Manisa'ya gelirken çok güzel duygular içindeydim. Böyle anlamlı bir karşılaşmaya kişisel olarak da katkıda bulunmak beni ayrıca mutlu ediyordu. Maç öncesi şehirde dolaşırken Fenerbahçeli ve Galatasaraylı taraftarların hiçbir sataşma olmadan karşı karşıya geldiklerine şahit oldum. Öyle ki Fenerbehçeli bir taraftarı Galatasaralı arkadaşı ile GS Store"da kendim fotoğrafladım. Ama diğer yandan biliyordum ki fanatikler de kendi mücadeleleri için hazırlıklarını yapıyorlardı. Nitekim maç boyu olanlar tam anlamı ile utanç verici idi. Böyle derbi hakikaten olmaz olsun. Bunun adı rekabet falan değil. Soma mağdurları falan bu fanatiklerin umurunda asla olmadı onlar kendi iğrenç oyunlarını yine oynadılar. Sporun bu iki büyük kulübe ihtiyacı varken, gittikçe rezil bir hal alan rekabet sporu öldürüyor ve başta yöneticiler herkes buna seyirci kalıyor, Passolig falan hepsi hikaye. Siz istediğiniz kadar o kartları satın hiçbir işe yaramayacak. İşte bu müsabaka. Onca olay oldu kaç kişi bunun cezasını gördü ki? Yine ellerini kollarını sallayarak çıkıp gittiler. Kısaca Süper Kupa'da tam anlamıyla süper rezaletler yaşadık yine.
Futbola gelirsek. Fenerbahçe geçen sezon kaldığı yerden devam eden bir sisteme sahip olmanın avantajı ile Galatasaray karşısında favoriydi. Nitekim maç boyu rakibinden daha üstün olan sarı-lacivertli takımın penaltılarda kupayı kaldırmasının tek nedeni Muslera oldu.
Galatasaray'ın ise bu maça kadar nasıl oynayabileceği konusunda fazla fikir sahibi değildik, Bu karşılaşma sonrası gördük ki işleri bu sezon çok zor. Tek forvet Burak ile takımın gol bulması hiç kolay olmayacak. Özellikle Şampiyonlar Ligi'nde bu futbolla averaj takımı olurlar. Prandelli'yi güç günler bekliyor.
BEŞİKTAŞ
GALATASARAY
TRABZONSPOR