EURO 2016 Haberleri: Türkiye - Hırvatistan maçı analizi

FutbolArena Analiz - EURO 2016'da Milli Takımımız ilk maçında Hırvatistan karşısında sahadan 1-0'lık mağlubiyetle ayrılırken, şu ana dek oynanan 5 maç baz alındığında, sahne almış 10 takım arasında en zayıf görüntüyü biz çizdik diyebiliriz. 

Darijo Srna ve Luka Modric, Türkiye karşısında kalitesini konuşturdu

Hırvatistan'da 2 tecrübeli isim olan sağ bek ve kaptan Darijo Srna ile takımın beyni olan orta sahadan Luka Modric sahanın en iyi 2 ismiydi. Darijo Srna 34 yaşına rağmen herzamanki kalitesini ortaya koydu ve zaten maç eksiği olan Caner Erkin'in savunduğu sol kanatımızı adeta felç etti.

Luka Modric ise maç içerisinde birkaç kez kritik top kayıpları yapsa da, sahadaki 22 oyuncu arasında kalitesi ve oyun zekası en yüksek oyuncu olduğunu fazlasıyla belli etti. Ayrıca ülkesinin ve maçın da tek golünü atan Luka Modric, yine ülkesinin Avrupa Futbol Şampiyonaları tarihinde ceza sahası dışarısından atılan ilk golünün de sahibi oldu. 

Caner Erkin savunmada kötü, hücumda iyi...

İlk yarının sonlarına doğru kalecimiz Volkan Babacan'ın da hatasıyla yenilen gol sonrası 2. yarıya çok daha iştahlı başlaması beklenen Türkiye, 2. yarının birkaç dakikasında saman alevi gibi parlasa da oyuna ortak olmak adına gerekli çabayı sarf etmedi. Caner Erkin savunma olarak belki sınıfta kaldı ancak millilerin hücumda ayakta kalan tek oyuncusu da yine aynı Caner Erkin'di diyebiliriz. Sol kanattan yaptığı bindirmeler ve ısrarcı ortaları ile 90 dakika boyunca birşeyler üretmeye çalışan Caner Erkin haricinde ne sahaya 11'de çıkan ne de sonradan oyuna giren oyuncular yeterli katkıyı sunamadılar.2. yarıda Hırvatlar Darijo Srna ve Ivan Perisic ile 2 kez direğe katılan Hırvatistan'da Vedran Corluka'nın ilk yarıda açılan kafasındaki kanama maç boyunca sona ermediği gibi, bu sakatlık ve ve özellikle Hırvat Kaleci Danijel Subasic'in oyunu çok fazla soğutması, o ana dek 5 oyuncu değişikliği yapılmasına rağmen uzatmaların 4 dakika gösterilmesi de oldukça şaşırttı.

Ancak 90 dakika boyunca sahada uyur gezer gibi gezdiğimiz, genelde topun arkasına geçip Hırvat hücumlarını savunduğumuz ve hücuma dair herhangi bir stratejimizin olmadığı 90 dakikaya eklenecek 4 değil 14 dakika bile pek de birşeyleri değiştirmeyecek gibiydi.