"Menajerlerle ilgili en çarpıcı sözü, İlhan Cavcav dile getirdi. Şeytana bile pabucu ters giydirecek bilgi ve deneyime sahip olan İlhan Cavcav, bir süre önce tüm içtenliği ile aynen şunları söyledi: “Öpülmenin yaşı yokmuş. Son zamanlarda menajerler beni çok öptü. İnanılmaz kazıklar yedim. Bu menajerlerden korkulur.”
Cavcav bile bunu dediğine göre... Durumun vehametini anlatabilmek için fazla söze gerek yoktur umarım.
Ve insan merak ediyor... Bu camianın göbeğinde olup da menajerlerden okkalı kazık yemeyen kaç kişi vardır acaba?
Tanıdığınız üst düzey herhangi bir teknik adama ya da yöneticiye sorun, size futbol aleminde dönen cambazlıkları en ince detayına kadar anlatsın.
Nasıl mı?.. Menajer - kulüp yöneticisi işbirliği sonucu, bazı kulüplerin dibine kadar nasıl soyulduğu... 300 bin Euro etmeyecek bir futbolcunun, menajer kazığı sonucu herhangi bir kulübe 3 milyon Euro'ya nasıl itelendiği... Menajer - kulüp yöneticisi - teknik adam birlikteliği sonucu bazı kulüplerde ne gibi atraksiyonlar yapıldığı... Kulüplerin içinin nasıl boşaltıldığı... Bazı yöneticilerin nasıl zengin olduğu.
Herkes samimi bir şekilde duyduklarını ve yaşadıklarını dile getirirse... Ülke futbolunu derinden sarsacak bilgiler çıkacaktır ortaya.
Dikkate almakta yarar var: Ülkemizdeki menajer dalavereleri, futbolumuzun geleceği açısından da büyük önem taşıyor.
Yapılan cambazlıklara birileri “Dur” demediği taktirde... Kulüplerimizin önemli bölümü dün nasıl soyulduysa, bugün nasıl soyuluyorsa, yarınlarda da aynı şekilde soyulacaktır.
Ve sonrasında da yine herkes “Paramız kalmadı” diye bağıracaktır!
TAZMİNATLARLA TRABZON'A 18 MİLYON MARK'A MAL OLDU
Bir olay anlatayım... Duruma çok vakıf olan, bir dostum aradı, “Sana bir uzmanlık sorusu sorayım” dedi. Sordu:
- “Futbol tarihimizdeki en büyük transfer dolandırıcılığı, nerede ve ne zaman oldu?..”
Güldüm, “Bunu kim bilmez, elbette ki Trabzonsporlu Lange... Ama mümkünse detayları verir misin” dedim. Anlattı:
- “2 bin yılıydı. Konyaspor Yönetim Kurulunda'ydım. Norveçli Rune Lange'yi bize önerdiler. İstenen ücret 800 bin Mark idi. O zamanlar henüz Euro'ya geçilmemişti. Bu 800 bin Mark kulübe makul geldi. Ama iş bozuldu. Kulüp yönetimi parayı tedarik edemedi. Bir hafta sonra ise bu futbolcu Trabzonspor'a satıldı. Tam 14 milyon Mark karşılığında... Nerede ise 18-20 kat karşılığı... Hatta öyle ki, bu futbolcu çok kötü çıktı, oynayamadı, parası ödenmedi, karşılıklı davalar açıldı, sonuçta bizim bu 800 bin Mark'a almadığımız Lange, tazminatlarla birlikte Trabzonspor'a 18 milyon Mark'a mal oldu...”
***
Bu sözler üzerine ben de biraz araştırdım... Menajerler, bu süreçte Lange'yi öyle bir allamışlar, pullamışlar ki... Trabzonspor hemen kapmış... Ve hatta, “Ucuza aldık” diye sevinenler olmuş.
İşin özü şu: Böyle bir mecrada, işlerin sağlıklı sürdürülebilmesi için, çok iyi bir kontrol sistemi gerekiyor. Bu işler sadece belli kişilere bırakıldığı taktirde, biraz beceriksizlik, çokçası da cambazlık yüzünden, hüsran ya da rezalet kaçınılmaz oluyor.
***
Söylememe gerek var mı bilemiyorum ama... Az da olsa son derece düzgün bazı menajerlerin, sahtekar menajerlerle aynı kefede görülmemesi gerekiyor.
Ayrıca... Tekerleklerine çomak sokulduğunu düşünen bazı cambaz menajerlerin, son zamanlardaki saldırgan tutumları, tehditleri ve blöfleri, zavallılık göstergesinden öteye gitmiyor!
***
Yerimiz bitti dostlar...
Dürüst menajerlere selam, bu tür yazılara devam."
BEŞİKTAŞ
FENERBAHÇE
GALATASARAY