Yeşil – mavili ekip ilk olarak Kasımpaşa'dan ayrılan Arjantinli Oscar Scarione'yi gündemine alarak 10 numaralı transferi erkenden bitirmek istemişti. Rize'yi çocuklarının okul nedeniyle istemeyen Arjantinli oyuncu tercihini İsrail liginden yana kullanmıştı. Rizespor, 10 numara için bu kez Hollanda liginin kapısını çalmış, Faslı oyuncu Bell Hassani ile hemen hemen her konuda el sıkışmıştı. Transferin son gününde Az Alkmar'a giden Faslı oyuncu böylece Rizespor'a son dakika çalımı atarak, ters köşeye topu bırakmıştı. Atmaca, devre arasında 10 numara için bu kez İsrail liginden Buzaglo ile prensip anlaşmasına varmış, bu oyuncuyu imza için İstanbul'a getirmeyi bilmişti. Yılbaşı gecesi İstanbul'da bir gece kulübünde meydana gelen silahlı terör eylemi sonrası İsrailli oyuncu Türkiye'de terör olaylarından dolayı oynamayı ret ederek ülkesine dönmüş, yeşil – mavili ekip bir kez daha 10 numara transferinde sonuç alamamıştı.
Çaykur Rizespor'un 10 numara transferi için en fazla düşündüğü isim ise Avrupa liginden Wienli Alexander Grünwald oldu. Yeşil – mavili ekip, teknik direktörü Hikmet Karaman'ın raporu doğrultusunda sezon öncesi bu futbolcunun transferine aslında çok yaklaşmıştı. İki kulübün bir araya geldiği görüşmede arada ki fark 200 bin Euro kadar düşmüş, yeşil – mavili ekip, Avusturya temsilcisinin istediği rakamı 200 bin Euro daha artırmayınca Grünwald transferi Ocak ayına sarkmıştı.
Ocak ayı transferinde bir kez daha Viyana kapılarına dayanan Rizespor yönetimi Grünwald için bu kez kesenin ağzını sonuna kadar açarak futbolcuya üç yıllık için 2.400 bin Euro teklif etti. Rizespor'dan gelen yüksek transfer bedelini kulübüne gösteren Grünwald aslında bir taşla iki kuş birden vurdu, diyebiliriz. Wien kulübü ilk iki hesapları yaparak Şampiyonlar ligine gitmek için kaptanlarını kadroda tuttu ve Rizespor'un verdiği rakamın üzerine çıkarak hem futbolcunu kaptırmadı hemde diğer yandan Grünwald'ın ailesinin istediği gerçekleşmiş oldu.
Çaykur Rizespor'da yılın hikâyesine dönen 10 numara transfer isteği henüz gerçekleşmezken aslında bize yeşil – mavili takımın bu transfer politikasının yanlış olduğunu gösteriyor.
Sezon öncesi kurulan scaut ekibinin hiçbir şey yapmadığı, kulüp adına maç izlemeye gidenlerin sadece uçuş milli toplamak için seyahat ettiği, hocanın önerdiği isimlerde yönetim kurulunun geç kaldığı, transferde A planı kapandığı zaman B, C, D, E planının olmadığını bir kez daha görüyoruz.
Kulüp transfer politikasının bir diğer yanlış bulduğum nokta ise içine kapanık olması.
Bugün Dünya'nın üst düzey takımları sosyal medyanı çok güzle kullanıyor. O görüntüler beş dakika sonra yarım akıllı telefonlarımıza düşüyor, dünya bunları izliyor. Bizde ise tam tersi, yok o duymasın, bu duymasın transfer yatar. Zaten yatıyor… Transfer denilen şey tek taraflı bir iş değil. Bunun menejer ayağı var ki en tehlikeli olanı o. Bir tıkla istedikleri kişilere pas atıyorlar algı operasyonunu yapıyorlar.
Gelinen noktada ismi geçen oyuncuların bek raunduna bakıyor Rizespor. Neymiş, x kaliteli ama sorunluymuş. Kolayı var bu futbolcu ile yapacağın sözleşmeye istediğin maddeleri eklersin, bu kadar basit. İlave edersin, sezon sonu bu takım ligi şurada bitirirse sen şu kadar daha para ekstra alacaksın dersin veya şu gol barajını geçersen sana ilave bu kadar daha ücret dersin.
Antalyaspor nasıl ayağa kalktı? Rıza hoca gitti hemen primlere el attı. Maç başı 60 Bin Liraya oynuyorlar. Her galibiyete ( 1 – 0 ) da olsa futbolcu başına ekstradan 60 Bin lira alıyor oyuncular. Yıllar öncede yazmıştım, Akhisar ekibi de böyle yapıyor diye. Hem genç takım kuracaksın, hem transferde bu kadar hata yapacaksın, hem içerdeki İrlandalıları dinleyeceksin hemde başarı bekleyeceksin. Zor dostum zor..
Bu kadar zorluk ve hatalar içinden alın size yeni bir 10 numara. O da genç Recep.. İnşallah üzerine koyarak devam eder.
Yorum: Selim Denizalp
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
GALATASARAY
TRABZONSPOR