Fanatik'e konuşan Erdal Torunoğulları, Fikret Orman ile uzun yıllar yol arkadaşlığı yapmalarına Orman'ın karşın kendisiyle alakalaı asılsız ve haksız iddialarda bulunduğu söyledi.
Erdal Torunoğulları'nın Fikret Orman ile ilgili sözleri
"EMEĞİMİ HİÇE SAYDI"
“Beşiktaş resmi web sitesi başta yazılı ve görsel basın ve sosyal mecrada belirtildiği gibi uzun yıllar ‘Futbol Dış Transfer, Dış İlişkiler ve UEFA'dan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi' olarak görev yapmış olmama rağmen sayın Başkan Fikret Orman'ın, ‘Erdal Torunoğulları hiçbir zaman transferden sorumlu yönetici değildi' demesi, aktif olduğum 4 yılda yaptıklarımı ve emeğimi hiçe sayması beni çok üzdü. Yine sayın başkan ‘Yönetime giremeyeceğini anladığı için bu açıklamaları yapıyor' gibi hakkımda haksız ve asılsız iddialarda bulundu.”
"BENİM BİR DURUŞUM VAR"
“Sayın Başkan'ın bana yönelik haksız ve asılsız bu sözlerine rağmen görev süresince yaptıklarımı tek tek anlatarak polemiğe girmek istemiyorum. Bu bana yakışmaz. Beşiktaş adına attığım her adımı gönülden attım, yaptıklarımın lafını edecek değilim hele kendimi savunmak adına anlatacak hiç değilim. Bilen zaten biliyor. Benim bir duruşum var, kendime olan saygım var. Ancak tabii ki bir sabrım da var. Üzüldüğüm gerçektir. Bugüne kadar benim yanımda olan ve destek veren başta bütün taraftarlara ve Beşiktaş camiasına cani gönülden teşekkür ederim. Gönderilen bütün mesajlara cevap veremesem de mutlaka okuduğumu bilsinler.”
"HANGİ RUH HALİNİN YORUMU BU?"
“Bugün Türk Futbol Kulüpleri bu haldeyse bunun sebebi mevcut çarpık sistem, yanlış planlama, gelirleri iyi kullanamama ve kaçakları önleyememe. İşini bilen, çalışkan, dürüst ve iyi niyetli yöneticilerin ve profesyonellerin işin başında olmaması. Bir dönem Beşiktaş'ı da çalıştıran sayın Slaven Bilic'inde dediği gibi, “Bilgililer yetkisiz, yetkililer bilgisiz” olduğu sürece bir yere varamıyorsunuz.‘Beni iyi motive edin diyor' “Başkan Orman, ‘Ben çökersem Beşiktaş da çöker' diyerek, ‘Beni iyi motive edin' demek istiyor herhalde. Beşiktaş gibi asırlık bir kulübün bir veya birkaç bireye bağlı olarak çökeceğini veya ayakta kalacağını söylemek hangi ruh halini ifade eder onun yorumunu ben yapamam. Bu konu psikologların ve psikiyatrların uzmanlık alanına giren bir konu. Ancak şunu söyleyebilirim ki bütün yönetim çökse bile Beşiktaş yine çökmez. Çökemez. Çöktürmezler. Bu koca çınarda; Şeref Bey'ler, Baba Hakkı'lar, Süleyman Seba'lar gelip geçmiş. Kulübe katkısı olan herkesi saygı ve minnetle anıyorum. Sonuç olarak; herkes gelir gider camiası ile taraftarı ile Beşiktaş kurumu hep ayakta kalır."
"GOMEZ'İN GERÇEK MENAJERİYLE HOLLANDA BULUŞTUK"
"Mario Gomez için anlaşmamız şu şekildeydi... Biz ilk sezonda Gomez ile 1+2 yıllık sözleşme yaptık. 21 Nisan'a kadar bize imza atarsa 1000 Euro karşılığı bonservisi bizde olacaktı ve 2 yıl daha oynayacaktı, aksi taktirde Fiorentina'nın oyuncusu olarak satışta yüzde 50 bizim hakkımız olacaktı. 8 Haziran'da Sayın Başkan'la Gomez'in gerçek menaceriyle Amsterdam'da buluştuk. Görüşme doğrultusunda verilen karar şu şekildeydi; Haziran sonuna kadar birbirimize süre verip biz başka oyuncularla onlar ise başka kulüplerle görüşüp Temmuz'un başında tekrar bir araya gelerek durumu sonuçlandırmak.”
"AHMET BULUT İLE TARTIŞTIK"
“Ben 10 Haziran da başka bir oyuncu için Milano'ya geçtim ve Fiorentina futbol direktörünü de ziyaret ettim. Bu ziyarete yanımda 3 kişi ile gittim ve odada aynı zamanda menacer Ahmet Bulut'un ortağı Fali Ramadani'de vardı. Orada kendisi ile kısa bir tartışmamız oldu. Fali, 9.5 milyon Euro teklif getirdiğini Fiorentina kulübünden satış yetkisini aldığını söyledi ve Fiorentina futbol direktörü de yanımdaki şahitlerin yanında bunu kabul etti. Buna rağmen Beşiktaş'a aktarılan bilgi ise Mario Gomez'in 1.5 milyon Euro'ya satıldığı, yani Beşiktaş'a düşen payın 750 bin Euro olduğudur.”
"BUNU HAZMEDEMİYORUM"
“Alman basını ise gerçek satış tutarının biraz altında bir rakam paylaşmıştır. Bunu yaşadığım, gördüğüm ve bildiğim için yani emin olduğum için susamazdım. Bu bilgileri sayın Başkan'la defalarca paylaştım. O da bana sürekli merak etmemem gerektiğini konuyu halledeceğini söyledi. Ancak ortaya somut bir şey çıkmadı. Bu nedenle bende Beşiktaş'ın menfaatleri adına konuyu kamuoyu ile paylaşmak gereği duydum. Neticede Beşiktaş 9.5 milyon Euro'nun yüzde 50'sini alması gerekiyorken çok komik bir rakam aldı. Bu durum göz arda edilebilecek bir durum değildir. En azından ben bunu hazmedemiyorum.
"UEFA'YA BİR YAZI GİTMEDİ"
“Bu konunun muhatabı savcılık değil; Beşiktaş Kulübü, diğer kulüpler ve UEFA'dır. Beşiktaş bu durumu UEFA'ya yazılı bildirmeliydi. Ben Başkan'a gerekli bilgileri verdim, defalarca tekrarladım ve hatırlattım. Şahitlerin isimlerini paylaştım... Ancak Beşiktaş'tan UEFA'ya giden bir yazının olduğunu bugüne kadar hiç görmedim, duymadım.”
"ALLAH'A HAVALE EDİYORUM"
“İnanın kesinlikle abartmıyorum. Benim kulüpten ekarte edilmemin, transfer komitesinden çıkartılmamın en büyük sebebi menacerlerdir. Onların kulübe verdiği zararlardan bahsettiğimde Sayın Başkan'dan destek görememem ise üzüldüğüm ve anlam veremediğim bir konudur. Kimse bana Türk Futbolu'nda transferlerde menacerlerin başkanlar ve yöneticiler üzerinde rol oynamadığını söylemesin. Futbolun biraz içinde olan herkes bunun böyle olduğunu bilir. Az öncede belirttiğim gibi benim çabam transferlerde Beşiktaş'ın kasasından menacerler için mümkün olduğu kadar az para çıkmasıyken bu konuda destek görememek karşısında artık ne söyleyebilirim ki? Herkesi kendi vicdanı ile başbaşa bırakıyor ve Allah'a havale ediyorum.”
Siyah Beyazlı takımla ilgili son dakika gelişmelerine Beşiktaş Haberleri sayfasından ulaşabilirsiniz...