-3 kez Sabri'nin Podolski'ye attığı pasları övdü. Doğrusu Sabri'nin bindirmeleri ve kesmeleri de Caner gibi etkili ama savunmada soru işareti yaratıyor. 
 
Öte yandan Galatasaray'ın oynaması gereken tek oyun tarzı, cesur oyun. Galatasaray bu kadrosuyla, bu oyuncu grubuyla bekleyerek oynayamaz. Benfica yaptığı gibi, Gençlerbirliği'ne 2. yarıda yaptığı gibi baskılı oyun oynamak zorunda. Geride kontralar verebilir ama beklediği sürece kendi oyununu oynama şansı olmaz. Galatasaray son Benfica maçında bazen 20-25 metre kare alanda 7 oyuncu ile birlikte bastı. Mesela Benfica sağ bekten top çıkarmaya çalışırken Umut, Yasin, Sneijder, Bilal, Selçuk, Carole, Hakan Balta tam 7 oyuncu 20-25 metre karede baskı yapmıştı. Yanılmıyorsam da o baskıların sonucunda penaltı pozisyonu doğru, seken topta Bilal çok akıllıca bir aşırtma düşündü. Kötü vurabilir, topu dağlara taşlara da atabilirdi o önemli değil. Önemli olan Galatasaray sol haf oyuncusunun orada olabilmesi. Mesela Felipe Melo Galatasaray ortasahasında sol haf olarak oynuyor ve yukarıda bahsettiğimiz açıkları kapatıyordu, yumuşaklığı gideriyordu ama bu gibi pozisyonlarda ceza yayının önünde topla buluşamıyordu. Bir 2'li merkez oyuncusuna göre çok az koşuyor ve genelde savunmanın önünde bekleyerek oynuyordu. Melo bu yaşında ve bu kadar tek yönlüyken artık bir 4-2-3-1 merkezi olmaktan uzaktı. 4-2-3-1'in ikilisi mutlaka çift yönlü olmak zorunda. Melo rakip yarı alanda prese de katılamıyor, hücuma da katılamıyordu. Belki kontraları engelliyordu ama Galatasaray'ın 5-6 kişi birden önde ve sürekli basmasını da engelliyordu. Bugün Galatasaray geçen senenin aksine bu kontraları verse de Astana'ya ilk golü atarken, Benfica'ya penaltıyı yakalarken veya Gençlerbirliği'ne ilk golü atarken, sol haf oyuncusundan büyük bir hücum desteği buluyor. Melo'dan bu destek gelmediği için Galatasaray geçen sene bu son haftalardaki kadar etkili ve çok kişiyle hücum edemiyordu. 
 
Şimdi Galatasaray'ın en önemli eksiği şunlar kaldı. Kontra atakları kapatmak ve stoperler ile merkez ortasaha arasını sertleştirmek. Bunu da mümkün olduğunca oyunu oynayarak giderebilir. Fatih Terim'in zamanında dediği gibi. "En iyi savunma, oyunu oynamaktır" Oyunu siz oynadıkça, rakip savunma yapmak durumunda kalıyor. Galatasaray bu 'oyunu oynama' konusunda cesur olmalı. Skoru alınca 'tamam şimdi kapanayım' psikolojisine bürünmemeli. Zira Fenerbahçe'nin Fernandao'yu da oyuna sokacağını düşünürsek, sahasında kapalı bekleyen bir takıma kaliteli ayakları veya hava toplarıyla üstünlük kuracağı ortada. Hakan Balta ve Aurelien Chedjou teknik olarak Fenerbahçe stoperlerine üstün olsalar da hava hakimiyeti olarak Fernandao karşısında çok zorlandıkları geçmiş maçlardan da hafızalarımızda. 

Son olarak Yasin, Sneijder ve Podolski'nin Galatasaray'ın kompakt oynayabilmesinde rolü çok önemli, bunlar çok koşup, savunma görevlerini yapınca Galatasaray savunmada ve hücumda birlikte hareket edebiliyor. Sneijder Benfica maçında bunu çok iyi yapmıştı. Podolski de iyiydi ama biraz daha yükselen fizik gücünu yukarı çekmeli. Yasin ise bence geçen seneki fizik seviyesinde ve çalışkanlığında değil. Galatasaray için sorun, Bilal, Selçuk, Sneijder, Podolski gibi 4 30 yaş ve üzeri oyuncunun 4 günde bir büyük maça çıkması da olabilir. Bu oyuncular eğer yorgunluk belirtileri hissederse Galatasaray oyunu domine edemez ve o zaman yumuşak yapısıyla Fenerbahçe karşısında baskı yemeye başlar. 
 
Fenerbahçe için oyunu Lazar Markovic ve Luis Nani'nin bireysel performansı belirleyecek diyorum. 

Galatasaray için ise, Hamza Hamzaoğlu ve futbolcuların cesaretli oynayıp oynayamayacağı.  

Analiz: Sinan Yılmaz

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!