Galatasaray'ın Brezilyalı yıldızı Felipe Melo, güncel konulardan özel yaşamına kadar birçok konuda samimi açıklamalar yaptı. İşte Melo ile yapılan o röportaj..
Ailende senden başka futbolcu var mıydı?
Ailende senden başka futbolcu var mıydı?
- Aslında çok yoksul bir aileden geliyorduk. Babamın ve babamın kardeşlerinin de ekonomik şartları iyi değildi ve bu yüzden futbola daha çabuk yoğunlaşmaya çalıştım. Bunun dışında kuzenlerim ve diğer kişileri de sayarsak cidden çok sıkıntılı dönemlerden geçtiğimizi söyleyebiliriz.
Brezilyalı futbolcuların sahilde futbola başladıklarıyla ilgili pek çok hikâye anlatılır. Sende sahillerde top peşinde koşturdun mu?
- Sahile yakın olursanız tabi ki çıplak ayaklarla oynarsınız. Ben daha çok sokaklarda olduğum için buna benzer şartlarda futbol oynamayı öğrendim ama tabi Brezilya'lıların içerisinde olduğunu ve yetenekli olduğunu unutmamak lazım…
Henüz 22 yaşındayken ülkenden ayrıldın. Yabancı bir ülkede futbol oynamaya başladın. O yaşlarda ayrılmak senin için zor muydu?
- Tabi ki benim için çok zordu ama para kazanmam gerekiyordu ve bu zor seçimi yapmam gerekiyordu. Avrupa'ya gittikten sonra zaten dönerek aileme yardım edeceğimi biliyordum.
O yaşta ailenden seninle birlikte Avrupa'ya gelen başka biri daha var mıydı?
- Nereye gidersek gidelim karım ve kardeşim yanımda olmuştur. Hatta bir örnek vermek gerekirse kardeşimi zaman zaman siz basın mensupları olarak yanımda görebiliyorsunuzdur. Yani ben nereye onlar oraya…
Burada gerçektende çok kalabalık bir aileyle yaşadığını görüyoruz. Hiç yalnız kalmak istiyorum dediğin anlar olmuyor mu?
- Aslında kardeşim benden ayrı kalıyor ve tabi ki eşimle yalnız kalmak istediğimiz zamanda kendimize özel zamanlar ayırabiliyoruz. Yani hep beraberiz ama farklı zamanlarda kendimize değişik yerler açabiliyoruz. O yüzden yalnız kalmaya ihtiyacımız olduğunda bunu birbirimize iletiyoruz. Bir yandan da hiç kopmadığımızı söyleyebilirim.
Twitter hesabının yaşamında önemli bir yer tuttuğunu söyleyebiliriz. Seni sık sık internette tweet atarken instagram da fotoğraf paylaşırken görüyoruz. İnternete ne kadar vakit ayırıyorsun?
- Evet, twitter kullanmayı çok seviyorum. Beni takipçilerime ve taraftarlarıma çok yaklaştırıyor o yüzden vazgeçilmezlerimden bir tanesi olduğunu söyleyebilirim. Playstation oynamak hoşuma gidiyor. Hem takım arkadaşlarımla normal arkadaşlarımla ve ailemle de çok fazla sayıda vakit geçiriyorum. Arkadaşlarımla film izlemek ayrı bir eğlencem; Çünkü film hayatımda önemli bir yer kaplıyor. Tabi ki çocuklarım çocuklarla havuz keyfi ve bir arada zaman geçirmeyi çok seviyorum. Ve basketbol, basketbol oynamayı ve izlemeyi çok seviyorum.
Peki, Lineker den başka idolün var mı? Biliyoruz ki oğlunun adı Lineker ona çok büyük hayranlık duyuyorsun. Lineker'den başka idolün var mı?
- Aslında Lineker ismi futbolcu Lineker değil. Annem hamileyken kardeşimin ismini Lineker koymak istiyordu bende buna karşı çıktım o da Nikolas koydu. Benim çocuğum olduktan sonrada ben Lineker ismini koyarak böyle bir değişiklik yapmış olduk. Futbolcu Lineker'le bir alakası yok.
Gerçek idolün kimdi?
- Gerçek idollerime geçersek kendi pozisyonumda Veron'u kendime örnek aldığımı söyleyebilirim. Veron tabi Güney Amerika'da çok önemli bir oyuncu olduğunu da söylemek lazım. Oyun stili olarak kendime Veron'u örnek almışımdır. Zico tabi hem Brezilya için çok ciddi bir efsane hem de bir Flamengo efsanesi olduğu için her zaman kendime çok yakın hissetmişimdir. Kendim izleyemesem de Zico ve Beyaz Pele deyince Brezilya'da akan sular durur. Romario ya geçersek Romario bizim için gerçek efsanelerden bir tanesidir. En büyük futbolculardan bir tanesidir.
2010 Dünya Kupası sırasında Maradona'dan inanılmaz övgüler almıştın. Turnuvanın en iyi oyuncularından biri olduğunu söylemişti. Ondan böyle şeyler duymak sana nasıl hissettirdi?
- Maradona'dan bunları duymak tabi ki benim için çok güzeldi benimle ilgili en ilginç futbolculardan biri demecini verdi. Gururlandım tabi ki çokta mutlu oldum. Yapılarımız çok farklı ama Maradona'dan bunları duymak oldukça hoştu.
Bir Arjantin efsanesinin Brezilyalı bir futbolcu için bunları söylemesi oldukça sıra dışıydı öyle değil mi?
- Hepimiz öncelikle insanız ve tabi ki saha içerisinde mücadele ediyoruz ama saha dışında çok ciddi bir saygı ve rekabet var aslında Türkiye'den bir örnek vermek gerekirse Galatasaray ve Fenerbahçe derbisi gibi ezeli ve ebedi dostluktan bahsedebiliriz ama dışarıya baktığımızda birbirimize çok ciddi saygı duyuyoruz. Mesela bir Arjantinli futbolcudan örnek vermek gerekirse Messi'yi izleyebildiğim için tanrıya çok şükür ediyorum. Çünkü o da Arjantinli efsanelerden birisi.
Lüksemburgo, Fatih terim, Emery, Prandelli gibi böyle büyük isimlerle çalıştın. Peki böyle büyük isimlerle çalışmak senin kariyerini nasıl etkiledi?
- Teknik adamları ayırmak gerekirse hepsi çok değerli isimler. Lüksemburgo'yla başlarsak beni gerçek bir profesyonel yapan isimdi o zaman çok gençtim ve ondan çok şey öğrendim. Emery'e geçersek o bana yüzde yüz güveni öğretti ve önemli bir oyuncu olduğumu hissettirdi. Beni çok geliştirdiğini söyleyebiliriz. Bana güven sağladı ve bende onun güvenini boşa çıkartmadım. O dönem kariyerim için çok zordu ama Emery'nin yardımıyla beraber bütün bu sıkıntıları aşmayı başardım. Prandelli'ye geçersek, Prandelli bana gümüş parlaklığı kazandırdı. Beni mükemmel yapması için elinden gelen her şeyi yaptı. En iyi yönlerimi çıkarttığını söyleyebiliriz. Kötü yönelerimi de çözmemi sağlayan teknik adamdı. Fatih Terim ise müthiş bir futbol bilgisi var ve tam bir öğretmen. Onun sayesinde onun tecrübesiyle çok şey kazandım.
Kariyerine baktığımızda ya en çok eleştirilen ya da en çok övülen futbolcu olduğunu görüyoruz. Sence bu senin kaderinde mi var neden böyle oluyor?
- Ben aslında çok şeffaf biriyim. Her zaman ne söylediysem açıkça söylemişimdir. Bazı kişiler dedikodu çıkartabilirler ve tartışabilirler ama ben her zaman dürüst ve açık konuşan biri oldum. Eleştirenler biraz açık olsunlar ve birazda dürüst olsunlar diyorum. Mesela Brezilya'daki maçlarımı ve kariyerimi tartışanlar eski maçlarıma da bakmayı ihmal etmesinler. Juventus kariyerimde çok eleştiriliyor ama ben orada hem ilk 11 oyuncusuydum ve yetmişe yakın maça çıktım iki sene içerisinde ve çok çaba harcadığımı söyleyebilirim. Ama bunlar doğal eleştirilerle yaşamaya alıştım.
Sahaya çıktığın zaman bambaşka birine dönüşüyorsun o hırsın gözlerinden okunuyor. Peki bunu nasıl açıklayabilirsin?
- Sahada aslında her şeyimle oynuyorum. İçimde duygularda var futbol benim için tanrının bir hediyesi ve tanrı bana sevdiğim işi yapma şansını verdi. Ayrıca taraftarların omzunda benim ismimin yazması benim için çok önemli bu bana aynı zamanda sorumluluk veriyor. Bu sorumluluk saha içerisinde duygular anlamında bana yardımcı olduğunu söyleyebilirim ve bunun eşliğinde oynuyorum ve güç kazanıyorum yani taraftarların gücünü de yanıma aldığımı söylemem lazım. Bu benim işim ve bende bunu için doğdum.
Peki bu duyguların seni bazen agresif yaptığını söyleyebilir miyiz?
- Agresif derken neyi kastettiğiniz size göre değişir. Türkiye'de gördüğüm kartlara baktığınız zaman kasti hareketlerden olmadığını görebilirsiniz. Bunu ancak yapmak zorunda olduğum zaman yaparım ve takıma yardım etmek ihtiyacı olduğunu unutmamak lazım. Asla vahşi olmadım sahada Juventus, Galatasaray ve milli takım gibi birçok büyük takımda oynadım. Futbolu asla şiddet olarak görmedim. Futbolu bir iş olarak görüyorum. Ben bir profesyonelim ve rakiplerime de saygı duyuyorum.
Günlük yaşamında da sahada olduğu gibi agresifmisin?
- Elbette kimse aziz değildir ve ailemde çok daha sakinimdir. Sakin ve şakalaşırım kolay kolayda sinirlenmem. Sinirlendiğim iki şey var yalan ve hakaret bunlara dayanamıyorum bunlara dikkat ediyorum. Ailemle ve kendi yaşantımda çok daha sakin biri olduğumu söyleyebilirim.
İtalya'da en çok eleştirilen futbolculardan biriyken Galatasaray'a gelip muhteşem bir performans çıkardın bunu sırrı neydi?
- Öncelikle tanrı en büyük yardımcımdı. İkincisi elbette takımım çok iyi bir takımın parçasıydım. Bu ikisi bir araya gelince böyle bir performans sergilemem kolaylaştı.
Galatasarayla kalıcı sözleşme imzalaman biraz zaman aldı. Bu görüşmeler sırasında tam olarak neler yaşandı?
- Bazen transfer piyasasında bunlar yaşanıyor iki kulübün anlaşması biraz zaman aldı ben sadece bekledim ama mutlu sonla bittiği için mutluyum. Galatasaray'ı ailem olarak görüyorum ve burada çok mutluyum.
Galatasaray'da oynadığın süre boyunca unutamadığın en önemli an neydi?
- Tabi ki Fenerbahçe ile oynanan Süper Kupa finaliydi. İnanılmaz bir maçtı. O maça dair her şeyi saklıyorum.
Riera ile yaşadığınız sorun ülke gündemini epey meşgul etmişti. Şimdi aranız nasıl?
- O konu aslında kapandı. Beşiktaş'la oynadığımız play-off maçında gol attık ve birlikte sevindik. Bu olaydan sonra da yakın arkadaş olduğumuzu söyleyebilirim.
Değiştirmek istediğin bir huyun var mı?
- Aslında olmadığını söyleyebilirim.
Sana Türkiye'de ‘Pitbull' diyorlar, bu lakaptan hoşlanıyor musun?
- İyi anlamda kullanabiliyorlarsa evet..
Sana göre Brezilya'nın gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu kim?
- Pele ve Zico'yu izlemedim. Gerçi gittiğim ilk maç Zico'nun jübilesi olmuştu. Hangisinin daha büyük olduğunu bilemeyeceğim.
Peki aktif futbolcular arasında dünyanın en iyi futbolcusu kim?
- Bu konuda bence tek isim var, şüphesiz Messi…
Röportaj: Yetkin Etkin - Ahmet Yavuz (4-4-2)
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
TRABZONSPOR