Dortmund açısından baktığımızda Jürgen Klopp kadroda sürpriz bir seçim yaparak sahaya çıktı. Schmelzer ve Durm'un yokluğunda Köln'de Grosskreutz'u savunmanın solunda oynatan Alman Hoca, bu kez Sokratis'i o bölgeye koydu ki benim hatırladığım Sokratis'in bu ilk sol savunma deneyimi oluyordu. Ama bu seçim oyunlarını hiçbir şekilde etkilemedi. Bir diğer akıllı seçim de Ramos veya Immobile'nin değil süratli ve iyi gol vuruşları yapabilen Aubameyang'ın tek forvet olarak oynamasıydı. Nitekim bu taktik meyvesini verdi sürati ile savunma arkasına sarkan Gabunlu oyuncu gelen iyi paslarla 2 gol birden attı. Reus harika golü ise tam bir “süper yetenek” işiydi.
İkinci yarıda Dortmund Galatasaray'ın üzerine fazla gelmedi ve hafta sonu oynanacak lig maçı ile gelecek hafta St. Pauli ile oynanacak kupa maçlarını düşünerek skoru yeterli gördü. İkinci yarıda oyuna giren İlkay ve Ramos da iştahlarını birlikte ürettikleri 4. gol ile giderdiler.
Galatasaray'a gelince. Yine pas yapamadı. Oyuncular yer değiştirmeyince top ayağında olan futbolcu kısa sürede topu kaptırdı veya yanlış pas attı. Bunlar da Dortmund ataklarına dönüştü. Oysa Dortmundlu oyuncular o kadar çok yer değiştirip arkadaşlarına pas imkanı sağlıyorlar ki, tam derslik. Burak-Pandev ikilisi sadece yeşil çimlerin üzerinde koşturup durdular ve Dortmund savunması arasında kaybolup gittiler.
Kısaca benim açımdan hiç sürpriz olmayan bir oyun ve skorla Jürgen Klopp ve öğrencileri İstanbul'dan güle oynaya ayrılırken son haftalardaki kötü sonuçlara son verdiler. Galatasaray tam anlamıyla doğru zamanda doğru rakip oldu.