comScore

Beşiktaş Beşiktaş

Beşiktaş - Galatasaray muhtemel kadrolar

01 Aralık 2017, Cuma 21:40
Beşiktaş - Galatasaray muhtemel kadrolar

Beşiktaş ile Galatasaray arasındaki derbinin maç öncesi analizini editörümüz Sinan Yılmaz yazdı.

FutbolArena Analiz - Beşiktaş ile Galatasaray, Süper Lig'in 14. haftasında karşı karşıya geliyor. Ligin kaderini belirleyecek bu derbi öncesinde oyuna dair tahminlerini Sinan Yılmaz kaleme aldı.


Beşiktaş - Galatasaray derbisi muhtemel 11'ler


Beşiktaş için bu maçın öncesini tahmin etmek zor değil. Daha Samet Aybaba döneminden adım adım oturtulan bir takım var. Son 3 sezonda ise Şenol Güneş her pozisyonunu kendisi inşa etti. 4-2-3-1 sistemiyle senelerdir bir arada oynayan ve bu sistemde uzmanlaşmış bir kadroya sahipler. Bu sistemi özellikle genişlemesine mükemmel oynayan bir takım Beşiktaş. İki kanat oyuncusu (Babel - Quaresma) çizgiye bastıkça rakip savunmalar göbekte kümelenemiyor açılmak zorunda kalıyorlar ve o açıldıkları alanlara, boşluk bıraktıklarında Talisca ile Cenk girip goller atıyorlar. 

Beşiktaş'ın nasıl hücum ettiği de, kimlerle nasıl oynayacağı da belli. Esas belirsiz olan Tudor'un ne yapacağı... Beşiktaş'taki tek belirsizlik ise Oğuzhan Özyakup. Oğuzhan konusuna değinip Galatasaray'a geçelim... 


Beşiktaş'ta Oğuzhan Özyakup mu, Talisca mı oynamalı?


Beşiktaş yukarıda belirttim gibi çizgiye basan iki kanat oyuncusu ile çok geniş oynayan bir takım. Bu iki kanat oyuncusunun çizgiye basması da bazı avantajlar yarattığı gibi bazı dezavantajlar da yaratıyor. Zaten futbol başlı başına bir denge oyunu. Rakip göbekte kümelenemesin diye çok fazla çizgilere açılırsanız, kanatlarınızı ceza sahası içine sokmakta da zorlanabilirsiniz. Geniş oynamanın da dar oynamanın da bazı avantajları ve dezavantajları var. Galatasaray ise bu sezon dar alanda oynuyor ve etkili pres yapıyor. Göbekte kolay kümelenebiliyor. Galatasaray hücumda Beşiktaş kadar etkili görünmese de savunmada daha sağlam pres yapabiliyor çünkü daha dar bir alanda oynuyor. 

Beşiktaş Babel ve Quaresma'yı çizgiye çok yakın oynattığı için bu oyunculardan fazla skor katkısı alamıyor. Gerçi Şenol Güneş, skorerlik konusunda Babel'i hiç olmadığı kadar geliştirdi. İngiltere'de verdiği röportajda Babel, artık daha fazla ceza sahasına topsuz gol koşusu yaptığını söylüyor ve kariyerinin belki de gole en yakın sezonunu geçiriyor ama bu yeterli değil. Cenk mükemmel bir dönem geçirmesine ve son derece etkili bir bitirici olmasına rağmen rakip savunmaları çok dağıtan bir santrfor değil. Bu dönemde de yorgun... Cenk'in arkasında kanatlardaki gibi yine skorer olmayan Oğuzhan oynarsa? Talisca gibi golcülüğü olmayan bir Oğuzhan'ın oynaması Beşiktaş'ı ister istemez skor üretmekte zorlar. Beşiktaş, Quaresma ve Babel'de eksik olan forvet özelliklerini, Talisca'nın forvet özellikleri ile dengeliyor. Bu sayede Cenk ve Talisca ile ceza sahasında 2 kişi olabiliyorlar. Talisca o yüzden bu sezon çoğu lig maçında bekleneni veremese de biraz mecburiyetten oynuyor. 

Öte yandan Oğuzhan ise bence Beşiktaş'ın en değerli futbolcusu. En zeki ve en yaratıcı ismi. Süper ligde televizyondan göremediğim pasları sahanın içinde olmasına rağmen görüp atabilen ve "Ne kadar zeki adam" diyebildiğim tek futbolcu Oğuzhan Özyakup ve onun yedek kalması biraz sistemsel biraz da Tolgay'ı gösterdiği gelişimle ilgili. 

Şenol Güneş'in Yeni Malatyaspor gibi Anadolu takımlarına karşı Oğuzhan'ı yedek bırakıp Atiba ile oynamasını yanlış buluyorum. Beşiktaş Anadolu takımlarına karşı oynarken Tolgay - Oğuzhan yan yana ve önlerinde Talisca şeklinde olmalı bence. Buna karşın derbilerde, büyük maçlarda Tolgay bu kadar formdayken Oğuzhan'ın yedek kalmasını normal karşılıyorum çünkü bu maçlarda Atiba şart.

Seneye Talisca kulübüne döndüğünde Oğuzhan da muhtemelen 10 numaraya geçebilir. O zaman Beşiktaş bence Quaresma - Babel kanatlarıyla oynayamaz. İyice yaşlanan Quaresma yerine skorer, forvet özellikli bir kanat alırlarsa 4-2-3-1'i başka bir sistemde oynayabilirler. Unutmayalım 4-2-3-1 bir diziliş, 4-2-3-1'in içinde de bir sürü sistem var.

Bu denge Pep Guardiola'nın Barcelona'sında da böyleydi. Henry formdayken Messi daha çizgiye basardı, daha kanat oyuncusu olarak oynardı çünkü hem santrfor hem de 2. forvet Henry ile ceza alanına giren oyuncuları vardı. Henry'den sonra ise Messi daha 10 numara gibi merkeze ve gole yakın oynamaya başladı. 

Sözün özü bu maçta Beşiktaş'ta bence en değerli, en zeki, en yaratıcı futbolcu Oğuzhan yine oynamayabilir... Tolgay geçmişte Oğuzhan'ı 8 numarada kesemiyordu. O dönem Tolgay'ın en büyük eksiği pas almayı bilmemesiydi. Pas almak için boşa çıkmayı bilmiyordu Topun akışkanlığını sağlayamıyordu. Oyun kuruculuk meziyetleri eksikti. Oyun kuruculuk meziyeti denince bizde akla her zaman ilk olarak 'pas atmak' gelir ama esas oyun kuruculuk meziyeti önce 'pası almak'tan geçer. Alper Potuk ve Tolgay pas alma konusunda başarısız oyunculardı. Tolgay, Şenol Güneş önderliğinde bu konuda büyük bir gelişim gösterdi ve bambaşka bir seviyeye çıktı. Fizik güç ve defansif katkı, çift yönlülük olarak zaten 8 numarada Oğuzhan'ın önündeydi ve Oğuzhan'ı kesmeyi bu sayede başardı.


Galatasaray'da Beşiktaş derbisi 11'i nasıl olmalı?


Galatasaray'da baskı altındaki Tudor'un önünde iki ucu çıkmaz bir sokak var. Arkasında, ondan daha iyi teknik direktör olduğunu düşünen 25 milyon taraftar ve yönetim mevcut. Bu yüzden bir sistem değişikliğinde kendisine "Neden üçlüye döndün?" gibi hesaplar sorulabiliyor. Hem de Fenerbahçe derbisinde 3'lü sistemde daha iyi bir başlangıç yapılmasına rağmen... Tudor bu maçta 3'lü oynar ve tarihin en iyi Beşiktaş'ına karşı normal olarak mağlup olursa büyük ihtimalle dar ağacına çıkartılacak ama 4'lü oynarsa mağlubiyet ihtimali çok daha yüksek. 

Bu maçın favorisi şüphesiz Beşiktaş. Bir yanda 6 yılda inşa edilmiş 114 yıllık Beşiktaş tarihinin en iyi takımı var. Öbür yanda 3 ay önce kurulmuş Galatasaray var. Tabi ki Galatasaray'ın kazanma ihtimali azımsanmaz sonuçta bunlar derbi ama favori de ortada.

Bence tartışmasız 114 yıllık Beşiktaş tarihinin en iyi dönemini izliyoruz. Metin, Ali, Feyyaz'lı Gordon Milne'li dönem daha iyi diyenler var ama o dönem Beşiktaş Avrupa'da ilk turlarda elenmiş. Bu Beşiktaş ise Avrupa'da büyük maçlar oynadı ve iki yıldır üst üste şampiyon da oldu. Bu Beşiktaş'a karşı derbide, Beşiktaş'ın istediği gibi 4-2-3-1 oynamanın büyük hata olacağını düşünüyorum. 

Tudor "Ne halleri varsa görsünler, onların istediği 4-2-3-1'i çıkarayım" derse korkak davranır ve derbiyi kaybetme ihtimali çok daha yükselir. Tabi derbi maçlar tahmini en zor maçlar oluyor. Bir kırmızı her şeyi değiştirebiliyor o yüzden çok emin konuşmak istemiyorum ama şu maça Beşiktaş'ın zaten mükemmel oynadığı 4-2-3-1 ile çıkmak bence çok mantıksız. Beşiktaş'ı kendi silahı ile şu dönemde Avrupa'nın en iyi takımları bile zor vurur çünkü bu silahı çok üst seviyeye çıkardılar. 


Bence Tudor, yönetimin ve taraftarın istediği 4-2-3-1 ile çıkacak. Bu 11'de özellikle Linnes - Quaresma eşleşmesinin Beşiktaş için maden olabileceğini düşünüyorum. Tudor bunu çıkarırsa Galatasaray bence oldukça dezavantajlı başlar. 

Gelelim Tudor'un bence çıkması gereken taktiğe... Takımın belli bir üçlü savunma alışkanlığı oturdu ve yorgun Cenk'i 3 kişi marke edip, Talisca - Cenk ikilisine göz açtırılmazsa sağlam savunma ihtimali yükselecektir. Fernando'nun da savunma merkezine daha yakın oyunu o bölgede kolay kümelenmeyi sağlayabilir ve Beşiktaş'a alan verilmez. Bence Tudor, 6 puanlık fark ortadayken önce beraberliğe oynamalı ve futbolu İtalya'da öğrenmiş biri gibi bir puanı almalı. Açıkçası bugüne kadar Tudor'un korkak bir futbol oynattığına dair çok yorum okudum ama bence bu yorumlar saçmalıktan ibaretti. Tudor aksine temkinli bir oyun oynatmıyor. Mancini'nin başarılı defansif taktiklerle aldığı kritik maçlar var. 2 Juventus maçı, bir iç sahada Fenerbahçe maçı. Oyunu bağladı ve bazı büyük maçları 1-0 kazanmasını bildi. Tudor ise bunu hiç yapamadı. 8 yıllık İtalya kariyerindeki hocalarından bu konuda bir şeyler öğrenmiş olmasını bekliyordum ama o tip bir maç oynatamadı hiç. Lucescu, Kalli, Mancini. Bazı taktisyenlerin böyle 1-0'a büyük maç kilitlemesi meşhurdur. Tudor'un ise öğrenmesi gereken şeylerden biri bu.

Aksine Tudor, Galatasaray'a geldiğinden beri iki Başakşehir deplasmanı, iki Trabzonspor deplasmanında temkinli olmadığı için mağlubiyetler aldı. Planları defansif değil ofansifti. Trabzon'da iki maçta da savunmayı önde kurmak istedi. 3'lünün göbeğine hızlı Denayer'i koymasının sebebi bu. Savunmayı öne çıkarmak ve savunma arkasına atılan toplara hızlı Denayer ile yetişmek. Buna karşın bu maçların hemen hepsinde takımı bir duran top golü yedi ve dağıldı. 

Bugün Fransız savunmacı Abidal'ın Fitbol Dergisine verdiği bir röportajı izledim. 3'lü savunmayı anlatıyordu. "Pique - Puyol ve ben üçlüye dönüyorduk. Dani Alves forvete kadar gidebiliyordu" diyor ve Puyol'un üstünde duruyor. "Üçlünün ortasındaki stoper hızlı olmalı ki derinlik kazandırabilsin. Böyle bir stoperiniz yoksa 3'lü savunmada ofansif oynayamazsınız" diyor. Tudor'un üçlü savunmaları hep ofansif plan üzerineydi. Ezmek üzerineydi. Tudor Mancini gibi kapalı bir plan hiç düşünmedi. Bu maçta ise bence düşünmeli. 


Bu maçta savunmayı önde değil geride ve sağlam kurmalı. Bence bu maçta Maicon'u da savunmanın göbeğinde oynatmalı ve fiziksel olarak Cenk'e üstünlük kurmalı. Veya Serdar merkezde Maicon sağ stoper de olabilir. Serdar, Maicon'dan daha iyi pozisyon alıyor gibi geliyor bana. Maicon - Serdar - Denayer üçlü stoperinin önünde Fernando ile merkezde kümelenip Talisca ve Cenk'i kilitlemek ana plan olmalı. 4'lü orta sahanın kanatları ise 90 dakika git-gel yapıp özellikle kontra atak başlangıçlarını sağlamalı. 

Bu maçta Feghouli'nin oynamasını beklemiyorum. Ceza almadan önce de kondisyonu eksikti. Cezadan dönüşte kupada da aynı şekilde göründü. Yasin de bu kadar formda ve istekliyken sanırım derbide o oynayacaktır. Feghouli de son yarım saatte joker olarak düşünülebilir. Yaz kampını sakat geçiren futbolcularda bu sorun oluyor. Feghouli ve Latovlevici yaz kampında idman yapamadıkları için fiziksel olarak düşüş yaşadıkları görülüyor. 

Gomis'in arkasında Yasin ve Belhanda oynarsa, Yasin'le ilgili sıkıntı yaratıcılığının eksik olması. Açıkçası bu derbi öncesinde 2-3 maç hazırlık maçı oynama hakkı olsa 3-4-2-1'de Gomis arkasındaki ikilide Mariano - Belhanda'yı dener. 4'lü orta sahanın sağında da kanat beki olarak Yasin'i denerdim. Mariano sağ bek olmasına rağmen kanat oyuncuları Garry ve Yasin'den çok daha teknik, yetenekli ve yaratıcı zeki bir oyuncu. O yüzden Yasin ve Garry'i kanat beki gibi kullanıp yaratıcılık gerektiren noktalara fazla sokmamak ve çizgide onların maksimum enerjisinden yararlanmak daha mantıklı. Mariano da hücumda yaratıcı olabilecek kadar zeki bir futbolcuya benziyor. Tabi böyle radikal bir deneyi daha önce hiç denemeden derbide kullanmak da çok mümkün değil.

Yukarıda da örnek verdim. Tudor, İtalyan hocalardan çok Guardiola'dan kopya çekiyor gibi geliyor bana. Guardiola'nın kanadı çok dayanıklı, kondisyonu yüksek tek bir beke devredip diğer hücum kanatları merkeze forvet oyuncusu gibi sokma arzusu Tudor'da da var. Mariano ve sol bek kim oynarsa kanadı tek başına kullansın ve Tolga - Belhanda - Garry - Feghouli gibi forvet arkası oyuncuları merkeze girsin istiyor. Buna karşın bu sol kanadı tek başına kullanabilecek bir oyuncuyu henüz bulamadı.. Bence o oyuncu solda Garry, sağda da Yasin olabilir. Mariano ileride üçlü savunmanın sağında Mascherano gibi bir futbolcuya da dönebilir. Bu tip çabuk, iyi bir oyun kurucu da Galatasaray'ı geliştirebilir. 

Süper Lig ile ilgili tüm analizleri Süper Lig Analiz sayfamızdan takip edebilisiniz.

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!