FutbolArena - İtiraf edin, mutlu oldunuz değil mi başlıktan? Hoşunuza gitti, içiniz bir eridi. Hem de Pazar sabahında Beşiktaş - Gençlerbirliği maçı öncesinde görmek bayram havası estirdi.
Beşiktaş - Gençlerbirliğ maçı hakemi Serkan Çınar hakkında
Serkan Çınar bu maça atandığından bu yana, infaz üstüne infaz, senaryo üzerine senaryo… Takdirle karşılıyorum bu yüce sevginizi! Hakem eskilerinin medyadaki yeni kadrolularından tutun da, onlardan gaz alan pek çok yazara ve yorumcuya, hatta hakem camiasının hakem/yardımcı hakem/gözlemci şeklinde aktif olarak içindekilere, fırsattan istifade edip “çamur at izi kalsın” diyenlere kadar.
Ne yiyip içiyor ve hangi oksijenle besleniyorsanız test için bir miktar rica edeceğim. Sanırsınız sezon başından bu yana muazzam bir MHK vardı da, bu maça hakem atarken inanılmaz bir skandala karıştı. Nasıl bir yaygara inanılmaz.
“Bel üstü” ve “bel altı” kategorilerinde medyada yer bulan eski hakemler yeterince eleştirmedik mi? Eleştirdik. Yeri geldikçe de eleştirmeye devam edeceğiz. Sezon başından bu yana kullandığı hakem sayısından, maçlara atadığı hakemlere; görevlendirme yapmayı unuttukları alt liglerden, bariz hata yapanların üst üste görevlendirilmeye devam etmesine; Yusuf Namoğlu'nun kendi belirlediği 12-13 kişilik hakem listesine giremeyen ve unutulup liste dışı kalan hakemleri ya da bulunduğu klasmanın bir alt liginde müdavim edilen hakeminden yardımcısına kadar bu tabloyu çıkaran MHK değil miydi? Hem bireysel olarak hakemler, hem de hakem camiası kavramının genelini düşündüğümüzde kamuoyu nezdinde itibarını, saygınlığını ciddi şekilde zedelemediler mi bu sezon?
Gözlemcilerin de görev ve not skandallarından haftalarca bahsedilmedi mi? Daha çok sıcak, Konya Anadolu Selçukspor-Fatih Karagümrük maçında kornere giden ama gol verilen topta yardımcının cezalandırıldığı, hakemin ceza almadığı dedikodularını okumadık mı? Burada Anadolu Selçuk futbolcularının kişisel ahlak ve emek hırsızlığı tartışmasını kenara bırakarak olayı hatırlatıyorum.
Son 2 hafta genel itibariyle çok başarılı geçti diye şaşıran da sizler değil miydiniz?
Sonuç olarak kendi yazdığınızı mı inkar ediyorsunuz, yoksa medyanın lezzetli bulduğunuz yemeği ve size gösterilen ilgi çok hoşunuza gittiğinden mi raks ediyorsunuz?
Yapmayı unuttukları alt liglerden, bariz hata yapanların üst üste görevlendirilmeye devam etmesine; Yusuf Namoğlu'nun kendi belirlediği 12-13 kişilik hakem listesine giremeyen ve unutulup liste dışı kalan hakemleri ya da bulunduğu klasmanın bir alt liginde müdavim edilen hakeminden yardımcısına kadar bu tabloyu çıkaran MHK değil miydi? Hem bireysel olarak hakemler, hem de hakem camiası kavramının genelini düşündüğümüzde kamuoyu nezdinde itibarını, saygınlığını ciddi şekilde zedelemediler mi bu sezon?
Beşiktaş - Gençlerbirliği maçı hakemi Serkan Çınar'ın bu sezon yönettiği maçlar
Gözlemcilerin de görev ve not skandallarından haftalarca bahsedilmedi mi? Daha çok sıcak, Konya Anadolu Selçukspor-Fatih Karagümrük maçında kornere giden ama gol verilen topta yardımcının cezalandırıldığı, hakemin ceza almadığı dedikodularını okumadık mı? Burada Anadolu Selçuk futbolcularının kişisel ahlak ve emek hırsızlığı tartışmasını kenara bırakarak olayı hatırlatıyorum.
Son 2 hafta genel itibariyle çok başarılı geçti diye şaşıran da sizler değil miydiniz?
Sonuç olarak kendi yazdığınızı mı inkar ediyorsunuz, yoksa medyanın lezzetli bulduğunuz yemeği ve size gösterilen ilgi çok hoşunuza gittiğinden mi raks ediyorsunuz?
Serkan Çınar'ın bu sezonki maçları:
Lig kategorilerini ayrı ayrı renklendirdim. 12 Şubat 2017'de Konyaspor-Antalyaspor maçındaki genel başarısız yönetiminin ardından, 2 hafta sonra Eskişehir-Ümraniye maçına verildi Serkan Çınar. Hataları vardı ancak bu sezon unutmayalım, hatalı maç yönetmek, görev alıp-almama konusunda uzağından yakınından kriter olmamıştı. Bu arada yeri gelmişken belirtmekte fayda var. Barış Şimşek'e selam edeyim. 4 Mart'taki Bursa-Gaziantep maçında yardımcıların büyük hatalarına kurban giden Barış Şimşek'in Nisan ayına geldiğimiz şu günlerde görev almayıp, enterasan şekilde ceza uygulanmasının da ne kadar adaletsiz olduğu aşikar. MHK adına kötü göstergelerden kastımız bunlar işte. Yani bir ayarı, dengesi olmayan MHK'den bahsetmeye devam ediyoruz.
Serkan Çınar için Konya-Antalya maçındaki durum ortadayken, alıştığımız MHK atamalarından biri yapılarak 6 Mart'taki Antalya-GS maçında 4.hakem olarak görevlendirilmesi de şaşırtmadı. Muhtemelen MHK, TFF sitesinde Serkan Çınar'ı Antalya maçında görünce “ne yaptık yahu biz” diyerek geri aldı ya da gerçekten Serkan Çınar sakatlandı. Bunun çok bir önemi yok, ezberlediğimiz hatalarından birini MHK yaptı diyebiliriz. Gün geçti gitti.
6 Mart'taki atamadan sakatlığı nedeniyle alındığı açıklanan Serkan Çınar, 11 gün aradan sonra Altınordu-Samsun maçına çıktı. Demek ki iyileşmiş ya da iyileşti göstermek için verilen süre geçmiş, maçta da koşu performansı olarak sıkıntı yoktu. Kararlar tartışılabilir. Neticede hakem olarak verdiği kararlar 1-2 hafta içinde Süper Lig'de ya da herhangi bir kategoride yeni görev alması için bu MHK'da kriter midir? Bir daha söyleyelim, asla değildir.
Yukarıdaki tabloda Serkan Çınar'ın yönettiği (--hakem olarak düdük çaldığı--) Süper Lig maçlarına bakıyorum.
15 takımın maçında düdük çalmış. GS, Alanya, Bursa takımlarının maçını yönetmemiş.
F.Bahçe'nin 2 maçında düdük çalmış ve ikisi de berabere bitmiş.
Beşiktaş'ın 2 maçında düdük çalmış ve BJK kazanmış.
Başakşehir'in 1 maçında düdük çalmış ve evinde kazanmış Başakşehir.
Trabzon, Serkan Çınar ile 2 maça çıkmış ve 2'sini de kazanmış.
G.Birliği ve Osmanlı 2 maçından da beraberlikle ayrılmış Çınar'ın. Liste uzar gider.
F.Bahçe'nin 2 maçındaki beraberliğe hiç takılmasın senaryocular. Belki de bu sezon Kayseri ve Adana maçlarındaki performansı en iyiler arasındaydı Serkan Çınar'ın.
Siyah beyaz hatası olan maçları da vardı. Hatta Kasımpaşa-Karabük maçında Allah'ın sevdiği kuluydu. Gol öncesinde penaltı vermek için top ağlara girmeden düdük çalmıştı, ancak gol olunca vazgeçip orta noktayı göstermişti. Kulüplerden başvuru gelmeyince olay kapandı gitti.
Şimdi eğer senaryocuların deyimiyle Sayın Namoğlu'nun hakem KULLANMA ŞEKLİ bu ise, vay Yusuf Hocamın haline! Çamur atanların zihniyeti bu ise, vay onların da haline!
Sayın Namoğlu'nun camiamız adına genel olarak çok kötü bir MHK dönemi geçirdiğini, tarihe geçtiğini herkes gibi biz de söylüyoruz amma velakin iş “KULLANMA” kelimesi gibi etik dışı boyuta gelirse, hem hakemler hem de sayın Namoğlu özelinde orada bir duracaksınız, hadsizlik konusunda zorlamayacaksınız! Bu saygısızlığın, bu hakaretin kabul edilmesi söz konusu değildir
Cumartesi oynanan maçlar için 13.00'deki Gaziantep BŞB-Bolu maçıyla ekran karşısına geçtim. Yayınlanma sırasıyla Akhisar-Başakşehir, Liverpool-Everton, Schalke-Dortmund, Chelsea-Crystal Palace, Alanya-Kasımpaşa, Marsilya-Dijon, Karabük-F.Bahçe ve Antalya-Kayseri olmak üzere 9 maçı bazen dönüşümlü, bazen notebook ile eş zamanlı izledim. Futbolcuların birbirine saygısız ve kararlara hoşgörüsüz ligi ne yazık ki sadece Türkiye maçları. Diğerlerinde kısa, kararında ve seviyeli itirazlar oldu. Odak futboldaydı. 7 dakikalık uzatmanın ardından 100. dakikayı geçen Chelsea-Crystal maçında bile Crystal'lı oyuncular seviyesini korudular. Liverpool-Everton maçında net verilmeyen 2 kırmızı varken bile ortalık bizdeki gibi karışmadı. Marsilya maçı öyle, Almanlar keza öyle.
Sözün özü, artık gerçekten usandık, bıktık bu senaryolardan. Ne futbolumuzu, ne hakemliğimizi bir yere taşır. Serkan Çınar bugün çok iyi de yönetebilir, siyah-beyaz hata da yapabilir. Ama sorunumuz bu değil. Sürekli bağcıyı BEL ALTI dövmekle, hayal ürünü saldırılarla bir yere gidilmez. Bırakın ve arının artık bu işlerden. Sıcak, soğuk ya da ılık su insan vücuduna her zaman iyi gelir.
Hakemlerimize Pazar maçlarında bol şanslar. Sizlere güzel bir tatil günü ve maç keyfi!
Hayatınızdan sevgi ve hoşgörü eksik olmasın
Murat Fevzi Tanırlı
Twitter: @mftanirli
FENERBAHÇE
GALATASARAY
TRABZONSPOR