Soru: Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun hocam. Altınordu gibi altyapı sistemi ile adından söz ettiren bir kulüpte görev almanın verdiği duyguları anlatır mısınız?
Mehmet Bey, Hüseyin hocam ve ekibimizle beraber 13 senelik bir geçmişimiz var. Bu organizasyonu oluştururken bir misyon üstlendik. Bu ülke topraklarındaki çocuklarımıza olanaklar sağlayıp, içlerindeki yetenekli çocuklarımıza ileri düzey eğitim vermek üzerine bir misyonumuz bulunuyor. Çocuklarımızı önce kendi kulübümüzde, milli takımlarda ve daha sonra yurtdışında yarışabilecek düzeye getirmeye çalışıyoruz. Bu misyonu Mehmet Bey bize teklif ettiğinde duygulanmamak elde değildi. Mehmet Bey, “Bu işi yapmak için çelik gibi yüreğiniz olması gerekir” demişti. Pes etmemek, tuğla üzerine tuğla koymak gibi bir mizaca sahibiz. Temeli doğru oturtmamız gerektiğinin farkındayız. Mehmet Beyin en büyük hedeflerinden biri de antrenör yetiştirmektir. Bu süreç Hüseyin Eroğlu hocam ile başladı. 10 yılın ardından bayrak bana devredildi. Kulübümüzde çok çalışıp, Altınordu'muza her şeyimi verdikten sonra ben de bayrağı diğer arkadaşlarıma teslim edeceğim.
“SON 9 MAÇ KURTULUŞ MÜCADELESİ VERDİK”
Soru: Geçen sezonu 6. Sırada bitiren fakat bu sene aldığı sürpriz sonuçlarla ligi 14.sırada tamamlayan bir Altınordu izledik. Takımın bu seneki performansı hakkında neler söylemek istersiniz?
Herkesin kafasında bu soru işareti var. Geçmişe baktığımızda 2012-2013 yılında 3.Lig, 2013-2014 yılında ise 2.Lig şampiyonluğumuzun olduğunu görüyoruz. Ondan sonra gelen 8 yıllık süreçte de Türkiye Birinci Ligi'nde mücadele etmeye devam ediyoruz. 4 defa ligi 7.sırada bitirerek play-off'un kapısından döndük. Geçen sene play-off'ta final oynadık. Sıralama anlamında en sıkıntılı dönem bu sene oldu. Her sene kabuk değiştiren bir yapımız var. Misyonumuz gereği 7-8 özkaynak oyuncumuz o dönemlerde başka takımlara transfer oldukları için sirkülasyon çok fazla oluyordu. Bu oyuncularımızın yerine gelen futbolcuların adapte olması zaman alıyor. Biz genelde sezona kötü başlayıp daha sonra çıkış yakalıyoruz. Geçen sene play-off'ta final oynayan kadromuzdaki oyuncuların 10'u transfer oldular. Yerlerine gelen 15 özkaynak oyuncumuz vardı. Bunların tempoya ve sisteme ayak uydurması kolay bir süreç değil. Üstelik dış transferde fazla oyuncu kadromuza katmadık. Bir taraftan sakatlık diğer taraftan pandemi süreci bizi ister istemez yıprattı. Kadromuz ikinci dönemde oturmaya başladı. Son 9 maç kala herkes bizim üstümüzü çizmişti. “Altıınordu buradan kurtulamaz, küme düşer” anlayışı hâkimdi. Ama kulüp içindeki kahramanlarımızla beraber kurtuluş serüveni başlattık. Başarısız gibi gözüktüğümüz sezonu bana göre son maçlarle beraber başarılı bir şekilde tamamladık.
Soru: Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder, Burak İnce, Enis Destan ve Berke Özer gibi özkaynak sisteminizden birçok oyuncuyu Türk futboluna kazandırdınız. Her kulübe örnek olması gereken bu sistem hakkında bilgi verir misiniz?
Hep beraber bir felsefe meydana getirdik. Altınordu organizasyonu kapsamında 52 il ve 122 ilçe olmak üzere toplam 16 bin 651 öğrencimiz bulunuyor. Bu ağı takip eden spor okulu direktörü Köksal Ferizcan hocam ile beraber büyük bir ekip takip ediyor. Ülkemizi tarayarak buradaki yetenekli çocuklarımızı kendi merkez bünyemize alıyoruz. Çocuklarımızı Sait Altınordu ve Metin Oktay tesislerimizde yaş gruplarına göre davet ediyoruz. Sait Altınordu tesislerinde bulunan Kural Altıntaş hocam nezdinde 400 tane elit sporcumuz bulunuyor. Bunun yanında Altınordu altyapısını oluşturan 1000'e yakın oyuncumuzun olduğu gümüşordu dediğimiz bir yapımız var. Mesela Cengiz Ünder, Çağlar Söyüncü, Berke Özer ve Barış Alıcı gibi oyuncularımız hep bu meşakkatli yollardan geldiler. Büyük bir eğitim ve elemeden geçen sporcular en sonunda A takımımıza hedef oyuncu olarak geliyor. Bizde uluslararası düzeyde yetiştirmeye çalışıyoruz.
“YENİ CENGİZLER, ÇAĞLARLAR VE BERKELER YOLDA”
Soru: Altınordu Özkaynak projesinin meyvesini Türk futbolu uzun yıllardır görüyor. Bu sistem çerçevesinde yeni isimler ortaya çıkmaya devam edecek mi? “Adından söz ettirecek” dediğiniz isimler var mı?
Özkaynak projesi bizim misyonumuzdur. Normalde Burak İnce ve Enis Destan bu sene sonunda transfer olarak göndereceğimiz isimlerdi. Ama devre arası gelişen transfer sürecinden dolayı erkene çektik. Arminia Bielefeld'in Burak İnce konusunda çok isteği vardı. O yüzden devre arası döneminde transfer oldu. Burak ve Enis'le beraber biz bu sene hedefimize ulaşmış olduk. Örnek verecek olursak Emircan Gürlük, doğal yeteneği olup gelişebilirlik yeteneği yüksek olan bir oyuncumuz. Ayrıca yüksek top becerisi ve oyun bilgisi gelişmekte olan bir sporcumuzdur. Ben Emircan'ın ileride Cengiz ve Çağlar abisi gibi Altınordu'muzu yurtdışında temsil edeceğini düşünüyorum. Önümüzdeki sezon herkesin Emircan'ı konuşacağını düşünüyorum. Bununla birlikte 8 numara pozisyonunda görev yapan Sami Satılmış, fizik kalitesi çok yüksek olan bir oyuncumuzdur. Ayrıca kendisi U17 ve U18 Milli Takımımızda görev yapıyor. Maç içerisinde temposu çok yüksektir. Çalışmalarla beceri kalitesini biraz daha arttırdığımızda onunda aynı şekilde yurtdışında güzel bir şekilde takımımızı temsil edeceğini düşünüyorum. 2 numara pozisyonunda görev yapan Furkan Metin, iki senedir bizimle beraber devam ediyor. Onunda Altınordu'muzu aynı şekilde gerek milli takım, gerekse diğer kulüplerde temsil edeceğinden eminim.
Soru: Takımın önemli isimlerinden olan Hüsamettin Yener, Ahmet İlhan Özek, Erdi Dikmen ve Recep Aydın'ın sözleşmeleri bu ay sonu itibariyle sona erecek. Bu isimlerle alakalı planınız nedir? Transfer teklifi aldıklarına yönelik haberler hakkında neler söylemek istersiniz?
Saydığınız bu 4 oyuncumuz bize bu sene hem saha içinde hem de saha dışında inanılmaz katkı verdi. Geçen senelerde vedalar ve eksilmeler çok oldu. Bu sene bunu en asgari düzeyde tutmak istiyorum. Mehmet Bey ile henüz oturup konuşmadık. Onlarla ilgili görüşlerimi bildireceğim. Ben takım iskeletinin korunmasından yanayım. Bence sağlıklı olan da bu. Kulübümüzün şartlarını, kadro yapılanmasını ve planlanmasını ekibimizle beraber oturup değerlendireceğiz. Ama ben bu oyuncularımızın kalmasından yanayım.
Soru: Geçtiğimiz devre arasında Altınordu'da altyapıdan yetişen Ali Emre Yanar'a Danimarka Süper Lig ekibi FC Nordsjaelland'ın talip olduğu gündeme gelmişti. Oyunculara gelen transfer teklifleri var mı?
Bu konu biraz da yönetimi ilgilendiriyor. Öyle bir teklif henüz yok. Ali Emre üzerinde bir şeyler söylemek gerekirse karakteri ve duruşuyla bizi temsil edebilecek en iyi oyuncularımızdan birisidir. Evet, bu sene fazla gol yedik ama bu golleri takım olarak yediğimizi unutmamamız gerekiyor. Ali Emre, birçok maçta bizi ayakta tutarak galibiyete katkıda bulundu. Ben Ali Emre'nin bir gün yurtdışında veya Süper Lig'de forma giyeceğine inanıyorum.
“PEP GUARDİOLA VE JURGEN KLOPP BİR EFSANE”
Soru: Teknik adamların kendi stratejisini oluştururken mental olarak kendisine yakın bulduğu ve örnek aldığı isimler oluyor. Örnek aldığınız bir isim bulunuyor mu?
Ben takım izlemek yerine teknik adam takip ediyorum. Mesela Marcelo Bielsa, Julian Nagelsmann, Maurizio Sarri, Erik ten Hag gibi isimleri izlemeyi seviyorum. Oyun içerisinde kurguları olan, bütün oyunculara görev yükleyebilen ve farklı hamlelerle maçı kazanmayı bilen hocalar bunlar. Jose Mourinho, Diego Simeone, Unai Emery gibi savunmayı iyi yaptıran hocaları izlemek ayrı bir keyif veriyor. Pep Guardiola ve Jurgen Klopp gibi hocaları da ayrıca efsane olarak görüyorum.
Soru: Futbolcularınızın gelişimini düşünecek olursak, özkaynak oyuncularınızın ilk olarak Süper Lig kulüplerinden birine mi yoksa Avrupa kulüplerine mi gitmesinden yanasınız?
Oyuncumuzun bizim felsefemizle örtüşen takımlara gitmesinden yanayız. Çünkü oyuncumuzun gittiği yerde gelişimine devam etmesi gerekiyor. Abdullah Avcı, Cengiz Ünder'i çok istemişti. Abdullah Avcı hocamın zihniyeti bizimkiyle uyuşuyor. Oynattığı futbol felsefesiyle beraber kendisi Başakşehir'de bunun tohumlarını atıp yoluna devam etti. Trabzonspor'da yaptıkları işler ortada. Cengiz Ünder, Başakşehir'e transfer olduğunda hiç zorluk yaşamadı. Abdullah avcı ile beraber gelişimine devam ederek Roma'ya transfer oldu.
Soru: Uzun yıllar yardımcı antrenörlük görevinden sonra ilk teknik direktörlük göreviniz olacak. Hedef ve performans olarak geleceğe yönelik planınızdan bahseder misiniz?
Sıradan bir takım olmadığımız için hedefsiz bir takım değiliz. Altınordu'nun her zaman bir hedefi vardır. Herkes, “100. Yılda Altınordu şampiyon olacak mı?” diye soruyor. Şampiyonluk olmasa bile biz sezona başlamadan önce kendimize hedefler koyuyoruz. Sezonu en üst düzeyde bitirmek istiyoruz. Doğru ekibi kurup herkese iyi futbol izleterek başarı elde etmek istiyoruz. Ben bir bayrak devraldım. Öncelikli hedefim olarak Altınordu'muza en doğru emeği verip, üst düzey seviyeye getirdikten sonra Gönlümde milli takımlarımızda görev almak var. Kafa yapıma uygun olduğu içinde İspanya'da çalışmak istiyorum. Bunun için elimden gelen mücadeleyi vereceğim. “Gelişmeyen ve dönüşmeyen kaybolmaya mahkûmdur” anlayışı olduğu için çok çalışacağız. Futbol her geçen gün kabuk değiştirdiği için ayak uydurmak zorundayız. Bunların haricinde çok güçlü ekibe sahip olduğumu ve esas kahramanın onların olduğunu söylemek istiyorum. Onlara her zaman minnettarım ve teşekkür ediyorum.
UFUK KAHRAMAN İLE KISA CEVAPLAR
KIRMIZI-LACİVERT: ÇELİK VE GÜCÜ TEMSİL EDEN ŞEHİTLERİMİZİN KANI
ALTINORDU: BÜYÜK SEVDAM
FORMA: ARMA
SEYİT MEHMET ÖZKAN: EFSANE
FUTBOL: ALIN YAZISI
SAHA KENARI: BÜYÜK HEYECAN
TEKNİK EKİP: KAHRAMANLAR
ÖZKAYNAK: EVLAT
RÖPORTAJ - MUHAMMET DUMAN
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
GALATASARAY
TRABZONSPOR