comScore

Manchester United Manchester United

Manchester United sıkmaya devam ediyor

26 Kasım 2015, Perşembe 17:52
Manchester United sıkmaya devam ediyor

Louis van Gaal'in oyun anlayışı üzerine eleştirisel bir yazı.

FutbolArena Analiz - Takvimler 24 Mayıs 1995'i gösteriyordu ve Hollanda'nın en üst düzey ligi olan Eredivisie'de 106 gol atıp, hiç yenilgi yüzü görmeden şampiyonluğa ulaşan Louis van Gaal yönetimindeki Ajax'ın genç oyuncuları Uefa Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kazanıyordu.
 
Patrick Kluivert henüz 18 yaşındayken Ajax'a kupayı getiren golü atmakla kalmıyor, hocası Louis van Gaal adına da ilerleyen yıllarda Barcelona ve Bayern Münih gibi diğer avrupa devi takımlarını çalıştıracak kapıyı aralıyordu. 
 
64 yaşındaki Hollandalı teknik adam ülkesinin ulusal futbol takımını 2 ayrı dönem çalıştırırken, 2000-2002 arasındaki dönemin sonunda Sir Alex Ferguson'un hem Manchester United hem de futbola veda edeceği söylentileri sonrası adı İngiliz temsilcisiyle anılmıştı. Bu buluşma 2002 senesinde gerçekleşmemiş ancak 2014 senesinde düzenlenen Dünya Kupası 3.lük maçında Robin van Persie, Daley Blind ve Georginio Wijnaldum'ın golleriyle evsahibi Brezilya karşısında elde edilen Dünya 3.lüğü sonrası Hollandalı teknik adam ile Manchester United'ın yolları buluşmuştu.
 
David Moyes ile yollarını ayıran Manchester United çıkışı onda gördü
 
Sir Alex Ferguson'un birbirinden başarılı ve birçok kupa zaferi dolu geçen 26 senesi sonrası David Moyes aşısı tutmamış, Manchester United kendi adına Premier Lig tarihinin en kötü sezonunu geçirdikten sonra tüm umutlarını Louis van Gaal'e bağlamıştı. Bir Manchester United ve hatta dünya futbol efsanesi olan Ryan Giggs'i yanına asistan olarak alan Louis van Gaal yaz transfer dönemi 150 milyon Sterline'e yakın bir rakamı transfere harcamasına rağmen 2014-2015 sezonunda oldukça inişli çıkışlı maçlar sergilemişti ve Premier Lig'i 4. sırada tamamlamıştı.
Champions Laegue - 'Manchester United v PSV Eindhoven' : News Photo
 
Louis van Gaal 2. sezonu öncesi yaz transfer döneminde yine oldukça hareketliydi ve Manchester United kadrosuna Memphis Depay, Matteo Darmia, Sergio Romero, Morgan Schneiderlin, Bastian Schweinsteiger ve Anthony Martial gibi yıldız isimleri transfer etti. Tüm bu transferlere rağmen Manchester United'ın futbolu tatmin etmiyor.
 
Premier Lig'de ilk 13 hafta geride kaldığında Manchester United ligin sürpriz lideri Leicester City'nin 1 puan gerisinde 2. sırada yer alırken, şampiyonluk yolundaki gerçek rakiplerinin üstünde yer alıyor. 
 
Ayrıca Premier Lig'de kendi sahasında oynadığı 6 maçta yalnızca 1 gol yediler ve genel toplamda ligin en az gol yiyen ekibi konumundalar.
Champions Laegue - 'Manchester United v PSV Eindhoven' : News Photo
 
İşte sorun da aslında tam olarak burada başlıyor
 
Manchester United kendi liginde 8 maç kalesini gole kapamış, Lig Kupası maçında alt lig temsilcisi Ipswich Town'u gol yemeden elemiş, ertesi turda Middlesbrough'tan 120 dakika boyunca gol yememiş ve Şampiyonlar Ligi'nde kendi sahasında 3 maçta yalnızca 3 gol yemiş olsa da tribünlerdeki taraftarlar ve birçok futbol otoritesinin eleştirilerine maruz kalmaktadırlar.
 
Takımdaki oyuncuların kalitesi ve santrafor pozisyonu için yeterli sayıda oyuncu alternatifi olmasa da en azından transferin son saatlerinde rekor bir bonservis bedeli karşılığı gelen Anthony Martial'ın verdiği olumlu katkı da ortada ancak ortada olmayan birşey var ki o da yaratıcılık. Bireysel anlamda yaratıcı ve teknik özelliklere sahip birçok hücum silahını elinde bulunduran Manchester United, bu gücünü sahaya yansıtamıyor. Hatta birçok maç hücum anlamında oldukça yetersiz kalıp, futbolseverleri adeta uyutuyor. Çünkü Louis van Gaal sahadaki oyuncularına maç başlamadan önce doğal olarak görevlerini hatırlatıyor ancak sanki bu görevlerinin asla dışına çıkmamaları konusunda da sıkı sıkıya tembihte bulunuyor gibi.
 
Örneğin kaptan Wayne Rooney ülkesinin ulusal futbol takımında alışılagelmiş Rooney gibi oynayıp, orta sahada mücadele ediyor, kanatlara gelip top alıyor ve rakip kaleye korkusuzca iniyor ancak Premier Lig'de Manchester United forması altında oynarken santrafor pozisyonunda sabit duruyor ve çok da fazla çaba sarfetmeksizin topu bekleyen golcü moduna geçiş yapıyor.
Champions Laegue - 'Manchester United v PSV Eindhoven' : News Photo
 
Yalnızca Wayne Rooney mi? Juan Mata, Ander Herrera ve hatta artık Anthony Martial bile verilen görevin dışına çıkma inisiyatifini almaktan çekiniyor, verilen görevi kendi pozisyonlarında yapıp maçı risk almadan tamamla kaygısına düşüyorlar.

Topun kendi takımında ve rakip sahada olmasını seven bir teknik adam
 
Louis van Gaal'in takımına benimsettiği oyun yapısında topa Manchester United sahip oluyor ve bunu da mümkün olduğunca kendi kalelerinden uzakta, rakip sahada kısa paslaşmalarla gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Sol bek ve sol açık bölgelerindeki etkili isimleri kullanarak da ara sıra bu bölgeden hücum ediyorlar. Rakip hücumlarda ise herkes üzerine düşen defansif görevi titizlikle yerine getirme çabasına düşüyor ve kapılan toplarda yine sakin bir şekilde set oyunu tercih edilerek, kısa paslaşmalarla topun kendilerinde kalması hedefleniyor.
 
Bir oyuncunun çıkıp bireysel yetenekleriyle farklı birşeyler yapması akabinde de tüm takımın cesaretlenerek top yekün ve tabiri caiz ise fütursuzca hücuma çıkması gibi bir durum asla söz konusu değil. Hal böyle olunca da sezon öncesi en çok sorun yaşanması beklenen defans hattının oyuncuları şu ana dek en ön plana çıkan ve yıldızı en çok parlayan isimler oluyor.
Champions Laegue - 'Manchester United v PSV Eindhoven' : News Photo
 
Manchester United kadrosunda stoper Chris Smalling mükemmel bir sezon geçirirken, talihsiz bir şekilde ayağı kırılan sol bek Luke Shaw da sezona inanılmaz formda bir başlangıç yapmıştı. Keza sol bekler Marcos Rojo ve Daley Blind ile stoper Phil Jones, ön libero Morgan Schneiderlin ve kaleci David de Gea da dikkat çeken isimler oldu. Ancak tüm bu isimlerin arasına serpiştirebileceğimiz tek hücum oyuncusu olarak yalnızca Anthony Martial'ı gösterebiliriz.

Nereye kadar gidecek?
 
Manchester United bu sezon birçok maçında adeta bir eleme usulü maça çıkan ve 2. maçın son dakikalarında ilk maçtaki avantajlı skoru korumaya çalışan takım izlenimi yarattı. Bu gidişat ve oyun anlayışı ile özellikle avrupa arenasında hücum gücü yüksek takımlar karşısında yenilecek bir golün nasıl telafi edileceği konusunda ciddi şüpheler var.
 
Bir Barcelona yahut Bayern Münih gibi takımlar karşısında istediğiniz kadar sıkı savunma yapın yine de kalenizde pozisyon vereceksinizdir ve olası yenilecek bir golde Louis van Gaal yönetimindeki Manchester United'ın ' B Planı ' olduğunu söylemek bir hayli zor gözüküyor.
 
Böyle bir ' B Planı ' varsa dahi bu kadar tutuk oynamaya alıştırılan oyuncuların nasıl reaksiyon verecekleri de kafalarda soru işareti yaratıyor.

Çağdaş Sevinç

ARKADAŞINI GETİR 50 TL BİLYONPUAN AL!