Erman Toroğlu - FOTOMAÇ

Şu anda Başakşehir lider ama bu Başakşehir’i Türkiye’de normal şartlarda iki takım yenebilirdi; Biri Beşiktaş biri de G.Saray.. Nitekim Beşiktaş da dün akşam yendi. Beşiktaş’ta eksik oyuncular var deniyor, tamam... Ama şu var, dün akşam Beşiktaş’ta 90’ıncı dakika oyuna giren üçüncü yedek oyuncuyu saymayalım, ondan önce giren yedek oyuncular Kagawa ve Güven.. İkisi de girdikten sonra yedek olmalarına rağmen, takıma katkı sağladılar.

Peki, Başakşehir’de kimler girdi oyuna. Arda, Napoleoni ve Demba Ba.. Üçü de çıkanların yerini dolduramadılar. Şans faktörü iki takıma da gitti geldi.. Mesala Beşiktaş’ın attığı ilk gol, kaleciden geri geldi, Atiba vurdu gol oldu. 90+4’teki pozisyonda ise Başakşehirli vuruş yaptı, top önce Vida’ya vurdu, ardından son anda kaleci Karius’un kalçasına çarpan top kornere gitti. 90 dakika boyunca keyifli bir maç izledik..

Arda girdiğinden kenara alınan İrfan Can’ın oyunda kaldığı süredeki oyunuyla, Arda’nın kaldığı süredeki mücadelesine baktığın zaman; İrfan Can’a yazık olmuş derim.
Bu arada Beşiktaşlıların beğenmediği Karius, dün siyahbeyazlıları ipten aldı. İlk yarıda 3 dakika içinde üst üste 3 top çıkardı, belki de maçın dönüm noktalarından biriydi. Çünkü maç daha o sırada 0-0 devam ediyordu.

Lider mağlup olunca, arkadan gelenler de iştahlanıyorlar. Bu iş böyledir. Şampiyon olacaksan, bazı maçlarda yenilmeyeceksin. En kötü berabere kalacaksın. Bence dönemeç maçlarından biriyle Beşiktaş maçı Başakşehir için..
Kendi işlerini zorlaştırdılar. Ama bizler için iyi oldu, çünkü galip gelselerdi ve bugün de G.Saray mağlup olsaydı, iş bitecekti. Bu alemde herkes kendini düşünüyor! O da çok doğal....

SERDAR ALİ ÇELİKLER - HABERTÜRK

Başakşehir gerçekten çok ama çok iyi bir takım. Beşiktaş deplasmanında 10. dakikadan Atiba’nın golünün geldiği 42. dakikaya kadar maçın tek hakimi onlardı. Topa sahip olmaları, kısa mesafeli koşuları, al/ver’leri, tek dokunuşla dar alandan çıkışları olağanüstüydü. Tek eksiklikleri 4 tane yüzde yüz pozisyondan sadece 1 gol çıkarabilmeleriydi.

Bu kadar iyi bir takıma karşı kazanmak çok zor. Beşiktaş ileride top tutamıyor, sağa sola akamıyor, ilerleyemiyordu. Atiba-Dorukhan-Adem üçlüsünden mütevellit orta göbek Başakşehir ile baş edemedi. Ama 42’de klasik on direk Gökhan kafasında Mert’ten dönen topu tamamlayan Atiba golü atınca Beşiktaş devreye motive girdi. 2. devrede Büyük Takım sahnedeydi.

Caner sol beke, Adem sol öne geçti. Dorukhan - Medel ve Atiba üçlüsü öyle bir ön alan presi ile rakiplerini ezdiler ki 46-51 arasında Başakşehir rakip yarı alana geçemedi.

O harika ’pas takımı’nın tüm yaldızları döküldü. Sürekli akın devamlılığı ve art arda pozisyonlar sonucunda Burak mükemmel bir golle takımını öne geçirdi. Ama Beşiktaş saldırganlığına devam etti. Agresif ön alan presinden vazgeçmediler. Başakşehir 82’de Visca ile bu devrede ilk defa rakip ceza alana girebilmişti. Olağanüstü Atiba-Dorukhan ikilisi Medel’den yoksun kalmalarına karşın dalgakıranlık görevlerini muhteşem yaptılar. Sol öne geçtiğinden itibaren Adem ve maçın başından sonuna kadar mükemmel oynayan Gökhan da bu koroya katılınca Mirin’e rağmen Beşiktaş maçı kazandı. Galibiyette bu kez Karius’un da payı vardı.

Beşiktaş bu sonuçla "Benim ligin zirvesi ile işim bitmedi. Kalan 6 maçta 18 puanımı alır en kötü 2. olurum. Bunu istiyorum" mesajını çok net verdi.

Abdullah Avcı ise bir kez daha ve yine bir final maçını kaybetti.

2. yarıda tamamen paralize olmuş takımına müdahil olamadı. Bu değerli ve önemli hoca çok iyi bir takım kurmuş ve harika bir A planı oluşturmuş. Ama B planı yok. Olamıyor. 3 oyuncu değişikliğinin hiç biri katkı vermedi. Artık onun da Gümüşdağ’ın da anlaması gerek, Arda’dan kendilerine bir katkı gelmez. Bu oyuncu cismen Başakşehir’de ama zihnen o takıma ait hissetmiyor kendisini.

Demba Ba’nın verebileceği hangi katkıyı Adebayor veremez mesela? Robinho Mossoro’nun yerine 10 numara gibi değerlendirilip Adebayor’lu bir düzen neden düşünülmez mesela. Attamah’tan ne zaman vazgeçilecek acaba? Hemen her kornerde Beşiktaşlılar’ın kafa vurması nasıl engellenemedi mesela.

Bütün bu soruların yanıtı, Avcı’nın işler istediği gibi gitmediğinde "yeni bir yöntem bulamaması"nda. Eğer yarın G.Saray Fenerbahçe’yi yenebilirse büyük ihtimalle şampiyon olur. Sanırım öyle bir durumda Beşiktaş da ikinci.. Avcı da bir kez daha avucundaki tarihe geçme fırsatını yitirir. Şenol Güneş’in milli takıma gittikten sonraki yükselişini de "psikolojik olarak rahatlamasına" bağlıyorum. Onu ve öğrencilerini tebrik ederim.

FATİH DOĞAN - SABAH GAZETESİ

Mücadele öncesi herkes Visca ile Caner eşleşmesinin etkilerini merak ediyordu... Son maçlarda ağır kalan Caner’in performansı, soru işaretiydi. Şenol Güneş bu eşleşmeye izin vermedi. Sol beke daha hızlı Medel’i çekip, Visca’nın önünü tıkadı. 22 ila 24. dakikalar arasında Visca, Attamah ve Mossoro ile Başakşehir net pozisyonları harcasa da plan işledi.

Beşiktaş solda Caner, sağda Lens’i oyunun içine tam sokamayınca orta sahada Başakşehir topun kontrolünü aldı. Güneş, 30. dakikada sistemi değiştirerek, çözüm aradı. Medel ön liberoya, Caner sol beke çekildi. Bu değişikliğin hemen ardından Başakşehir’in golü geldi. Hani derler ya "Çalışılan yerden!" Kaleci Mert’in uzun pasında Caner topu ve Visca’yı kaçırdı. Visca da Robinho’ya golü attırdı. Güneş’in Medel’i öne çekerek orta sahayı toparlama ve Başakşehir’in hâkimiyetini kırma hamlesi ilk golün önünü açsa da 4-1-4-1’e dönüş, Atiba ve Dorukhan’ı öne taşıdı. Beşiktaş adına ilk yarıda Karius’la birlikte sahanın en iyisi Gökhan’dı... Savunmada çok iyi kademeler yaparken, Atiba’nın beraberlik golünde de önemli rol üstlendi. İkinci devreye 4-1-4-1 dizilişiyle çıkan Beşiktaş, sahada daha fazla agresifleşti ve bu toparlanmanın ödülü olarak Burak’ın ayağından güzel bir gol buldu. Medel’in sakatlanıp yerini Kagawa’ya bırakması sistemde bir değişikliğe neden olmadı.

Tek ön liberoya yani dümene Atiba geçti. Beşiktaş ikinci yarıdaki dengeli oyunuyla galibiyeti hak etti. 36 yaşındaki kaptan Atiba en fazla top kapan, en fazla ikili mücadele kazanan ve bir de gol atan oyuncusu olarak zaferde öndeydi.

TURGAY DEMİR - FOTOMAÇ

Beşiktaş ilk yarıda maçı kotarmasına izin vermediği Başakşehir’i ikinci yarıda hem futbol olarak ezdi, hem de lig yarışına yeni bir heyecan getirip kendisi de Galatasaray’ın ensesine yapıştı.
Muhteşemdi Kartal... Dorukhan, Atiba, Gökhan Gönül ve Medel başta her biri görevlerini layıkıyla yaptı. İlk 45 dakikada üç muhteşem kurtarış yapan Karius da aynı şekilde..

Başakşehir sezon başından beri ilk yarıda işi bitirip ikinci yarıda uyku moduna geçiyordu. Maç öncesi A Spor’da yaptığımız yayında Beşiktaş karşısında bunu yapmalarının zor olduğunun altını kalın kalın çizdim.
Başakşehir enerjisinin yüksek olduğu ilk yarıda maçı kotarırsa kotarır aksi halde Beşiktaş ikinci yarıda rakibini ezer, diye de ekledim. Nitekim senaryo aynen gerçekleşti.
Falcılık değil benim ki takımları iyi analiz etmek hepsi bu. Beşiktaş ikinci yarılarda tempo koyabiliyor.
Başakşehir ise tam aksine ikinci yarılarda adeta yürüyor. İşin ilginç yanı kulübede de dinamik bir oyuncuları yok; Arda, Adebayor ve Demba Ba, hiç birisi dediğim sınıfa girmez..

Beşiktaş ikinci yarıda orta sahaya hakim olup tüm ikili mücadeleleri kazanınca rakibine pozisyon vermedi ve top göstermedi. Çok daha farklı bir skor olabilirdi, kaçan dört net pozisyon var.
Adem Ljajic maçın en kritik dakikalarında oyunu soğuturken Kagawa da topla her buluştuğunda kalitesini bir kez daha kanıtladı. Ancak Atiba gecenin parlayan yıldızıydı.
Bu yaşta, bu enerji inanılır gibi değil.
Bravo sana Atiba, harikasın, geceye damga vurdun.
Uzatmayalım, ligin tepesine yeni bir heyecan geldi, Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi iddiası güçlendi.
Ben bu sonucun Galatasaray’ı rahatlatmak şöyle dursun daha çok strese sokacağına da inanıyorum..

SİNAN VARDAR - FOTOMAÇ

lk yarı Beşiktaş için siyahtı.
Kartal ilk 45 dakikada top yapamazken, Başakşehir oyunun tek hakimiydi.
Başakşehir yıllardır aynı teknik adam ve her sezon akıllı transferlerle kadrosunu zenginleştiriyor. Tabii şunu da belirtmemiz gerekir; Başakşehir’in Robinho’nun golünden önce bulduğu 3 gol pozisyonda kaleci Karius’un harika kurtarışları Beşiktaş’ı maça tutundurdu.
Bu kadar kötü oynarken duran toptan Atiba’nın fırsatçılıyla beraberlik golünü bulması Beşiktaş’ı hayata döndürdü.
İkinci yarıya Şenol Güneş küçük dokunuşlar yaptı. Ljajic’in sola kaydırılması çok akıllıcaydı.
Sakatlanan Medel’in ardından Kagawa’nın oyuna girmesi usta teknik direktör işiydi.
Burak Yılmaz belli ki bu maça kendini çok iyi hazırlamış. Öyle akıllı oynadı, öyle harika bir gol attı ki; bize ona da yine şapka çıkarmak düştü..

Doğrusu ikinci 45 dakikadaki Beşiktaş bembeyaz ve daha önemlisi siyah-beyazlı taraftarları mest edecek cinstendi.
İkinci devredeki müthiş performansta Beşiktaş’ta kimi yazsam ki...
Ljajic, Gökhan Gönül, Dorukhan, Atiba hatta sonradan oyuna giren Kagawa dahil sahadaki Beşiktaş formalıların müthiş geri dönüşünü zevkle izledik. Beşiktaşlı futbolculara tek tek şunu söylüyorum; hepinize helal olsun.
Tabii bu galibiyette büyük Beşiktaş taraftarının hakkını vermek gerekir.
Bir an bile ümitsizliğe düşmeden takımlarını harika motive ettiler.
Beşiktaş’ın Başakşehir’i yenmesiyle Süper Lig yeniden başladı.
Son 6 haftada 8 puan fark kapanır mı bilemiyorum; tabii ki büyük sürprizlerin olması gerekir.
Ama Beşiktaş dün en azından ligi ikinci bitirip Şampiyonlar Ligi bileti için büyük bir avantaj yakaladı.
Dünkü futbol da Şampiyonlar Ligi’ni hak ediyor.
Tebrikler Kara Kartal....